"Tabi yine de elektrikle şaka olmaz, ortam ve kişisel faktörlere göre çok ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle elektrikle uğraşırken çok dikkatli olunmalıdır..." şeklinde yazdığı ibaresiyle ndakota1987'nin görüşüne katılıyorum.Bugün,mesleklerle ilgili bölümde 3 fazlı dalgıç pompalarla çalışan işçilerin faz ve nötr'ü birleştirip,ayrı ayrı hatlarla tünele taşımadıklarından,su içinde çalıştıkları ortamda çarpıldıklarının,normal Elektrik mi veya sürtünmeden doğan statik elektrik mi(Kıvılcım çıkaran ve sürtünen bir ortamda da oldukları için)buna bir karar veremediklerini,bu çarpılmanın önlenebilmesi için ne yapılabileceğinin söylenmesini istemekteler.(Bugün forumda okudum)
Çok özel ve tehlikeli bölgeler dahilinde,emniyet tedbirlerinin,teorik kanunlar da,göz ardı edilebilip,olağanüstü alınması gerektiği(Çoğunuzun, yine karşı çıkabilecek gerekçeleriniz var,tahmin edebiliyorum,ama hayat,insan hayatı ve kalbin durması bazen zayıf bir şokla da oluyor,bunu biliyorsunuz.)bence gün gibi açık olabilmelidir.Kolorifer radyatörlerinin bile,ayni toprak kaynaklı oldukları halde,toprak hatla,zemin ve montaj durumuna,metal borular arasındaki direnç(omaj)geçirgenlik miktarına bağlı,vb.birçok nedene dayalı voltaj farkı ve direnç farkları olabiliyor,bildiğiniz gibi.
Aslına bakılırsa,teorik olarak bağlantıların dört dörtlük yapılmasında bir anormallik durumu değil de,nizami olmayan 3 faz,nötr bağlantı baralarının,bağlantılarının yapılmasıyla veya tespitiyle, normal yapılamayan ankrajı,sıkıştırılmasından dolayı,bu teorik dışı olağanüstü durumlar(yüksek akım ölçen ampermetrelerin çalışma ilkesinde=palalel bağlı çok düşük omajlı bir direnç olduğu benzetmesiyle)olabilir,onu açıklıkla söylemeye,ifade etmeye çalıştım.
Yine çok basit bir örnek olarak;tek telli iki çıplak telin, elle kıvrılıp bağlanmasında,sizin kıvırma(Bükme) basıncınızla doğru orantılı olarak omaj değeri düşen,aslında bir "direnç" yapmış olursunuz.Böyle yapma bir "dirençle", akü şarjına giden yüksek akımları,kapasitesi düşük olan bir "ampermetre" ile ölçebildim.Ayni şekilde söz konusu fazların, düğüm noktalarının nizami bir bağlantıyla yapılmaması,direnç(omaj) yükselmesine,dengesizliğine,dolayısıyle de nötr-toprak voltaj farklarının doğmasına(Teori dışına çıkılmasına) yol açabilmesi doğal karşılanmalıdır.
Çok özel ve tehlikeli bölgeler dahilinde,emniyet tedbirlerinin,teorik kanunlar da,göz ardı edilebilip,olağanüstü alınması gerektiği(Çoğunuzun, yine karşı çıkabilecek gerekçeleriniz var,tahmin edebiliyorum,ama hayat,insan hayatı ve kalbin durması bazen zayıf bir şokla da oluyor,bunu biliyorsunuz.)bence gün gibi açık olabilmelidir.Kolorifer radyatörlerinin bile,ayni toprak kaynaklı oldukları halde,toprak hatla,zemin ve montaj durumuna,metal borular arasındaki direnç(omaj)geçirgenlik miktarına bağlı,vb.birçok nedene dayalı voltaj farkı ve direnç farkları olabiliyor,bildiğiniz gibi.
Aslına bakılırsa,teorik olarak bağlantıların dört dörtlük yapılmasında bir anormallik durumu değil de,nizami olmayan 3 faz,nötr bağlantı baralarının,bağlantılarının yapılmasıyla veya tespitiyle, normal yapılamayan ankrajı,sıkıştırılmasından dolayı,bu teorik dışı olağanüstü durumlar(yüksek akım ölçen ampermetrelerin çalışma ilkesinde=palalel bağlı çok düşük omajlı bir direnç olduğu benzetmesiyle)olabilir,onu açıklıkla söylemeye,ifade etmeye çalıştım.
Yine çok basit bir örnek olarak;tek telli iki çıplak telin, elle kıvrılıp bağlanmasında,sizin kıvırma(Bükme) basıncınızla doğru orantılı olarak omaj değeri düşen,aslında bir "direnç" yapmış olursunuz.Böyle yapma bir "dirençle", akü şarjına giden yüksek akımları,kapasitesi düşük olan bir "ampermetre" ile ölçebildim.Ayni şekilde söz konusu fazların, düğüm noktalarının nizami bir bağlantıyla yapılmaması,direnç(omaj) yükselmesine,dengesizliğine,dolayısıyle de nötr-toprak voltaj farklarının doğmasına(Teori dışına çıkılmasına) yol açabilmesi doğal karşılanmalıdır.
Son düzenleme: