Dünya hem nükleeri hem de termik santralları terkediyor.
Biz hala yapalım mı diye tartışıyoruz.
Termik santraller başlı başına çevre düşmanıdır. Yakıt pahalıdır.
Nükleer santrallerde ise...
1 Zenginleştirilmiş uranyum bağımlılığı.
2 Nükleer atıkların yok edilebilmesi. (Yeryüzünde mümkün değildir) Tek çare roket ile uzay boşluğuna göndermektir ki, bir roketin uzaya gönderilmesi maliyeti de bellidir.
3 İşletme ve
Bakım giderleri.
4 Coğrafi olarak uygun yer konusu. Hiçbir komşu ülke kendi sınırlarını etkileyebilecek bir tesis yapımına izin vermez. Bu sebeple tek bir yer belirlenmiştir.
Belirlenmiş olan bu yer ise turistik tesislere yakın mevkiidir.
(Turizim baltalanır)
Bahsi geçen risk olgularına değinmeye bile gerek yoktur. Olası bir faciada sadece kendimize zarar vermeyip, komşular zarar görürse ödeyeceğimiz tazminatı bilemeyiz.
Türkiye dünya üzerinde yeterli yağış alabilen yegane ülkelerdendir. Sadece kızılırmak bile tüm ülkeyi besleyebilecek kapasiteye sahiptir. Yeter ki uzun vadede yatırım yapılabilsin.
Bir barajın maliyeti çok gibi görünse de, uzun yıllar hizmet verecektir. Hirfanlı barajı örnektir.
Alternatif enerji üretimleri ise dünyada yaygınlaşmaktadır.
Yeterince güneş alan ülkemizde güneş enerjisi.
En azından gündüz elektrik ihtiyacı karşılanabilecektir.
Rüzgar enerjisi.
Deniz ve dağların yakın olduğu bölgelerde gündüz ve gece ısı farklarından dolayı yeterli rüzgar enerjisi elde edilebilir. Uygun tesislerde üretilen enerji, barajlar için ek depolama demektir. Akdeniz ve karadeniz sahilleri, ege bölgesi rüzgar enerjisine uygundur.