Nazım Hikmet Ran

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Eskiden düşmanlıklarda bile asalet varmış:
"Bir akşam Mistik Şair, Rasim Us'a teklifte bulunuyor:

- Gel seninle hapishaneye kadar gidip Nâzım Hikmet'i ziyaret edelim!
- Vakit geç... Bırakmazlar...
- Gazeteci olduğumuzu söyler, kim olduğumuzu belirtir, girer ve görürüz.

Gittiler, hürmetle karşılandılar ve tel örgünün arkasında Nâzımla karşılaştılar:

- Nâzım, dedi Mistik Şair; benim rejimim olsaydı seni asardım ve bu, adaletin ta kendisi olurdu. Fakat hiçliğin rejiminden gördüğün mesnetsiz zulmü asla kabul edemeyeceğim için seni görmeye geldim!

Nâzım Hikmet, parmakları bir maymun kavrayışiyle tel örgünün deliklerinde, çivit rengi gözleri yaş dolu, şu cevabı verdi:
- Benim rejimim de olsa, ben de seni asardım. Ama inanmış olmanın haysiyetini ve sanatta "eski"nin en yükseği olmandaki değeri inkâr etmezdim."

Necip Fazıl/Babıali'den alıntı
 
geçen televizyonda bir kanalda Sunay Akın'ın bir programı vardı. Nazım'ı anlatıyordu. Bulabilirsen bence onu bir izle daha önce duymadığım baya şey anlattı.
 
sunay akınıda beğenmez bizim millet daha doğrusu kim olduğunu bilmez popüler kültüre selam olsun!!!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Forum istatistikleri

Konular
129,864
Mesajlar
930,851
Kullanıcılar
452,726
Son üye
ugur Göktürk

Yeni konular

Geri
Üst