Okumak istemeyen çocukların zorla okula gönderilmesi

hadi o bakkallık yapıyor, benim dediklerim mesleklerinde çalışıyordu.
Çalıştığı iş yerine faydalı olamazlar.
Devlet işinde çalışıyorlarsa asalak gibi gider gelirler.
Özel sektör asla bu tip insanları barındırmazlar.
Bu tipler genellikle yaptıkları işleri ile değil diğer insanlar hakkındaki dedikoduları ile tanınmışlardır.
 
Yani okumakla tabi ki olmuyor. Almanya örneği verildi ya, daha ikinci 4 yıllığa, ilgisine ve becerisine göre ileride seçeceği mesleğe göre dersler verilmeli. Bahsedilen kişilerle üniversitede çalışmam sebebiyle ben de çok karşılaştım. Adam bilgisayar programcılığında ama olayı kafasında oturtamıyor ki. Sadece cazibesinden dolayı tercih etmiş. Bence en büyük eksiklik "her insana her şeyi öğretebiliriz"'den ziyade, ilgi ve beceri alanına yönlendirmek. Böylece iş hayatlarında başarılı ve özel hayatlarında da mutlu insanlar olurlar.
 
hani şu osmanlı torunuz diyenler varya; osmanlının eğitim sistemini uygulamıyorlar. medreselerde ve vakıflarda her genç yeteneğine göre eğitilirdi. hiç bir balığa ağaca çıkma dersi verilmezdi. ama ne yaptılar kaç tane balık varsa hepsine ağaca nasıl çıkılır dersi verdiler adınada müfredat dediler. yahu adamın IQ su belli, beden işçisi olmaktan öteye gidemez sen bu adama ne vermek istiyorsun? adamın matematilsel zekası 1500 sen adamı sözelle sınıyorsun, adam edip ve sen bu adamı matematikle sınıyorsun. ve 4X4X4 eğitim verip adamın geleceğini katlediyorsun, sanatı geçtim (hani bizi güldüren, eğlendiren, zaman zaman düşündürenler) adamın yeteneği fabrikada işçi olmak, sen ondan mühendis yetiştirmek istiyorsun. adam mühendis olacak sen ona işçi eğitimi veriyorsun. bak elinin parmaklarına kaç tanesi aynı hizada, herkeste bile aynı sırada denk gelmiyor. sonra ben sıfat kullandığımda bana hakaret etti diyorlar. öyle sıfatlar kullanırım ki, kendileri anlayana kadar bir saat geçer.
 
Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız bayım... Franz Kafka. bu sözü çok severim söyleyen bizim atamız olsa daha da çok sevecektim.
 
Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız bayım... Franz Kafka. bu sözü çok severim söyleyen bizim atamız olsa daha da çok sevecektim.
eğer ders alacaksam düşmanım bile olsa eyvallah derim, çünkü dostum dediğim o dersi bana vermiyor. saygı duymak bir erdemdir. düşmanın olsa bile
 
Aynen katılıyorum.. Haberlerde, kuryelik yapan inşaat müh. çocukları, işsiz üniversite mezunlarını , kalacak yer bulamayan üniversite öğrencilerini… görüyoruz. Herkes üniversite bitirip buluş yapacak filan tarzı hayali görüşlere katılmıyorum. Şuan kuaförler, çırak bulamadığını söylüyor, bu iş çıraklıktan öğreniliyormuş ama herkes üniversite bitirip işsiz kalmak istediğinden malesef durumlar böyle.. Üniversiteler de eskiden daha önemliydi, şimdi her şehirde en az bir üniversite açılması hiç iyi olmadı bence.. Noldu sonuçta neyimiz oldu ? Teknoloji de uçtuk mu ? Güney Kore yi mi yakaladık ? Bütün dünyada kapışılan bir telefon mu yaptık ? Herkesin sipariş için kuyruğa girdiği elektrikli araba mı yaptık ? En azından devlet dairelerinde kullanılan ve yerli yazılımcıları teşvik edecek milli pc işletim sistemi mi yaptık ? Ama bir işi iyi yapıyoruz , şov yapma işi , teknofest… her kanalda bas haberi, ver mehteri , bas haberi ver duyguyu.. Noldu, bol miktarda işsiz üniversite mezunu çocuklarımız oldu.. Bu konu hakkında çok konuşulur ama neyse..
 
Geniş zamanda bu paragrafın her cümlesine reddiye yazmak isterim açıkçası.

Hiç birimizin profesyonel mesleği olmadığı için olsa gerek Eğitim/Öğretim nedir, Üniversite ne işe yarar, Teknolojik gelişme nasıl oluyor konusunda yüzeysel fikirlerden öte geçemiyoruz.
 
soru 1- yetenek nedir?
cevap 1- yaratıcının (tanrının) kullanması için verdiği becerikliliktir(tanrı kullanması istemediği becerileri kullarına vermezmiş)
soru 2-peki bu yetenekler nasıl ortaya çıkar veya yönlendirilir?
cevap 2- yetkin eğitmenler sayesinde
soru 3- peki Türkiye'de bu sistem var mı?
cevap 3- ortaya çıkmasın diye ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. eğer ben görmüyorum diyen varsa beni ...
 
Son düzenleme:
Evet biraz sert oldu, yazdıklarım. Sindirmek zor gelebilir. Ama gerçekler bunlar malesef acı gerçekler… İşsiz üniversite mezunlarından oluşan ev genci diye tabir edilen çocukların fazlalığı mı, teknofest in reklam kokan sunumu mu hangisi yüzeysel fikir tabir ettiğiniz anlayamadım
 
Sert?? Yazının sert olduğunu düşünmemiştim açıkçası.

Acı gerçek meselesi ise "kime göre neye göre" denilebilecek bir değerlendirme. Bunun ötesinde Üniversite denilen kurumları "iş bulma kurumu" gibi gördüğünüzü düşünüyor ve herhangi bir Teknofeste de gitmediğinizi varsayıyorum.

Son olarak Yüzeysel kelimesini "sığ" kelimesi ile karıştırıyorsunuz. Yüzeyselden kasıt konunun derinliğine inmeden yapılan değerlendirmedir.

Dediğim gibi Eğitim/öğretim nedir nasıl olmalıdır gibi bir konu ,üzerine binlerce sayfa yazılacak kadar geniş bir konu Yoksa sloganlardan öteye geçmeyen şeyler yazmam gerekir ki o tür yüzeysel bir değerlendirmeye burada kimsenin ihtiyacı olduğunu zan etmiyorum. Nihayetinde problemi hepimiz görüyor ve iyi kötü fikir sahibi oluyoruz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…