Arkadaşlar kimsenin tekerine taş koymak istemem de
Bu tarz takipler düzgün çalışan yani görevini tam anlamıyla yapan bir röle varken gereklimi. Denetim yapmaktansa ve buna uygun donanım veya yazılım üretmek yerine bu çaba, rölelerin daha stabil çalışması için harcansa daha iyi değilmi. (Hata durumlarını algılama mevcut şartlarla gidermeye çalışma,.....vs)
örneğin.
Arkadaşa dikkat etmesini söyledim çünkü frenler tutmuyordu, ama genede kaza yaptık yerine,
Arabanın frenleri tutmuyordu, bir kaza yapmadan, frenlerini yaptırdım demek daha mantıklı değilmi?
Saygılar
Arkadaşıma katılmıyor değilim. Uzaktan izleme sisteminin Türkiyede ilk uygulayıcısı ve bu kültürün gelişmesinde payı büyük MYSİS'in yöneticisi olarak belki biraz yanlı fakat olabildiğince objektif yaklaşımlard bulunmak istiyorum. Yaklaşımlarımı yaparkende Türkiyenin 50 küsür ilinde halen çalışmakta olan bir sistemden geri dönüşleri almış birisi olarak, buradaki tecrubeleride çok az öz dile getirmek istiyorum. Bu konu başlıbaşına bir tez ve mühendislik konusu haddizatında...
Kompanzasyon panolarındaki bana göre en büyük risk, 1000TL lerden başlayıp, 10000 , 30000TL lere varan
Elektrik faturalarının Reaktif riskinin 300 TL mertebelerinde bir cihaza bırakılması. Ki Reaktif Röle panonun beyni olarak geçer malumunuz. Uygulamada baktığınızda panoda hem kademe sayısı yetersiz, üstüne üstlük iyi düzenlenmemiş bir panoya hangi marka R.Röleyi takarsanız takın doğru sonuç vermez. İşin başka bir acı tarafıda, sahada Kompanzasyon müşavirliği ve kurulumu yapan firma/kişilerin büyük kısmı, işini bilen mühendisler değilde, Elektrikçi olarak nitelendirdiğimiz kişiler. Dolayısıyla dengeli yükteki bir yere, 300TL lik bir röle, 8-10 kademede kondansatör koyarak iş bitiyor şeklinde bakılıyor. Ki yeni oranlarla artık kurtarmıyor.
Uzaktan İzleme ve kontrol sistemine, (röle işini doğru yapsa dahi) şu şekilde bakılabilir:
Takıldığı günden itibaren, 3-5 günlük takip sonucuna göre, arşivden alınan verilerin doğru analizi ile doğru gruplama seçimi yapılması büyük bir fayda,
Zamanla yüklerin değişimi, kapasite kullanımının mevsimlik veya üretime göre değişimi ( krizde reaktif ceza yiyen firmaların sayısının arttığını duyuyoruz çevremizde, çünkü değişken üretim, değişken elektrik kullanımı ve kurulu kompanzasyon sisteminin bu değişime göre uyarlanmaması) takip edilmez ise ilk elektrik faturasında hem kapasitif, hem reaktif bedelin görülmesinin kuvvetle muhtemel olması, veya bu durumdan sistem sayesinde zamanında doğru bilginin alınması ve doğru önlemin yapılması,
Panodaki arızalardan (zaten az kademe olan bir panoda bir kontaktör yapışması,
Sigorta atması vs. gibi) anında haberdar olup, panoya gitmeden daha arızayı bilerek ona göre uygun şekilde arızanın giderilmesi,
Zamanla kondansatörlerin Kvarlarının azalması ve kompanzasyonun yeterli olmaması,
Veya olası yük değişimine göre Röle set değerlerinin değiştirilerek, panoya gitmeden müşteriyi cezaya sokmamak gibi...
-------
Ayda 4 defa sayaç verisi alınarak risk giderilebiliniyorsa buna hiç itirazımız olamaz, fakat daralan oranlarda çokta mümkün olduğunu düşünmüyorum.Bir sebeple yılda 1 Defa cezaya girse müşteriniz, aldığınız 100 TL lerin tamamı uçabilir... Ayrıca bu sistemin işletme maliyeti 5 YTL / Ay mertebelelerinde dolaşırken, sizin 4 defa oraya gitmeniz , her gün her saat veri alınarak arşivlenen bir sistemin yanında hem maliyet, hemde toplam alınan risk olarak pek kıyaslanamaz gibi geliyor.
Teknoloji hayatı kolaylaştırmak için vardır... 3-4 yıl öncesi ile bugünü karşılaştırdığımda, 4 yıl önce GPRS in, uzaktan izlemenin ne demek olduğunu anlatırken, şimdi bakıyorum bu konuda belli noktaya gelmiş bir kültür oluşmuş, Türk Telekom gibi, Tedaş ın belli bölgelerindeki Kurumlar gibi, Belli belediyeler gibi, Tesis sayısı çok olan Özel Şirketler gibi yerler bu sisteme geçmişler.. Bu konularda ihaleler hazırlanıyor, birileri alımlar yapıyor vs. bakalım 3-4 yıl sonrasında durum ne şekilde olacak. Bekleyelim birlikte görelim...