Reaktif Enerji Nedir?

çok doğru kapasitif yük 90 derece ilerde indüktif yükse 90 derece geridedir
 
İdaelde akım ve gerilim arasında herhangi bir faz farkı yoktur, Ama endüktif reaktif alıcılı devrelerde akım gerilimden 90 derece geri fazdadır. Buda tesislerde yüklenmeleri, ısınmalara, iletim hatlarında yüklenmelere işletme içinde endüktif reaktif cezaya neden olmaktadır.

Bobinli devrelerde bu durumu ortadan kaldırmak için işletmeye kondansatörler bağlamak gerekmektedir.

Daha önceden dinamik faz kaydırıcıları ( senkron makinalar) mevcut idi, lakin gelişen teknoloji ile paralel durgun faz kaydırıcılara (kondansatör) geçildi. Kullanım kolaylığı ve daha ekonomik olduğu için.

Kapasitif reaktif, endüktif reaktif yükle zıt bir karekteristlik özellğine sahip olduğu için endüktif raektif güç kompanzasyonu için kondansatörler kullanılır.

Cos fi dediğiniz aktif gücün görünür güce oranıdır. Cos fi bire yaklaştırılarak bu işlem gerçekleştirilir.
 
Arkadaşlar hepinize değerli cevaplarınız için teşekkür ederim
 
Arkadaşlar ben kompanzasyonu reaktif gücü yok etmek için değilde reaktif enerjiyi şebekeden çekmek yerine kondandatörden çekmek için yapılıyor yani reaktif enerjiyi kondansatör bağlayarak kendimiz üretmek için yapılıyor sanıyordum.Benim yıllardır doğru diye bildiğim şey yanlışmış demek

Reaktif enerji üretir zaten kondansatörler,bunda yanlışın yok.Sisteminde indüktif reaktif yük çok ise kondansatörlerle ürettiğin kapasitif reaktif ile bunu dengelersin.
 
Bu sorunun cevabını bulmak için aşağıda olabildiğince bir bütünlük içinde yazmaya çalıştığım yazıyı okumanız gerekecek. Okumanız durumunda cevaba ulaşacağınızı ve reaktif enerjiyle ilgili kafada daha somut şeylerin oluşacağını umuyorum. Herkese faydalı olması dileğiyle...buyurun uzunca bir yazı lütfen iredeleyerek okuyun. eksiklerim ve yanlış yorumlarım için yorumlarınızı bekliyorum.

Reaktif güç/enerji nedir ve reaktif gücün/enerjinin azaltılması enerji tasarrufu sağlar mı?

Elektrikte enerji 2 çeşittir. Birincisi aktif enerji olup bu enerji işimize yarayan enerjidir. Aktif enerji dediğimiz şey lambanın ışık vermesi, rezistansın ısıtması, motorun dönmesi v.s dir. (Elektrik enerjisi gözle görülebildiğimiz bir form değişikliğine uğramaktadır). İkincisi reaktif enerji olup ortaya bir işin çıkmadığı enerjidir. Reaktif enerji endüktif ve kapasitif olmak üzere iki çeşittir. Peki, reaktif enerji dediğimiz şey nedir?

Bobin ve kondansatör özellikli cihazlar, alternatif akım kaynağına bağlandığında, gücüne bağlı olarak kaynakla bir enerji alış-verişinde bulunurlar. Bu alışveriş sonucunda ortaya çıkan bir iş yoktur. İşten kastım şudur. Mesela saf bir bobin AA devresine bağlandığında, işimize yarayan(aydınlatma, ısıtma, hareket gibi) bir etki oluşturmaz. Aynı şekilde saf bir kondansatör AA devresine bağlandığında, kondansatörün bizim için yaptığı bir iş(aydınlatma, ısıtma, hareket) yoktur. Yani saf bir bobin ve kondansatör faydalanacağımız(gözle gördüğümüz) bir güç/enerji ortaya çıkarmaz. Bu durumda elektrik devresinde meydana gelen şey nedir?

Geçici rejimden sonra, Bobin; alternatif akımın pozitif alternansının ilk yarısında(bir tam periyodun 1/4’lük zamanında,) depoladığı enerjiyi şebekeye verir, pozitif alternansın ikinci yarısında ise şebekeden çektiği enerjiyi depolar. Aynı durum negatif alternansta da gerçekleşir. Yani bir tam periyot boyunca bobin, 2 defa enerji depolar ve 2 defa depoladığı enerjiyi kaynağa geri yollar. Enerjili olduğu sürece bu alış-veriş devam eder.

Kondansatörde ise durum tam tersi şekilde gerçekleşir. Kondansatör alternatif akımın pozitif alternansının ilk yarısında çektiği enerjiyi depolarken ikinci yarısında depoladığı enerjiyi kaynağa gönderir. Aynı şekilde 2 defa enerji depolar ve 2 defa depoladığı enerjiyi kaynağa geri gönderir. Enerjili olduğu sürece bu alış-veriş devam eder.

İşte elektrik şebekesinin kendi içerisinde gerçekleşen(gözle görebildiğimiz bir etki oluşturmayan) bu alışveriş, reaktif enerji olarak adlandırılır. Reaktif enerjilerin büyüklüğü kondansatör ve bobinin gücüne bağlıdır. Bobinin yapmış olduğu enerji alış-verişine indüktif reaktif enerji, kondansatörün yapmış olduğu enerji alış-verişine kapasitif reaktif enerji denmektedir. Bobinin ve kondansatörün enerji alış-verişleri terstir. Biri enerji çekerken diğeri verir ve biri verirken diğeri çeker. Ancak nedense endüktif enerji için “şebekeden çekilen reaktif enerji”, kapasitif enerji için “şebekeye verilen(basılan) reaktif enerji” tabiri kullanılmaktadır. Oysa her iki enerjide de çekme ve verme(basma) yani bir alış-veriş vardır.

İster aktif güçlü ister reaktif güçlü olsun ister bu iki gücü birlikte barındırsın, bu güçler nedeniyle şebekeden tek bir akım yani bileşke akım çekilir ve ampermetrelerden okuduğumuz akım bileşke akımdır. Çekilen bu bileşke akım nedeniyle kablolarda/iletkenlerde ısıl kayıplar ve gerilim düşümü oluşur ve hattın yüklenme kapasitesi azalır.

Herhangi bir cihazın/sistemin(mesela bir motorun, lambanın) çektiği akım tek olduğundan bir kaç ampermetre vasıtasıyla aktif ve reaktif akımları ayrı ayrı ölçemeyiz. Ampermetrede okuduğumuz değer cihazın hangi özellikli(rezistif, endüktif, kapasitif) olduğu konusunda bize bir fikir veremez. Cihazın/sistemin tam olarak özelliğini(Gücünü, cosfisini)tespit etmek için bir cosfimetre ve voltmetre yada ayrı ayrı enerji ölçümü yapabilen sayaç yada osilsakop gereklidir.

Reaktif enerji nedeniyle oluşan ısıl kayıpları ve gerilim düşümünü azaltmak ve hattın yüklenebilirliğini artırmak, bobin ve kondansatörün enerji alış-verişlerinin ters olması özelliğinden faydalanılarak yapılır. Endüktif özellikli bir devre için kondansatör bağlayarak, kapasitif özellikli bir devre için bobin/reaktör bağlayarak enerji alış-verişi şebeke ile değil bir birine yakın olan bu iki eleman arasında gerçekleşir. Yapılan bu işleme de kompanzasyon denir.

Aktif enerjiye neden olan aktif güç ile reaktif enerjiye neden olan reaktif güç vektörel olup ikisinin toplamına görünür güç denir. Görünür güç ile aktif güç arasındaki açının cosfisine güç faktörü denir. Kompanzasyonla yapılmaya çalışılan şey cosfi=1 olmasını sağlamaktır. Bu ise Endüktif ve kapasitif güçler birbirine zıt yönlü vektörler olmasından faydalanılarak yapılır. Kompanzasyonla yapılmaya çalışılan şey endüktif ve kapasitif güçleri eşitleyerek sistemin sadece aktif güç çekmesini sağlamaktır. Bu durumda kritik soru şudur. İşimize yaramadığından dolayı, bobin ve kondansatör özelliği olmayan cihazlar yapılamaz mı?

Enerji dönüşümünün gerçekleşebilmesi için bu özelliklere haiz cihazların kullanımı alternatif akımda kaçınılmazdır. Alternatif akımın doğası gereği hatlarda bu etiler oluşur. Gerilimi düşürmek için kullanılacak dağıtım güç trafosu bobin özelliklidir. 3 fazlı alternatif akımla çalışan motor bobin özelliklidir. Flouresan lambayı ateşlemek için gerekli olan balast bobin özelliklidir. Enerji taşımada kullanılan kablolar hem kondansatör hemde bobin özelliklidir. Dolayısıyla alternatif akımda bu özellikli cihazların kullanımından kaçılamaz. Görüldüğü üzere işimize yarayacak enerjilerin ortaya çıkması için(gerilim seviyesinin düşürülmesi, aydınlatma, hareket) kullanılacak cihazlar(trafo, motor, lamba), şebekeyle işimize yaramayacak olan bir enerji alışverişinde bulunacaklar yani reaktif enerji çekeceklerdir.

Çekilen aktif enerjiyi, indüktif reaktif enerjiyi ve kapasitif reaktif enerjiyi ölçmek için eskiden mekanik olarak ayrı ayı sayaçlar kullanılırken şimdi ise elektronik kombi sayaçlar kullanılmaktadır. Bu üç enerjiyi kaydedecek özellikteki sayacı olması gereken tesisler kompanzasyonun yapılması zorunlu olan tesisler olup, evlerdeki sayaçlar sadece aktif enerjiyi kaydetmektedir. Evlerde reaktif ölçme zorunluluğu olmadığından dolayı evlerde kullanılacak olan cihazların cosfi=1 olacak şekilde(A sınıfı)üretilmesi için yasal zorunluluklar getirilmektedir.

Tüm bu anlatımlardan sonra kompanzasyonun zorunlu olduğu bir tesiste 3 enerjiyide kaydeden sayaç olmak zorundadır. Tesisin tükettiği aktif enerji aktif sayaca, endüktif reaktif enerji endüktif sayaca ve kapasitif reaktif enerji kapasitif sayaca ayrı ayrı kaydedilecektir. Yukarıda da bahsedildiği üzere ampermetrede okuduğumuz değer görünür gücün akımı olduğundan, kompanzasyon yapıldığında azalan akım işe yarayan enerjinin akımı değil reaktif enerjinin akımdır. Dolayısıyla aktif sayacın ölçtüğü değerde yük açısından bir değişiklik olmayacaktır. Olacak değişiklik şudur. Hem aktif hem reaktif enerjinin geçtiği kabloda oluşacak kayıp I*I*Rh olduğundan ve buradaki I; görünür gücün akımı olduğundan azalan akım miktarının karesi çarpı Rh kadar aktif sayaçta düşme olacaktır. Sayaçla kompanzasyonun yapıldığı yer ne kadar yakınsa kablo direnci o kadar az olacağından çok kayda değer bir aktif enerji azalması söz konusu olmayacaktır. Kendi sayacımız açısından çok değişikliğe neden olmayan etki şebekede daha az gerilim düşümüne ve daha az kayıba neden olacaktır. Bireysel olarak her cihazın kendi kompanzasyonu yapılırsa aktif kayıplar açısından tasarruf daha fazla olacaktır.

Mesela bir tesiste merkezi kompanzasyon yapılmış olsun. Abartarak merkezi kompanzasyon ile sayaç arası mesafe 100 metre her faz için 2x240 lık kablo olsun. Merkezi kompanzasyon devrede değilken çekilen akım 600 A ve cosfi=0,66 olsun. Bu durumda 1 saatte tüketilecek aktif enerji Pa=1,732*380*600*0,66=237 kWh olacaktır. Qr=1,732*380*600*0,8=316 kVArh endüktif olacaktır. Kompanzasyon yapılırsa akım 400 A’e düşecek ve cosfi=1 olacaktır. Bu durumda Aktif enerji Pa=1,732*380* 400*1=237 kWh olacak yani değişmeyecek ve Qr=1,732*380*400*0=0 olacaktır. Peki 200 A’lik düşüş 100 metrelik kabloda ne kadar tasarruf sağlayacak ona bakalım. 200*200*100/(56*2*240)=148 W bir azalmaya neden olacaktır. Burada hem kablo mesafesini yüksek almama hemde kondansatörlere bağlanacak olan deşarj dirençlerinin değerini dikkate almama rağmen düşüş çok küçüktür.

saygılar...
otomasyon
 
sefaxxx arkadaşım üzülme ;)

Senin bildiğin ve yazdığın bilgiler doğru olan bilgilerdir. Reaktif gücü yok etmek için kompanzasyon yapılır ifadesi yanlıştır. Kompanzasyon yapmanın gerçek amacı endüktif yüklerin çalışması için gerekli olan endüktid reaktif gücü şebekeden değilde bizim bağlamış olduğumuz kapasitif reaktörlerden sağlamaktır.

ycmy arkadaşım;

"Bizim kullandığımız güç aktif güçtür ancak faturalandırılan güç ise görünür güçtür. Kompanzasyonda amaç bu görünür gücü aktif güce yaklaştırmaktır"

Senin burda bir yanılgın olduğunu belirtmek istiyorum. Faturalandırılan güç görünür güç değildir. Faturalandırılan güç aktif güçtür. Reaktif güç ceza durumuna düşülürse ancak faturada etkisi olur. Enerji dağıtımını sağlayan kuruluşun reaktif ceza kesmesinin sebeleri ise;

- Şebekeyi reaktif güçle boşuna yüklememek. Kompanzasyon olmasaydı eğer dağıtım merkezleri boş yere fazladan yüklenecek, çekilen ENH daha büyük kesitlerde seçilmesi gerekecek, oluşan kayıplar daha fazla olacak vb. bununlar beraber olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Reaktif enerjiyi şebekeden elde etmek yerine merkezi yada münferit kompanzasyon yapılarak, kapasitif reaktörlerden bu enerji elde ediliir.

- Diğer bir faydası ise endüktif yüklere yakın olarak yapılan kompanzasyon sistemleri, tasarım aşamasında daha düşük kesitte kablo kesiti kullanmayı ve bununla birlikte maliyeti düşürmektedir. Bunun için büyük motorlarda münferit kompanzasyon uygulanması maliyeti düşürecektir.

Sonuç olarak reaktif güç boşuna çekilen bir güç değildir. ( Örnek olarak motorlarda çekilen reaktif güç statorda manyetik alan oluşturarak rotorun dönmesini sağlayan bir güçtür. ) Yazımın başında dediğim gibi dağıtım şebekelerine fazla yüklenmemek için enerji sağlayan kuruluşun zorunlu tuttuğu ve gerçektende yapılması faydalı olan bir sistemdir. Elektrik faturasına cezai duruma girilmedikten sonra hiç bir + yada - faydası yoktur.

Ayrıca başka bir konuya daha değinmek istiyorum. Forum çok güzel bir paylaşım sitesi ancak, bazı konuda yarım bilgisi olan yada yanlış bilgisi olan arkadaşları aydınlatmak için yorumların gerekli yöneticiler tarafından olumlu yada olumsuz şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun sonucunda insanlar doğru bilgiye en kısa sürede ve direk olarak ulaşabilsinler...

Saygılarımla;
 
Ben reaktifi şöyle anlıyorum yada anladım. 3 fazlı asenkron motorlarda statorda oluşan manyetik alanın bir kısmını rotor iş yapabilmek için kullanırken geride kalan manyetik alanın oluşturduğu e.m.k. Sonucunda şebekeye kullanılamayan enerjiyi geri yüklemektir. Dolayısı ile rotoru hareketsiz duran ve şebekeye bağlı motorun, uçları kısadevre edilmiş trafo gibi çalıştığı ve aynı zamanda şebekeye reaktiş ğüç yüklemesi yapmadığıdır. Yanlışım varsa lütfen uyarın
 
Bu konuyu net bir şekilde açıklayabilmek için destanlar yazmaya laf kalabalıklarına hiç gerek yoktur. Olay gayet basit ve nettir;
Endüktif yükler R+XL(Ohmik +Endüktif) yük formundadır, akım gerilimden hep geri fazdadır, endüktans değeri arttıkça akımla gerilim arasındaki açı farkı(fi açısı) artar. Kondansatörlerde R+Xc(ohmik +kapasitif) yük formundadır(ohmik dirençleri küçüktür), akım gerilimden ileri fazdadır, kondansatör kapasitesi arttıkça akımla gerilim arasındaki açı(fi açısı) artar.
Endüktif gücünüz ne kadar fazla olursa akım gerilimden o kadar geri kalır bu faz farkını düzeltmek için o güçte kondansatör eklenmelidir ki akım gerilimle aynı faza gelsin faz farkı olmasın. Kompanzasyonun özü budur, olay bu kadar basit ve nettir.
Ekstra bilgi;
Ancak bazı teknik elemanların ve kitapların yazdığı gibi bu faz farkı 90 derece olmaz(Cos90=0). Aradaki açının 90 derece olması demek endüktif gücün ve görünür gücün sonsuza gitmesi anlamına gelirki bu mümkün değildir. Saf endüktif devre ve saf kapasitif devre yalnızca teorik bir bilgidir.
 

Forum istatistikleri

Konular
130,116
Mesajlar
933,275
Kullanıcılar
453,179
Son üye
canerakdeniiz

Yeni konular

Geri
Üst