Bahsedilen sensörlerin hepsini kullanıyorum özellikle katı silo seviyelerinde, karşılaştığım sorunlara göre tercihinizi yapabilirsiniz.
bir siloda hem kapasitif hem ultrasonik hemde motorlu seviye şalterlerinden var.
neden bir siloda hepsinden var diye merak eden olursa,önceden hepsi motorlu idi,sistem değişikliğine gidildi,motorlular dururken,ultrasonikler takıldı.onlarda problem vermeye başlayınca kapasitifler denendi.
1.Bazı arkadaşların bahsettiği gibi,ultrasonik sensörler tozdan ve çevre gürültüsü değişiminden etkileniyorlar,her ne kadar gürültü kalibrasyonu varsa da zamanla sık sık kalibre etmek durumunda kalıyorsunuz.Basit uygulamalar için pahalı cihazlardır.
Ayrıca, silonun içindeki maddenin ortada birikmesinden dolayı yanılma payları vardır.(yeni teknolojilerde buna çözüm bulmuşlar. silonun hacmine göre,geniş sinyal göndererek ve hesaplama yoluyla yaklaşık çok yakın sonuçlar alınabiliyor)
2. kapasitif sensörlerde bazen takılmalar oluyor.sebebi bizim kullandığımız madde ağaç talaşı olduğu için cam önünde reçine birikiyor silo boşken dolu görebiliyorsun, ama basit uygulamalar için en ideal bunlar diye düşünüyorum hem fiyatından dolayı, hem de çevre şartlarından az etkilendikleri için.(ama tamamen etkilenmez değiller)
3.motorlu şalterler de sadece mekanik arızalar dışında fazlaca sorun yaşamadık,ama basit uygulamalar için bunlarda pahalı diye düşünüyorum.aslında silo seviye kontrollerinde önceden en yaygın kullanılan sistemler bunlardı.( katı maddeler için )
Bu durumlara göre herhalde kararını verebilirsin