Gerçekten duyuyoruz okuyoruz ülkenin farklı illerinde mesleğini kötüye kullanan, çocuklardan faydalanan öğretmenler olduğunu. Bunlar haber olarak bize ulaşanlar. Ancak şu var ki gelecek nesillerin yetişmesinde önemli olan bir mesleğin üzerine gidilip küstürülmesini, kişiliksizleştirilmesini, anlamsızlaştırılmasını ve fonksiyonsuzlaştırılmasını da ülke üzerinde oynanan bir oyun gibi görüyorum başka bir açıdan bakınca.
"Alo 147" mesela öğretmen şikayet hattı. Empati kurmaya çalışıyorum, ben öğretmen olsaydım herhangi bir öğrenciye yeri geldiğinde ceza vermek, yeri geldiğinde başını okşamak, yeri geldiğinde azarlamak ihtiyacı duyacaktım. Eğer belli pedagojik eğitimlerden geçip buraya geldiysem öğrenci için nasıl bir ceza ve ödül sistemi, nasıl bir pekiştirme uygulanacağını bilir ve bunun farklı karakterdeki öğrencilerde farklı sonuçlar ve olumlu ya da olumsuz geri beslemeler oluşturacağını bilirdim. Şimdi devlet öğretmenine güvenmiyor.
Çocuklara fiziksel ve ruhsal zararlar verenler elbetteki en ağır cezalarla meslekten uzaklaştırılsınlar bu çok yerinde olur. Ancak bunlar azınlıktır. Diğerlerinin üstelik şu anki malesef çok şımarık yetişmiş olan büyük bir kesim öğrenci elinde oyuncak yapılmasını kınıyorum.
Ders müfredatımıza bile yabancı ülkelerin karar verdiği bir devirde, eski öğretmenlerimi, onların idealistliğini özlüyorum ve ne kadar kıymetli olduklarını tekrar hatırlıyorum.
Sıra dayağı mı yedik evet, kulaklarımız mı çekilmedi, kızmadılar mı kızdılar, sınıftan mı atılmadık konuşuyoruz diye evet, ama ben ne sorduysam cevap aldım arkadaşlar, gerçekten öğretmek istiyordu onlar. Hepsini saygıyla selamlıyorum. Sizin gibiler belki azdır ama hala vardır eminim, küstürülmemenizi diliyorum.