Ya ekonomi bakanı sıkıntıyı itiraf ediyor peki çözmek için ne yapıyor. Bizler ancak tartışabiliriz, adaleti sağlayacak olanlar ne yapıyor? Sadece sıkıntıyı itiraf ediyorlar. Bir adım var mı, yok. Sadece daha çok nasıl köleleştirebiliriz, hadii emeklilik yaşı daha yukarı çekilsin, hadiii kıdem tazminatını kaldıralım! Nasıl bir çözüm odaklılık bu, gözlerimizi yaşartıyor. Eğer bir adaletsizlik varsa bunu çözmesi gerekenler çözmelidir, bizim görevimiz sadece ve sadece şikayet etmektir. Evet, görüp izleyip eleştirmektir. Düşünmek ve konuşmaktır. O yüzden eleştirenler hiç bir şekilde suçlanamaz. Bu halk denilen birliğin asli görevidir.
Eleştiri olmadan doğru yol bulunmaz. İster haklı olsun ister haksız.
Ne varsa eskilerde var ben bunu anladım:
Ey Oğul!Beysin!
Bundan sonra öfke bize; uysallık sana...
Güceniklik bize; gönül almak sana…Suçlamak bize; katlanmak sana…
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana...
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana...
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana…
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana…
Şeyh Edebali madde olarak öldü ama tüm yönetenlerimize bu sözleri duyurulur...