terk edemiyorum da şuan stajım yanacak korkusuyla boş yere zamanımı kaybetmek istemiyorum, ayıya dayı diyorum maalesef ama içim çok rahatsız en kısa zamanda çıkacağımAcilen,terk.Hasan,Hasanda,o kadarda
uzun Hasan değil.
gerçekten konuştuğumuzda beni sahaya sokacağını devreye alım göreceğim söylendiğinde merakla gitmek istemiştim saha da yapılabilecek her şeyi yapacağımı söylemiştim 0 dan pişmek için ama bana hiç bir şey katmayan şeyler yapmak içimden gelmiyor, ben getir götür işlerine de hep yardım ettim işim olmasa da, onlardan bir şeyler öğreneceğim diye ama elde 0 kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum zamanım boş geçmesin diye şimdilikMaalesef ülkemizde staj işi bir formalitedir. O nedenle köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeniz veya başka bir köprü bulmanız gerekiyor. Siz mantık çerçevesinde staj yaptığınız yerde bir şeyler öğrenileceğini sanıyorsunuz . Çok eser miktarda staj da şansı olanlar bir şeyler öğrenebilir.
ne kadar güzel yaptığınız şey sizi tebrik ederim, darısı diğer iş yerlerine olsun , kendime söz verdimİlk iş yerimde mühendislik öğrencisi stajyerlerim geliyordu. Atölyemizde Elektrik ve bobinaj ustamız asenkron motorları, yıldız-üçgen bağlantıyı , start-stop , ileri-geri, yıldız-üçgen yol verme kumanda devrelerini sırayla gösterip şemasını çizip , uygulama yaptırdıyorlardı, daha sonra meraklı olanlarla beraber akıllı röle üzerinden kumanda devresini çizip uygulamasını yapıyorduk, zaman kalırsa sürücü ve soft starter bağlayıp motorlara yol veriyorduk. 1 aylık yaz stajında basitmiş gibi gözükse de baya bişey öğretmeye çalışıyorduk.
Staj defterime yazacağım tüm bilgileri bulduğum dokümanlardan dolduracağım gibi görünüyor , yaptığım projeleri açıklayarak dolduracağım benim ilk amacım güzel bir defter doldurmak değildi, iş yapsam zaten defter dolardı rahatlıklaSonuç olarak stajlarda faydalı bir şeyler öğrenip bunu staj defterlerine olumlu yansıtıp yazmak sizin bu konudaki kişisel gayretinize de bağlıdır. Kolay gelsin.
güzel insan, mühendisliğin iki yüzü vardır. aslında mühendis dediğin adam tasarımcı, tamirci, bakımcıdır.(baktığın pencere önemli) her sektörün kendine has durumu vardır. ben kendi iş çevremden örnekliyeyim. balık çiftlikleri bizim zamanımızda ekmek kapımızdı. hatchery'e girene kadar hep yan sanayiden para kazandım. ağ kafesleri ben hazırlardım. Türkiye'de ilk sekizgen açık deniz havuzunu ben yaptım. elime verilen sadece bir köşe çizimi ile hem kasasını hem de ağ kafesini yaptım. mühendislerin hiç biri benim yaptıklarımın hesabını bile çıkartamadı. oysa iş sadece matematik ve geometriydi. bizim çiftliklere bol miktarda ziraat mühendisi gelirdi. kimi çalışmaya, kimi de staja. elini arkasında birleştirip işin başında duran genelde yolcu edilirdi. mühendis arkadaşlarım vardı, personelle aynı sofrada yemek yer, aynı koğuşta yatar. ve yem çuvallarını sırtında taşırdı. bu terleyen arkadaşlarım holdinglerde çalıştı. denetçi gibi çalışanlar başka mesleklere geçti. kişinin değerini bilen bu mühendis arkadaşlar, herkese hak ettiği değeri verdi. bir de devlet memuru gibi olan ziraat yüksek mühendisleri vardı. bunlarda akademisyendi, yani üniversitede öğretmendiler. bildikleri ingilizce ile çevirdikleri bilgileri bizlere vermeye çalıştılar. yaptıkları hataları önlerine döktüğüm zaman kafayı yediler. yani bazen okullu olmak çok şey kazandırmıyor. öncelikli olarak insani değerleri öğreneceksin ve işinin tekniği nedir ona bakacaksın. bu arada kendi ayakların üzerinde durana kadar da ayılara dayı diyeceksin.Staj defterime yazacağım tüm bilgileri bulduğum dokümanlardan dolduracağım gibi görünüyor , yaptığım projeleri açıklayarak dolduracağım benim ilk amacım güzel bir defter doldurmak değildi, iş yapsam zaten defter dolardı rahatlıkla
güzel iltifatınız ve yorumunuz için öncellikle teşekkürler , söylediğiniz gibi önce insan olmayı bilmeli zaten insan. Hiç bir işe karışmayan mühendisler bile gördüm şimdiden o teknik elemanın işi diye benim amacım öyle ben mühendisim havalarına girip işin ucundan tutmamak asla değil benim işin başından öğrenme hayalim ve amacım var , çalıştığın insanların ne iş yaptığını bilmeden onlara şunu yap bunu yap demekte zaten mantıklı gelmiyor. benim burda yakındığım şey işin başında olamamam aslında bu gönderiyi de burda ki tecrübeli bilgili abilerimden bir fikir veya yardım almak istememdi daha işin çok başındayım eksiklerim çok fazla ve bunları kapatmak istiyorum.güzel insan, mühendisliğin iki yüz vardır. aslında mühendis dediğin adam tasarımcı, tamirci, bakımcıdır.(baktığın pencere önemli) her sektörün kendine has durumu vardır. ben kendi iş çevremden örnekliyeyim. balık çiftlikleri bizim zamanımızda ekmek kapımızdı. hatchery'e girene kadar hep yan sanayiden para kazandım. ağ kafesleri ben hazırlardım. Türkiye'de ilk sekizgen açık deniz havuzunu ben yaptım. elime verilen sadece bir köşe çizimi ile hem kasasını hem de ağ kafesini yaptım. mühendislerin hiç biri benim yaptıklarımın hesabını bile çıkartamadı. oysa iş sadece matematik ve geometriydi. bizim çiftliklere bol miktarda ziraat mühendisi gelirdi. kimi çalışmaya, kimi de staja. elini arkasında birleştirip işin başında duran genelde yolcu edilirdi. mühendis arkadaşlarım vardı, personelle aynı sofrada yemek yer, aynı koğuşta yatar. ve yem çuvallarını sırtında taşırdı. bu terleyen arkadaşlarım holdinglerde çalıştı. denetçi gibi çalışanlar başka mesleklere geçti. kişinin değerini bilen bu mühendis arkadaşlar, herkese hak ettiği değeri verdi. bir de devlet memuru gibi olan ziraat yüksek mühendisleri vardı. bunlarda akademisyendi, yani üniversitede öğretmendiler. bildikleri ingilizce ile çevirdikleri bilgileri bizlere vermeye çalıştılar. yaptıkları hataları önlerine döktüğüm zaman kafayı yediler. yani bazen okullu olmak çok şey kazandırmıyor. öncelikli olarak insani değerleri öğreneceksin ve işinin tekniği nedir ona bakacaksın. bu arada kendi ayakların üzerinde durana kadar da ayılara dayı diyeceksin.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?