Staj yaptığım yerde olan olayı danışmak istiyorum

ColtSAA45

Üye
Katılım
31 Ağu 2020
Mesajlar
9
Puanları
1
Yaş
23
Öncellikle merhabalar , kendimi otomasyon alanında yetiştirmek isteyen bir elektrik mühendisi son sınıf öğrencisiyim , son stajım kalmıştı mezun olmak için kendimi sahaya çıkarabileceğim olayı yerinde görebileceğim bir yere gelmek istedim , (Siemens ve ABB nin programlarını kullandım çok zor prosesler yapmadım iş tecrübem olmadığı için ama bir bilgi sahibiyim az da olsa) sahaya gireceğim için heyecanlı bir şekilde iş yerinde geldim staj başlama tarihimden erken geldim sırf daha fazla bir şeyler öğrenmek için. benim hayalimde işime yoğunlaşacağım tamamen bir şeyler öğrenmek için geldiğim para konuşmadığım bir yerdi amaç tamamen öğrenmek olduğundan . Sonradan ben tamamen getir götür işleri yapan kargo yollayan asla mesleğimle ilgisi olmayan işler yaptığım bir ortam oluştu en son radde ofisi temizlemem oldu bunu yapmayacağımı buraya bu iş için gelmedim sizden bir çıkarımda yok diye söyledim için terslendiğim bir ortam var şuan ben mi yanlış düşünüyorum yoksa herkes bu yollardan geçti mi
olması gereken bu mu yani , (kurumsal firmalara girmek önceliğim olacak ona eminim)
 
Maalesef ülkemizde staj işi bir formalitedir. O nedenle köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeniz veya başka bir köprü bulmanız gerekiyor. Siz mantık çerçevesinde staj yaptığınız yerde bir şeyler öğrenileceğini sanıyorsunuz . Çok eser miktarda staj da şansı olanlar bir şeyler öğrenebilir.
 
İlk iş yerimde mühendislik öğrencisi stajyerlerim geliyordu. Atölyemizde elektrik ve bobinaj ustamız asenkron motorları, yıldız-üçgen bağlantıyı , start-stop , ileri-geri, yıldız-üçgen yol verme kumanda devrelerini sırayla gösterip şemasını çizip , uygulama yaptırdıyorlardı, daha sonra meraklı olanlarla beraber akıllı röle üzerinden kumanda devresini çizip uygulamasını yapıyorduk, zaman kalırsa sürücü ve soft starter bağlayıp motorlara yol veriyorduk. 1 aylık yaz stajında basitmiş gibi gözükse de baya bişey öğretmeye çalışıyorduk.
 
Acilen,terk.Hasan,Hasanda,o kadarda
uzun Hasan değil.
terk edemiyorum da şuan stajım yanacak korkusuyla boş yere zamanımı kaybetmek istemiyorum, ayıya dayı diyorum maalesef ama içim çok rahatsız en kısa zamanda çıkacağım
Maalesef ülkemizde staj işi bir formalitedir. O nedenle köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeniz veya başka bir köprü bulmanız gerekiyor. Siz mantık çerçevesinde staj yaptığınız yerde bir şeyler öğrenileceğini sanıyorsunuz . Çok eser miktarda staj da şansı olanlar bir şeyler öğrenebilir.
gerçekten konuştuğumuzda beni sahaya sokacağını devreye alım göreceğim söylendiğinde merakla gitmek istemiştim saha da yapılabilecek her şeyi yapacağımı söylemiştim 0 dan pişmek için ama bana hiç bir şey katmayan şeyler yapmak içimden gelmiyor, ben getir götür işlerine de hep yardım ettim işim olmasa da, onlardan bir şeyler öğreneceğim diye ama elde 0 kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum zamanım boş geçmesin diye şimdilik
İlk iş yerimde mühendislik öğrencisi stajyerlerim geliyordu. Atölyemizde elektrik ve bobinaj ustamız asenkron motorları, yıldız-üçgen bağlantıyı , start-stop , ileri-geri, yıldız-üçgen yol verme kumanda devrelerini sırayla gösterip şemasını çizip , uygulama yaptırdıyorlardı, daha sonra meraklı olanlarla beraber akıllı röle üzerinden kumanda devresini çizip uygulamasını yapıyorduk, zaman kalırsa sürücü ve soft starter bağlayıp motorlara yol veriyorduk. 1 aylık yaz stajında basitmiş gibi gözükse de baya bişey öğretmeye çalışıyorduk.
ne kadar güzel yaptığınız şey sizi tebrik ederim, darısı diğer iş yerlerine olsun , kendime söz verdim :) ilerde yanıma gelecek stajyerlerde dikkat edeceğim en büyük şeylerden olacak bu ilgilenemiyeceğim kimseyi yanıma almamak , 1ay bile olsa basitte olsa işin temeliyle ilgili bir şeyler öğrenip çıkmalı insan geldiği yerden söverek değil :D
 
Son düzenleme:
benim güzel ülkemi bu hale getirenler bin beter olsunlar. sonra yeni mezun bir mühendisten iş bekliyoruz. kimse yanlış anlamasın, acemilik/tecrübesizlik ayrı bir şey, bilgisizlik ayrı bir şey.

ben bir çok kere bir hatchery de çalıştığımı anlatmıştım. fransız ortaklı şirket, Türk çalıştırmıyordu. zaten staj için ege üniversitesinden gelen mühendiscikler ilk ayın sonunda kaçıyorlardı. işin ağırlığı nedeniyle. rahmetli patronum biraz vefa borcu, biraz da adam kalmadığı için beni oraya resmen şutladı. fransızlarla tek ortak dil ingilizce. ilk hafta gerçekten vaz geçecektim ama inat ettim ve sekiz ayın sonunda sezon bittiğinde. eric bu adamın maaşını yazın vereceksin, kışa biz geldiğimizde başka yerde iş bulup çalışırsa buraya gelmez diye diretince herkes şaşırdı. neyse beni geçelim. eric teknisyendi ve işletme sorumlusuydu. nathalie kızımız vardı ziraat mühendisi ve stajyerdi. abiler inanmazsınız o sanayi tipi oksijen tüplerini kamyona yüklerdi. ben yardım etmek istediğimde "o işi senin işin değil, onun sorumluluğu" derdi. herkesin işi/görevi ayrıydı. o kızcağız rutin bütün işleri yapar nerdeyse bizden sonra kahve içebilirdi. işimiz ağır sayılırdı ama işi bildikten sonra günde toplam üç saat bedenen çalıştın mı, akşama kadar kahve sigara muhabbetle geçerdi. bakın işletme sorumlusu teknisyen, staja gelenler mühendis. ve nathalie gittikten sonra iki tane erkek mühendis geldi ve kaldıkları süre içinde eric hepsini it gibi çalıştırdı ve işin tüm tekniğini öğretti. bazen eric'e "her şeyi neden öğretiyorsun" diye sorardım. bana bir atasözü buldu sözlükten. "mezarlıklar vaz geçilmezlerle dolu" acısıyla tatlısıyla 10 yıl orada çalıştım. fransızlar gittikten sonra Türk'ler geldi ve sadece bir ay çalıştıktan sonra işi bıraktım. bizimkiler o kadar eziklerdi ki, bir teknik eleman olarak onlardan bilgili olmamı kaldıramadılar ve mobbing uygulamaya kalktılar. ben istifa edip gittikten üç ay sonra, gecenin bir yarısı telefonum çaldı. yeni müdür beni aradı elektrik kesintisinden sonra sistem çökmüş, deniz pompalarını çalıştıramıyorlarmış ne yapalım, nasıl çalıştırırız diye aramıştı.
 
Son düzenleme:
"kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum zamanım boş geçmesin diye şimdilik"

Merhaba. İş yerinden Elektrik Mühendisliği alanında okuldaki teori ile asıl uygumadaki pratiği birleştirmek adına kendi özel gayretinizle (çabanızla) mesleğinizle ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışmanız çok takdir edilecek davranıştır. Çünkü staj yerleri diğer üyelerimizin de açıkça belirttiği üzere genellikle size bir şeyleri mutlaka verebilmek veya öğretebilmek için olağanüstü çabaları sarf etmezler, sadece bu sayılı günlerin geçmesini ve sizin onların kendi işlerine ne kadar faydalı olabileceği konusuyla genellikle ilgilenirler. Ama ayak (getir-götür) işleri veya basit işçilik uygulamalarıyla geçen günlerden sonra sizin için en zoru ise staj defterini boşa geçmeyen güzel (meslek açısından faydalı) geçmiş günler olarak rapor edip bu defteri olumlu (teknik) bilgilerle donatıp doldurabilmenizdir.

Örneğin Makina Müh.' liğindeki "döküm " stajını Edirne'deki "Eltor" musluk armatürleri üretim fabrikasında yaparken, dökümden çıkan ve üzerinden döküm çapağı alınmamış olan muslukların (armatürlerin) sıfır numara zımpara kağıdıyla tezgahta, ayakta iken çapaklarının alınması görevini bana verip yaptırmışlardı, bu geçen 6 gün boyunca. Ancak görev süresince indüksiyon (elektrik trafolu) fırınların yapısını yemek molalarında, çay aralarında, vb. çok yakından inceleyip kendi elektrik bilgimle evdeki ansiklopediler desteğinde birleştirip 6 günlük staj süresini staj defterine indüksiyon fırınlarının detaylı çizilmiş teknik resimleriyle Elektrik Mühendisliğindeki temel anlatımlarıyla da birleştirip tatmin edici açıklayarak anlatmıştım. Sonuç olarak stajlarda faydalı bir şeyler öğrenip bunu staj defterlerine olumlu yansıtıp yazmak sizin bu konudaki kişisel gayretinize de bağlıdır.

Not: Staj günlerinde meslekle ilgili olmayan formalite işler de sizden istenebilir, bu normaldir. Çünkü stajiyer olmak demek öğrenciliğin devamı demek olup resmi ve diplomalı bir mühendis olmadığınızdan dolayı sizden bu tür görevleri haklı olarak da talep edebilirler, benim de zamanında ayni görevleri meslek dışı olarak ifa edebildiğim gibi. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Sonuç olarak stajlarda faydalı bir şeyler öğrenip bunu staj defterlerine olumlu yansıtıp yazmak sizin bu konudaki kişisel gayretinize de bağlıdır. Kolay gelsin.
Staj defterime yazacağım tüm bilgileri bulduğum dokümanlardan dolduracağım gibi görünüyor , yaptığım projeleri açıklayarak dolduracağım benim ilk amacım güzel bir defter doldurmak değildi, iş yapsam zaten defter dolardı rahatlıkla :)
 
Staj defterime yazacağım tüm bilgileri bulduğum dokümanlardan dolduracağım gibi görünüyor , yaptığım projeleri açıklayarak dolduracağım benim ilk amacım güzel bir defter doldurmak değildi, iş yapsam zaten defter dolardı rahatlıkla :)
güzel insan, mühendisliğin iki yüzü vardır. aslında mühendis dediğin adam tasarımcı, tamirci, bakımcıdır.(baktığın pencere önemli) her sektörün kendine has durumu vardır. ben kendi iş çevremden örnekliyeyim. balık çiftlikleri bizim zamanımızda ekmek kapımızdı. hatchery'e girene kadar hep yan sanayiden para kazandım. ağ kafesleri ben hazırlardım. Türkiye'de ilk sekizgen açık deniz havuzunu ben yaptım. elime verilen sadece bir köşe çizimi ile hem kasasını hem de ağ kafesini yaptım. mühendislerin hiç biri benim yaptıklarımın hesabını bile çıkartamadı. oysa iş sadece matematik ve geometriydi. bizim çiftliklere bol miktarda ziraat mühendisi gelirdi. kimi çalışmaya, kimi de staja. elini arkasında birleştirip işin başında duran genelde yolcu edilirdi. mühendis arkadaşlarım vardı, personelle aynı sofrada yemek yer, aynı koğuşta yatar. ve yem çuvallarını sırtında taşırdı. bu terleyen arkadaşlarım holdinglerde çalıştı. denetçi gibi çalışanlar başka mesleklere geçti. kişinin değerini bilen bu mühendis arkadaşlar, herkese hak ettiği değeri verdi. bir de devlet memuru gibi olan ziraat yüksek mühendisleri vardı. bunlarda akademisyendi, yani üniversitede öğretmendiler. bildikleri ingilizce ile çevirdikleri bilgileri bizlere vermeye çalıştılar. yaptıkları hataları önlerine döktüğüm zaman kafayı yediler. yani bazen okullu olmak çok şey kazandırmıyor. öncelikli olarak insani değerleri öğreneceksin ve işinin tekniği nedir ona bakacaksın. bu arada kendi ayakların üzerinde durana kadar da ayılara dayı diyeceksin.
 
Son düzenleme:
güzel insan, mühendisliğin iki yüz vardır. aslında mühendis dediğin adam tasarımcı, tamirci, bakımcıdır.(baktığın pencere önemli) her sektörün kendine has durumu vardır. ben kendi iş çevremden örnekliyeyim. balık çiftlikleri bizim zamanımızda ekmek kapımızdı. hatchery'e girene kadar hep yan sanayiden para kazandım. ağ kafesleri ben hazırlardım. Türkiye'de ilk sekizgen açık deniz havuzunu ben yaptım. elime verilen sadece bir köşe çizimi ile hem kasasını hem de ağ kafesini yaptım. mühendislerin hiç biri benim yaptıklarımın hesabını bile çıkartamadı. oysa iş sadece matematik ve geometriydi. bizim çiftliklere bol miktarda ziraat mühendisi gelirdi. kimi çalışmaya, kimi de staja. elini arkasında birleştirip işin başında duran genelde yolcu edilirdi. mühendis arkadaşlarım vardı, personelle aynı sofrada yemek yer, aynı koğuşta yatar. ve yem çuvallarını sırtında taşırdı. bu terleyen arkadaşlarım holdinglerde çalıştı. denetçi gibi çalışanlar başka mesleklere geçti. kişinin değerini bilen bu mühendis arkadaşlar, herkese hak ettiği değeri verdi. bir de devlet memuru gibi olan ziraat yüksek mühendisleri vardı. bunlarda akademisyendi, yani üniversitede öğretmendiler. bildikleri ingilizce ile çevirdikleri bilgileri bizlere vermeye çalıştılar. yaptıkları hataları önlerine döktüğüm zaman kafayı yediler. yani bazen okullu olmak çok şey kazandırmıyor. öncelikli olarak insani değerleri öğreneceksin ve işinin tekniği nedir ona bakacaksın. bu arada kendi ayakların üzerinde durana kadar da ayılara dayı diyeceksin.
güzel iltifatınız ve yorumunuz için öncellikle teşekkürler , söylediğiniz gibi önce insan olmayı bilmeli zaten insan. Hiç bir işe karışmayan mühendisler bile gördüm şimdiden o teknik elemanın işi diye benim amacım öyle ben mühendisim havalarına girip işin ucundan tutmamak asla değil benim işin başından öğrenme hayalim ve amacım var , çalıştığın insanların ne iş yaptığını bilmeden onlara şunu yap bunu yap demekte zaten mantıklı gelmiyor. benim burda yakındığım şey işin başında olamamam aslında bu gönderiyi de burda ki tecrübeli bilgili abilerimden bir fikir veya yardım almak istememdi daha işin çok başındayım eksiklerim çok fazla ve bunları kapatmak istiyorum.
 

Forum istatistikleri

Konular
130,108
Mesajlar
933,182
Kullanıcılar
453,163
Son üye
gurkangunc

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst