ustam, bir gün hatchery de şalter kablosu yanmış, sistem tamamen of. gittik bütün havuzlara oksijen takviyesi yaptık. bizim sistem bakım mühendisi izmir'de idi, adama telefon açtım en erken 5 saat sonra orada olurum dedi. telefonda arızayı durumu anlattım. bana yapmam gerekeni anlattı. ben usta oldum eric çırak kabloyu düzelttim ve sistem çalıştı. o sezon sonu 10 maaş bonus aldım. Türk ortakların hiçbirine söyleme diye sıkı sıkı tembih etti, fransız patron verilmesini istemiş. zaten beş yıl dışarı hiç bir işe gitmedim. beş yıldan sonra dışarı nakliye işlerine beni göndermeye başladılar. şirketin adını duyan yanıma geliyordu ne mezunusun diye soruyorlardı. bazılarına mühendis olmadığımı bile inandıramıyordum. benim dönemimde güzel ülkemde 3 tane hatchery vardı bir tanede devletin toplam 4 işletme. etiket takıntısı adam katletmeyi çok iyi yapıyor. sayın @Under Ground ustam profesörü olmayan üniversitelerimiz var biliyorsunuz değil mi? birde muğla sıtkı koçman üni. tıp fakültesinden mezun olan hanım doktorumuzun teşekkür etmeme videosu var bulabilirsem alta ekleyeceğim.Sn.paskomya, aynen katılıyorum. Yabancı ülkelerde yetişen mühendisler sahada da bir işçi, bir usta gibi ve çok mükemmel bir performans ile çalışıyor. İstisnalar haricinde bizimkiler koyun ile köpeği ayırt edemiyorlar. Bir de bu beyaz yakalı idarecilik mevzuu var. Ben mühendislik eğitimi alanların mühendislik, iş idaresi, işletme vs. Eğitimi alanların da idarecilik yapmasından yanayım. Bizde nedense mühendisleri idareci pozisyonunda görüyorlar. Ortaya ne ayran ne banak denecek bir durum çıkıyor.
buldum