Alçak Mühendis
Usta Üye
- Katılım
- 14 Şub 2014
- Mesajlar
- 1,103
- Puanları
- 181
Burda yazilanlar hic eskimiyor işte. Yillar sonra bile tekrar tekrar faydali oluyor sonraki nesillereforum değil sanki zaman makinesi
Burda yazilanlar hic eskimiyor işte. Yillar sonra bile tekrar tekrar faydali oluyor sonraki nesillereforum değil sanki zaman makinesi
Ucaklardan konu acilmisken bir suredur merak ettigim birsey sorayim. Konu ile cok alakali sayılmaz. Elektrikte devreyi tamamlamak esastır. Devre tamamlanmazsa carpilma da olmaz. O halde ucaklara nasıl yildirim duser havada ikenMerhaba.Denizlerin tam da ortasında petrol arama,çıkarma platformları (Veya maden tetkik arama platformları gibi) kuruluyor bildiğiniz gibi.Topraklama sağlıklı yapılmadan (Bu deniz suyuyla kısmen temas eden metal yüzeyler veya denizin en dibine çakılan metal,beton kazıklar,beton temeller,vb.) tahminimce bu topraklamayı tam sağlıyor.
Uçaklarda,bu uçak herhangi bir yere bağlı değilken ve uçak bir hava içinde yüzerken,uçak metal gövdesi araç şasisi gibi topraklanacak elektriği alıp,uçağın dış metal gövdesinden havaya temas ederken,bu hava molekülleriyle statik elektik düzeyinde de sürtünürken,asıl topraklanacak Elektrik ucu yine metal gövdeye tam dağıtılmış,yayılmış da oluyor.Bir uçağa elektrik düştüğünde ne olacağı sorusunun cevabı daha önce TMMO'nun bir yazısında,yıldırımın bu uçağın burnundan girip,iletken metal yüzeyleri yalayarak kuyruk ve kanat uçlarından tekrar havaya deşarj olup kaybolacağı,tamamının havaya aktarılacağı,ancak camlar açıksa,bu camdan giren yüksek akımın eser bir miktarının Elektronik cihazları kolayca da bozabileceği ifade ediliyordu.
Artık tüm araçlarda veya dünya toprağıyla da yapılan tüm topraklamaları (Dc'de + ve - ucun ,nötr'deki canlı ucun tam aktif kaldığını,sadece kontrol kalemini yakamayacak kadar çok dağınık olduğu için de çok zayıflamış olabileceğini) artık kendimce bu elektrik yükünün tam dağılması,yayındırılması teorisiyle kendimce de açıklamaya çalışıyorum,artık ne derece mantıklı veya doğruysa.Kolay gelsin.Saygılarımla.
O noktada yüksek deşarj akımı çarptığı noktada kalmaz ; herhalde önüne geçeni tır gibi ezer geçer tahminen ; o noktada gariban uçağında yere göre bir potansiyeli var ; devre tamamlanmaz diye bir şey yok ; güncel bir uygulama görmek istersen trafo ark boynuzlarına bakUcaklardan konu acilmisken bir suredur merak ettigim birsey sorayim. Konu ile cok alakali sayılmaz. Elektrikte devreyi tamamlamak esastır. Devre tamamlanmazsa carpilma da olmaz. O halde ucaklara nasıl yildirim duser havada iken
evet bu yazı yıldırımın uçağa giriş çıkışıyla ilgili açıklayıcı oldu.Buna bir başka örnek hava iyonizer cihazının YG uçlarından havaya YG yükü nasıl tam aktarılıyorsa,bir yıldırım uçağa burundan veya ortadaki gövdesinden girdiğinde kanat,kuyruk uçlarından (Yani en sivri noktalardan,trafonun bushıng ucu gibi,buji ucu gibi,iyonizerin YG'nin direk çıkışında gittiği sayısız toplu iğne uçları,vb.) havaya tekrar ayni yöntemle geri veriliyor.Bir iyonizer cihazındaki havaya bu yayılışla,havayı iyonlaştırmayla (Uçaktan dışarı verilen yük de o anda yakın hava çevresini tam iyonlaştırıyor,buna benzer ve doğal olarak) ayni yani,bir farkı yok.Umarım şimdi tam olarak da anlamışsınızdır.Kolay gelsin.Saygılarımla.
evet bu yazı yıldırımın uçağa giriş çıkışıyla ilgili açıklayıcı oldu.
o halde konuyu biraz daha farklılaştırarak sorayım şimdi de.
uçağa yıldırım girip çıktığında beton bir binaya, ağaca, insana vs ye yıldırım düşmesi ile aynı özelliği gösterip yakıp yıkıp geçiyor mu; yoksa tüm gövde metal olduğundan dış yüzeyden bir faraday kafesi gibi girip çıkıyor mu? Uçağı komple dengeleme barası şeklinde görebilir miyiz?