Arkadaşlar soru başlıkta zaten, Hasarı veren (yüksek) akım mıdır, (yüksek) gerilim midir..? Öyle Akımdır... ya da Gerilimdir... diye tek kelimelik atmasyon yapmayın, Akımsa neden akım, gerilimse neden gerilim, ayrıntılı yazarsanız memnun olurum.
Bu konu forumda uzun zamandır sorulan en güncel konulardan birini teşkil edebilmektedir.Sn.karaapak bu konuya hassasiyetle verdiğim verdiğim cevaplarla adeta bu konuyla beni özdeşleştirmişler,sağolsunlar kendileri.
Akım ve gerilim kavramlarında ilk bakış açısında insanlar sürekli gerilimin ölümcül olduğundan korkmuş ve çekinmişler,en büyük hasarı sanki onun verdiğinden emin olup hep böyle de düşünmüşlerdir.Gerçekten de düşünürseniz yalnızca yg-ag trafo binalarının dış kapılarında yalnızca bir "kurukafa" resmini uyarıcı olarak görürüz,yüksek amper çıkışlı kaynak makinesi,akü veya el tipi yüksek gerilim üreteci(Savunma amaçlı) cihazlarda kuru kafaya pek de rastlayamazsınız.Yani insanlar yıllardan beri hep yüksek gerilimin tehlikesinden ve hasarından çekinmiş ve korunmuş,uyarılarını hep buna göre yapmıştır,halen de öyledir.
Elektrik çarpmalarında insan derisinin belirli bir yalıtkanlık direnci(Kadınlarda biraz daha farklıdır,eşit değildir) ohm. cinsinden bulunur.Bu değer yaklaşık 65 volt ac.nin üzerinde vücut kuru ve ayaklar yalıtkan da bulunsa dahi ölümcül olmaya başlar.Kaçak akım rölelerinde en alt kaçak akım sınırı 30 miliamperdir,yani 25-30 mA lik akımlar ve daha üstü,eğer o anki vücut direnci(Ayaklardaki yalıtkan ayakkabı,ellerin ıslaklığı,zeminin o andaki toprak eşdeğeri,vb. etkenlere bağlı olarak) vücudumuzdan geçerse,hasar verip öldürücü olabilirler.Hatta bu akımın kalbin olduğu sol taraftaki elden geçmemesinin bile hayat kurtarabildiğini belirten tıp uzmanları olabilmiştir.
Alternatif akımda 65 volt üstündeki değerler,sonuç olarak vücut yalıtkanlık direnci ne olursa olsun ölümcül olmaya başlar,bu değer insan için sınır ve kritik bir voltaj değeridir.Ama bu voltaja çok yakın değerlerde de ölümcül olmasa da ellerin ıslak,iletken asitli sıvı gibi iletkenlerle uzun süre maruz kalmaması,çıplak elle iletkenlere dokunulmaması vücuda geçebilecek miliamper seviyesindeki akımlardan korunmak amaçlı olmalı.Saldırılara karşı savunma amaçlı 9 volt.luk pil ile beslenen ve çok yüksek gerilimleri saldırganlara veren yüksek gerilim cihazları,çok yüksek gerilimler üretmelerine karşın,düşük akımlı olmaları bile karşıdaki kişiyi felç etmeye sebeptir.Hatta bu cihazlar,kalp hastaları için ölümcül ve sıradan insanlar için kalıcı felç vakalarına bile neden olabilmektedir,bu nedenle gelişigüzel ve şaka için kullanımları çok riskli olabilmektedir,çok dikkatli olunmak zorundadır.Burada da yine yüksek gerilim ve düşük amper seviyesinin bile,yerine göre çok tehlikeli olabileceği sonucuna kolaylıkla varılabilir.
12 volt dc.lik bir akü ile,kaynak makinelerinin boştaki uçları(Ark başlamadan evvel 50 volt ac/dc seviyesindeki akımlar) bile,dc. güç kaynağı olarak,her ikisi de ıslak,iletken ortamdaki eller,ayaklar için,vücut yalıtkanlık omaj değerinin düşerek daha yüksek akımların geçebilmesi açısından risklidir.Bu konu zamanında Nikola Tesla tarafından ayrıca ele alınıp incelenmiş,insan için riskli olduğuna karar verilmiştir.Düşük voltaj,yüksek akımlı bu tür güç kaynaklarında etkileşimde kalınma süresi(zaman) da çok önemlidir.Kısa zamanda,anlık olarak ölüme,hasara yol açamasa da,uzun zaman dilimlerinde, vücut organlarına yaptığı elektro-kimyasal hasarlarla uzun vadede,yani gelecek yıllar için sağlık riski demektir.
Direk yıldırım çarpmalarında ise,hem çok yüksek gerilimler,hem de çok yüksek akımlar söz konusu olduğundan,direk insan vucudunun başından ayaklarına ve toprağa akarak giden bir yıldırım,kesin olarak ölüm demek anlamına geliyor.(Ayni çok yüksek gerilimli enerji iletim hatlarındaki kömürleşerek ölüme benzer şekilde)Çünkü hem bu gerilim hatları,hem de yıldırım örneğinde,insan vücudu direnci çok düşük olan bir direncin yüksek gerilim ve akımlarda anında yanması gibi vahim bir sonuçla kömürleşerek yanmakta,kesin ölüm gelmiş olmakta.Direk olmayan,kısmen gerçekleşen yıldırım çarpmalarında,sadece kısmen yaralanma da görülebilmekte,direk maruz kalındığı gibi ölüm olayı da olmayabilmekte.İnsan için risk taşıyacak akımlar bu durumda etkime süresi boyunca vucuttan akmamış,tıpkı savunma amaçlı kullanılan el cihazlarındaki gibi düşük akımlı,çok yüksek gerilimli akımlara kısa sürelerle maruz kalınarak,kısmi felç veya yaralanmalar oluşabilmiştir.
Bir otomobile yıldırım düşmesinde,metal aksamlara temas olmadığı sürece,otomobilin metalik dış karoserinin,şasisinin,bir faraday kafesi gibi insanı ölümcül akım ve gerilimlerden koruyacağı kesindir.Telerlek lastiklerindeki teller,jant,bilyeler,poyra üzerinden elektrik akımı aracın metal gövdesinden toprağa emniyetle deşarj olup akacaktır,yani bir araba veya uçak içinde yıldırım düşmesinde kesin güvendesiniz.Ancak kompozit malzemeyle(İletken olmayan gövde parçaları) perçin veya civata ile birleştirilip montajı yapılan,gerektiği kadar parçalar arasında, irtibat topraklama kablosu bulunmayan uçaklarda,bu iç bağlantı parçaları arasından yıldırım akımının hasar vererek atlaması(Aviyonik tesisata zarar verip uçağın düşmesine sebep olabilmesi) mümkün olur,burada hem personel,hem de uçak güvenlik zaafiyetine düşmüş olur.Kompozit malzemeli(Alüminyum dış iletkenli olamayan gövde yapılarındaki) uçakların ve personelin,montaj hatalarında,yıldırım düşmesine karşı böyle bir riskleri de bulunur.Kolay gelsin.