Sevgılı dostlar;
Dört ay önce, artan yakıt fiyatları ve vergiler sebebiyle bir motor satın almaya karar verdim, uzun araştırmalar sonucunda Honda space 110 motorunu alma fikrim oluştu.
Ve 4.525 Tl ye motoru satın aldım, herşey satın alana kadarmış.
Sorunlar baş gösterdi , yakıt ibresi çalışmıyor ve yanlış gösteriyordu kaç defa yolda kaldım.Servise başvurdum ilgilenmediler, 1000km gel deyip gönderdiler.(servis görevlisi yolda kalmamak için deponun kapagını açıp yakıta bakmamı önerdi, ne akıl ama)
Nihayet 1000 sınırına geldım motoru götürdüm, yağını degiştirdiler, efendım şamandra bozukmuş, 1 ay parça bekledim, parça geldi degiştirdiler arıza devam etti , bu sefer yakıt ekranını komple degiştirdiler ve oldu diye gönderdiler.
Halen sorunlarımın bir kısmı devam etmekte yine yanlış gösterge sebebiyle yolda kalıyorum.
Honda İstanbul merkezde beni sallmaya başladı.
Honda ya bir de bu açıdan bakmanızı isterim, Tüm detay, motorun parasını ödeyip motorun anahtarını alana kadar devam ediyor , daha sonra servis görevlileri çirkefleşiyor.
Bİ YERDE ANLATMAK ZORUNDAYDIM..
Merhaba.Motorunuzda beklenmeyen ve sürpriz olarak oluşmuş bu münferit (tekil) hatalar ve küçük sorunlar canınızı sıkıp arkasında koca bir marka olan şirketten sizi asla da soğutmamalıdır.Her çok iyi ve kaliteli markanın mükemmel ve ideal olması gibi bir durum hiçbir şekilde söz konusu da olamaz,yani bu türden oluşacak küçük sorunlar ve arızalar,insanın bu markalara olan saygı ve bakışını asla da değiştirmemelidir diye düşünüyorum.
Her zaman yaptığım gibi yine kendimden yaşanmış en güzel örnekleri yine bizzat da vermek suretiyle sizi bir nebze teselli etmeye de çalışayım istersenizİlk sıfır aldığım Brodway binek aracımın markasının Renault (OYAK) ve sıfır olması nedeniyle çok mükemmel olabileceğini,hiç olmazsa daha satın aldığım ilk yıllarda hiç bir sorun (Vukuat) çıkarmayacağını da kuvvetle düşünerek ummaktaydım.Ancak daha ilk günlerde ufak tefek,küçük arızalar,sorunlar da kendini gösterebilmişti.Neticede bu marka bir Mercedes Benz gibi çok dev bir marka olup da işçilik ve makina donanımından, kalitesinden ödün vermeyecek bir marka da değildi,bunu göz önünde bulundurmam da gerekirdi.
1.Arabanın ön camını temizlerken cama kuvvetli bir yapıştırıcıyla yapışık olan dikiz aynası elimde kaldı.Orijinalinden farklı olarak,cama değil de üst tavan kısmına,404 plastik yapıştırıcısı (Resin) ile tespit etmemle bu sorun başka bir şekliyle de düzeldi.
2.Arabanın benzin kapağından benzin deposuna yakıt iletimini sağlayan kıvrık benzin iletim borusu (Deve boynu) delindi,benzin farkedinceye kadar bir müddet boş yere yerlere aktı,ziyan oldu.Ancak serviste ücret karşılığı değiştirildi,yakıt dökülmesi sorunu böylece düzeldi.
3.Sinyal lambalarından birinin ampül duyunda daha ilk günlerde sorun (Elektrik iletim sorunu) oluştu,serviste ücret karşılığı değişti,sorun böylece düzeldi.
4.Dağ,tepe (Çok zor arazi koşullarında) dolaşırken arka amortisörlerin üzerinde yer alan şasi irtibatı olan kaynak yeri kısmında kaynak yerinden bie çatlama,ayrılma oluştu,"çıt,çıt" diye sesler rahatsız edici şekilde gelirken serviste özel bir kaynakla (Tig) sorun ücretsiz olarak halledildi.
5.Fren lambası müşiri (Stop lambasını fren pedalı altındaki siviçle yakıp söndüren) ilk günlerde bozuldu,yanmamaya başladı,trafikte tehdit oluşturduğu arkadan beni yakından izleyen arkadaşımdan bir uyarıyla söylendi.Fren lambası müşirini (On-ff svicini) açıp bağlantılarını (Kontak temas yerlerini) düzeltmemle sorun halledilmiş oldu.
--------
Bu buna benzer (Yukarıdaki bazı tekil olaylar) yüzünden ben hiçbir zaman Brodway markasından veya mensubu bulunduğu Renault ailesinden hiçbir zaman da soğumadım,bu markaya da soğuk bakmadım.Çünkü işçilik kalitesini zaten en baştan bilerek,kabullenerek ön yaklaşımla kabullenmiştim.Mükemmel bir işçilik kalitesi de hiç bekleyemezdim. Böyle ufak tefek,incir çekirdeğini doldurmayan,havadan sudan bahanelerle Broadway markasından vazgeçmedim,geçen zaman diğer aksamların (özellikle motor,elektrik aksamı) mükemmel olduğunu adeta ispatlamış,kendisini bana iyice kanıtlamış ve kabul ettirmişti.(1992 yılından bu yana) Yakın zamanda da istanbul'da yaşayan bir yeğenime hediye ettim.
HONDA motorunuz için de,gelecekte iyi olacak bu olumlu tememnileri beklemenizi umarak,mükemmel olan yanlarını görmeniz için de bunu sadece zamana havale etmekteyim.Zaman bu belirli markaların gerçek yüzünü aydınlatacak,ilk satın aldığınız yıllarda oluşan nefret ve soğukluk duygularınızı çok iyi de telafi ederek sıfırlayabilecek çok etkin bir ilaçtır da diyebiliriz.Aracınızla (motorunuzla) ve kendi benliğiniz arasında olaşabilecek,bu sevgi ve saygı bağlarını zamana bırakmanız (Ben yaşayan bir örneği de olduğum gibi)en iyisi olacaktır.
Cansız şeylerin de ayrıca bir ruhu olduğu ve sizinle aranızda menevi bir bağın,zamanın ilerleyen dilimleri çerisinde kurulmuş olabileceğini de düşünmek gerekir.Ancak o zaman insan arabasını kedisi,kızı,eşi,sevgilisi gibi manevi bir varlığı olarak sevebilir ve saygı da duyabilir.Psikolojik olarak bu bağ çoğu insanla cansız olan aracı arasında zamanla kendiliğinden kurulabilir.Hiçbir güç bunu tam olarak da engelleyemez veya tam olarak da bloke edemez diye haklı olarak da düşünmekteyim.Kolay gelsin.Saygılarımla.