Merhaba, değerli arkadaşlar;
Bu konunun kastedilen asıl muhatabının kim olduğunu tahmin edebilmeniz çok da zor değildir. Bu kastedilen konunun muhatabı direk Sakarya’daki (Hendek'teki) havai fişek fabrikası üretim kombisidir.
Bu imalathanede (bu küçük fabrikada)’da 3 temmuz 2020’da depolardaki art arda olan büyük patlamalar sonucu 7 işçi kardeşimiz (emekçimiz) ne yazık ki hayatlarını kaybetmiş çok sayıda da işçi yaralanmıştır.
Patlamaların asıl nedeni (kimyasal bileşimler mi çünkü işçilerin bir kısmı düz yeni imalatların daha paketlenirken bile ellerini ısıttığını, fazla bir ısınma farkını el yordamıyla algıladıklarını bize göstermiştir) hala tam olarak bilinmezken, hala meçhulken , aslında bunu bilerek taş ocaklarına henüz patlamamış olanlarını, 10 temmuz 2020'de sıradan kamyonlarla ve km’lerce güneş altında ve çok düzgün istiflenmeden taşıyarak en vahim tedbirsizliği bir kez daha sorumsuzca sergilemiş olmuşlardır. Bu esnada da 3 vatandaşımız daha şehit olup toplamdaki kaybımız 10’a çıkmıştır. Şimdiye kadar ölenlerin ailelerine baş sağlığı ve buna dayanma gücünü, yaralananlara da en derin taziyelerimi buradan iletiyorum.
Bu kadar insan kaybına rağmen havai fişeklerin aşırı yüksek olan hava şartlarıyla mı, istiflenme (stoklama) hatasıyla mı yoksa kimyasal terkibindeki hatalar nedeniyle mi veya direk işçi hatalarıyla, tecrübesizliği, eğitimsizliğiyle mi olabildiği hala da belli değildir. Uzman kişilerin bu olayı en baştan itibaren araştırıp soruşturarak, bu olayın asıl oluş nedenini (işçi, malzeme ve kimyasal terkip hatası, fabrikanın mevcut klima şartları, vb.) mutlaka ortaya çıkarılmalı, kamuoyu bu konuda mutlaka rahatlatılmış bulundurulmalıdır.
Fabrikanın üretiminin geçici olarak kapısının mühürlenerek kapatılması elbette ki yerinde olan bir karardır. İnsanların artık bırakın direk bu fişekleri görmeyi, havai fişek kelimesini bile duyduklarında, eskisine oranla çok büyük hassasiyetleri (bir alerjileri) ortaya çıkmıştır. Bunun bilirkişilerce (exper'lerle) mutlaka çok iyi araştırılıp bu kamuoyunun iyi aydınlatılması gerekmektedir.
Fabrika yönetimince, riskli (yanıcı ve patlayıcı) maddelerle çalışılması konusunda, işçilerin, işçi sağlığı ve iş güvenliği çalışma esaslarına göre bazı işçilik hatalarıyla direk veya patlayıcı malzemelerin bu kimyasal terkibiyle direk patlayabilme nedenlerinin dışında, örneğin yazın ve kışın belirli sıcaklık derecelerinde çalışılması için istenilen soğutma (klima) şartlarının yeterince sağlanıp sağlanamadığı örtbas edilmeden yapılacak tahkikatlar sonucunda mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda sorumlu idareciler, fabrika çalışma güvenliğinden sorumlu güvenlik şeflerinin, müdürlerinin, vb. direk suçlu bulunmasında ceza olarak caydırıcı olmayan para cezalarının verilmesinden de kaçınılmalıdır. Çalışan işçilerin hayatı, nerede çalışılırsa çalışılsın (havai fişek fabrikası veya Zonguldak maden ocağı, vb.) bu kadar ucuz olmamalıdır.
Bu son derecede önemli bir konudur ve tam sonuçlanamadığı, ardında yatan asıl gerçekler, bilimsel veya adli nedenleriyle tam olarak ortaya çıkarılamadığı sürece zihinlerde ayni şekliyle kalmaya devam edecektir. Kolay gelsin.
Bu konunun kastedilen asıl muhatabının kim olduğunu tahmin edebilmeniz çok da zor değildir. Bu kastedilen konunun muhatabı direk Sakarya’daki (Hendek'teki) havai fişek fabrikası üretim kombisidir.
Bu imalathanede (bu küçük fabrikada)’da 3 temmuz 2020’da depolardaki art arda olan büyük patlamalar sonucu 7 işçi kardeşimiz (emekçimiz) ne yazık ki hayatlarını kaybetmiş çok sayıda da işçi yaralanmıştır.
Patlamaların asıl nedeni (kimyasal bileşimler mi çünkü işçilerin bir kısmı düz yeni imalatların daha paketlenirken bile ellerini ısıttığını, fazla bir ısınma farkını el yordamıyla algıladıklarını bize göstermiştir) hala tam olarak bilinmezken, hala meçhulken , aslında bunu bilerek taş ocaklarına henüz patlamamış olanlarını, 10 temmuz 2020'de sıradan kamyonlarla ve km’lerce güneş altında ve çok düzgün istiflenmeden taşıyarak en vahim tedbirsizliği bir kez daha sorumsuzca sergilemiş olmuşlardır. Bu esnada da 3 vatandaşımız daha şehit olup toplamdaki kaybımız 10’a çıkmıştır. Şimdiye kadar ölenlerin ailelerine baş sağlığı ve buna dayanma gücünü, yaralananlara da en derin taziyelerimi buradan iletiyorum.
Bu kadar insan kaybına rağmen havai fişeklerin aşırı yüksek olan hava şartlarıyla mı, istiflenme (stoklama) hatasıyla mı yoksa kimyasal terkibindeki hatalar nedeniyle mi veya direk işçi hatalarıyla, tecrübesizliği, eğitimsizliğiyle mi olabildiği hala da belli değildir. Uzman kişilerin bu olayı en baştan itibaren araştırıp soruşturarak, bu olayın asıl oluş nedenini (işçi, malzeme ve kimyasal terkip hatası, fabrikanın mevcut klima şartları, vb.) mutlaka ortaya çıkarılmalı, kamuoyu bu konuda mutlaka rahatlatılmış bulundurulmalıdır.
Fabrikanın üretiminin geçici olarak kapısının mühürlenerek kapatılması elbette ki yerinde olan bir karardır. İnsanların artık bırakın direk bu fişekleri görmeyi, havai fişek kelimesini bile duyduklarında, eskisine oranla çok büyük hassasiyetleri (bir alerjileri) ortaya çıkmıştır. Bunun bilirkişilerce (exper'lerle) mutlaka çok iyi araştırılıp bu kamuoyunun iyi aydınlatılması gerekmektedir.
Fabrika yönetimince, riskli (yanıcı ve patlayıcı) maddelerle çalışılması konusunda, işçilerin, işçi sağlığı ve iş güvenliği çalışma esaslarına göre bazı işçilik hatalarıyla direk veya patlayıcı malzemelerin bu kimyasal terkibiyle direk patlayabilme nedenlerinin dışında, örneğin yazın ve kışın belirli sıcaklık derecelerinde çalışılması için istenilen soğutma (klima) şartlarının yeterince sağlanıp sağlanamadığı örtbas edilmeden yapılacak tahkikatlar sonucunda mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda sorumlu idareciler, fabrika çalışma güvenliğinden sorumlu güvenlik şeflerinin, müdürlerinin, vb. direk suçlu bulunmasında ceza olarak caydırıcı olmayan para cezalarının verilmesinden de kaçınılmalıdır. Çalışan işçilerin hayatı, nerede çalışılırsa çalışılsın (havai fişek fabrikası veya Zonguldak maden ocağı, vb.) bu kadar ucuz olmamalıdır.
Bu son derecede önemli bir konudur ve tam sonuçlanamadığı, ardında yatan asıl gerçekler, bilimsel veya adli nedenleriyle tam olarak ortaya çıkarılamadığı sürece zihinlerde ayni şekliyle kalmaya devam edecektir. Kolay gelsin.
Son düzenleme:
