Söylendiği gibi gerekli şartları sağladığında şok/ani ısıtmalı su ısıtıcılar pratik olabilir. Köyde babam da yıllardır kullanıyor. Arızalanıp değiştirdiği de olmuş. Kış ve soğuk günlerde üçüncü kademesi bile su akışına bağlı olarak yeterli su sıcaklığını sağlayamıyor. Belki trafodan 5-6 yüz mt uzak olduğundan gerilim düşüşünden kaynaklı olabilir. Ya da uygun kesitte kablo kullanılmadığından. Ben de kendi köy evime 60 lt elektrikli termosifon aldım. Sonuçta daha pahalı ama şok ısıtmadan daha konforlu olduğunu düşünüyorum. Hem şok ısıtmadaki gibi yüksek kesit tesisat gerekmiyor. 2.5mm2 kablo ve B16'lık Sigorta yeterli. Her ikisi için de sağlam bir topraklama ve ayrı bir 10mA KAR olması çarpılma riskini azaltacaktır. Sonuçta verimleri bellidir. Her iki türdeki ısıtma da elektrikle olacağından en pahalı ısıtma yöntemleridir.
Konu ile alakalı olabileceğini düşündüğüm bugün denk geldiğim bir haberi bu vesile ile paylaşmak isterim. Donanım Haber sitesindeki haber.
Yani klıma sistemlerinde olduğu gibi ısı pompaları hem doğal gazdan hem de elektrikten çok daha ucuz bir yöntem. Tabi burada da ilk yatırım maliyeti yüksek. Hatta bu yöntemle yerde açılan bilmem kaç metre derinliğindeki bir sondaj ile su aşağıya pompalanır ve belli bir ısıya geldikten sonra yukarıda ısısı alınarak tekrar yer altına sirküle edilerek villalarda ısınma sağlanıyor. İstanbul Riva Konaklarında bildiğim kadar uygulaması var. O zamanlar doğal gaz yoktu. Şimdilerde orada da doğal gaz var. Bu sistemin işletme maliyeti nedir ne değildir bilgim yok. Ama sonuçta ortamı ısıtan bu tür bir sistemle kullanım suyunu da ısıtmak mümkündür. Ya da gün ısı denen çatıdaki güneş ışıması ile ısınan panellerle.
Konu somut öneriden çok farklı şeylere kaydı ama hepsini göz önünde bulundurmak lazım.
Bu ürünlerde şofben su girişi noktası öncesinde mutlaka vana/batarya ile su girişinin kesilmesi gerektiği, direkt olarak daimi su girişinin yapılmamasının elzem olduğu (banyoda kullanılan klasik şofben modellerinin tümü için) unutulmamalıdır.