demiray teknik
Profesyonel Üye
A1 MkI
Anadol A1, Otosan Otomobil Sanayi A.Ş.’nin siparişi üzerine FW5 kodu ile İngiliz Reliant Firması tarafından geliştirilmiş, tasarımı ise İngiliz Ogle Design firmasının Baş Tasarımcısı Tom Karen tarafından yapılmıştır.
Tasarımın onaylanması sonrası, İngiltere'de Reliant tarafından imal edilen prototip daha tamamlanmadan, dönemin Sanayi Bakanı Mehmet Turgut projeyi onaylamak için prototipi incelemek istediğini Koç Grubu'na bildirdi. Bu gelişme üzerine hazırlanmakta olan prototip, tam olarak bitirilememiş olmasına rağmen 1965 Aralık ayında, 2 İngiliz tecrübe pilotu ile İngiltere'den yola çıkarıldı. Bu seyahat sırasında her türlü sürüş koşulları denendi ve prototip kış mevsiminin en yoğun yaşandığı dönemde Alp dağlarını aşarak, İstanbul'a o dönem rekor sayılabilecek bir süre olan 63 saatte geldi. 22 Aralık 1965 tarihinde de Sanayi Bakanlığı yetkililerince denendi ve imalat onayı verildi.
1966 yılı boyunca, Otosan çalışanları üretim bantlarının oluşturulması ve bunun yıl sonuna kadar yetiştirilebilmesi için insanüstü bir gayret gösterdiler. 1 Aralık 1966'da Nihat Atasagun yönetimindeki imalat ekibi 3 tane mavi renkli Anadol'u tamamladı. Anadol'lar fabrikadaki tecrübeli sürücülere teslim edilerek test sürüşüne çıkarıldı. 3 Anadol, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde 2.500 km boyunca her türlü yol ve arazi şartında zorlu testlere tabi tutuldu. Anadol'lar testleri başarıyla tamamlayıp döndüklerinde, fabrikada büyük bir gurur havası hakimdi. A1’in seri üretimine 19 Aralık 1966’da başlanmıştır.
A1 üretiminde ilk olarak Ford Cortina'nın 49 HP (4800devir/dakika) güç üreten motor bloğu döküm demirden mamul (cast iron) 1198cc'lik 1959 model Kent Pre-Crossflow OHV motoru kullanılmış, 1968/08’den itibaren bu motor daha güçlü 54 HP (5500 devir/dakika) güç üreten motor bloğu döküm demirden mamul 1298cc Ford Kent Crossflow OHV motor ile değiştirilmiştir.
Önde yuvarlak "Lucas" farlar, yuvarlak sinyal camları ve metal ön ızgara(12/66'dan 04/72'ye kadar); arkada ise yuvarlak sinyal ve stoplar kullanılmıştır (12/66'dan 01/70'e kadar). Tamponlar nikelajlı metalden ve yine nikelajlı metalden tampon babaları ile önde ve arkada yer almıştır. Gösterge panelinde ise direksiyon milinin hemen üzerinde 2 gösterge bulunmaktadır. Solda, alt kısmında uzun hüzme (mavi) ve sinyal (sarı) lambalar ile km sayacının bulunduğu Smiths km saati, sağında ise orta kısmında marş (kırmızı), yağ (yeşil) lambalarının bulunduğu Smiths yuvarlak hararet ve benzin göstergesi yer almaktadır. 1969’da gösterge panosu yenilenmiş, direksiyon daha ergonomik bir hale getirilmiştir. 1970 başında ise arka stoplar elips şeklinde yekpare bir biçim almıştır (01/70'ten 04/72'ye kadar).
Cam elyafı ve polyesterden imal edilen bu 5 kişilik araç gövdesi, H-tipi tam çelik şasi üzerine oturtulmuştur. Şasi, helezonlu bağımsız ön süspansiyon ve makaslı arka aksın üzerine kurulmuştur. Ön süspansiyon sistemi 1965 Triumph, arka süspansiyon sistemi ise 1965 Ford Cortina Mk1 modellerinden adapte edilmiştir. Frenler tek kanal hidrolik sistem olup, önler disk, arkalar tamburdur. El freni iki koltuk arasında ve mekaniktir. El fren kolu, içli dışlı bir kablo ile arka tekerleklerdeki el freni levyesine bağlıdır (1200cc modellerde sadece arka sağ tekerlek bağlantılıdır). Debriyaj, 1200cc modellerde hidrolik (1966/12-1968/08), sonraki modellerde (1300cc) telli sistem olduğu görülmektedir. Şanzıman olarak döküm demirden, 4 ileri düz vitesli Ford'un Type 2 modeli tercih edilmiştir. Direksiyon’da ise “rack-and-pinion” (kremayer) sistemi kullanılmıştır. Bu dizayn MkI tipi olarak Nisan 1972’ye kadar bu şekilde kalmıştır.
İlk çıkan modellerde kalorifer, radyo ekstra kabul edilmekte, istek üzerine montajı yapılmaktaydı. 1968 sonrası, kalorifer standart hale gelmiştir. Direksiyon mili üzerinde bulunan sinyal, korna ve uzun hüzme kontrollu kol dışında, diğer tüm kontrol düğmeleri (park lambaları, farlar, silecek) gösterge paneli üzerindeki düğmelerden idare ediliyordu. Cam silecek suyu için ise, ilk önceleri ön göğüs ortasında elle pompalanan düğme ile sağlanan su püskürtme, 1968 sonrası debriyaj pedalı yanında bulunan ayak pompası ile yer değiştirmiştir.
Otosan, 1971 yılında Anadol A1 MkI modelinin bir versiyonu olarak, 1300cc modelinde "otomatik vitesli şanzıman" kullanmak üzere bir çalışma yaptı ve kabin içinde de bazı yeniliklerle Ege Makina'nın İzmir'deki showroom'unda bir tanıtım gerçekleştirdi. Bu haber, bir İzmir gazetesi olan Yeni Asır'da Mehmet Ali Okumuş fotoğrafı ile birlikte aynen aşağıdaki metinle yayınlandı.
"Otomatik vitesli ilk Anadol otomobil Ege Makina'nın teşhir salonlarında dün halka gösterildi. Ülkemizde aile otomobillerine artan istek üzerine çalışmalarını hızlandıran Anadol Firması'nın, bir çok yeniliklerle imal ettiği "Anadol De Luxe" tipi otomobil büyük ilgi gördü. En büyük değişiklik olarak göze çarpan otomatik vitesten başka,yatar ön koltuklar, el freni ikaz lambaları, arka koltuklar arasında bar Amerikan ve özel deri kumaştan iç döşeme gibi yeni ilavelerle Anadol daha cazip ve daha kullanışlı bir hale getirilmiş. Numune olarak yapılan "De Luxe" tipi Anadol için şimdiden bir çok isteğin sırada olduğu ilgililerce açıklandı. Resimde, yakında piyasaya çıkarılması düşünülen otomatik vitesli Anadol görülüyor."
Anadol De Luxe modelin neden bir prototip olarak kaldığı ve neden seri üretimine geçilmediği ise bilinmiyor. Anadol'la ilgili literatürde de bu versiyondan hiç söz edilmemesi bir başka konu... Bu haber fotoğrafı ve haber kupürü aşağıdaki resimlerde görülebilir.
Anadol A1 MkI, 1200cc olarak 1966/12, 1967 ve 1968/8 döneminde toplam 3.772 adet, 1968/8-1972/4 arası 1300cc olarak da 11.459 adet ve toplamda 15.231 adet üretilmiştir.
Anadol A1 MkI aynı zamanda Türkiye’nin ilk ralli arabası olarak, Anadol Ralli Takımı (ART) da ilk ralli takımı olarak tarihe geçmiştir. Türkiye’nin ilk resmi rallisi olan 1968 Trakya Rallisi’ni kazanan A1 takımı ve ünlü pilotlar Renç Koçibey ve Demir Bükey’dir. İskender Atakan, Claude Nahum, Mete Oktar, Şükrü Okçu ve Serdar Bostancı’yı da diğer ünlü A1 pilotları olarak sayabiliriz. Bir başka A1 fanatiği de ünlü ralli pilotu Romolo Marcopoli’dir. 1968’de bir başka ünlü Türk pilot İskender Aruoba 30.000 km’lik ve 8 ay süren Avrupa-Afrika-Asya Rallisine Anadol A1’i ile katılmış ve başarı ile tamamlamıştır.
Anadol dünya klasik otomobil literatürlerinde yerini almış ve A1 modeli FIVA' nın (eski adıyla FIA) homologasyon belgelerine sahiptir. Uluslararası klasik otomobil rallilerinde yarışabilir konumdadır. Anadol, İngiltere'de de bazı otomobil meraklılarının elinde bulunan bir otomobildir (İngiltere'de Reliant Anadol olarak anılır). Bugün Anadol'un en çok aranan modellerinden biridir.
Anadol A1, Otosan Otomobil Sanayi A.Ş.’nin siparişi üzerine FW5 kodu ile İngiliz Reliant Firması tarafından geliştirilmiş, tasarımı ise İngiliz Ogle Design firmasının Baş Tasarımcısı Tom Karen tarafından yapılmıştır.
Tasarımın onaylanması sonrası, İngiltere'de Reliant tarafından imal edilen prototip daha tamamlanmadan, dönemin Sanayi Bakanı Mehmet Turgut projeyi onaylamak için prototipi incelemek istediğini Koç Grubu'na bildirdi. Bu gelişme üzerine hazırlanmakta olan prototip, tam olarak bitirilememiş olmasına rağmen 1965 Aralık ayında, 2 İngiliz tecrübe pilotu ile İngiltere'den yola çıkarıldı. Bu seyahat sırasında her türlü sürüş koşulları denendi ve prototip kış mevsiminin en yoğun yaşandığı dönemde Alp dağlarını aşarak, İstanbul'a o dönem rekor sayılabilecek bir süre olan 63 saatte geldi. 22 Aralık 1965 tarihinde de Sanayi Bakanlığı yetkililerince denendi ve imalat onayı verildi.
1966 yılı boyunca, Otosan çalışanları üretim bantlarının oluşturulması ve bunun yıl sonuna kadar yetiştirilebilmesi için insanüstü bir gayret gösterdiler. 1 Aralık 1966'da Nihat Atasagun yönetimindeki imalat ekibi 3 tane mavi renkli Anadol'u tamamladı. Anadol'lar fabrikadaki tecrübeli sürücülere teslim edilerek test sürüşüne çıkarıldı. 3 Anadol, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde 2.500 km boyunca her türlü yol ve arazi şartında zorlu testlere tabi tutuldu. Anadol'lar testleri başarıyla tamamlayıp döndüklerinde, fabrikada büyük bir gurur havası hakimdi. A1’in seri üretimine 19 Aralık 1966’da başlanmıştır.
A1 üretiminde ilk olarak Ford Cortina'nın 49 HP (4800devir/dakika) güç üreten motor bloğu döküm demirden mamul (cast iron) 1198cc'lik 1959 model Kent Pre-Crossflow OHV motoru kullanılmış, 1968/08’den itibaren bu motor daha güçlü 54 HP (5500 devir/dakika) güç üreten motor bloğu döküm demirden mamul 1298cc Ford Kent Crossflow OHV motor ile değiştirilmiştir.
Önde yuvarlak "Lucas" farlar, yuvarlak sinyal camları ve metal ön ızgara(12/66'dan 04/72'ye kadar); arkada ise yuvarlak sinyal ve stoplar kullanılmıştır (12/66'dan 01/70'e kadar). Tamponlar nikelajlı metalden ve yine nikelajlı metalden tampon babaları ile önde ve arkada yer almıştır. Gösterge panelinde ise direksiyon milinin hemen üzerinde 2 gösterge bulunmaktadır. Solda, alt kısmında uzun hüzme (mavi) ve sinyal (sarı) lambalar ile km sayacının bulunduğu Smiths km saati, sağında ise orta kısmında marş (kırmızı), yağ (yeşil) lambalarının bulunduğu Smiths yuvarlak hararet ve benzin göstergesi yer almaktadır. 1969’da gösterge panosu yenilenmiş, direksiyon daha ergonomik bir hale getirilmiştir. 1970 başında ise arka stoplar elips şeklinde yekpare bir biçim almıştır (01/70'ten 04/72'ye kadar).
Cam elyafı ve polyesterden imal edilen bu 5 kişilik araç gövdesi, H-tipi tam çelik şasi üzerine oturtulmuştur. Şasi, helezonlu bağımsız ön süspansiyon ve makaslı arka aksın üzerine kurulmuştur. Ön süspansiyon sistemi 1965 Triumph, arka süspansiyon sistemi ise 1965 Ford Cortina Mk1 modellerinden adapte edilmiştir. Frenler tek kanal hidrolik sistem olup, önler disk, arkalar tamburdur. El freni iki koltuk arasında ve mekaniktir. El fren kolu, içli dışlı bir kablo ile arka tekerleklerdeki el freni levyesine bağlıdır (1200cc modellerde sadece arka sağ tekerlek bağlantılıdır). Debriyaj, 1200cc modellerde hidrolik (1966/12-1968/08), sonraki modellerde (1300cc) telli sistem olduğu görülmektedir. Şanzıman olarak döküm demirden, 4 ileri düz vitesli Ford'un Type 2 modeli tercih edilmiştir. Direksiyon’da ise “rack-and-pinion” (kremayer) sistemi kullanılmıştır. Bu dizayn MkI tipi olarak Nisan 1972’ye kadar bu şekilde kalmıştır.
İlk çıkan modellerde kalorifer, radyo ekstra kabul edilmekte, istek üzerine montajı yapılmaktaydı. 1968 sonrası, kalorifer standart hale gelmiştir. Direksiyon mili üzerinde bulunan sinyal, korna ve uzun hüzme kontrollu kol dışında, diğer tüm kontrol düğmeleri (park lambaları, farlar, silecek) gösterge paneli üzerindeki düğmelerden idare ediliyordu. Cam silecek suyu için ise, ilk önceleri ön göğüs ortasında elle pompalanan düğme ile sağlanan su püskürtme, 1968 sonrası debriyaj pedalı yanında bulunan ayak pompası ile yer değiştirmiştir.
Otosan, 1971 yılında Anadol A1 MkI modelinin bir versiyonu olarak, 1300cc modelinde "otomatik vitesli şanzıman" kullanmak üzere bir çalışma yaptı ve kabin içinde de bazı yeniliklerle Ege Makina'nın İzmir'deki showroom'unda bir tanıtım gerçekleştirdi. Bu haber, bir İzmir gazetesi olan Yeni Asır'da Mehmet Ali Okumuş fotoğrafı ile birlikte aynen aşağıdaki metinle yayınlandı.
"Otomatik vitesli ilk Anadol otomobil Ege Makina'nın teşhir salonlarında dün halka gösterildi. Ülkemizde aile otomobillerine artan istek üzerine çalışmalarını hızlandıran Anadol Firması'nın, bir çok yeniliklerle imal ettiği "Anadol De Luxe" tipi otomobil büyük ilgi gördü. En büyük değişiklik olarak göze çarpan otomatik vitesten başka,yatar ön koltuklar, el freni ikaz lambaları, arka koltuklar arasında bar Amerikan ve özel deri kumaştan iç döşeme gibi yeni ilavelerle Anadol daha cazip ve daha kullanışlı bir hale getirilmiş. Numune olarak yapılan "De Luxe" tipi Anadol için şimdiden bir çok isteğin sırada olduğu ilgililerce açıklandı. Resimde, yakında piyasaya çıkarılması düşünülen otomatik vitesli Anadol görülüyor."
Anadol De Luxe modelin neden bir prototip olarak kaldığı ve neden seri üretimine geçilmediği ise bilinmiyor. Anadol'la ilgili literatürde de bu versiyondan hiç söz edilmemesi bir başka konu... Bu haber fotoğrafı ve haber kupürü aşağıdaki resimlerde görülebilir.
Anadol A1 MkI, 1200cc olarak 1966/12, 1967 ve 1968/8 döneminde toplam 3.772 adet, 1968/8-1972/4 arası 1300cc olarak da 11.459 adet ve toplamda 15.231 adet üretilmiştir.
Anadol A1 MkI aynı zamanda Türkiye’nin ilk ralli arabası olarak, Anadol Ralli Takımı (ART) da ilk ralli takımı olarak tarihe geçmiştir. Türkiye’nin ilk resmi rallisi olan 1968 Trakya Rallisi’ni kazanan A1 takımı ve ünlü pilotlar Renç Koçibey ve Demir Bükey’dir. İskender Atakan, Claude Nahum, Mete Oktar, Şükrü Okçu ve Serdar Bostancı’yı da diğer ünlü A1 pilotları olarak sayabiliriz. Bir başka A1 fanatiği de ünlü ralli pilotu Romolo Marcopoli’dir. 1968’de bir başka ünlü Türk pilot İskender Aruoba 30.000 km’lik ve 8 ay süren Avrupa-Afrika-Asya Rallisine Anadol A1’i ile katılmış ve başarı ile tamamlamıştır.
Anadol dünya klasik otomobil literatürlerinde yerini almış ve A1 modeli FIVA' nın (eski adıyla FIA) homologasyon belgelerine sahiptir. Uluslararası klasik otomobil rallilerinde yarışabilir konumdadır. Anadol, İngiltere'de de bazı otomobil meraklılarının elinde bulunan bir otomobildir (İngiltere'de Reliant Anadol olarak anılır). Bugün Anadol'un en çok aranan modellerinden biridir.