Bana 1 Harf Öğretenin 6 Ay Tatil Yapması.

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Arkadaşlar yada Sayın Üyelerimiz mi demem gerektiğine karar veremedim.

Nedir bu çekişmeler. Bu bölüm serbest konular dediysek de burada birbirinize hakaret edin demedik. Sn. yelek sizin yaptığınız bu sayısal analiz yıllar önce GIRGIR dergisinde bile "ti"ye alınmıştı. Bu konuyu burada açtınız diyelim. Burada bu konudan rahatsız olabilecek bir çok üyemizin olabileceğini ve huzursuz olunacağını düşünmenizi isterdim. Yıllar önce benim bu seviyeye gelmeme sebep iyisiyle kötüsüyle öğretmenlerimizdir. Evet ben bana bir kelime öğretenin değil 6 ay 40 yıl kölesi olurum. İstedikleri kadar tatil yapsınlar helali hoş olsun. Etrafınızda gördüğünüz öğretmenlerden örnek alarak (abiniz dahil) hiç bir öğretmenin hakkını yemeyiniz.

Sn. Üyelerimiz.

Bu bölümde huzursuzluk çıkarmaya çalışan üyelerimiz (Forum kurallarına uymayanlar) cezalandırılacaktır. Lütfen kimsenin kişilik haklarına zarar verecek yazılar yazmayınız.
 
Yıllar önce benim bu seviyeye gelmeme sebep iyisiyle kötüsüyle öğretmenlerimizdir. Evet ben bana bir kelime öğretenin değil 6 ay 40 yıl kölesi olurum. İstedikleri kadar tatil yapsınlar helali hoş olsun.

Size katılıyor ve öğretmenlerimize dil uzatılmasını kınıyorum.
 
gerek okurken yurtta beraber kaldığımız, gerekse akraba çevremdeki öğretmenleri gördüm, görüyorum. her ne kadar okurken ve çalışırken bir mühendise, avukata, doktora nazaran daha kolay çalışma şartları var gibi gözükse de hatta gerçekten öyle de olsa öğretmenliğin ehemmiyeti o kadar çok ki. ama sadece öğretmenler değil doktor, mühendis, avukat hatta üniversitede profösör olanlarımız bile o kadar boş yetişiyor ki. adam mühendis olmuş ama iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz. doktor desen burnundan kıl aldırmıyor, avukat paragöz olmuş, yalanın bini bir para. sonra kaliteli insan yetişmiyor. 4 yıllık okul hayatında bir tane kitap okumamış(ders kitabı hariç) insan var. ben milli eğitim bakanı olsam devletteki en yüksek maaşı sınıf öğretmenine verdirirdim. çünkü çocuklarımızı emanet ediyoruz. eğer çocuğumuzun dürüst, ahlaklı, vatanına milletine sahip çıkan bir fert olarak yetişmesini istiyorsak bunda öğretmenlerimizin payı o kadar fazla ki tahmin bile edilemez. lisedeki din kültürü öğretmenimiz öğrencilerle at yarışı muhabbeti yapıyordu ve kendisi de oynuyordu. şimdi din kültürü ve ahlak bilgisi dersi veren bu zat-ı namuhterem olduktan sonra o öğrenciden ne bekliyeceksin. madem oynuyorsun kendin oyna çocuklara neden bahsediyorsun bu husustan. sonra anadolunun gariban köylerinde öğrencilerin belki komik ama bazen acınacak hallerini videoya çekip internete veren beyni sulanmış vicdandan yoksun sınıf öğretmenlerine ne demeli. işte bu yaşları 35 i geçmeyen yani bizim kuşağımızdaki öğretmenleri eğiten sistemin çivisi çıkmıştı ki böyle öğretmenler yetişti. eğitim, aile, ülke, vatan, millet adına hiç bir fikre sahip olmayan bu yeni nesil öğretmenlere çocuklarımızı emanet ediyoruz veya edecez. yukarda dediğim gibi keşke öğretmenler çok yüksek maaşlar alsa ama aklı fikri kahvede, oyunda, geçim derdinde olmasa. ben bu çocuklar için daha neler yapabilirim. onların bu millete faydalı bir fert olarak yetişmesi için elimden başka ne gelir diye düşünen dertlenen öğretmenlerimiz olsa. keşke öyle öğretmenlerimiz olsa da 4 ay tatil yapsınlar hiç gam yemem. gerçi bir sürü menfi örneğe rağmen müspet örnekler de var fakat bunların sayısının artması lazım. üniversite sınavında en kaliteli öğrenciler seçmeli öğretmenliği, hiç bir şey olamıyorsan bari öğretmenliği seç seviyesine düşmemeli öğretmenlik.
Seyid Ahmed Arvasi Beyin bir hatırası var: doğuda öğretmenlik yaparken gittiği köyde buna müellim bey diye hitap ediliyormuş. şaşırmış baştan neden muallim demiyorlar diye. sonra düşünmüş ki belki şiveden dolayı müellim diyorlar. aradan bir kaç ay geçtikten sonra bakmış köylü bizim öğretmen temiz, ahlaklı biri, samimiyetle namazını kılıyor, köylü ile beraber bulunuyor, cenazelerine iştirak ediyor, onlardan biri gibi davranıyor ve bu sefer muallim demeye başlıyorlar. o zaman merak ediyor Seyid Ahmed Arvasi ve soruyor, ilk geldiğimde müellim diyordunuz şimdi ise muallim diyorsunuz buna sebep ne? muhtar diyor ki bunca zaman bize gelen öğretmenler temiz, dürüst, ahlaklı değildi, çocuklarımıza bu güzel hasletlerden bahsetmiyorlardı, ne namaz kılıyorlar ne aramıza karışıyorlardı. bize elem çektiyorlardı. o yüzden elen çektiren manasında müellim diyorduk ama baktık siz onlardan farklısınız gerçek muallimsiniz.

malesef bugün de durum farklı değil. öğretmen hele müdürler tabi bütün müdürler değil ama ekserisi ders saat ücreti hesabı derdinde, ne bileyim az çalışayım çok kazanayım derdinde. çocuklara ver 20 sayfa ödev onlar kendileri öğrensin kafam rahat olsun düşüncesindeler.

kusura bakmayın biraz uzun oldu.
 
Mühendislikten teknik öğretmenliğe geçiş varmı, varsa da şartları neler, bilen varsa veya bir link var mı? Daha fazla para kazanmak istemiyorum artık.
 
Sorumluluğunun bilincinde olan her çalışan için yaptığı iş çok önemlidir ve kolay değildir. Hiç kimsede bir meslek dalını küçümseyemez başka mesleklerle mukayeseye kalkarsak işin içinden çıkamazsınız.
Evet Davulun sesi uzaktan hoş gelir siz bunu bilemezsiniz anlayamazsınız da. Ben bizzat Babamla yaşadığım direk şahit olduğum bir kaç örnek vereyim öğretmenliğin ne kadar yüce bir meslek olduğunu belki anlarsınız;
1- Babamın meslek liseli öğrencisi bir gün ziyaret gelmiş işyerinde olan olayı anlatıyordu. Yine meslek liseli mesai arkadaşı enerjiyi kesmeden işi hallederim diye ısrar etmiş ve çarpılıp ölmüş. Hocam hayatımızı size borçluyuz bize verdiğiniz bilgiler ve uyarılarla şuan hayattayız diye elini öpüyordu.
2- Babam dersine 2gün üst üste gelmeyen öğrencisinin velisini telefonla aramıştı oğlunuz okula gelmiyor ilgilenin diye öğrencinin babası olaydan habersizmiş. İki-üç gün sonra adam eve geldi babamın ayaklarına kapanıyor Allah sizden razı olsun hocam kahvede çocuğa esrar alıştırıyorlarmış uyarmasanız kaybedecektik diye diz çöküp ağlayan dualar eden bir Babayı ben gözlerimle gördüm.
3- Ödevini bahane edip öğlen yemeğine çıkmayan öğrencisinin parası olmadığı için çıkamadığını sorup öğrenen koluna girip kantine götüren öğretmenide bizzat gördüm.
4- 60 yaşını geçkin öğretmenim diğer okullarda 70-80 temrin yapılırken sırf öğrencilerim daha fazla temrin yapsın diye uğraşıp didinen 120 temrin yapan ve acaba kaza yaparlarmı diye başlarından hiç ayrılmayan öğretmenide gördü bu gözler.
5- Sırf öğrencilerine daha iyi eğitim verebilmek adına staja gittiği fabrikalardan okulu bölümü için malzeme dilenen öğretmenleride gördü bu gözler.
6- Öğrencilerini bir baba bir abi şevkati ile ilgilenip konuşan öğretmenlerime de şahit oldum.
7- Sayenizde ekmek yiyoruz bize mesleğin inceliklerini siz öğrettiniz diye babama telefon eden ziyarette bulunan öğrencileri sayısızdır.

Ben Elektrik Mühendisiyim kariyerimi ve mesleki başarımın %90'nını öğretmenlerime borçluyum,Allah hepsinden razı olsun. Bu bahsettiğim olayları yaşamayan görmeyene davulun sesi hoş gelir, öğretmen ne yapıyor ki gibi yakışıksız ve haddini aşan soruları bile sormaya cesaretlendirir. Yoksulluk maaşı 1900TL üzerinde olan ülkemizde sadece öğretmenin değil bu maaşların altında çalışan herkesin sesini yükseltmeye hakkı vardır. Çok beğenen bu iş çok kolay diyen varsa elektronik müh gibi öğretmen olmak için çabalayabilir.
 
Zaten insanlara birşeyler anlatmayı sevmeseydim 1074 adet mesaj buraya yazmazdım, öğretmenlik kolay diye bişi demedim, sadece o kadar zamanım olsa piyasaya ek baya iş yapacağıma inanıyorum, özel sektörde sana aman ve zaman vermiyorlar.
 
Bu konu içerisindeki tartışma Maalesef ki Forum kuralları dışına çıktığı için kapatılmıştır. Forum kurallarına uymayan mesajlar silinmiştir.

Hiç bir meslek gurubu, bir başka meslek gurubunu küçük görecek şekilde mesajlar yazmamalı. Burası mesleki gelişim ortamıdır. Burada bilginiz varsa paylaşırsınız. Bilgiye ihtiyacınız var ise konu açıp öğrenirsiniz. Hiç kimseyi hiç kimse bu forumda küçük göremez.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Forum istatistikleri

Konular
130,065
Mesajlar
932,709
Kullanıcılar
453,052
Son üye
mb92

Yeni konular

Geri
Üst