Buji Ateşleme

Mavi kabloyu sok. Sistemin elektrigini ver. Ardindan mavi kabloyu soktugun yere dokundur cek, dokundur cek.
 
Elektrik tesisatlarında seçilecek kablo kesiti genellikle kullanılacak güce göre çekilecek akımın hesaplanması ile belirlenmelidir.
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.
Bilen yokmu efendiler kaç kez ateşleme yapılır
Az sakin olun yahu....

Önce temel bir bilgiyi vereyim. İçten yanmalılarda ateşleme zamanında buji çakması 1 sefer olacak diye bir kaide yok. Bu eski motorlarda (distribitör-endiksiyon bobini) olan bir sistemdi.Yeni nesil motorlarda birden fazla ateşleme yapılıyor zaten. Bu motor tasarımı ile ilgili bir durum. Üretici tasarım tercihine göre ayarlar bunu.

Bujiyi teknik olarak istediğiniz kadar çaktırmanız mümkün.Bunun için bujinin atlama voltajını artık saniyede kaç defa besleyecek bir altyapıya ihtiyacınız var.Hem voltajı yükselteceksiniz hemde kaç defa çaktıracaksanız onu anahtarlıyacaksınız. Burdaki sınır ark için gereken zaman.Yani kıvılcımın tırnaklar arasında atlaması bir zaman gerektiriyor.Eğer bu sunuru geçerseniz sürekli bir ark atlaması elde edilir teorikte. (pratikte hiç denemedim yapanıda görmediğim için ancak teorik olarak yazıyorum)

Lakin anlamadığm şu.Bunu nerede kullanacaksınız? Sakın aracımın motoru için demeyin...??
 
Hayır araç motorunda değil. Kendi tasarlayacagim motorda kullanacağım. Araç motorları sanırsam en gelişmişi 10 bin veya 12 bin deviri gecemiyor. Benimde aklıma sürekli geliyor bu neden gecemiyor. Piston üst ölü nokta ve alt ölü nokta mesafesi kısa olması gerekir. Haliyle krank milinide o mesafeye göre işlemek gerekir. Ancak bunu sadece ben istemiyorum motor firmaları çoktan denemiş yapmıştır. En yuksek devir işin Bugatti veya başka marka dediğimiz şekilde veya benzer bir sistem yapmıştır. Pistonlu motorlarda buji ateşleme sıklığı önemli değildir zaten atıyorum bir motor da bujinin ateşleme sıklığını 2 katına çıkarırsak piston üst ölü noktada (sıkışma da) ateşleme yapar ve alt ölü noktaya gelince yine yapar ama alt ölü noktada yapsa ne yapmasa ne sonuçta benzin üst noktada ateslenir. Bu yüzden buji sıklığını 2 katına çıkarmaya gerek yoktur. Bu dengede dir üst ölü noktaya gelince ateşleme yapar.
Bu yüzden piston ve kranktan kurtulmak istiyorum. Aklımda bir proje var ama hayırlısı. Çizimleri yapıyorum.
 
Hayır araç motorunda değil. Kendi tasarlayacagim motorda kullanacağım. Araç motorları sanırsam en gelişmişi 10 bin veya 12 bin deviri gecemiyor. Benimde aklıma sürekli geliyor bu neden gecemiyor. Piston üst ölü nokta ve alt ölü nokta mesafesi kısa olması gerekir. Haliyle krank milinide o mesafeye göre işlemek gerekir. Ancak bunu sadece ben istemiyorum motor firmaları çoktan denemiş yapmıştır. En yuksek devir işin Bugatti veya başka marka dediğimiz şekilde veya benzer bir sistem yapmıştır. Pistonlu motorlarda buji ateşleme sıklığı önemli değildir zaten atıyorum bir motor da bujinin ateşleme sıklığını 2 katına çıkarırsak piston üst ölü noktada (sıkışma da) ateşleme yapar ve alt ölü noktaya gelince yine yapar ama alt ölü noktada yapsa ne yapmasa ne sonuçta benzin üst noktada ateslenir. Bu yüzden buji sıklığını 2 katına çıkarmaya gerek yoktur. Bu dengede dir üst ölü noktaya gelince ateşleme yapar.
Bu yüzden piston ve kranktan kurtulmak istiyorum. Aklımda bir proje var ama hayırlısı. Çizimleri yapıyorum.
Yazıyı yeni gördüm o yüzden kusuruma bakmayın.

Konuya dönersek.çıkış ve varış noktanız çok yanlış. Yüksek devir çok istenen bir şey değildir ki? Diyelim ki 100 bin Dv/dk'ya çıktınız bunun faydası ney?

Diğer yandan yüksek devir demek daha fazla ısı, daha fazla sürtünme ve daha fazla malzeme üzerinde mekanik kuvvet demek.Bunların her biri problemdir tasarım açısından. Bir örnek vermek gerekirse çok yüksek devirlerde piston ve biyel kolu bildiğiniz uzar.Bu gözle anlaşılmayacak uzama yanma odasının hacminin değişmesine sebep olduğu için tüm termodinamik hesaplarda değişir.

Ek olarak birde Turbo jetlerden örnek vereyim.Turbo jet temelli motorlarda (Turbofan, Turboprop, Turboshaft) Türbin o kadar yüksek devirde dönerki türbin kanatçıkları dediğimiz parçaları oluşturan metal hücreleri birbileri üzerinde kaymaya başlar.Yani şekil olarak deforme olurlar.O yüzden de bu basınca ve kuvvetlere dayanabilsin diye super alaşımlardan yapılırlar. Siz bir motoru çok aşırı yüksek devire çıkarınca karşılacaşacığınız problem farklı değil. Malzeme bozulacak, bozulmaması için ya çok maliyetli alaşımlara gireceksiniz yada malzeme kalınlaşıp büyüyecek.Bu da fazla ağırlık demek. Fazla ağırlık ise daha fazla defermasyon demek. Alın size kısır döngü.

ve işin asıl kritik noktası "zaman"...Normal şartlarda bir motor teorik olarak piston üst ölü noktada iken buji ateşleme yapar ve yine teorik olarak hemen alt ölü noktaya inmeye başlar....da gerçek hayatta iş böyle yürümüyor.

Pratikte buji çakması ve enjektör püskürtmesi piston üst ölü noktaya gelmeden gerçekleşir. Zira Yanma olayının başlayıp yanma odasının tamamında gerçekleşmesi için bir süreye ihtiyaç var. Siz 20-30-50-100 bin devirleri arzuluyorsanız "yanmaya vakit bırakmıyorsunuz" demektir. Daha buji çaktığında motor 2-3 tur atmaya çalışırsa o motor çalışmaz zaten. Ne yaparsanız yapın nasıl yakıt kullanırsanız kullanın ,bu süre size lazım. Bu hem motorun çalışması hem verimlilik hem de hem de motor sağlığı için şart.

Ez Cümle zan ettiğiniz gibi;

1: Motor yüksek devri çok istenen bir şey değildir. (ısı ,sürtünme ve mekanik açıdan)

2: Motorların yüksek devir yapmama sebebi biyel kolu uzunluğu değildir (strok sıkıştırma gerekliliği v.s)

3: .Yakıt yada yakıt hava karışımı anında başlayıp bitmez.. Yanma odasında yakıtın veya yakıt hava karışımının düzgün yanması için zamana ihtiyacı vardır ve yüksek devir bu yüzden asla arzu edilmez.

Umarım anlatabilmişimdir.
 
Yazıyı yeni gördüm o yüzden kusuruma bakmayın.

Konuya dönersek.çıkış ve varış noktanız çok yanlış. Yüksek devir çok istenen bir şey değildir ki? Diyelim ki 100 bin Dv/dk'ya çıktınız bunun faydası ney?

Diğer yandan yüksek devir demek daha fazla ısı, daha fazla sürtünme ve daha fazla malzeme üzerinde mekanik kuvvet demek.Bunların her biri problemdir tasarım açısından. Bir örnek vermek gerekirse çok yüksek devirlerde piston ve biyel kolu bildiğiniz uzar.Bu gözle anlaşılmayacak uzama yanma odasının hacminin değişmesine sebep olduğu için tüm termodinamik hesaplarda değişir.

Ek olarak birde Turbo jetlerden örnek vereyim.Turbo jet temelli motorlarda (Turbofan, Turboprop, Turboshaft) Türbin o kadar yüksek devirde dönerki türbin kanatçıkları dediğimiz parçaları oluşturan metal hücreleri birbileri üzerinde kaymaya başlar.Yani şekil olarak deforme olurlar.O yüzden de bu basınca ve kuvvetlere dayanabilsin diye super alaşımlardan yapılırlar. Siz bir motoru çok aşırı yüksek devire çıkarınca karşılacaşacığınız problem farklı değil. Malzeme bozulacak, bozulmaması için ya çok maliyetli alaşımlara gireceksiniz yada malzeme kalınlaşıp büyüyecek.Bu da fazla ağırlık demek. Fazla ağırlık ise daha fazla defermasyon demek. Alın size kısır döngü.

ve işin asıl kritik noktası "zaman"...Normal şartlarda bir motor teorik olarak piston üst ölü noktada iken buji ateşleme yapar ve yine teorik olarak hemen alt ölü noktaya inmeye başlar....da gerçek hayatta iş böyle yürümüyor.

Pratikte buji çakması ve enjektör püskürtmesi piston üst ölü noktaya gelmeden gerçekleşir. Zira Yanma olayının başlayıp yanma odasının tamamında gerçekleşmesi için bir süreye ihtiyaç var. Siz 20-30-50-100 bin devirleri arzuluyorsanız "yanmaya vakit bırakmıyorsunuz" demektir. Daha buji çaktığında motor 2-3 tur atmaya çalışırsa o motor çalışmaz zaten. Ne yaparsanız yapın nasıl yakıt kullanırsanız kullanın ,bu süre size lazım. Bu hem motorun çalışması hem verimlilik hem de hem de motor sağlığı için şart.

Ez Cümle zan ettiğiniz gibi;

1: Motor yüksek devri çok istenen bir şey değildir. (ısı ,sürtünme ve mekanik açıdan)

2: Motorların yüksek devir yapmama sebebi biyel kolu uzunluğu değildir (strok sıkıştırma gerekliliği v.s)

3: .Yakıt yada yakıt hava karışımı anında başlayıp bitmez.. Yanma odasında yakıtın veya yakıt hava karışımının düzgün yanması için zamana ihtiyacı vardır ve yüksek devir bu yüzden asla arzu edilmez.

Umarım anlatabilmişimdir.
Üstad konuyla ilgili harikulade bir açıklama yapmış üstüne söyleyecek söz bırakmamış zaten.

Sadece ilk sorduğunuz soruya cevap olarak şu fikri vereyim; Bahsettiğiniz voltajlarda bir bujiye ateşleme yaptırmak-bir ark oluşturmak imkansıza yakın. Üstelik sıvı bir yakıta patlama yaptıracak sağlıklı bir ark oluşturmak için minimum 7000V çıkış veren bir trafo kullanmanız daha sağlıklı olacaktır.
Bkz: Doğalgaz ile ateşleme yaptırılan brülörlerde bile min. 9000V trafo ile ateşleme yaptırıyoruz.
Bkz2: Otomobillerdeki mazot-benzin gibi yakıtları 30.000-40.000V civarı voltaja maruz kalan buji ateşleyebiliyor.
 
bu güzel insana kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım, ne devrini biliyorum, nede Hp gücünü, ama km ibresi 60kmh gösteriyordu. yokuş aşağı gazı sonuna kadar açtım. 60ı gördüm 70i gördüm 80i geçince motor kaput. usta motoru açtı kranka ters tur attırmışım yani yüksek devirle motor kullanmak işe yaramıyormuş denizde çalıştım motorumuz dizeldi ve 650 devirdi 180hp turbo ile 800 devire çıktığında 210 hp filan oluyordu. yüksek devir içten yanmalı motorlarda için asla avantaj değildir. en yüksek tork gücü motor tam devirde değilken verir. isteyen motorsiklet motor hp/ tork devirlerini bir incelesin. eski nesil 2 zamanlı motosiklerde (pejo-mobilet-puch) kullananlar bilir. motorun göbeğinde bir manyeto vardır ve bir de ateşleme bobini (indüksiyon) motor çalışırken buji kablosunu tutmaya kalkarsan benim gibi çok güzel çarpılırsın ama ateşleme bobini tek başına bir işe yaramaz. evet güzel insan, ateşleme bobinleri arıtık 30-40 000 voltta çalışıyor. sürekliliği ve yanmayı tamamlamak için artık ecu dedikleri beyin var. bujiler gelişti değişti 2 tırnaklısı 3 tırnaklısı var, bazı motorlarda 2 buji. 3 buji var. yani yüksek devir bu işlerde çözüm değil. yüksek ateşleme yeteneği motor silindir ve krank açısıyla yanma süresi beklemesiyle doğru orantılı. birde şok aletlerinin çalışma sistemi bujiye benzer ama aynı değildir. 30000 voltluk olanı üzerimde denedim manyetodan daha çok acıtıyor ama manyeto gibi sert değil. sen psikopat mısın diyeceksin? kendin çarpılıyorsun. ister acemilik de istersen sakar. bu sayede artık çarpılmıyorum.
 
yüksek deviri motorsikletlerde küçük hacimde yüksek güç almak için tercih ediyolar ama uzun ömürlü olmuyor daha racing tiplerde tercih ediliyor, + sürtünmeden verim düşüyor cc veya kg limitli yarış harici pek mantıklı değil
 
yüksek deviri motorsikletlerde küçük hacimde yüksek güç almak için tercih ediyolar ama uzun ömürlü olmuyor daha racing tiplerde tercih ediliyor, + sürtünmeden verim düşüyor cc veya kg limitli yarış harici pek mantıklı değil
zaten devir tork gücünü anlatmak için motorsikletleri örnek verdim. maksimum devirde maksim tork kullanamıyor.
 

Forum istatistikleri

Konular
128,729
Mesajlar
920,024
Kullanıcılar
450,782
Son üye
mjr

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst