Fakir ülkeleri baştan gözden çıkarmışlar. Adamlar dünyada ancak 500 milyon insan rahat yaşar diye karar vermişler. Az insan az, hayvan, az karbondioksit salınımı ve daha kararlı bir iklim. Tabi, milyarlarca ton, varil fosil yakıttan oluşan trilyonlarca metreküp karbondioksit kaç yüz senede normale döner, bu hızla kestirmek zor. Kendilerini o belirlenen 500 milyon içinde sayanlar da, maalesef o günleri görmeleri mümkün olmayacak. Geçen yıllarda bir çok organı değişen bir baba yanlış hatırlamıyorsam 200 sene yaşamayı ümit ederken 102 yaşında vefat etmişti. Ölümlüler için, "para bende güç bende" olmuyor maalesef.
Bu lanet virüsü temelde aynı corona virüs ailesinden olan grip virüsünden geliştirdikleri söyleniyor. Hatta biraz da hiv/aids virüsü ile takviye etmişler deniyor. Ama tüm bu olanlar masalmış gibi arkasını hiç soruşturan yok. Sanki başımıza gökten yağmış gibi. Önce yarasa ile hedef saptırdılar, ondan sonra savunan da kalmadı. Ama otoriteler bunu araştıracaklarına, ne doğruluğu kesin olmayan bir testi sorguluyorlar ne de aşısını sorguluyorlar. Bence onlar vatandaşlarını, halklarını düşünmeyip, kendi iktidarlarını düşünüyorlar. Yoksa düşünselerdi, madem aşıya inanıyorlar sorumluluğunu da alırlardı!
Aşı olanlar hafif atlatıyor demek verilerle doğrulanabilir. Gerçi aşı arttıkça vefat artıyor ya ona ne cevap verilecek o da ayrı bir soru işareti? Ya şurası mantığınıza yatıyor mu? Aşı olan da olmayanda virüs taşıyabilir, aşı olan hadi diyelim hastalığı daha hafif geçiriyor. Ama aşo oldu diye bulaştırması azalmıyor ki! O zaman neden sadece aşı olmayanlar PCR testi vermek zorunda? Cevap açık, aşı olmayanları aşı olmaya zorlamak! Tüm dünya otoritelerine nasıl bir korku salınmış bilmiyoruz.