Klişe olduğunu biliyorsan cevabı da biliyorsun, yanlış mıyım? Peki özel sektörde kendini geliştirme var mı? Varsa bu ülkede bu kadar mühendis kendini geliştiriyorsa, niye hala medeni ülkelerden çok daha geriyiz?O Volvolara binen tecrübeli kendini geliştirmiş mühendisler varken halen niye yurt dışına bağımlıyız?
Önce kendini geliştirmek ne demek bunu anlamak lazım. Üniversitede mühendislik öğrencisine göre kendini geliştirmek; bir alanda çalışıp o alanda çok iyi olmak parayı götürmek, yeni mezun mühendis için çalışmak istediği alandaki tüm eğitimleri almak, üstüne ingilizceyi çok iyi bellemek yanına almanca yada ispanyolcayıda eklemek, sonra masa başında iyi bir holdingte yönetici olmaktır. Piyasaya göre ise gözü açılmamış mühendislik mezunu bireyleri ucuza çalıştırmak için uydurdukları bir kavramdır.
Ortalama zekadan azcık fazlası olan biri bile bu tür kendini geliştirme gibi kariyer yalanlarına gülüp geçer. Sen eğer belli bir alanda çalışıcaksan zaten o işi yapabilmek için kendinin üstüne koymak zorundasın. Kendini geliştirmek mühendis mezunu gençlerin düşük paraya tema etmesi için yemdir. Bu adam hiçbişe bilmiyor bide 2 bin lira istiyor gibisinden iş verenlerin olduğu piyasada durum budur.
Devlette çalıştığın birime , aldığın göreve göre yaptığın iş çok şekil değiştirir. Bazı yerde sadece sayaç okursun, bazı yerde bütün dünyayı gezersin, üstüne para alırsın. Biz her olaya at gözlüğü ile baktığımız için kişisel gelişim (kendini geliştirmekten çok daha kapsamlı bir ifade) olayını sadece meslek ve iş odaklı düşünürüz. Bütün hayatımız iş üstünedir. Medeni ülkeler bu durumu çoktan çözmüştür. İnsanı merkeze koymuş koyduğu kuralları insan odaklı belirlemiştir. Devletin değil milletin zenginliği önemlidir. Onun içindir ki medeni ülkelerde devlet ile özel sektör arasında çalışma şartları bakımından çok büyük farklar yoktur. İşi amaç değil araç gören bu yaklaşım sayesinde insanlar iş dışında kendine ayırdıkları vakitlerde ilgilendikleri ve sevdikleri işlerle uğraşmaktadır. Sonuçta bu uğraşlar onlara kültürel zenginlik katmaktadır. Bu da bir gelişim yada kendini geliştirmektir.
Ben bu forumda üstüne basa basa devlette çalışmak istediğimi söylemem, bana bu kendimi geliştirmem için gerekli olan vakti bana verebilen bir yapı olmasındandır. Düşün bu ülkede ki en kritik meslek olan mühendislik mesleği yapan kişilerin pek çoğunun haftada 2 gün tatil yapabilmeleri lükstür. Cumartesileri çalışırsın yetmez, resmi günler çalışırsın yetmez, saat 6 ya kadar çalışırsın yetmez, yılda sadece 1 hafta izin kullanırsın yetmez, sadece şirketin daha doğrusu baştaki patronun daha çok kazansın için çalışırsın bu da bize yeter. Böyle bir yapıda uzun süre çalışmak istemedim.
65 yaşında emekli olacağıma göre , ben çalışırken hayatı yaşayabilmeliyim, bu yukarda bahsettiğim tempoyla nasıl olacak? Bir pazar günü sadece, oda mesai yoksa. Hafta içi geç çıkıyorsun işten, bütün gün stresi ve yorgunluğu dahil, eve gidip yemek yemek ve tv nin karşısında uyuklamak, cumartesi çalışıyorsun, hafta sonu diye bişey yok. Böyle 65 yaşına kadar çalış!!!! Kusura bakmayın 10 bin kazansan ne olacak böyle hayatta, onu harcayamadıktan sonra? Emeklilik hayali bile kuramıyorsun, yaşayacağın bile belii değil, hoş uzun ömürlü oldun diyelim ki böyle tempolu stresli işlerde nasıl olur oda muamma, en sağlıklı 75 ine kadar yaşarsın, yani maksimum 10 yıl. Kimse bu mezarda emeklilik olayının farkında değil, çünkü bazıları 38 , bazıları 42,45,48 emekli oldu yada olacak. Biz ise 65 yaşında olacağız. Bize özel sektörü öven tavsiye eden adamlardan en az 15-20 yıl daha fazla çalışmak zorundayız aga. Kafayı kuma gömmek kolay, çalışkanlıkla sömürüyü görmezden gelmek kolay. Bu işsizlik ile bu emeklilik yaşı ilerde çok büyük bir zulüm olcak. Kimse farkında değil, Titanik gibi buz dağına gidiyoruz.
Mesleki olarak gelişmek devlette de tabii mümkün ama mühendislik diyince aklınıza ne gelir o kalıplar nedir bunu saptamak lazım, illaki mühendisliği sanayii alanı gibi göstermeye çalışan yapı yerine gerektiğinde finans ve ekonometri konularıda mühendisliktir. Yurt dışında mba yapan mühendisler sanayide çalışmadıkları çok açıktır.
Olayı net örneklerle çok güzel açıkladım, "kendini geliştirmek" vs. kavramlara takılmayın, sonuçta bir nefes bir hayatımız var. Hayatı gerçekler üzerine inşaa edersek yanılma payımız gittikçe düşer.