EMO Mühendis Ücretlerini Düşürdü mü?

Tekin Hocam senin oğlun ne zaman üniversiteyi bitirdi de, mezun olup kpss ile atanıp işe başladı. Vay be benim aklımda devlet varken yeni atanabildim, hemde 92 küsür puanla ,senin gibi özeli seven adamın oğlu kpss ile atanıp memur olması çok garip hocam. Burdaki genç nidahlara tavsiye verirken birazda oğlunuzuda tavsiye verseydiniz :)

Çok net tavsiyem nasıl anlarsa anlayın, samimiyetimle söylüyorum, özelde zaman kaybetmeyin. Ne çalıştığınız firmanın büyük yada holding olması, nede kendimi şu konuda yetiştrecem mantığı, bir ömür bu stres çekilmez. iki tarafta çalıştım, bi sürü kişide biliyorum sonuç olarak aradaki fark çok büyük. Kamuya girin arkadaş.

biraz klişe olcak ama, devlette kendini geliştirme olanağı nasıldır?
 
Klişe olduğunu biliyorsan cevabı da biliyorsun, yanlış mıyım? Peki özel sektörde kendini geliştirme var mı? Varsa bu ülkede bu kadar mühendis kendini geliştiriyorsa, niye hala medeni ülkelerden çok daha geriyiz?O Volvolara binen tecrübeli kendini geliştirmiş mühendisler varken halen niye yurt dışına bağımlıyız?

Önce kendini geliştirmek ne demek bunu anlamak lazım. Üniversitede mühendislik öğrencisine göre kendini geliştirmek; bir alanda çalışıp o alanda çok iyi olmak parayı götürmek, yeni mezun mühendis için çalışmak istediği alandaki tüm eğitimleri almak, üstüne ingilizceyi çok iyi bellemek yanına almanca yada ispanyolcayıda eklemek, sonra masa başında iyi bir holdingte yönetici olmaktır. Piyasaya göre ise gözü açılmamış mühendislik mezunu bireyleri ucuza çalıştırmak için uydurdukları bir kavramdır.

Ortalama zekadan azcık fazlası olan biri bile bu tür kendini geliştirme gibi kariyer yalanlarına gülüp geçer. Sen eğer belli bir alanda çalışıcaksan zaten o işi yapabilmek için kendinin üstüne koymak zorundasın. Kendini geliştirmek mühendis mezunu gençlerin düşük paraya tema etmesi için yemdir. Bu adam hiçbişe bilmiyor bide 2 bin lira istiyor gibisinden iş verenlerin olduğu piyasada durum budur.

Devlette çalıştığın birime , aldığın göreve göre yaptığın iş çok şekil değiştirir. Bazı yerde sadece sayaç okursun, bazı yerde bütün dünyayı gezersin, üstüne para alırsın. Biz her olaya at gözlüğü ile baktığımız için kişisel gelişim (kendini geliştirmekten çok daha kapsamlı bir ifade) olayını sadece meslek ve iş odaklı düşünürüz. Bütün hayatımız iş üstünedir. Medeni ülkeler bu durumu çoktan çözmüştür. İnsanı merkeze koymuş koyduğu kuralları insan odaklı belirlemiştir. Devletin değil milletin zenginliği önemlidir. Onun içindir ki medeni ülkelerde devlet ile özel sektör arasında çalışma şartları bakımından çok büyük farklar yoktur. İşi amaç değil araç gören bu yaklaşım sayesinde insanlar iş dışında kendine ayırdıkları vakitlerde ilgilendikleri ve sevdikleri işlerle uğraşmaktadır. Sonuçta bu uğraşlar onlara kültürel zenginlik katmaktadır. Bu da bir gelişim yada kendini geliştirmektir.

Ben bu forumda üstüne basa basa devlette çalışmak istediğimi söylemem, bana bu kendimi geliştirmem için gerekli olan vakti bana verebilen bir yapı olmasındandır. Düşün bu ülkede ki en kritik meslek olan mühendislik mesleği yapan kişilerin pek çoğunun haftada 2 gün tatil yapabilmeleri lükstür. Cumartesileri çalışırsın yetmez, resmi günler çalışırsın yetmez, saat 6 ya kadar çalışırsın yetmez, yılda sadece 1 hafta izin kullanırsın yetmez, sadece şirketin daha doğrusu baştaki patronun daha çok kazansın için çalışırsın bu da bize yeter. Böyle bir yapıda uzun süre çalışmak istemedim.

65 yaşında emekli olacağıma göre , ben çalışırken hayatı yaşayabilmeliyim, bu yukarda bahsettiğim tempoyla nasıl olacak? Bir pazar günü sadece, oda mesai yoksa. Hafta içi geç çıkıyorsun işten, bütün gün stresi ve yorgunluğu dahil, eve gidip yemek yemek ve tv nin karşısında uyuklamak, cumartesi çalışıyorsun, hafta sonu diye bişey yok. Böyle 65 yaşına kadar çalış!!!! Kusura bakmayın 10 bin kazansan ne olacak böyle hayatta, onu harcayamadıktan sonra? Emeklilik hayali bile kuramıyorsun, yaşayacağın bile belii değil, hoş uzun ömürlü oldun diyelim ki böyle tempolu stresli işlerde nasıl olur oda muamma, en sağlıklı 75 ine kadar yaşarsın, yani maksimum 10 yıl. Kimse bu mezarda emeklilik olayının farkında değil, çünkü bazıları 38 , bazıları 42,45,48 emekli oldu yada olacak. Biz ise 65 yaşında olacağız. Bize özel sektörü öven tavsiye eden adamlardan en az 15-20 yıl daha fazla çalışmak zorundayız aga. Kafayı kuma gömmek kolay, çalışkanlıkla sömürüyü görmezden gelmek kolay. Bu işsizlik ile bu emeklilik yaşı ilerde çok büyük bir zulüm olcak. Kimse farkında değil, Titanik gibi buz dağına gidiyoruz.

Mesleki olarak gelişmek devlette de tabii mümkün ama mühendislik diyince aklınıza ne gelir o kalıplar nedir bunu saptamak lazım, illaki mühendisliği sanayii alanı gibi göstermeye çalışan yapı yerine gerektiğinde finans ve ekonometri konularıda mühendisliktir. Yurt dışında mba yapan mühendisler sanayide çalışmadıkları çok açıktır.

Olayı net örneklerle çok güzel açıkladım, "kendini geliştirmek" vs. kavramlara takılmayın, sonuçta bir nefeslik hayatımız var. Hayatı gerçekler üzerine inşaa edersek yanılma payımız gittikçe düşer.
 
Klişe olduğunu biliyorsan cevabı da biliyorsun, yanlış mıyım? Peki özel sektörde kendini geliştirme var mı? Varsa bu ülkede bu kadar mühendis kendini geliştiriyorsa, niye hala medeni ülkelerden çok daha geriyiz?O Volvolara binen tecrübeli kendini geliştirmiş mühendisler varken halen niye yurt dışına bağımlıyız?

Önce kendini geliştirmek ne demek bunu anlamak lazım. Üniversitede mühendislik öğrencisine göre kendini geliştirmek; bir alanda çalışıp o alanda çok iyi olmak parayı götürmek, yeni mezun mühendis için çalışmak istediği alandaki tüm eğitimleri almak, üstüne ingilizceyi çok iyi bellemek yanına almanca yada ispanyolcayıda eklemek, sonra masa başında iyi bir holdingte yönetici olmaktır. Piyasaya göre ise gözü açılmamış mühendislik mezunu bireyleri ucuza çalıştırmak için uydurdukları bir kavramdır.

Ortalama zekadan azcık fazlası olan biri bile bu tür kendini geliştirme gibi kariyer yalanlarına gülüp geçer. Sen eğer belli bir alanda çalışıcaksan zaten o işi yapabilmek için kendinin üstüne koymak zorundasın. Kendini geliştirmek mühendis mezunu gençlerin düşük paraya tema etmesi için yemdir. Bu adam hiçbişe bilmiyor bide 2 bin lira istiyor gibisinden iş verenlerin olduğu piyasada durum budur.

Devlette çalıştığın birime , aldığın göreve göre yaptığın iş çok şekil değiştirir. Bazı yerde sadece sayaç okursun, bazı yerde bütün dünyayı gezersin, üstüne para alırsın. Biz her olaya at gözlüğü ile baktığımız için kişisel gelişim (kendini geliştirmekten çok daha kapsamlı bir ifade) olayını sadece meslek ve iş odaklı düşünürüz. Bütün hayatımız iş üstünedir. Medeni ülkeler bu durumu çoktan çözmüştür. İnsanı merkeze koymuş koyduğu kuralları insan odaklı belirlemiştir. Devletin değil milletin zenginliği önemlidir. Onun içindir ki medeni ülkelerde devlet ile özel sektör arasında çalışma şartları bakımından çok büyük farklar yoktur. İşi amaç değil araç gören bu yaklaşım sayesinde insanlar iş dışında kendine ayırdıkları vakitlerde ilgilendikleri ve sevdikleri işlerle uğraşmaktadır. Sonuçta bu uğraşlar onlara kültürel zenginlik katmaktadır. Bu da bir gelişim yada kendini geliştirmektir.

Ben bu forumda üstüne basa basa devlette çalışmak istediğimi söylemem, bana bu kendimi geliştirmem için gerekli olan vakti bana verebilen bir yapı olmasındandır. Düşün bu ülkede ki en kritik meslek olan mühendislik mesleği yapan kişilerin pek çoğunun haftada 2 gün tatil yapabilmeleri lükstür. Cumartesileri çalışırsın yetmez, resmi günler çalışırsın yetmez, saat 6 ya kadar çalışırsın yetmez, yılda sadece 1 hafta izin kullanırsın yetmez, sadece şirketin daha doğrusu baştaki patronun daha çok kazansın için çalışırsın bu da bize yeter. Böyle bir yapıda uzun süre çalışmak istemedim.

65 yaşında emekli olacağıma göre , ben çalışırken hayatı yaşayabilmeliyim, bu yukarda bahsettiğim tempoyla nasıl olacak? Bir pazar günü sadece, oda mesai yoksa. Hafta içi geç çıkıyorsun işten, bütün gün stresi ve yorgunluğu dahil, eve gidip yemek yemek ve tv nin karşısında uyuklamak, cumartesi çalışıyorsun, hafta sonu diye bişey yok. Böyle 65 yaşına kadar çalış!!!! Kusura bakmayın 10 bin kazansan ne olacak böyle hayatta, onu harcayamadıktan sonra? Emeklilik hayali bile kuramıyorsun, yaşayacağın bile belii değil, hoş uzun ömürlü oldun diyelim ki böyle tempolu stresli işlerde nasıl olur oda muamma, en sağlıklı 75 ine kadar yaşarsın, yani maksimum 10 yıl. Kimse bu mezarda emeklilik olayının farkında değil, çünkü bazıları 38 , bazıları 42,45,48 emekli oldu yada olacak. Biz ise 65 yaşında olacağız. Bize özel sektörü öven tavsiye eden adamlardan en az 15-20 yıl daha fazla çalışmak zorundayız aga. Kafayı kuma gömmek kolay, çalışkanlıkla sömürüyü görmezden gelmek kolay. Bu işsizlik ile bu emeklilik yaşı ilerde çok büyük bir zulüm olcak. Kimse farkında değil, Titanik gibi buz dağına gidiyoruz.

Mesleki olarak gelişmek devlette de tabii mümkün ama mühendislik diyince aklınıza ne gelir o kalıplar nedir bunu saptamak lazım, illaki mühendisliği sanayii alanı gibi göstermeye çalışan yapı yerine gerektiğinde finans ve ekonometri konularıda mühendisliktir. Yurt dışında mba yapan mühendisler sanayide çalışmadıkları çok açıktır.

Olayı net örneklerle çok güzel açıkladım, "kendini geliştirmek" vs. kavramlara takılmayın, sonuçta bir nefes bir hayatımız var. Hayatı gerçekler üzerine inşaa edersek yanılma payımız gittikçe düşer.

legend is back :)
 
Klişe olduğunu biliyorsan cevabı da biliyorsun, yanlış mıyım? Peki özel sektörde kendini geliştirme var mı? Varsa bu ülkede bu kadar mühendis kendini geliştiriyorsa, niye hala medeni ülkelerden çok daha geriyiz?O Volvolara binen tecrübeli kendini geliştirmiş mühendisler varken halen niye yurt dışına bağımlıyız?

Önce kendini geliştirmek ne demek bunu anlamak lazım. Üniversitede mühendislik öğrencisine göre kendini geliştirmek; bir alanda çalışıp o alanda çok iyi olmak parayı götürmek, yeni mezun mühendis için çalışmak istediği alandaki tüm eğitimleri almak, üstüne ingilizceyi çok iyi bellemek yanına almanca yada ispanyolcayıda eklemek, sonra masa başında iyi bir holdingte yönetici olmaktır. Piyasaya göre ise gözü açılmamış mühendislik mezunu bireyleri ucuza çalıştırmak için uydurdukları bir kavramdır.

Ortalama zekadan azcık fazlası olan biri bile bu tür kendini geliştirme gibi kariyer yalanlarına gülüp geçer. Sen eğer belli bir alanda çalışıcaksan zaten o işi yapabilmek için kendinin üstüne koymak zorundasın. Kendini geliştirmek mühendis mezunu gençlerin düşük paraya tema etmesi için yemdir. Bu adam hiçbişe bilmiyor bide 2 bin lira istiyor gibisinden iş verenlerin olduğu piyasada durum budur.

Devlette çalıştığın birime , aldığın göreve göre yaptığın iş çok şekil değiştirir. Bazı yerde sadece sayaç okursun, bazı yerde bütün dünyayı gezersin, üstüne para alırsın. Biz her olaya at gözlüğü ile baktığımız için kişisel gelişim (kendini geliştirmekten çok daha kapsamlı bir ifade) olayını sadece meslek ve iş odaklı düşünürüz. Bütün hayatımız iş üstünedir. Medeni ülkeler bu durumu çoktan çözmüştür. İnsanı merkeze koymuş koyduğu kuralları insan odaklı belirlemiştir. Devletin değil milletin zenginliği önemlidir. Onun içindir ki medeni ülkelerde devlet ile özel sektör arasında çalışma şartları bakımından çok büyük farklar yoktur. İşi amaç değil araç gören bu yaklaşım sayesinde insanlar iş dışında kendine ayırdıkları vakitlerde ilgilendikleri ve sevdikleri işlerle uğraşmaktadır. Sonuçta bu uğraşlar onlara kültürel zenginlik katmaktadır. Bu da bir gelişim yada kendini geliştirmektir.

Ben bu forumda üstüne basa basa devlette çalışmak istediğimi söylemem, bana bu kendimi geliştirmem için gerekli olan vakti bana verebilen bir yapı olmasındandır. Düşün bu ülkede ki en kritik meslek olan mühendislik mesleği yapan kişilerin pek çoğunun haftada 2 gün tatil yapabilmeleri lükstür. Cumartesileri çalışırsın yetmez, resmi günler çalışırsın yetmez, saat 6 ya kadar çalışırsın yetmez, yılda sadece 1 hafta izin kullanırsın yetmez, sadece şirketin daha doğrusu baştaki patronun daha çok kazansın için çalışırsın bu da bize yeter. Böyle bir yapıda uzun süre çalışmak istemedim.

65 yaşında emekli olacağıma göre , ben çalışırken hayatı yaşayabilmeliyim, bu yukarda bahsettiğim tempoyla nasıl olacak? Bir pazar günü sadece, oda mesai yoksa. Hafta içi geç çıkıyorsun işten, bütün gün stresi ve yorgunluğu dahil, eve gidip yemek yemek ve tv nin karşısında uyuklamak, cumartesi çalışıyorsun, hafta sonu diye bişey yok. Böyle 65 yaşına kadar çalış!!!! Kusura bakmayın 10 bin kazansan ne olacak böyle hayatta, onu harcayamadıktan sonra? Emeklilik hayali bile kuramıyorsun, yaşayacağın bile belii değil, hoş uzun ömürlü oldun diyelim ki böyle tempolu stresli işlerde nasıl olur oda muamma, en sağlıklı 75 ine kadar yaşarsın, yani maksimum 10 yıl. Kimse bu mezarda emeklilik olayının farkında değil, çünkü bazıları 38 , bazıları 42,45,48 emekli oldu yada olacak. Biz ise 65 yaşında olacağız. Bize özel sektörü öven tavsiye eden adamlardan en az 15-20 yıl daha fazla çalışmak zorundayız aga. Kafayı kuma gömmek kolay, çalışkanlıkla sömürüyü görmezden gelmek kolay. Bu işsizlik ile bu emeklilik yaşı ilerde çok büyük bir zulüm olcak. Kimse farkında değil, Titanik gibi buz dağına gidiyoruz.

Mesleki olarak gelişmek devlette de tabii mümkün ama mühendislik diyince aklınıza ne gelir o kalıplar nedir bunu saptamak lazım, illaki mühendisliği sanayii alanı gibi göstermeye çalışan yapı yerine gerektiğinde finans ve ekonometri konularıda mühendisliktir. Yurt dışında mba yapan mühendisler sanayide çalışmadıkları çok açıktır.

Olayı net örneklerle çok güzel açıkladım, "kendini geliştirmek" vs. kavramlara takılmayın, sonuçta bir nefeslik hayatımız var. Hayatı gerçekler üzerine inşaa edersek yanılma payımız gittikçe düşer.
Özel sektörde kim kendini geliştirmiş ; kim ne katma değer eklemiş bu ülkeye ben çok merak ediyorum ? Her ay paraya kıyıp 3E ve OTOMASYON dergileri alıyorum ; yabancı şirketlerin her köşe başını istila edip başlarına da takım elbiseli bizden kuklalarını koydukları muz cumhuriyeti olmuş bu ülke ; bu dergileri okurken çıldırmamak elde değil ; kişinin kendini geliştirmesinden kastı da kendi bilgi donanımını arttırıp piyasada kendi değerini arttırmak mı yoksa bu ülkeye bir artı değer katabilecek seviyeye gelmek mi onunda incelemesini yapmak lazım ; bu noktada kimsede bana kendimi nasıl geliştirim edebiyatı yapmasın ; direk nasıl daha çok para kazanırım desin en azından daha dürüst olur........( Birileri sen ne artı değer katmışsın bu ülkeye de caz yapıyorsun diyecek olursa kendilerini işyerime bekliyorum ; dışarıdan onbinlerce dolara alınan yeraltı motor yolverme sistemlerini ben kendim sıfırdan imal ettim muadillerine yakın bir seviyede projesini çizerek ; sadece küçük bir örnek........)
 
Soru klişe çünkü devlet mi özel mi ayrımında en çok tartışılan konu "mühendis adamın devlet'te körelmesi' konusudur. Bu doğrudur veya yanlıştır, tartışılır, ben sadece Yelek87, sizin fikrinizi duymak istediğim için sordum o soruyu. Forumda yazılıarınızı gördüm ve sizin gibi kamu sektörünü öven birkaç kişinin daha yazılarını okudum.. Okumam sonrasında, öğrencilik hayatım boyunca sahip olduğum tüm düşünceler değişti diyebilirim. Biraz da hayatımda son zamanlarda yaşadığım bazı olaylar sebebiyle "gelip geçici olan dünyalık şeyler için ömür çürütmeye değer mi?" diye düşünmeye başladım. Yalnız kafamın karışıklığını yazımın kalanından da anlayacaksınızdır. Evet devlet'e girmek bir nevi garanti hayat, rahat yaşam , insan gibi çalışma şartları sunuyor. Düşünüyorum, şu güzel memleket bu kadar dışa bağımlı, dört tarafı düşmanla çevrili.. yakındır kapımıza dayanıp sahip olduğumuz zenginliklerin üzerine konmaya çalışmaları. Biz daha birşeyler üretmezsek, ülkemizin kaynaklarını ülkemizin faydasına kullanamazsak ne olacak sonumuz? Bulunduğumuz durum için ben mi çok karamsarım bilmiyorum. Bugün farkında değiliz ama bir savaş içindeyiz, ve bu savaş eskisi gibi cephede olmuyor, bir virüs gibi içeri sızıp hastalık yapan bir savaş bu. Düşman dörtbir yanımızda sarmış hepimizi çoğumuz farkında bile değiliz. O yüzden şu noktada öncelik bizler için rahat yaşam vs olmamalı. Dikkat edin öncelik diyorum, rahat yaşam insan gibi yaşam tabi ki göz ardı edilmemeli.
Neyse geleyim asıl konuya, şimdi kendini geliştirmekten kastım, yukarıda bahsettiğim bu ülke için birşeyler üretip, kendi öz kaynaklarımızı kullanarak birşeyler yapabilecek kıvama gelmektir. Haa, özel sektör bu fırsatı veriyor yada özele girince vatanına milletine daha hayırlı bir iş yapmış olursun demiyorum, kaldı ki özelde, ülkene birşey katmazken sadece yabancı sermayeye ve kendi cebine katkı sağlıyor bile olabilirsin. O yüzden birşeyler değişmeli artık bu ülkede, bu da bizim gibi yeni mezun, yetişmeye hazır nesillerin fikirlerinin değişmesiyle olacak birşey. Bugün neden çok paralar kazanan insanların yerinde benim gibi düşünceye sahip insanlar olmasın? Neden şu vatanı zerre kadar düşünmeyen, evinde beslediği köpeği için ayda 4bin 5bin tl masraftan zerre geri durmayan kişilerin bulunduğu yerlerde bizler olmayalım? Onların yerinde olsak da şu vatanı ayağa kaldırsak ne olur?
Bugün ben kamu kuruluşunda devletime hizmet etmek istiyorum, ama ilerde çok iyi yerlere de gelmek istiyorum. Yukarıda saydıklarımı yapamayacak olsam bile, devletin ücra bir kurumunda ücra bir yerinde görevimi layıkıyla yerine getirip, az ama öz kazanç sağlayabilmek de birşeydir benim için. Ama varsa daha fazlasını yapabileceğim birşey onu araştırma gayretindeyim. Zaten hiç olmadı ben de iki günlük dünya nasıl olsa herkesin gideceği yer belli deyip çekilicem köşeme.
Konuyla çok alakasız yazdıklarım ama yeri gelmişken söylemekte fayda var diye düşündüm. Her yeni mezun gibi kararsızlıklar içindeyim. Bide kesinlikle kimseye çamur atma laf atma, kimsenin kalbini kırma gibi niyetim yoktur yanlış anlaşılmasın.

Saygılar
 

Forum istatistikleri

Konular
129,878
Mesajlar
930,970
Kullanıcılar
452,748
Son üye
Baranturk34.

Yeni konular

Geri
Üst