Klavyeah
Üye
- Katılım
- 28 Ağu 2006
- Mesajlar
- 269
- Puanları
- 1
- Yaş
- 39
Endüstriyel Otomasyon Kavramı ve ileri Teknolojiye Geçiş
ENDüSTRiYEL OTOMASYON KAVRAMI
Otomatik üretim modern sanayinin temeli ve teknik ilerlemenin genel eğilimi olmaktadır. Bu da yeni fabrikasyon süreçleri, otomasyon olanaklarının daha geniş uygulanışı, otomatik işlem görücülerin ve sanayi robotlarının, çeşitli tipte yükleme gereçleri, yükleme gereçleri, transfer tezgahları ve otomatik kontrol sistemlerinin kullanımı demektir. Tüm bunlar için sürekli yeni uzmanlar istemi doğmaktadır.
Sanayi üretiminin bugünkü durumu düzenli artan çıktı, üretimin uzmanlaşması ve bütünleşmesi, imalat süreçlerinin ve fabrika ürünlerinin standartlaşması ve ürün parametrelerinde aynılık istemi ile belirlenmektedir. Bu son gereklilik ancak imalat koşulları pratik olarak değişmediği sürece karşılanmaktadır. Fabrikasyonda, parçaların toplanmasında ve özellikle metal kesme tekniklerinde yeni yöntemlerin kullanımı yalnızca mekanizasyonda değil, imalatın, takım düzmenin ve kontrol süreçlerinin otomasyonunda ana önkoşul olmaktadır.
Endüstriyel otomasyonda mekanik, hidrolik ve elektronik birleşmekte ve otomasyon araçları olarak kuvvet, basınç, hız iletme sistemleri (transducers), röleler, amplifikatörler, sinyal çevirgeçleri,elektriksel hidrolik ve pnömatik harekete geçiriciler kullanılmaktadır.
Otomatik kontrolde, kam kontrolleri, mekanik durdurma kontrolleri, şablon kontroller ve nümerik kontroller kullanılabilmektedir.
Malzeme taşıyıcılığında basit oluklar bile otomasyonun bir parçası olarak kabul edilmekte; ayrıca ayırıcılar, besleyiciler, iticiler, yönlendiriciler ve robotlara kadar bunlar çeşitlenmektedir.
ölçüm işlemlerinde ve tezgahların ayarında otomasyondan yararlanılmakta; otomatik torna, freze, matkap ve taşlama otomasyonun bir kısmını oluşturmaktadır. Montajlara da otomasyon girmiştir.
OTOMASYONUN GELECEği
Otomasyon, Henry Ford’un 20. Yüzyılın başında ilk kez kitle üretim tesisini gerçekleştirdiği zamanki kadar önemli bir teknolojik değişmedir.
Tam otomasyona örnekler verirsek, modern bir petrol rafinerisi ya da tek bir denetim sisteminden elektronik impulse’larla yönlendirilen petrolün içinden aktığı boru hattı sistemi bugünkü ilk uygulamalardandır.
Ancak, otomasyonun gerçek tanımı makinaları çalıştırmak için makinaların kullanımıdır.
Klasik uygulamada insan gücü ve zaman yitirilmesine en çok neden olan dört öge: 1) Malzeme aktarımı
2) işlem sırası yargısı
3) Makina ayarı
4) Verilerin sürece konması, otomasyonda makinalarla çok kısa sürede ve çok daha ucuz olarak yapılmaktadır.
Otomasyon üç ay, altı ay, belki bir yıl gibi önemli bir süre boyunca önceden belirli bir çıktı düzeyinde sürekli üretimi gerektirir.
Otomasyonda üç ilke vardır: birincisi ekonomik çalışmaların bir süreç bütünü oluşu, yani tüm ekonomik çalışma bir bütün olarak uyum içinde olmalıdır. ikincisi otomasyon sürecinin altında bir göründü, düzen ve biçim vardır. üçüncü ilke ise otomasyonun kendini düzenleyici ve düzeltici denetimi vardır. Ve bu ilkelerin gerçekleşmesi otomatik makinalar, elektronik kontroller ve bilgisayarlar, mekanik beyinler aracılığıyla olur.
Yarı otomasyonlu sanayilerin dışında tam otomasyonla çalışan iki sanayi dalı vardır, biri elektrik gücü üretimi, ikincisi ise petrol rafinerisidir. Ama tüm gelecek otomasyona aittir ve otomasyonun birçok uygulama olanakları çok kısa sürede gerçekleşecektir.
Yarının düğmelerle çalışacak fabrikasında belki de gerçekte üretim sahasında hiç işçi olmayacaktır. Pratik olarak bugünkü otomasyonla güç üretim santralinde ve petrol rafinerisinde hiç işçi yoktur. Ama aynı anda makinaya bilgi hazırlayan ve onu makinaya veren programcılar, makina yapımcıları, makina yerleştiricileri, onarımcılar, vb. gibi yüksek beceri isteyen işlerde çalışan inanılmaz çoklukta insan vardır. Ayrıca makinanın tasarımcıları, çizimcileri, sistem mühendisleri, matematikçiler ya da mantıkçılar gibi büyük sayıda eğitilmiş insan gereklidir. Son olarak yüksek düzeyde düşünme, çözümleme ve karar verme yeteneği olan büyük sayıda sanayi yöneticisi olacaktır.
iLERi TEKNOLOJiYE GEçiş VE TEKNOLOJi SEçiMi
Bir ülkenin genel kalkınmışlık düzeyi açısından ileri teknoloji konumunun, endüstriyel otomasyona yakınlığının ve genel teknoloji seçiminin önemini abartmak olanaklı değildir. Seçilen bir teknoloji belli sanayi dalında çekirdeği oluştururken sayısız yan ürün sanayilerinin doğmasına, gelişmesine, yayılıp serpilmesine yol açmaktadır.
Teknoloji seçiminin önemini ve doğurduğu zincirleme yaygınlığı göstermek için bir örnek verelim. Bir fabrika kömür çıkarmakta kullanılan makinaları yapıyor olabilir; kömür elektrik üretmek için bir güç santralinde yakılabilir; elektrik tezgahlar yapan bir fabrikada kullanılabilir; tezgahlar bir traktör yapmada kullanılabilir; traktör tahıl üretmek için bir tahıl çiftliğinde kullanılabilir. Burada zincirin son halkasının tahıl olması yalnızca rastlantıdır ama tüm sanayi bir örüntüler sistemidir ve bunun için çekirdek teknolojinin çok iyi seçilmesi gerekir.
Bu, özellikle teknoloji kullanımı ve seçiminde kısıtlı mali olanakları olan gelişmekte olan ülkeler için son derece doğru ve önemlidir.
Gelişmekte olan ya da geri kalmış ülkeler daha çok dünyanın güneyinde yer almakta; bunlar Güney ve Orta Amerika kıtası, Afrika ve Asya’nın çeşitli yerlerinde bulunmaktadır. Gelişmekte olan bu güney ülkelerinin bir çoğuna göre Türkiye, sanayinin kurulmasının başlatılması açısından daha ileri bir aşamada gözükmektedir.
Teknoloji seçerken kısıtlı olanakları çok dikkatli kullanmak, olanaklar çerçevesinde ileri teknolojiye doğru gitmek ve bunu hem ülke hem de firmalar ve işletmeler açısından yapmak gibi bir durumla, ileri teknolojiyi seçmenin kaçınılmazlığı ile karşı karşıyayız.
işletme açısından en önemli konu ekonomiklik olmakla birlikte, ileri teknolojilere yönelmenin birçok olanaklar açan bir yön olarak firmalar bakımından çekiciliği bulunmaktadır.
ülke açısından ise kısıtlar bulunmakla birlikte ileri teknolojiye geçiş en iyi çözümü bekleyen bir sorundur.
ülke Açısından Teknoloji Seçimi
Gelişmekte olan ülkelerde ileri teknolojilerin kullanıldığı üretim araçları ve ara malları üreten kesimlere yatırım yapmak oldukça büyük paraların varlığını gerektirmektedir. Bunun anlamı ise gelişmekte olan ülkelerde geri üretim teknolojisi ve yöntemlerin çoğunlukta olmasıdır. Bu nedenle iş-gücünün verimliliği de düşük olmaktadır. Oysa emeğin üretkenliğinin artması hem kalkınmanın kendisidir hem de bu önemli oranda kalkınmanın hızının büyüklüğünü de belirler. Aslında iş-gücündeki verimlilik ve ileri teknoloji birbirini tamamlayan şeylerdir. Aynı zamanda ölçek büyüklüğü ile teknoloji arasında ayrılmaz bir ilişki vardır.
Sanayileşmede teknoloji seçiminde önemli olan, istihdamı başlangıçta düşük düzeyde tutma pahasına da olsa, ekonominin hızlı ve sağlıklı büyümesini sağlayacak olan teknolojilerin ve üretim yöntemlerinin seçilmesidir. Bu yöntem ve teknikler ise hiç kuşkusuz yoğun emek ve tüketim malları üreten sanayi kollarından daha çok ileri teknolojilere dayalı ve temel mallar üreten kesimlerin yeğlenmesidir.
Yatırımlara yöneltilecek maddi olanakların niceliğinden çok niteliğinin önemini kavramak gerekir. Asıl önemli olan bu nitelik nedeniyle doğacak artışın artış hızı, ekonominin büyüme hızının kendisini büyütme yeteneğidir. Eldeki sınırlı olanakların akılcı bir yönlendirme ile ekonominin gelişme potansiyelini en yüksek düzeye çıkaracak alanlara yatırılması ve bu alanlara uygun teknolojilerin seçilmesi gerekir.
ülkemiz tüm kısıtlılıkları aşıp, ileri teknolojilere geçiş yollarını yaratmak zorundadır.
işletme Açısından Yapım Teknolojisi Seçimi
işletmelerin karar verecekleri yapım teknolojisi döküm, asıl işlem, toz metalürjisi, plastik kullanımı, kaynak, kaplama, metallerin sıcak ya da soğuk işlenişi, kalıp, metal kesme ve işleme üzerine tekniklerden hangisini seçme ve seçilen bir teknolojinin hangi tarzını seçme üzerine olabilir. Metal işleme seçildiyse; tornalama, planyalama, frezeleme, testere, broşlama, taşlama vb. ve bunların yöntemlerinin hangisi seçileceği karar konusu olabilir.
Yalnız böyle yapım süreçlerini ve metal işleme yöntemlerini baştanbaşa sıralayarak ayrıntıya girmek konumuz açısından önemli ya da hiç değilse olanaklı değildir.
Genel olarak, belli bir ürünü üretmek için birden fazla yöntem vardır. Hangi yöntem, hangi süreç en iyisidir? Eğer çıktı aynı ise, en iyi süreç en az girdi kullanan, başka deyişle, teknik olarak en verimli süreç iyisidir. Teknik ya da teknolojik verim girdileri fiziksel terimlerle ölçerken, ekonomik verim masraf terimleri içinde ölçer.
Ekonomide yerini alma ilkesi, verilmiş bir teknik olanaklar dizisi için, verimli üretimin daha pahalı etkenleri daha ucuz olanlarıyla yer değiştirttiğini, söyler. Genel olarak, malzeme, emek, sermaye gibi etkenlerin en az pahalısı daima yer alacak şekilde hareket edilir.
Bir işletme şu kararları verme durumunda olabilir: 1) Varolan tesis ya da donanımı en iyi ne şekilde kullanmak, 2) Verilmiş teknik olanaklar çerçevesi içinde hangi yeni tesis, donanım ya da üretim teknolojisini seçmek, 3) Yeni teknikler geliştirme ve yenileme için ne yapmak.
Görüldüğü gibi işletme için grup karar söz konusudur: 1) kısa erimli, 2) uzun erimli, 3) çok uzun erimli kararlar. Kısa erimlide tesis donanım gibi etkenler basittir, değişmez. Uzun erimlide işletme işlemlerin ölçeğini değiştirebilir, yeni ürünler ve üretim olanakları planlayabilir, ya da modernleşip üretim yöntemlerini yeniden örgütlemeye gidebilir. Uzun erim eldeki tekniklerin dışında tekniklere geçiştir.
işletme için asıl olan üretkenliği yani her birim girdi için çıktıyı arttırmaktır. üretkenliğin artışı, girdilerin niteliğindeki iyileşme, üründe iyileşme şeklinde olabilir ve emekçilerin daha iyi eğitilmesiyle, üretimi daha iyi örgütleyerek ya da üretim teknolojisinde değişiklik yapmayla doğmuş bulunabilir.
Teknolojide ve enerji kaynaklarında sürekli değişme olmuş ve olmaktadır. örneğin 1900’lerde Batı’da enerji gereklerinin yarıdan fazlası insan, at, katır ve öküzlerden sağlanırken 1960’larda insan ve hayvan gücü, enerjinin %10’undan azını sağlıyordu.
Aynı biçimde metallerin türü ve niteliği değişmiştir. çelik demirin yerini, alüminyum çeliği almaktadır.
Ve işletme, teknolojideki gelişmelere uymak ve kullanacağı yapım teknolojisinde sürekli yenileme yapmak zorundadır. Bu da ileri teknoloji demektir.
SONUç
işletmeler düzeyinde ve ülke düzeyinde ileri teknolojilere doğru gelişme ülke kalkınmasının temelini oluşturur. ileri teknolojilere geçiş için yatırımda, planlamada ve eğitimde daha gelişmiş düzenlemeler yapılmalı ve yeni olanaklar sağlanmalıdır.
Ancak gelişme düzeyinde bir sonraki aşama olarak ileri teknoloji seçimi ve otomasyona doğru gelişmeler bizde de olmakta, ve kaçınılmaz olarak olacaktır.
BiLGiSAYAR DESTEKLi TASARIM
Güncel bir konu olan Bilgisayara Destekli Tasarım (computer aided design-CAD) günümüzde bir çok araştırmacının ilgisini çekmekte, bu alanda çalışmalar yapılmaktadır.
Sanayi devrimi ile yüzyılın başında yaşanan teknolojik gelişim özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra 1950 ve 1960’lı yıllarda elektroniğin desteği ile konstrüksiyon hakkında bazı düşünce değişikliklerini getirdi. Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler, tasarım ve imalatta yeni mantıkların oluşmasına destek oldu. Klasik mantıkta fikrin ürün haline dönüşmesi deneyim ve şekle bağlı olmakta, konusunda uzman elemanlar gerekmektedir. Günümüzde hala kullanılan bu mantık yapısında mühendislik hesaplamaları ve üretim planlaması yoğun insan çabası gerektirmekte ve çoğu zaman aşırı zaman kaybına ve bazen hatalara sebep olmaktadır. Maliyeti arttıran bu nedenler fikrin gerçek anlamda ve doğrulukta ürüne dönüşmesini önlemektedir. Bütünleşik Bilgisayar Destekli Tasarım ve üretim (computer aided design-computer aided manufacture: CAD/CAM) fikirden ürüne giden aşamada dinamik bir ortam yaratmak için geliştirilmiştir. CAD/CAM klasik mantığın uygulanmasında eksik olan atalet, esneklik ve dinamizmi tasarıma getirmiştir. Tasarıma getirilen dinamizm ve esneklik tasarımcının yaratıcılık gücünü daha iyi kullanabilmesidir. informatik alanında bilginin işlenmesi yönündeki gelişmeler yeni mantığın hızla oluşmasına yardımcı olmuştur.
Tümleşik üretim Sistemlerinde (computer integrated manufacturing-CIM) farklı bilgisayar birimleri ve iletişim ağları arasında bilgi akışı ve yönetimi karmaşık bir yapı oluşturmaktadır. Dağıtılmış bilgi iletim ve iş istasyonları CAD-CAM sistemlerinde etkin bilgi paylaşımı ve mühendislik uygulamaları için kullanılmaktadır.
BiLGiSAYAR DESTEKLi TASARIM
Tasarım bir ödevin fiziksel esasını belirleyip yapısını belirgin çizgileriyle tasarlama işlemidir. Klasik mühendislikte tasarım aşamalarında bir sıra işlemlerden sonra ürün son biçimine getirilir, yeni bir ürünün oluşturulması için ödevin ve istekler listesinin belirlenmesinden sonra konsepsiyona başlanır, temel sorunlara dayalı fonksiyon yapısı tespit edilerek tasarımcı istekler listesi doğrultusunda ilk taslak çalışmalarını yapar. istekler listesini karşılayacak çeşitli alternatif çözümler içinden seçilen en uygun çözüm taslak halinde teknik ve ekonomik olarak değerlendirilir, kesin çözüm şekli seçilerek son şekillendirme ve detaylandırma yapılır.
Tasarım adımlarında uygulanan düşünme ve çalışma mekanizması tekrarlayan iteratif bir yapıdadır. Tasarımda bilgisayar kullanımının getirdiği dinamizm ve hızın katkıları en çok bu safhalarda gözlenmiştir. Tasarım adımlarına yapılan değerlendirmeler sonucu, adımlar arası yönlendirmeler işlemlerin önceki adımlara tekrar dönmesini sağlar. ürünün son şeklini almasına yönelik bu faaliyetlerde çalışma adımlarında tatmin edici cevaplar ve sonuçlar alınmalıdır. Tasarıma gerek olup olmadığı veya tasavvur edilen tasarımın imkansızlığı çeşitli aşamalarda ortaya çıkabilir. Seçilen çözüm taslağının uygun olmaması, istek listesi kriterlerinin değerlendirilmesini sağlamayan taslaklar tasavvur edilen ön çalışma taslağının yeniden düzenlenmesini veya belirlenen türde tasarımdan vazgeçilmesini gerektirir. Sentez ve analiz işlemleri için fiziksel anlamda işlemi tanımlayan modellerin çıkarılması gerekir. ön taslak çalışmalarından sonra tasarımın ilk adımlarından birisi tasarımı tanımlayan matematiksel modelin çıkarılmasıdır. Model, ödev için seçilen fonksiyonların istekler listesine uygunluğunu kontrolde kullanılır. Modelin sistem özelliklerini ne ölçüde verdiğini gerçek sistemde yapılan deney ve gözlemlerle elde edebiliriz.
PLANLAMA
KONSEPSiYON
PROJELENDiRME
DETAYLANDIRMA
TASARIM ADIMLARI
...
CAD tasarımda çalışma ve düşünme mekanizmasının işleyişi yönünden bilgisayar kullanımı, tasarımın tanımlanan ödev ve istekler doğrultusunda modelin tariflenmesi, eniyilenmesi için işlemleri içerir. CAD sistemleri klasik tasarım çalışma yöntemlerine göre bilgisayarların hızlı bilgi işlem gücü, bilgi depolama ve yeni bilgi üretme olanaklarından dolayı tasarımda daha etkin ve verimli çalışma ortamını sağlar. CAD sistemi gerçek anlamda üç boyutlu modelleme, model üzerinde analiz yapabilme olanağını sağlar. Tasarımda CAD kullanımı tasarım sonuçlarını CAM ortamında doğrudan kullanabilme, tasarım ve imalatın entegrasyonu imkanını verir. CAD tasarım sonuçları CNC (computerised numerical control) parça programlama aşamasına iletilerek parçanın imalatı gerçekleşir, otomasyon için gerekli CAD/CAM bütünleşmesi sağlanmış olur. Bilgisayar Tümleşik üretim (computer integrated manufacturing-CIM) tasarımdan üretime kadar tüm aşamalarda bilgisayar destekli sistemlerin kullanımını ve birbirleriyle bilgi alışverişini esas alan tümleşik bir sistemdir. CIM enformasyon bilgi işleme teknolojisini üretimin tüm adımlarında kullanır. CIM kavramında önemli olan dağıtılmış bilgi akışı ve yönetimidir. CIM’in amacı; toplam üretim işlemlerini daha üretken ve etkin kılmak, ürün kalitesini arttırmak, maliyeti düşürmek ve tasarım ve imalat aşamalarında mühendislik uygulamaları açısından daha etkin bir ortam yaratmaktır. CIM kullanımı sonucu gözlenmiş bazı sonuçlar; %15-30 tasarım maliyetinde düşme, %30-60 toplam tasarım ve imalat zamanında azalma, %40-70 üretim artışı, 2-5 kat ürün kalitesinde artma. CAD sistemi CIM yapısının bir parçasıdır ve modelleme, analiz, kinematik, optimizasyon, çizimler ve animasyon işlevlerini içerir.
NC (numerical control) sayısal denetim teknolojisinin 1950’li yıllardan itibaren gelişimi ve CNC teknolojisi ile ulaşılan hassasiyet CAD sistemleri ile tamamlanmıştır. CAD sistemlerinin ticari olarak ilk defa piyasaya sürülmesi 1960’lı yıllardır. ilk zamanlarda sadece büyük firmaların kullanabildiği CAD sistemleri günümüzde endüstride çok kullanıcılı bir ortam bulmuştur. Tasarımda sağlanan esneklik ve dinamizmin imalata yansıyabilmesi, hammaddeden ürüne dönüşüm aşamalarında geçen sürenin kısaltılması için Bilgisayar Destekli üretim (computer aided manufacturing – CAM) ve teknolojinin gelişimi ile Bilgisayar Tümleşik üretim (computer integrated manufacture – CIM) sistemleri oluşmuştur. Esnek imalat Hücresi (flexible manufacturing cell – FMC), Esnek Montaj Sistemleri (flexible assembly systems) ve Esnek imalat Sistemleri (flexible manufacturing systems – FMS) daha esnek üretim için geliştirilmiş sistemlerdi. CAD/CAM integrasyonu (CIM) fikirden ürüne giden aşamada tasarım ve imalat iş akışının ortak bir veri tabanı üzerinden bütünleşmesine yöneliktir. CIM tasarım, imalat ve ticari iş verilerinin sistemler arasında akışının ve yönetiminin sağlanmasına yöneliktir.
Kostrüksiyon işlemlerinde çalışma adımlarının nitesel bir kısmında nicesel faaliyetler yer alır. Tasarımda adımları oluşturan işlemler içinde yine bazı faaliyetler Algoritmik ve bazıları da tasarımcının deneyimi ve yaratıcılığını esas alan sezgiye dayalı olanlardır. Bir konstrüksiyon sistematiğinin meydana getirilmesinde karşılaşılan zorluklar, çok sayıda konstrüktif varyasyonlarının, çözüm yöntemlerinin olması ve konstrüksiyon parametrelerinin birbirlerine bağımlılığıdır. Konstrüksiyon sistematiği oluşturma konusunda devam eden çalışmalarda bilgisayar desteği ve yapay zekanın tasarıma uygulamalarını yeni yaklaşımlar olarak verebiliriz. Bilgisayar desteği, bilgisayara hakiki manada konstrüksiyon gibi daha değerli CAD problemlerini icra ettirme talebi, hiyerarşik ürün tasvir edici modellerle yapılmaktadır. ürün tanımı için –örneğin fonksiyon ve şeklin- gerekli uzman bilgisi bilgisayara depolanmış konstrüksiyon katalogları biçiminde verilmektedir. Yapay zeka problemin algoritmik olarak ifade edilemediği durumlarda başvurulan çözüm yöntemidir. insanın düşünce, sezgisel problem çözme yeteneğinin bilgisayarlara kazandırılması yapay zeka biliminin uğraşıdır. Yapay zeka ve onun bir kolu olan uzman sistem uygulamaları tasarımda bilgisayar kullanımı açısından yeni olanaklar sunmakta, mühendislik tasarımlarının konsepsiyon adımında bilgisayar kullanım oranı artmaktadır.
Konstrüksiyon sistematiği oluşturma konusunda oluşan yeni yaklaşımların amacı konstrüktif faaliyetlerin mümkün olan büyük bir kısmının etkileşimli bilgisayar desteği ile çözülebilecek bir yapıya dönüştürülmesi içindir.