benim resmimden halimden tıraşı ne kadar sevdiğim anlaşılabilir değil mi? ama askerlik hariç hiç düzenli tıraş olmadım. hoş askerde bile tam olmazdım ya. genelde hafta sonları tıraş olurdum. tek bıçak, 2 bıçak, 3 bıçak, aklınıza gelen kaç tane marka varsa nerdeyse hepsini denedim ve tıraş oldum. ha bu arada söyleyeyim beni tıraş ederken kan akıtmayan berbere de daha rastlamadım. canım sıkılırsa kafama eserse resimdeki gibi sakal bırakırım. esti mi yada rahatsız etti mi, kes gitsin. sonra beni en çok rahatlatan şeyin kafam bozuk olduğunda tıraş olmam olduğunu fark ettim. son zamanlarda şu zımbırtı döneminde kendime elektrikli şarjlı bir makine aldım. işin güzel tarafı suya sabuna dokunmuyorsun. zaten yüzün alıştı mı, çok rahat ediyorsun. şimdi iki günde bir işkembeyi parlatıyorum. bu arada her gün tıraş olan bir ustamın bir lafı vardı "sabah tıraş olan işi için, akşam tıraş olan eşi için derdi."