Hamaset yapmıyorum bizatihi gerçeğe ayna tutuyorum kendimce......

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
HAVACILIK SANAYİ ÖZEL DOSYA

SÖYLEŞİ

-Bu noktada ulusal bir AR-Ge ağı oluşturmak çok önemli değil mi?Mesela teknoparklar için bunun bir ayağı da diyebilir miyiz,yani böyle bir düşünceden yola çıkılarak oluşturulmuş bir şey değil miydi teknoparklar?

Teknoparkların amacı,üniversiteyle sanayiyi bir araya getirmektir.Bir şeyler yapılması,birtakım adımların atılması lazım.İşte o adımlardan en önemlisi;bence teknoparklardır.Ben Orta Doğu açısından konuşabilirim;Orta doğu teknik Üniversitesi 1956'da kuruldu.2006'da 50'nci yılımızı kutladık üniversite olarak ve ilk zamanlarda çok büyük aşamalar kaydetti ODTÜ.Şu an endüstrinin sanayimizin bu aşamada olmasında ODTÜ'nün rolü çok büyüktür.Yetiştirdiği insan gücüyle ülkeye çok önemli bir hareketlilik,bir sinerji kazandırmıştır.Ancak artık dünya değişiyor,dünyaya bakmak lazım.

ODTÜ ilk zamanlardaki tırmanışını yavaş yavaş kaybetmek durumuna geldi.Rakipleri çoğaldı,özel üniversiteler açıldı,vizyonları daha geniş yapılanma içerisine gitti bazıları.Dolayısıyla ODTÜ'nün bir şeyler yapması;kendisine yeni atılımlar,açılımlar getirmesi gerkiyordu.Bu atılımların içerisindeki en büyük atılım da bence teknoparktır.Orta Doğu,artık tekdüze noktaya gelmişti,daha başka yapacağı yoktu;teknoparkla yeni bir hamle yaptı.

-Üniversite olarak havacılık sanayine olan katkınız ne düzeyde?

Biz 3 sene önce Devlet Planlama Teşkilatı'ndan bir poje aldık,"insansız hava aracı yapacağız"diye.Bu projeyi alırken de Devlet Panlama Teşkilatı bize dedi ki ,"biz uzun yıllardır üniversiteler hep altyapı yapılsın diye para verdik".Çünkü üniversiteler,her projesini alt yapı diye götürmüşler.Bize dediler ki"bu ne bitmez alt yapıymış;biz ürün istiyoruz Hocam" Biz de bunun sözünü verdik,dedik ki " biz size ürünü çıkaracağız".Nitekim projeyi aldıktan 6 ay sonra,ilk insansız hava aracımızı götürdük,masanın üstüne koyduk,uçurduk da.Biz bu konuda Türkiye'deki önemli merkezlerden birisi olmak çabasındayız.İki tane ürünümüz var bizim,insansız hava aracı olarak.

Bir tanesi,yaklaşık 1 saat havada kalıyor,elden atılıyor,çok portatif bir sistem,insanın taşıdığı,kullandığı,otonom olarak uçabilen bir sistem.

Diğeri de havada 6 saat kalabilen,daha ağır,100 kiloluk,benzin motorlu,3 bin metre irtifada uçup,30 kiloluk faydalı yük taşıyabilen bir sistem.

-Bu ürünleri burada,üniversitede mi yapıyorsunuz?

Burada hangarda gördüğünüz şeyler,tamamen üniversitede yapılan bir sistem.Tabii alt sistemlerin bir kısmını,hazır olan şeyleri satın aldık.Orada yaptığımız önemli şeylerden bir tanesi;oto-pilot yaptık.Teknoparktaki küçük bir şirketle bir araya geldik.O şirketle beraber Türkiye'de ilk defa oto-pilotu;yani uçağın otonom olarak uçmasını sağlayan minnacık bir kart yaptık.Bu sistemi biz tamamen burada,Türkiye'de geliştirdik.

Sistemin üzerindeki parçalar,tabii hazır parçalar;ama akıl burada;bunu bir araya getirmekte.Her komponenet var piyasada,istediğiniz komponenti parayla alabiliyorsunuz;ama bunu bir araya getirdiğiniz zaman,sistemi oluşturuyorsunuz.İşte uçağın otonom olarak uçmasını sağlayan parçalar bunlar.

Sayısal bir harita üzerinde uçağın uçacağı yerleri gösteriyorsunuz,"O noktalara gidecek" diyorsunuz.Uçağı attıktan sonra,uçak kendisi o noktaları buluyor,konum bilgisini aldığı bir GPS anteni var ve o noktaların etrafında aynen bir yün yumağını sarar gibi dolanıp duruyor.Ta ki siz,"burada bir şey yokmuş,şu noktayı şu noktaya götüreyim" diyene kadar.Uçuş esnasında o noktayı da değiştirebi liyorsunuz,yani yeni noktalar ekleyebiliyorsunuz,bir noktayı da çıkartabiliyorsunuz.İşte bu bir üründür.

Şimdi parçaları teker teker aldığınızda,3 dolar,5 dolar.Ama bitmiş ürünü sattığınızda;çünkü bunun arkasında bir de yazılım var;5-10 bin dolara çıkıyor.İşte katma değer dediğim de bu.Bunu yapmak lazım.

OTDÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği olarak biz ürünümüzü çıkarttık,şimdi bunu pazarlamaya çalışıyoruz.İhtiyaç makamı kimse,gelsin,onunla konuşalım.Çeşitli ihtiyaç makamlarıyla;askeriyeyle,sivil idareyle konuşuyoruz.İnsansız hava araçlarının kullanım sahası çok fazla;trafik kontrolünden tutun da kaçakçılığa kadar,deniz kıyılarının,deniz kirliliğinin kontrolü,boru hatlarının üzerinde uçurma,orman yangınlarını yukarıdan izleme,deprem sonrası hasar tespit edilmesi,sel felaketlerinden,büyük felaketlerden sonra,yani inanılmaz bir kullanım alanı var.

Büyük felaketlerden sonra ulaşım tamamen kilitlenmiş,yollar kapalı,bir yere gidemiyorsunuz,ama oraları da görmek istiyorsunuz.Eğer uydunuz yoksa ki;her zaman uydudan görüntü almanız da mümkün olmuyor,bunlardan gönderdiğinizde,anında görüntüyü aşağı indirebiliyor.Siz gerçek zamanda ne olup bittiğini çok rahat bir şekilde görebiliyorsunuz.acayip fonksiyonlu,en zor ve kirli işlerde kullanabileceğiniz bir şey.Riskli işleri onlara yaptırın.Sizin gitmenize gerek yok ki!

Söyleşi: Prof.Dr.Nafiz ALEMDEROĞLU,tmmob sicil no:7956, ODTÜ Hav Müh.Böl.Prof. ,DPT İnsansız Hava Araçları Teknolojileri Geliştirme ve Sıvı Yakıtlı İtki Sistemleri Geliştirme Projelerini halen yürütüyor.

Alıntıdır:Kaynak:

Mühendis ve Makina Dergisi,Mart 2007 Sayı:566 ISSN 1300-3402
 


'Hürkuş' hangardan Başbakan ile çıktı

Hürkuş' hangardan Başbakan ile çıktı

Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş'un adını taşıyan, Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı (Hürkuş), düzenlenen törenle hangardan çıkarıldı

Bugün hangardan çıkarılan Hürkuş ilk uçuşunu 2013 yılında gerçekleştirecek. Şu ana kadar proje için 150 milyon dolar harcandı ve 4 tane uçak yapıldı.

Uçakların bazı küçük parçaları dışında tamamı yerli üretim. Hürkuş'un malzemeleri dışında yazılımı da tamamen Türk mühendisleri tarafından yapıldı. İki kişilik eğitim uçağı Hürkuş'un maksimum hızı ise saatte 574 kilometre.

Bu arada törenin düzenlendiği alanın üzerinde uçan yerli İnsansız Hava Aracı Anka'nın tören alanından çektiği görüntülerin dev ekranda davetlilere izletilmesi ilginç görüntüler oluşturdu.

ERDOĞAN: PİLOTLARIMIZ İÇİN UMUTLA BEKLİYORUZ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da tören saatinden çok önce tesislere geldi. Alanı gezen ve bilgi alan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:

- Suriye tarafından vurulan uçağımızdaki pilotlarımız Yüzbaşı Gökhan Ertan ve teğmen Hasan Hüseyin Aksoy’un da milletçe umut dolu bekleyişimizi mutlu şekilde neticelendirmelerini temenni ediyorum.

- Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ cumhuriyet tarihimizin son derece önemli şahsiyetleri. Yeni nesiller bu isimleri tanımıyorlar. Vecihi ve Nuri bey tüm engellere rağmen çok büyük bir heyecanla Türkiye’de havacılık sektörünün gelişmesi için örnek bir mücadele yönettiler. Dönemlerinde çabaları yeterince takdir edilmedi. Zor şartlarda yaşamış olmalarına rağmen bugün ulaştığımız havacılık sanayisine isimlerini silinmez şekilde yazdırdılar.

TÜRKİYE DÜNYADA İLK 3’TE

- TUSAŞ bundan 40 yıl önce ‘kendi uçağını kendin yap’ çerçevesinde kurulmuştu. 80’li yıllara kadar beklenen atılımı yapamadı. 80’lerde yabancı uçakların lisanslı üretimleri başladı. 2000’lerde TUSAŞ neredeyse kapanma noktasına gelmişti. 2005’te TUSAŞ’ı biz yeniden canlandırdık. TAİ’deki yabancı hisseleri satın aldık. Milli teknolojiye dayalı havacılık projelerini başlattık.

- Önümüzdeki yıl artık savaş helikopterlerimizi kendimiz üreteceğiz. Uzaya fırlatılmak üzere son çalışmaları devam eden Göktürk gözlem uydumuz da hazırlanıyor. Onunla da gurur duyduk. -Bugün artık kendi uçağını kendi uydusunu imal eden bir seviyeye ulaşmış durumdayız.

- ANKA ile bu alanda dünyadaki ilk 3 ülkeden biriyiz.

27.06.2012 ;16.45

Alıntıdır.
 
Sayın Binbaşım katkılarınız için teşekkürler, bir güzel haberi daha paylaşmaktan bende kendimi alamadım,ne diyelim devamı daim olsun..... İHA'lar hareketli platformlara inebilecek

Giriş: 27 Haziran 2012 19:09 2,445 Okunma Güncelleme: 27 Haziran 2012 19:07
AÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Bölümü son sınıf öğrencisinin geliştirdiği döner kanatlı insansız hava araçları, hareket eden her alana iniş yapabilecek.


Anadolu Üniversitesi (AÜ) Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Elektrik-Elektronik Bölümü son sınıf öğrencisinin geliştirdiği sistem sayesinde döner kanatlı insansız hava araçları, hareket eden her alana iniş yapabilecek.

Projenin sahibi Barış Danacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, döner kanatlı insansız hava araçlarında iniş safhasının insanlı hava araçlarına göre, oldukça riskli olduğunu söyledi.

Otonom inişin yer pilotunun iş yükünü hafiflettiğini ve hava aracının kırım geçirme riskini azalttığını belirten Danacıoğlu, proje üzerinde 5 aydır, helikopter üzerinde ise 2.5 aydır çalışma yürüttüğünü kaydetti.
Kaynak: AA
 
Elinize sağlık,güzel bir paylaşım olmuş sn.meraklı elektrikçi,bu tür paylaşımların ortaya konulan araştırma ve çabalarla hiç kesilmemesi,ulusal güvenliğimizin ve direncimizin,gücünün test edildiği şu günlerde,milli birlik ruhumuz ve moralimizin küçük hadiselerle dahi zedelenmeyip,en üst düzeylerde tutulabilmesinin sağlanması,kendimize olan güvenimizin,kararlı irademizin,teknolojik savunma gücümüzün,kudretimizin,sınırlarımıza hakimiyemizin kaçınılmaz olarak düşünüldüğü ve önemli kararların arefesinde olduğumuz son günlerde çok büyük önem taşımaktadır.Allah yardımcımız olsun diyelim.

Kökeni Orta Asya'ya,16 büyük Türk İmparatorluğu'na dayanan saygın bir kişiliğe,onura,hak ettiğimiz en iyi yerde olmaya,daha da yükselmeye,ayrıca da hak sahibi durumundayız.Hiçbir dış veya iç güç,ulusal birliğimizi,moralimizi,kendimize olan güvenimizi hiçbir şekilde bozamaz ve bozamamalıdır.Bu gücü damarlarımızda dolaşan asil Türk kanından,ecdadımızdan,geçmişimizden haklı olarak alıyoruz.Son günler kenetlenmemiz,biribirimize sarılmamız, dostumuzu,düşmanımızı çok iyi tanıyabilmemiz,kuru tehditlere kolay kolay pabuç bırakmamız gerektiğinin anlaşılması ve idrak edilmesinin gerektiği çok hassas bir süreçtir.Allah'ın izniyle bu süreci çok iyi değerlendirip,bu badireleri de kendi lehimize,ulusal çıkarlarımız doğrultusunda çok iyi sonuçlandırarak(Krizi fırsata dönüştüren saygıdeğer işadamlarımızın örneğinde olduğu üzere),daha aydınlık günlere çıkmaya çalışmalıyız.Yıllarca dışarıdan değişik ülkelerle beslenen ve güç gösterisi yapan "pkk" tehdidine, maalesef yeni dış tehditler de eklenebilmiştir.Çok uyanık bulunmalıyız.
 
POLİSE MİLLİ BOMBA ROBOTU

Bomba imha uzmanı polisler Aselsan’ın yaptığı “milli” robotlarla tuzak ve uzaktan kumandalı patlayıcılara müdahale edecek.


Emniyet Genel Müdürlüğü, bomba uzmanlarının lojistik yönden güçlendirilmesi için bomba imha robotu alımına gitti. Geçtiğimiz günlerde açılan ihaleyi 750 bin liralık teklifiyle Aselsan kazandı. Yıllarca ABD ve Kanada yapımı ithal robotlar kullanan bomba imha uzmanları “Ak-Er” adlı yerli robottan sonra şimdi de “milli” robotla tanışmış olacak. Her biri 150 bin liraya malolacak bomba imha robotları Emniyet Genel Müdürlüğü’nün envanterine girecek. Aselsan Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Jandarma Genel Komutanlığı için tasarladığı bomba imha robotu bombacı polislerin talepleri doğrultusunda geliştirildi. Emniyet GenelMüdürlüğü, önümüzdeki günlerde teslimatı yapılacak “paletli” hareket sistemine sahip bomba imha robotlarını terör eylemlerinin yoğun olduğu Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Ankara ve İstanbul’a göndermeyi planlıyor. İlerleyen süreçte yeni robotların alımı planlanıyor.

6 KM HIZ YAPABİLİYOR

Süspansiyon sistemi bulunan akıllı robotlar düz asfalt yolda en az 6 km hız yapabiliyor. Her biri 170 kilo ağırlığında olan robotlar paletleri sayesinde 30 derece eğimli, düz ya da yuvarlak köşe kenarlı merdivenleri bile inme-çıkma özelliğine sahip. Robot; beton, asfalt, taşlı, çamurlu, otlu, karlı zeminlerde ve aynı zamanda kapalı alanlarda bulunabilecek halı, mozaik, parke gibi zemin çeşitlerinde dahi rahatlıkla kullanılabilecek. Sağanak yağmur ve etkili kar yağışı altında bile çalışabilen robotlar, -30 ile +49 C sıcaklığında kullanılabiliyor. Bomba imha uzmanlarının da katkılarıyla Aselsan tarafından geliştirilen “milli” bomba robotlarında “robotik” kol bulunuyor. Robotik kolunun kıskacı yuvarlak ve düz şekilli nesneleri kavrayabiliyor ve kavradığı nesneleri kaydırmayacak yapıda bulunuyor. Kola geri tepmesiz Ak-Er cihazı takılabiliyor. Robot kolunun üzerinde lazer işaretleyici de yer alacak. Robottan 30 santim uzakta olan kol en az 12 kilo ağırlığındaki nesneleri kaldırabilecek özellikte.

Alıntıdır.Kaynak:

HABER: Polise milli bomba robotu haberi - Teknoloji
 
yorumlar çok yerınde aksını yazmak mumkun değıl zamanında devrım ı yaptığımızda eskışehirden ankaraya trenle gotururken benzını boşaltmışlar deposundan ama ıyı nıyet ama kotu nıyet bu arabayı tasarlayıp yapan teknisyen zamanın cumhurbaşkanı önunde arabayı teşhır edıp çalıştıracak benzini doldurmayı duşunemedımı bence bu olayda kasıt var daha uyuyoruz biz türkiyedekı butun branşlardakı tekniker teknisyen muhendis daha empoze edılıyoruz olmaz yapamazsınız amerıkayı yenıden keşfetmenın ne anlamı var bu gunlerde bu kelımeler revaçta nıye yapamıyayım veya yapmıyayım amerıkayı keşfetmıyeceğımkı amerıkalının yaptığında daha ustun cihaz makına yapacağım maalesef destek yok ben emeklıyım daha arge çalışıyorum yenı tasarımlar cıhazlar yapıyorum kostek olanmı ıstemedığım kadar ama oylelerının hakkındanda gelıyorum allahıma şukur bana yapamazsın olmaz dıyenlere yaptığım cihazları satıyorum bu benı ınanılmaz mutlu edıyor gunlerce kafa yorduğum yorgunluğum bir cihaz satsamda boyle afedersınız kaba konuşacağım odun kafalılara butun yorgunluğum geçıyor 1-2 yaş gençleşiyorum inşallah bu kostek olan topluluğu yeneceğız ıstedığımız gıbı işlere imza atacağız yenı nesıl gençler bu yolda bıraz destek yetecek ıyı çalışmalar dılıyorum
 
Tekin abi çalışmalarınızı okuyunca çok mutlu oldum.Yeni yetişen gençlere moral verecek güzel örnekler lazım bize sizde çalışmalarınızla güzel örnek olmuşsunuz zaten, lütfen bu anlamda hem çalışmalarınızdan hemde fikirlerinizden örnekler verirseniz çok faydalı olacaktır selam ve saygılarımla.....
 
Türkiye İsrail'i koltuğundan etti

Son yıllarda atağa geçen Türkiye Savunma Sanayisi,dünya silah satışı liginde 2011'de sekizinci oldu...


Gelişmekte olan ülkelere 700, toplamda 800 milyon dolar satış yakalayan Türkiye, İsrail ve İspanya gibi devleri de koltuğundan etti.

ABD Kongresi'nin Araştırma Departmanı'nın dünya silah harcamaları üzerine hazırladığı bir rapor Türkiye açısından çok ilginç bir tabloyu da gözler önüne serdi. Savunma sanayisi kısa sürede 14 milyar dolara kadar fırlayan Türkiye ilk kez bir sektörde ilk 10'da yer alıyor. 2011'de dünya silah ihracatı listesine sekizincilikten giren Türkiye özellikle gelişmekte olan ülkelere silah satışı ile ön plana çıktı.

2016'DA 2 MİLYAR $ HEDEFİ

700 milyon dolarlık kontrat imzalayan Türkiye, İsrail ve İspanya gibi devleri de koltuğundan etti. 2004-2011 arasındaki dönemde 8.7 milyar dolarlık ihracat yapan İsrail 2011'de 11'inciliğe geriledi. Türkiye dünyaya satışta ise yine sekizinci sırada yer aldı. Toplam satış miktarı ise 800 milyon doları buldu. Türkiye'nin savunma sanayisinde yerlilik oranı ise 2010 itibariyle yüzde 52'ye çıkmış durumda. Bu rakam 2004 yılında yüzde 15'ler düzeyindeydi. MarketResearch'ün "Savunma Sanayisi 2017" raporuna göre Türkiye'nin silah ihracatının 2016'da 2 milyar doları yakalayacağı öngörülüyor. Türkiye'nin iç siparişlerinin ise 8 milyar dolar olacağı belirtiliyor.

Bilgi Üniversitesi STK Araştırmaları Birimi'nden Prof. Nurhan Yentürk'ün Askeri Harcamalar Raporu'na göre 2010'da sektörün cirosunun yüzde 35'ini özel sektör, yüzde 42'sini vakıf sektörü ve yüzde 23'ünü kamu kuruluşları gerçekleştirdi. Savunma Sanayisi İmalatçıları Derneği (SaSaD) üyelerinin 2010 yılı ciro büyüklüğü 2.73 milyar dolar olurken ihracatları da 634 milyon dolar olarak gerçekleşti.

İRAN'LA SAVAŞ KORKUSU

Dünya silah pazarının 85.3 milyar dolarlık bir hacime ulaştığı 2011'de ABD pazarın dörtte üçüne sahip oldu. Rusya ise 4.1 milyar dolar silah satışıyla ikinci sırada yer aldı. 2010 yılında ABD'nin silah satışı sadece 21.4 milyar dolar olurken İran'la olası bir çatışmadan çekinen Körfez ülkeleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman rekor seviyelerde alım yaptı. Suudi Arabistan 84 adet F-15 jeti ve düzinelerce Apache ve Black Hawk türü helikopteri ABD'den alırken toplam silah alımı 33.4 milyar doları buldu. Bu sayı ABD'nin 2011'deki rekor satışının yarısını oluşturuyor.

AR-GE HARCAMALARI 2007'DE BAŞLADI

Firma sayısındaki artış ve Ar-ge harcamaları da Türkiye'nin bu hızlı yükselişinde en büyük nedenler olarak öne çıkıyor. Bilgi Üniversitesi STK Araştırmaları Birimi raporuna göre Türk firmalarının Ar-ge harcamaları 2007'de başladı. 2007'de 367 milyon dolar olan Ar-ge harcamaları 2010'da neredeyse ikiye katlanarak 666 milyon dolar olarak gerçekleşti. (Sabah)

03 Eylül 2012 Pazartesi, 10:22

Alıntıdır.Kaynak:

Türkiye İsrail'i koltuğundan etti Haberi
 
Türkiye'den savunmada milli atak




TÜBİTAK, savunma sistemlerinin 'karakutusu' casus donanımları millileştirmek için düğmeye bastı.

TÜBİTAK, savunma sanayinin yurtdışından temin ettiği, entegre devrelerde casus özelliği taşıyabilecek donanımların tespiti için proje çağrısına çıktı. Kurum, mevcut yöntemlerin ihtiyacı karşılamaması ve casus donanım tespitinin kritikliği sebebiyle bu kararı aldı.

Geri ödemesiz destek

"Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı" kapsamında TÜBİTAK, bu ihtiyacı çözüme kavuşturacak proje önerilerini değerlendirerek savunma sanayiine büyük katkıda bulunmayı hedefliyor. Destekler kapsamında, özel sektör, üniversite ve araştırma enstitülerine proje bütçelerinin yüzde 110'una kadar geri ödemesiz destek verilecek. Bu proje için 5 milyon lira kaynak ayrıldı.

Çalışmanın önemine anlatan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, şunları söyledi:

Kıbrıs'ta yaşanmıştı

"Entegre devreler askeri sistemler için kritiktir. Çünkü bu devrelerde bulunabilecek casus donanımlar yardımıyla ülkelerin istihbarat faaliyetleri engellenebiliyor ya da entegre devrenin ilintili olduğu sistemin çalışmaması sağlanabiliyor. Örneğin Kıbrıs Barış Harekatı'nda, yurtdışından temin edilen bazı telsiz sistemlerinin çalışmaması bu tür entegre devre casusluğu ile ilişkilendirilmişti. Bu devreler bir nevi 'karakutu' niteliği taşıyor."

Yüzde 10 ödül

TÜBİTAK'ın, bu stratejik projeyi gerçekleştirenlere harcamalarının yüzde 10 fazlasını verdiğini belirten Ergün, "Bir nevi ödüllendirme yapmış oluyor. Bu da bizim bu alana vermiş olduğumuz değeri ortaya koymaktadır" dedi.

Alıntıdır.
 
ülkemizde sanayi çok büyük. fakat fasonculuktan kurtulamıyorlar. çünkü globalizmin onlara verdiği görev bu. bunların dışına çıkmaya kalkanlar "center" lerde kendi ofislerinde öldürülüyor. ismi cismi Türk/Müslüman olan fakat ne Türklükle ne Müslümanlıkla alakası olmayan ve 300 yıldır İstanbul merkezli tüm Anadoluyu sömüren patronlarla dolu ülkemiz bunlardan temizlenmedikçe maalesef ki gelişmiş ülkelerde kit halinde satılan ürünleri burada gururla takdim edilmesiyle çok gurur duyarız.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…