Türk tüketiçilerinin çok önemli özellikleri var.
Bunların başlıcaları şu şekilde ifade edilebilinir
1)Pazarlık edildiginde ucuz ürün alınır!
2)Ucuz üründe pahalı ürün gibi yıkama yapar!
3)Ucuz ürün bozulunca (beyaz eşya şans işidir)der.!
4)Makinanın kalitesini tek su çift su girişli olmasına vede devir sayısına özdeştirir!
5)Bozulan makinasını servisi yerine satıcısına şikayet eder!
6)Çamaşırını yıkayanın deterjanı vede miktarı olduguna kesinlikle inanır!
7)Çamaşır makinası mutlaka banyoda olması gerekliligine kendini şartlandırmıştır!
8)Komşusu yeni bir makina aldı ise (kendi makinası çok eskidir, kötüdür)!
9)Makina aldımı servisinide eşantiyon olarak ona verildigini düşünür.
10)Makinayı tepe tepe kullanır bakım yaptırmaz, servis hiç bakım yaptırmanıza gerek yok dedi der.makina 4kol 4 bacak yattımı anca tamiri düşünür(hanımların baskısı olmasa oda zorda)
Bunlar gibi onlarca daha konu başlıkları var ama beni üzen en önemli konu çok kaliteli çelik kazanlı sıemens motorlu mekanik pgs li nice makinanın hurdalıklarda dönüşüme dogru yol aldıklarına şahit olmam.
Minyatür bedellere onarılması mümkün gerçek makinaların yerine naylon kazan motor kalitesi düşük
Elektronik malzemeleri kaliteden uzak(deyim yerindeyse amatörce)dizayn edilmiş ürünleri teknolojinin son harikası gibi görüp ,degerlendirip tüketen bir toplum yarattık.
Bundan sonrada bu mantıgı yıkmak oldukca zorlaştı çünkü biz bu mantıkla gelecek kuşaklarımızıda yönlendirdik .yani KALİTELİ PAHALI MAL ALMAKTANSA UCUZ KALİTESİZ MAL TÜKETMEK mantıgını.
Hepimize geçmiş olsun diyebiliyorum ,başka ne denebilir ki?