Kompakt / Yapıştırmalı Kazanlar

geminin birinde general Elektrik dikey kazanlı çamaşır makinası vardı. yanında bir ambalaj içinde 2 tane plastik hortum vardı. üzerinde ingilizce " 10 yıl sonra değiştiriniz diye yazıyordu". ve o makina geminin o sallantılarına karşın yıllardır çalışmaya devam ediyordu. bulsam öyle bir makina alırdım.
 
tüm herşey satış politikası , maliyet , arz talep meselesi. marka vermiyeceğim ancak 1500 liralık çamaşır makinesi yılda 1000 det satıyor ise 600 liralık makine 100.000 adet satıyor. sonra da diyoruz ki filanca marka kaliteyi bozdu. bre insan sen 3 kuruşluk makine almışsın , daha ne çamur atarsın. candogan kardeşim sözüm sana değil. Çok çok kaliteli ürünlerimiz var ancak bu firmaya para kazandırmıyor. Tüm firma aynı yolu izliyor. aynı işi daha ucuza daha az maliyet ile nasıl yaparım. ucuza mal edip daha çok satılan ürün daha çok para kazandırıyor. milletin alım gücü belli. kalitesiz ürünleri piyasadan toplayın 2000 liranın altında ürün kalmaz

Evet ustam size bu konuda tamamiyle katılıyorum. Zaten çamaşır makinesinde %50 civarlık bir dilimi 5kg 600-800 devirliler, bulaşık makinesinde de %60'lık dilimi 2-3 programlı bulaşık makineleri oluşturuyormuş. Rakamlar değişebilir ama bu civarlarda hep. En başta dediğim gbi tüketici bilinçli olup talebi değiştirse firmalar da arzı değiştirmek durumunda kalır.
 
Türk tüketiçilerinin çok önemli özellikleri var.
Bunların başlıcaları şu şekilde ifade edilebilinir

1)Pazarlık edildiginde ucuz ürün alınır!

2)Ucuz üründe pahalı ürün gibi yıkama yapar!

3)Ucuz ürün bozulunca (beyaz eşya şans işidir)der.!

4)Makinanın kalitesini tek su çift su girişli olmasına vede devir sayısına özdeştirir!

5)Bozulan makinasını servisi yerine satıcısına şikayet eder!

6)Çamaşırını yıkayanın deterjanı vede miktarı olduguna kesinlikle inanır!

7)Çamaşır makinası mutlaka banyoda olması gerekliligine kendini şartlandırmıştır!

8)Komşusu yeni bir makina aldı ise (kendi makinası çok eskidir, kötüdür)!

9)Makina aldımı servisinide eşantiyon olarak ona verildigini düşünür.

10)Makinayı tepe tepe kullanır bakım yaptırmaz, servis hiç bakım yaptırmanıza gerek yok dedi der.makina 4kol 4 bacak yattımı anca tamiri düşünür(hanımların baskısı olmasa oda zorda)

Bunlar gibi onlarca daha konu başlıkları var ama beni üzen en önemli konu çok kaliteli çelik kazanlı sıemens motorlu mekanik pgs li nice makinanın hurdalıklarda dönüşüme dogru yol aldıklarına şahit olmam.

Minyatür bedellere onarılması mümkün gerçek makinaların yerine naylon kazan motor kalitesi düşük Elektronik malzemeleri kaliteden uzak(deyim yerindeyse amatörce)dizayn edilmiş ürünleri teknolojinin son harikası gibi görüp ,degerlendirip tüketen bir toplum yarattık.

Bundan sonrada bu mantıgı yıkmak oldukca zorlaştı çünkü biz bu mantıkla gelecek kuşaklarımızıda yönlendirdik .yani KALİTELİ PAHALI MAL ALMAKTANSA UCUZ KALİTESİZ MAL TÜKETMEK mantıgını.

Hepimize geçmiş olsun diyebiliyorum ,başka ne denebilir ki?
 
candoğan62 bir öceki sayfada arçelik hakkındaki yazına sonsuza kadar hak veriyorum ve sanırım bosch-Siemens in kullandığı ecosilence drive motorda arçeliğin bulduğu direct drive motorun mantığı ile çalışıyor değilmi ?
 
Yok ikisi farklı teknolojiler. Direct Drive'ı LG, Samsung ve Daewoo kullanıyor.
 
Şunu da ekleyeyim. Bazı okuyan forumdaşlarımız bana neden Arçelik'e yükleniyorsun diyebilirler. Yüklerinim, çünkü ülkemin markası, istese çok iyi şeylere imza atabilecek bir firma.
Ben 5500E gibi kaliteli, kullanışlı, zamanının bir harikası olarak nitelendirebileceğim bir makinenin ardından 3650 vs. gibi saçma sapan bir seriyi üretmesini kaldıramıyorum. Direct Drive'ı bulup eline yüzüne bulaştırması, sonra LG'nin bu teknolojiyle harikalar yaratmasını kaldıramıyorum. Electrolux'ün 1992 model makinelerinde kullandığı Jetsystem teknolojisini 2003 yılında biz icat ettik edasıyla çarşaf çarşaf reklam yapıp Türk halkını enayi konumuna düşürmesini, elin İngiliz'ine 400TL'e sattığı ürünü ülkemizde 800-900TL'ye satmasını, başka firma 15 dakika program icadını bulunca 14 dakikasını yapıp Dünya rekoru bizde diye saçma sapan noktalarla kendini öne atmasını hazmedemiyorum. Çok iyi şeyler yapabilecekken sadece para kazanma amaçlı bu tarz politika izlemesinden dolayı Arçelik'e maalesef ısınamıyorum.

Arçelik, beyaz eşya tamirinden para kazananlara çok ekmek yedirdi ve yedirmeye devam ediyor. Ben tam tersi, teşekkürü bir borç biliyorum :D
 
plastik kazan makinemi eve sokmam.çelik kazanlı makineler taş gibi(arçelik,bosch 1610,Siemens vs.)
ben hala çelik kazanlı makineleri 2. el alıp revizyondan geçirip uygun şekilde değerlendiriyorum...
 
bu model kazanlarda en sorunlu olanı Ariston'un AV82 AV 102 vb modellerdir..kazanı hasar vermeden ortadan ayırmak çok önemli.hasarsız açtın mı geriye toplamasıda kolay oluyor ve sızıntı konusunda sıkıntı çıkmıyor..ve en kolay açma yöntemide sağlam ve sert bir bıçak ve çekiç ile yavaş yavaş açmaktır..

biraz hızlı vurursanız maalesef kazanın delinme ihtimali olabilir..(bir kaç kez oldu çünkü..:)))
 

Forum istatistikleri

Konular
129,880
Mesajlar
931,002
Kullanıcılar
452,758
Son üye
aprnck

Yeni konular

Geri
Üst