Mardahan
Üye
- Katılım
- 19 Eyl 2008
- Mesajlar
- 611
- Puanları
- 6
Uzun zamandır konuları okuyup geçiyor ve cevap yazmıyordum.
Evet bizler teknik elemanlarız. Ama hepimiz bu ülkede yaşayan ve siyasetten ister istemez etkilenen insanlarız. Çünkü mesleğimizi ailelerimizi ve kendimizi geçindirebilmek için icra ediyoruz. Hepimiz kendi doğrularımız çerçevesinde yaşamaya çalışıyoruz.
Güncel teknik gelişimleri, mesleğini severek yapan herkes takip eder. Yeni ürünler, yeni buluşlar hepimizi mutlu eder ve gururlandırır. Ancak her gelişmeyi siyasilerin başarısı olarak lanse etmemek gerekir. Tıpkı her kötü görünenin, siyasilere mal edilememesi gibi...
Margarin, tüpgaz, benzin kuyruklarını dün gibi hatırlayacak yaştayım. Ya da cebinde 5 mark var diye hapse atılan insanları... Benim oğlum hiç saman kağıt (teksir kağıdı) kullanmadı. Ama babam bir top saman kağıt aldı diye nasıl da sevinmiştim... Babam dedem gibi çarık giymedi, ben babam gibi kara lastik giymedim...
Bunları neden yazıyorum ? Dünya hızla gelişip değişiyor. Çok doğal olarak Türkiye'miz de bu konjektüre uymak zorunda. Ama güçlü ülkelerin dayatmalarına değil...
Sırf "GÜNAH" diye matbaa ile 300 yıl sonra tanışan bir ecdadın torunlarıyız. Sıradan vatandaşlar için "günah-haram" olan şeylerin, ülkeyi yönetenlere "helal" olduğu bir toplumun çocuklarıyız. Osmanlı hanedanına "kul" olan dedelerimizin bizlere bıraktığı ezilmişlik, kandırılmışlık duygularını silip atmamız o kadar kolay değil. Ya da Müslüman Arap kardeşlerimizin 1. dünya savaşında bizi arkamızdan vurduğunu unutuvermek kolay değil... İngiliz ajanı sözde şeyhlerin, güzel dinimiz İslam'ı hurafelerle batıl dinlere yaklaştırdığını görmezden gelmek mümkün değil... Her iki grubunda, daha iyi bir Türkiye istediği için birbirini öldürdüğü 80 öncesi daha dün yaşandı...
Bu örnekleri herkes kendince çoğaltabilir.
Hal böyleyken, "SEN DE HAKLISIN" demekten başka ne gelir elden ?
Hangi siyasi görüşten olursa olsun, hepimizin TAM BAĞIMSIZ, GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE arzuladığına eminim...
Evet bizler teknik elemanlarız. Ama hepimiz bu ülkede yaşayan ve siyasetten ister istemez etkilenen insanlarız. Çünkü mesleğimizi ailelerimizi ve kendimizi geçindirebilmek için icra ediyoruz. Hepimiz kendi doğrularımız çerçevesinde yaşamaya çalışıyoruz.
Güncel teknik gelişimleri, mesleğini severek yapan herkes takip eder. Yeni ürünler, yeni buluşlar hepimizi mutlu eder ve gururlandırır. Ancak her gelişmeyi siyasilerin başarısı olarak lanse etmemek gerekir. Tıpkı her kötü görünenin, siyasilere mal edilememesi gibi...
Margarin, tüpgaz, benzin kuyruklarını dün gibi hatırlayacak yaştayım. Ya da cebinde 5 mark var diye hapse atılan insanları... Benim oğlum hiç saman kağıt (teksir kağıdı) kullanmadı. Ama babam bir top saman kağıt aldı diye nasıl da sevinmiştim... Babam dedem gibi çarık giymedi, ben babam gibi kara lastik giymedim...
Bunları neden yazıyorum ? Dünya hızla gelişip değişiyor. Çok doğal olarak Türkiye'miz de bu konjektüre uymak zorunda. Ama güçlü ülkelerin dayatmalarına değil...
Sırf "GÜNAH" diye matbaa ile 300 yıl sonra tanışan bir ecdadın torunlarıyız. Sıradan vatandaşlar için "günah-haram" olan şeylerin, ülkeyi yönetenlere "helal" olduğu bir toplumun çocuklarıyız. Osmanlı hanedanına "kul" olan dedelerimizin bizlere bıraktığı ezilmişlik, kandırılmışlık duygularını silip atmamız o kadar kolay değil. Ya da Müslüman Arap kardeşlerimizin 1. dünya savaşında bizi arkamızdan vurduğunu unutuvermek kolay değil... İngiliz ajanı sözde şeyhlerin, güzel dinimiz İslam'ı hurafelerle batıl dinlere yaklaştırdığını görmezden gelmek mümkün değil... Her iki grubunda, daha iyi bir Türkiye istediği için birbirini öldürdüğü 80 öncesi daha dün yaşandı...
Bu örnekleri herkes kendince çoğaltabilir.
Hal böyleyken, "SEN DE HAKLISIN" demekten başka ne gelir elden ?
Hangi siyasi görüşten olursa olsun, hepimizin TAM BAĞIMSIZ, GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE arzuladığına eminim...