* Belediyeler,Beldeler,Küçük Sanayi Kuruluşları ,Un Değirmenleri,Tatil Köyü,Büyük Çiftlikler vb yakınından geçen küçük akarsular üzerine Mikro Hidroelektrik Santrali kurarak, kendi elektrik enerjisi ihtiyaçlarını kendileri karşılayabilirler.
* Şayet istenirse,küçük sular üzerine kurulacak Küçük Su Santrali'ni dağıtım şirketlerinin hattına paralel bağlanarak,Elektrik Enerjisi Satışı yapılabilmektedir.
Bahçeşehir Üniversitesi’nde ‘Çevre ve Ekoloji’ dersi veren Ediz Hun, hava kirliliğinin engellenmesi için enerji üretiminde güneş, rüzgâr ve akarsu santrallerinden istifade edilmesi gerektiğini söylüyor.
Japonya’nın 2050’den sonra kullanacağı enerjinin yüzde 60’ını güneşten elde edeceğini dile getirmektedir.
Çin’de 76 bin akarsu santrali aşağı yukarı 30 bin megawat gücünde elektrik üretiyor. İstanbul’u akarsu şartlarında aydınlatırız demiyorum. Ama Samsun’un herhangi bir ilçesini, kasabasını, köyünü bunlarla aydınlatabiliriz. Üçüncü alternatif rüzgâr enerjisi. Dünyada çok popüler. Binlercesi Nevada çölüne konuyor. Yunanistan’da var. Almanya bu işin başını çekiyor. Karadeniz, Ege sürekli rüzgârlı. En çok rüzgâr alan yer Datça. Şu anda 3-5 megawat gücünde çarklar konuyor. Bunlar küçük. Medcezir ve dalga enerjileri de var. Denizin oynak dalgaları arasına türbinler koyuyorlar.
Örneğin güneş enerjisi. 2050’den sonra Japonya enerjisinin yüzde 60’ını güneş enerjisinden elde edecek. Türkiye bu enerjiden çok fazla istifade edilebilir.
Yılın ortalama 300 günü güneşli ülkemizde. İkinci alternatif enerji akarsu santralleri. 25 senedir söylüyorum. Herhalde ben öldükten sonra bunlar yapılacak. İster temiz, isterse kirli olsunlar, suyun içine konan çarkların dönmesiyle elektrik elde ediliyor.
Sayın arkadaşlar
Biz meslektaşlar olarak bu durumun arkasında olup, desteklemeliyiz. Ülkemizde debisi ve hızı çok yüksek olan ve boş yere akan çok sayıda akarsu bulunmaktadır. Bu kaynaklarımızı değerlendirmeliyiz. Enerji açığımızı kapatmak ve maddi kazanç sağlamak için bu konu üzerinde uygulamalara geçmeliyiz.