Fatih Zorşahin
Üye
- Katılım
- 27 Nis 2012
- Mesajlar
- 51
- Puanları
- 1
- Yaş
- 35
Bilgisayarlarla yaşamımız iç içe geçti ve hızla ortaya çıkan yeni dijital ürünleri takip etmekten de başımız dönüyor. Bu ürünler her ne kadar ileri teknoloji ürünü olursa olsun, teknoloji piyasası hayli geliştiğinden üretim maliyetleri de fiyatları da geçmişe oranla daha düşük şekilde karşımıza çıkıyor.
Tabi ileri teknolojiyle üretilmesi, bir ürünün kalitesinin de üstün olduğu anlamına gelmiyor. Örneğin fotoğraf makinelerine baktığımızda, bugün üretilenlerin boyut ve sosyal paylaşım açısından pek çok pratik unsur ve yetenekle donatıldığını görüyoruz. Ancak kalite açısından aklımızda soru işareti yaratan tarafları var.
Eski püskü görünen bir analog makinenin performansının, dayanıklılığının ve kalitesinin oldukça iyi olduğuna ve bugünkü dijital sistemli fotoğraf makinelerine göre daha pahalı olduğuna şahit olursanız şaşırmayın. Örneğin fotoğraflarda gördüğünüz, 1923 yılında üretilen Leica-0 Serisi bu makine dünyanın en pahalı makinesi. 2,790,000 USD olan fiyatını bugünün DSLR makineleriyle kıyaslamak bile anlamsız olur.
Tabi ileri teknolojiyle üretilmesi, bir ürünün kalitesinin de üstün olduğu anlamına gelmiyor. Örneğin fotoğraf makinelerine baktığımızda, bugün üretilenlerin boyut ve sosyal paylaşım açısından pek çok pratik unsur ve yetenekle donatıldığını görüyoruz. Ancak kalite açısından aklımızda soru işareti yaratan tarafları var.
Eski püskü görünen bir analog makinenin performansının, dayanıklılığının ve kalitesinin oldukça iyi olduğuna ve bugünkü dijital sistemli fotoğraf makinelerine göre daha pahalı olduğuna şahit olursanız şaşırmayın. Örneğin fotoğraflarda gördüğünüz, 1923 yılında üretilen Leica-0 Serisi bu makine dünyanın en pahalı makinesi. 2,790,000 USD olan fiyatını bugünün DSLR makineleriyle kıyaslamak bile anlamsız olur.