Siz İşveren Olsanız Bu Ücreti Verir miydiniz?

ya bırakın.. Adam kazandığı pasta dilimini paylaşırken hep bana rabbena yapıyor sizde devlet özelin kanını emiyor diyorsunuz,aksine isteyen istediği gibi at koşturuyor neden denetim yok da işveren elemanı haftalık standart saatlerin dışında mesaisiz çalıştırabiliyor yoksa adamın mesai hakkını da devlet mi alıyor da haberimiz yok..çok basit düşünüyorsunuz, millet çok da hevesliydi devlette..

Senin yazının;
'' işveren elemanı haftalık standart saatlerin dışında mesaisiz çalıştırabiliyor yoksa adamın mesai hakkını da devlet mi alıyor da haberimiz yok'' kısmına istinaden yazımı yazdım yani devlet halkı sömürüyor - halkı korumuyor - devlet halkı korumayınca - özel sektörde halkı sömürmeye başlıyor - böyle olunca memurlar ve patronlar hariç herkes köle muamelesi görüyor...

Yani bu kokuşmuşluk işini iyi yapmayan memurlaran kaynaklanıyor...
 
Devlet ne üretipte ihraç ediyor cevap vereyim hiçbirşey... Özel sektörün kanını emip memura yediriyor...
Allah bu memurluğun belasını versin...

bende diyorum ki tamam devlet ihraç etmiyor sana göre özel sektör ediyorda ne oluyor pastayı kendi götürüp sana kırıntılarını veriyor,
aslında anlaman gereken şu olmalıydı:özel evet denetimsiz istediğini yapabiliyor, neden adil bölüşüm yapmıyor da insanlar devlete yöneliyor ayrıca denetimsiz birinin kanı nasıl emilebilinir.
 
Sayın meksiko haklısınız evet ama o denetimleri yapması gereken devletin ilgili kurumlarında çalışan memurlar değilmi niye herkes istediği gibi at koşturuyor nerede devlet, nerede polis, nerde maliye, nerede SGK, nerede savcılar vs.... ben söyliyim neree olduklarını akşama kadar çay, kahve keyfi yapıp, canları sıkılınca makam arabalarıyla şehri turluyorlar....

Ayrıca halkı devlet sömürüyor, özel emeğini çalıyor. Bir deri bir kemik kaldık rusların kızları bile ortalama 1.80 boyundayken halkımız giderek cüceliğe yaklaşıyor iyi beslenememekten çünkü açlık sınırında yaşıyoruz... Tabiki memurların ve patronların yedikleri önünde yemedikleri arkalarında....
 
ilk mesajı okudum sadece birde son 3-4 mesajı arada yorum yapmış olan varsa ve kaçırdıysam kusura bakmasınlar.
ilk mesajda öğretmenin yattığı yerden para kazandığına laf dokundurmak için yazılmış sanırım ( etrafımda o kadar çok öğretmen varki, hak ettiklerinin çok daha altında maaş aldıklarına inanıyorum. herkes iş hayatında insanlarla uğraşıyor ama akşama kadar çocukla uğraşmanın zorluğu konusunda herhangi bir tartışmaya gerek bile olmadığını düşünüyorum ) bir malzeme satmaya benzemez, çizim yapmaya benzemez, beden gücüne dayanmaz. tamamen kafa patlatılan ve çocuk yetiştirmeye dayanan bir meslek. gönüllü olarak doğuda engelli çocuklara eğitim vermeye giden tanıdığımda var, burada 5 saat derse girip hiç bişey öğretmeden dersten çıktığına emin olduğumda.ama genel anlamda kutsallığına inandığım bir meslek ve şartların daha iyi olması gerektiğine inanıyorum.

birde sonraki mesajlar hakkında yazmak istediğim 1-2 şey var.

daha küçüklükten etrafında evim, arabam olsun, kira ödemeyeyim, şuraları gezeyim gibi maddiyata dayalı hayallerle dolu bir hayat başlangıcımız olduğu içindir sanırım bu tartışma. bir arkadaş işini severek yapmalı demiş insan, bu laftan daha doğrusu yoktur. bende seviyorum işimi ve çok mutluyum.eyvallah. ama başlangıca okulu bitirdiğim zamana dönücem. sana bu istediğin sevdiğin işi yapmayı maddi olanaklar ve ülken sağlamıyorsa ne olacak? ailende para yoksa. daha okurken krediyle okuyorsan okul bittiğinde 1-2 ay boşta gezme şansın bile yoksa.iş bulamadım bari para harcamamak adına askere gidip gelzem en azından ücretsiz zaman geçer geldiğimde belki bişeyler bulurum diye düşünüyorsan? bu şartlarda da sevdiğin işle uğraşabiliyor musun? olumsuz gibi yazdığım şeyler genel anlamda umutsuz olarak etrafa bakanlar tarafından sorulan sorular. bendeki cevaplarına geline; evet para yoktu borçta çoktu işte bulmakta zorlandım. 2 ay parasız gezdim belki ama sonrasında sahada bir iş buldum ve cüzzide olsa para kazanmaya başladım. çalıştığım yerde kendimi ispatlayıp kademe yükseltildim ve askerlik öncesi 2 senelik sürede borçlarımı ödedim. severekmi yaptım hayır. ama ülken yada şartlar bunu gerektiriyorsa, buradaki köfte bu kadarsa yapıcak bişey yok o kadarını yiyeceksin. elbette sesin kısılmasın hep haklarını savun hep yeni birşeyler iste ama bir yandanda seni kurtaracak bişeyler yap. çünkü ülken öyle çok ses çıkarsanda kendini paralasanda bazen yükselmene izin vermiyor. en azından askere giderken döndüğümde sevdiğim işi yapacağım diye seviniyorsun ve yapıyorsunda. neyse içimden geldi yazdım.
çok olmadı ama bir film izlemiştim ve eğer izlemeyen arkadaşlar varsa çok şey kaybettiklerine inanıyorum. 3 İdiots diye bir film. çok neşeli ve ders verici bir film. herşey var filmde. mühendislikle ve istediğini yaşamakla alakalı bir film. izlerken gözleri dolmayan varsa helal olsun derim. ve tekrarlıyorum izlemeyen çok şey kaybetmiştir diye düşünüyorum.
 
Geçen sene hükümet konağında annemin işi çıkmış ve soru sormaya gitmiş, girmiş odaya beyfendi oyun oynuyor yönelmiş hanım efendiye sorusunu sormuş ''benim bilgim yok beyfendiye bi sorun'' demiş beyfendide demesinmi ''hanım efendi cevap verdiya birdaha bana neden soruyorsunuz'' diye çıkışmış annemde garipya sesini zar zor çıkartmış. Hakkını aramaya çıksan yine onlar haklı çıkar biz vergi verdik onlarında maaşı verildi diye akşama kadar oturup çay içip oyun oynayarak zaman geçiriyorlar. şimdi bu adam özel sektörde olsaydı verilen maaşında yarısını alsaydı bu kadar rahat olabilirmiydi, devamlı diken üstünde olurdu
 
Yauğ müsredatta ne varsa sınıfa sırtlarını dönüp konuyu tahtaya yazıyorlar bir kaç ta cümle kurup dersi bitiriyorlar... Banamı öğretecen öğretmenleri....
 
Akşama kadar odasından çıkmayan teknik öğretmenlere ne demeli.
 
Ama bir sorum var arkadaşlar dayanamadım. Şimdi görüyoruz eleştiriyoruz evet peki bu özenilebilecek bir durum mu sizce? Millet olarak çalışmaktan utanıp, tembelliğe övgüler dizmeye mi başladık? Bu insanlar görevlerini hakkıyla yerine getirebilmek için direnselerdi, canla başla tepki görmeyi göze alıp dürüstçe işlerini yapsalardı yine devlet ne kadar rahatmış der miydik? Hz. Ömer adaleti ile çalışan, (lambasının ışığını özel işine harcamamış o zat) yöneticilerimiz olsa devlette çalışmaya korkar mıydık, yine bu kadar ister miydik? Bizim içimiz, aklımız, gönlümüz ne diyor? Ne zaman insan doğasına asıl hayat verenin durağanlık değil çalışmak olduğunu keşfedeceğiz? Atalarımızın çok iyi bildiği bu gerçeği bizler ne zaman göreceğiz?
Burada vahim bir hata var, bu Türk milletine yakışmayan bir durum. Birinin bu yaraya neşter atıp bu cerahati akıtması gerek.
 
Vicdan meselesi vicdanı rahat olan akşama kadar yatar rahat olmayan ise hakkını verebilmek için didinip durur. özel sektörde ikiside işlemez ya hakkını fazlasıyla verecen yada verecen yoksa kapı dışarı. kpss ye girenlerin çoğu rahat olmak için giriyor görüyoruz karışanım edenim olmaz gibisinden düşünüyorlar, böyle düşünenlerde memur olunca sonuç bu oluyor.
 
Arkadaşlar yetenek sizsiniz yarışmasına daha çoçuk yaşta katılıp bizim ancak hesap makinesiyle yapabileceğimiz işlemleri zihinlerinden yapan öğrenciler var... Ha işte onların öğretmenleri gerçekten öğretmen ve yaptıkları kutsal... Diğerleri sadece müfredatı uygulayan birşeyler.... Bakın diğerleri için uygun bir kelime bile bulamıyorum yani okadar gereksizler....
 

Forum istatistikleri

Konular
129,712
Mesajlar
929,181
Kullanıcılar
452,423
Son üye
taha hamdan

Yeni konular

Geri
Üst