- Katılım
- 26 Haz 2007
- Mesajlar
- 1,967
- Puanları
- 806
- Yaş
- 64
80 li yılların sonuydu. İstanbulun en gözde semtlerinden birinde eski bir apartmanın bir dairesinde tadilat çalışması yapıyoruz. Daire tamamen boşaltıldı. Mimarla birlikte daireyi gezdik, elimizde proje, ne yapılması, nasıl yapılması filan konuşuyoruz. Dairenin dış duvarları hariç, iç bölme duvarların tamamına yakını yıkılıp, tekrar farklı bir mimaride yapılacak. Ertesi günü yıkım için adam getireceğinden benim daire elektriğini tamamen kesmem gerekliydi. O zamanlar w.otomat sigorta nerdeee. 10 * 20 cm ölçülerinde mermer üzerine monte edilmiş ayaklı kofre tip buşonlu sigortalar var. Bir daireye 3 tane sigorta yetiyordu.
Daire sigortalarını tamamen söküp aldım. Giriş katındaki sayaç çıkış sigortasınında buşonunu çıkardım. Mimarın adamları başladılar duvarları yıkmaya. Benim işim duvarlar örüldükten sonra olacağı için bir daha uğramadım.
Aradan birkaç gün geçti, mimar beni aradı. Telefonda açtı ağzını yumdu gözünü. Yok efendim nasıl iş yapmışım, elektriği niye tamamen kesmemişim. Duvarları yıkan adamının birini elektrik çarpmışmış, zor kurtulmuşmuş, adam daha çalışmak istemiyormuş. Haydaaa ! bu da nerden çıktı şimdi. Eskiden atan sigorta buşonlarına ince tel sarılıp, tekrar yerine takılıyordu. Her ne kadar buşonu sökmüş olsamda acaba içinde bir tane tel kalmış olabilirmiydi ?
Hemen işi gücü bırakıp, oraya gittim. Adamlar beni görünce üzerime yürüyüp, beni dövecekler. Hele durun gardaş. Bi bakalım nedir, ne oldu. Ben elektriği tamamen kestim, öyle şey olmaz filan dedim. Gel aha bak bu kutuda elektrik var dediler. Salondaki priz kasasındaki kabloya baktım gerçekten elektrik var.
Sigortaların olduğu yere baktım bütün kabloların uçları boşta. Hadi sayaçtan elektrik gelse bile kablo uçları boşta.
Elimde kontrol kalemi bütün kabloları kontrol ediyorum, elimle tutuyorum elektrik yok. Çalışanlara gösteriyorum, adamlar ikna olmuyor.
En sonunda prizin kablosu nerden geliyor diye eğilip baktım. Priz kasasına kablo yukardan gelmiyordu. Yandaki dairenin salonundaki prizden paralel bağlamışlar. Hani bizlerde hep yaparızya, aynı daire içinde iki odanın ortak duvarında priz varsa hemen arkasından bir delik, öbür odanın prizine bağlarız. Yıllar önce bu tesisatı yapan ustanın çıraklarından biri bu sistemi iki daire arasında da yapınca böyle bir durum ortaya çıkmış.
Ben hiç çaktırmadan o kabloları bir güzel bantlayıp, kasanın içine teptim. Üzerine poşeti şıkıştırıp, biraz harçla üstünü kapattım. Adamlara da durumu izah ettim. Hepsi mahçup oldular. Özür dilediler. Bende olur öyle şeyler dedim. Barıştık. Daha sonra ben daireye girip çalışmaya başladığımda aramızda çok samimi ve dost bir ortam oluştu.
Yaaa işte böyle arkadaşlar. İnsan nelerle karşılaşıyor.
Daire sigortalarını tamamen söküp aldım. Giriş katındaki sayaç çıkış sigortasınında buşonunu çıkardım. Mimarın adamları başladılar duvarları yıkmaya. Benim işim duvarlar örüldükten sonra olacağı için bir daha uğramadım.
Aradan birkaç gün geçti, mimar beni aradı. Telefonda açtı ağzını yumdu gözünü. Yok efendim nasıl iş yapmışım, elektriği niye tamamen kesmemişim. Duvarları yıkan adamının birini elektrik çarpmışmış, zor kurtulmuşmuş, adam daha çalışmak istemiyormuş. Haydaaa ! bu da nerden çıktı şimdi. Eskiden atan sigorta buşonlarına ince tel sarılıp, tekrar yerine takılıyordu. Her ne kadar buşonu sökmüş olsamda acaba içinde bir tane tel kalmış olabilirmiydi ?
Hemen işi gücü bırakıp, oraya gittim. Adamlar beni görünce üzerime yürüyüp, beni dövecekler. Hele durun gardaş. Bi bakalım nedir, ne oldu. Ben elektriği tamamen kestim, öyle şey olmaz filan dedim. Gel aha bak bu kutuda elektrik var dediler. Salondaki priz kasasındaki kabloya baktım gerçekten elektrik var.
Sigortaların olduğu yere baktım bütün kabloların uçları boşta. Hadi sayaçtan elektrik gelse bile kablo uçları boşta.
Elimde kontrol kalemi bütün kabloları kontrol ediyorum, elimle tutuyorum elektrik yok. Çalışanlara gösteriyorum, adamlar ikna olmuyor.
En sonunda prizin kablosu nerden geliyor diye eğilip baktım. Priz kasasına kablo yukardan gelmiyordu. Yandaki dairenin salonundaki prizden paralel bağlamışlar. Hani bizlerde hep yaparızya, aynı daire içinde iki odanın ortak duvarında priz varsa hemen arkasından bir delik, öbür odanın prizine bağlarız. Yıllar önce bu tesisatı yapan ustanın çıraklarından biri bu sistemi iki daire arasında da yapınca böyle bir durum ortaya çıkmış.
Ben hiç çaktırmadan o kabloları bir güzel bantlayıp, kasanın içine teptim. Üzerine poşeti şıkıştırıp, biraz harçla üstünü kapattım. Adamlara da durumu izah ettim. Hepsi mahçup oldular. Özür dilediler. Bende olur öyle şeyler dedim. Barıştık. Daha sonra ben daireye girip çalışmaya başladığımda aramızda çok samimi ve dost bir ortam oluştu.
Yaaa işte böyle arkadaşlar. İnsan nelerle karşılaşıyor.
