Yanlış İştesin!!!

Çoğu patron şirketleri, aile şirketleri, yukardaki kötü şartların hemen hepsini sağlar. Şantiyeler ise uzun mesailer ve olmayan izinler nedeniyle bu kötü şartları sağlar.


Kamu yukardaki şartlara uymaz.

Özelde ise doğru şirketler...

Yabancı şirketler,

Yabancı ortaklı büyük yerli şirketler

Kurumsallaşmış, ve en az 40 yıllık bir geçmişi olan sermayenin oluşturduğu yerli şirketler (sendikaların olduğu şirketler de doğru şirketler olarak düşünülebilir.)

Patron ya da aile şirketinde çalışanın yapacağı 3 şey var. Ya kendi şirketini kuracak, ya da yukarda belirttiğim kamu ya da kurumsallaşmış bir özel şirkete geçecek.
 
Olayın şu boyutuda var, kamu kısmını bir yere bırakıyorumda, kurumsal şirketlere teknik eleman olarak girebilmekte, sosyal alandan mezuna göre daha zor. Mesela finans sektöründe çalışan genelilikle kurumsal firmalardır. Teknik elemanın finans sektöründe çalışma şansıda yoktur. Bankacılık , borsa, denetim şirketleri vs. yine teknik elemanın şansı çok az. Teknik personel genellikle çalışma saatleri uzun oluyor ve malesef Türkiye şartlarında bu katlandığı ağır şartların karşılığını pek alamıyor. Hem çalışma süresi hem çalışma şartları sosyal bölümden mezun kişilerden ağır ve toplumda da yaptığın işin önemi anlaşılamıyor. Bakın ben cumartesi günü yapılan çalışma ile çok şikayetim var, çünkü teknik personel dışında kimselerin haftasonu genellikle tatil oluyor. Çoğu iş yerinde insan kaynakları ve muhasebe bölümleri cumartesi çalışmazken teknik kısımlar çalışıyor. Ama iş ücrete gelince bu çalışma gözükmüyor. Düşünün sabah 8 akşam 7-8 çalışan bir teknisyen, sabah 8 akşam 4 çalışan güvenlik görevlisinden daha düşük ücret alıyor. Diyeceğim teknik personelde insan, o sosyal bölümlerde çalışanda insan. İnsanca yaşamak herkesin hakkı, eğer biz işin gereği diğer insanlardan daha ağır şartlarda çalışıyorsak bunun karşılığı en azından maddi olarak almalıyız. Hem daha çok çalış hem daha az kazan, sonra yetişmiş teknik eleman bile bulamıyoruz diye dert yan. Sonra herkes memur olmak istiyor diye dert yan, sor acaba niye memur olmak istiyorlar, önce sor bir kendine!!!
 
Teknik personel genellikle çalışma saatleri uzun oluyor ve malesef Türkiye şartlarında bu katlandığı ağır şartların karşılığını pek alamıyor. Hem çalışma süresi hem çalışma şartları sosyal bölümden mezun kişilerden ağır ve toplumda da yaptığın işin önemi anlaşılamıyor. Bakın ben cumartesi günü yapılan çalışma ile çok şikayetim var, çünkü teknik personel dışında kimselerin haftasonu genellikle tatil oluyor. Çoğu iş yerinde insan kaynakları ve muhasebe bölümleri cumartesi çalışmazken teknik kısımlar çalışıyor. Ama iş ücrete gelince bu çalışma gözükmüyor.

Kurumsal firmalarda ofis çalışanları toplu halde akşam 17:00'den sonra tiyatro çalışmaları, tango kursları hafta sonları doğa yürüyüşleri v.s. aktivitelerde boy gösterirken teknik elemanın genellikle saati belli olmadığı için asosyal bir insan haline geliyor. Gözden uzak olan gönülden de uzak olduğu için özellikle bizim toplumumuzda maalesef üst düzey yöneticiler teknik elemanları unutuveriyor. Sanki teknik elemanın yaptığı işin 2 günde taşeron bir firmaya verilebilir gözüyle bakılıyor.

Düşünün sabah 8 akşam 7-8 çalışan bir teknisyen, sabah 8 akşam 4 çalışan güvenlik görevlisinden daha düşük ücret alıyor. Diyeceğim teknik personelde insan, o sosyal bölümlerde çalışanda insan.
İnsanca yaşamak herkesin hakkı, eğer biz işin gereği diğer insanlardan daha ağır şartlarda çalışıyorsak bunun karşılığı en azından maddi olarak almalıyız.

Güvenlik İK departmanına bağlı olduğu için bunun nimetlerinden faydalabiliyor. Sendika üyesi olmayıp hiç olmazsa bu konuda tasarruf sağlayabiliyor.

Hem daha çok çalış hem daha az kazan, sonra yetişmiş teknik eleman bile bulamıyoruz diye dert yan. Sonra herkes memur olmak istiyor diye dert yan, sor acaba niye memur olmak istiyorlar, önce sor bir kendine!!!

Aynen öyle... Teknik firmada ofis çalışanı saha elemanından daha iyi şartlarda çalışıyor. Tabiki Ofis çalışanının yumuşak koltuğu olur saha elemanı tabureye oturur, yorulunca elektik dolabı içine oturur. Ofis elemanının kliması vardır. Saha elamanının yoktur veya elektrik dolabı klimasından serinler. Gecesi gündüzü yoktur. Ofis çalışanı 17:30'da gider. Elbette bu böyle olacaktır. Bundan hiç bir teknik elemanın şikayeti olacağını sanmıyorum. Hiç bir doktor hastadan mikroptan şikayet etmez. Teknik işlerin de ülkemizdeki kaderi böyledir. Çünkü sanayimiz özellikle Fasonculuğu kendine görev atfetmiş işletmecilerimiz olduğu sürece 3'lü vardiya çalışma sistemi sürecektir. Bu şartlarda da teknik elemanlar da çalışma saatlerinin düzensiz olması kaçınılmazdır.
İmalata ortaokul mezunu eleman alıp 1 haftalık eğitimden sonra makina başına geçirilmesi bu elaman işi bıraktığında da Bakım Atelye amirine rica ile teknik elemanlarda bazılarının imalata geçerek parça işlemesi acı bir gerçektir. Bakım amiri dışarıda hiç bir zaman bulamayacağı parayı ay sonunda tıkır tıkır hesabında gördüğü için bu ricayı kıramayacaktır.

Sonra aslında ne olmaktadır??? İş angajmanında kayma olduğu için orta vadede arıza paylaşımında iş yükünün diğer bakımcılara da kayarak artışa neden olduğu görülmektedir.

Şimdi burada bazı arkadaşlar ya sen kendini göster amirin seni korur gibisinden bireysel yazılar yazıp bunu genele yaymak isteyeceklerdir. Yarın bir gün aynı kefeye kendisinin de konulacağı da bir gerçektir. Fabrikalarda bakımcı/arızacı enflasyonu meydana getirerek arıza/bakım departmanlarını yedek kulubesi gibi kullanan işletmeler çoğunluktadır.


Ama esas sorun bu iki ayrı iş gücünü idare etmeyi beceremeyen yönetici/patron kişiler. Özellikle kurumsal firmalarda bu uçurum daha da artmaktadır.
 
Haklısın hocam, malesef ülkedeki teknik elemanın maruz kaldığı şartlar çok kötü ve kimse bunu dile getirmiyor. Bakıyorsun tv lerde atanamayan öğretmenler, atandıktan sonra maaşını beğenmeyen öğretmenler, vs. problemler var. Ülke şartları arasında en avantajlı rahat meslek bile bu kadar kötü yanları ön plana çıkarıp hak ararken teknik elemanda çıt yok. Çıldırmamak elde değil. Teknik personel Kurumsal firmalarda üvey evlat, aile şirketlerinde kunta kintedir. Lise mezunu bir muhasebeci şantiye ofisinde kahvesini yudumlayıp, müzik dinleyip kız arkadaşıyla msn de chatleşirken, lise mezunu teknisyen saha da kir toz gürültü içinde terlemedik bir yeri kalmamış uzun uzun mesailere kalırken, ikisi arasında 300 tl lik muhasebeci lehine fark olmasını gözlerimle gördüm. Sanki muhasebeci olan çok daha yoğun bir eğitim gördü yada bulunmaz bir alt yapısı var sadece ön muhasebe ama teknisyenden daha kıymetli.!!!

İşin kamu tarafına bakalım, benim üstüne basarak bahsettiğim durum burda da daha iyi anlaşılıyor. Bakın millete devlete girin diyorum. Sanki bir çıkarım var, bana bir faydası var. Hayır sadece gerçekleri tesbit ettiğimde bulduğum sonucu insanlarla paylaşıyorum. Sömürülmeyin diyorum. İşte gösterdiğiniz emeği kpss ye gösterin karşılığını alırsınız. Tabi burda özel diyenler bile iddia üzerine!!! kpss ye girdiğini görünce zaten durum anlaşılıyor. En güzel örnek sağlık alanında çalışan tekniker şu an 2.500 tl parayı net olarak alırlar. Devletin güvencesinde, saat 8-16 arası çalışarak, haftasonları tatil yaparak. İlla özel diyen teknik adam hiç hayatında 3-3.30 mesaiyi bitirip evine gittin mi? Her maaşın düzgün olarak yattı mı? Sigortan günü gününe eksiksiz ve tam maaşında yattı mı? 23 yaşındaki radyoloji teknikerin evi ve arabasını aldığını karısıyla birlikte 5 bin lira maaşı eve getirdiğinin farkındamısın. 23 yaşındaki elektrik teknikeri senin durumun ne??? yoksa bir sağlık teknikerinden daha mı az çalışıyorsun yada emek veriyorsun. ama sen saat akşam 6 da duvardaki yada kolundaki saate bakarsan hatta günlerden cumartesi bile olsa sen tembel adam olursun. 16 yıllık ustaysan 900 tl ye çalışmak zorunda kalmanı bile savunan patronlarla tanışırsın.

Teknik personel kaldır kafanı bak, etrafta diğer mesleklerde çalışanların durumuna bir bak ve artık uyan, birlik ol!!!!!!!
 
Ha bir de bunların hiçbirini yapmana gerek yoksa, zira bunları yanlış da olsa yapacak bir işin yoksa; yanlış hayattayım ben abi. Çıktığım deliğe 24 sene sonra girme ihtimalim nedir, belki ikinciye zengin birinin oğlu falan olarak çıkarım. :S
 
Zaten olay işsizlikten yani fazla mezundan bu olaya geldi, çalışanın her geçen gün çalışma şartı kötüleşti, önce parasını kestiler, sonra çalışma süresini uzattılar!!!
 
Çok ilginç. İster özel Bankada, ister yabancı ortaklı çok düzgün bir firmada ol, istersen maaşın çok iyi olsun hiç bir planlı bakım, ana sistemdeki arıza onarımı mesai saatinde yapılamaz giderilemez. Mutlaka ya gece, ya resmi tatil ya da hafta sonu kullanılır bu işler için. Trafo bakımı olsun, yeni UPS alımı olsun, jeneratör değişimi vs. tüm sistemi etkileyecek işler ta yılbaşından takvime alınıp bu tarihlere planlanır. Devlette de yapılacak işin tanımı "mühendislikse" bunun sürekli mesai saatleriyle sınırlı kalabileceğini sanmıyorum.

Bazı işletme resmi tatilde bile kesintiye izin vermez. Çünkü mesela bir Banka ise, bayram günü, resmi tatil günü, çok önemlidir bunlar için, full freeze falan ilan edilir, benim sistemimi/datacenterımı/ATM işletimimi vs. riske atamazsın der. Böyle bir firmada teknik adamlar mesai saatinde büyük çoğunlukla, yok lambaydı, yok HVAC'tı börtü böcek arızalara bakar, acil bir şey oldu mu (yok elektrik kesildi jeneratör girmedi, yok ups alarmda, yok biri asansörde kaldı vs.) olursa fırlar sadece.

Asıl işimiz firma personelinin çalışmadığı zamanlardadır bizim. Adam çalışırken elektriğini mi keseceğiz? Güvenlikler de özel firmalarda çoğunlukla taşerondur ve asgari ücretle çalışırlar. Teknik adam olurken bu kadarcık da mı ne iş yapacağı fark edemez insan? Yani bu mesleğin en bilinen yanı bu, nasıl acıkırsan yemek yersin, teknik adamsan da çalışma saatin budur. Sonra sosyal olamadım demenin bir anlamı yok.

Tabii bir de şu var, bu işi bu tarihlere planlayan ve sana bağlı teknik personelini de bu zamana göre organize edn sensindir, işletmenin mühendisi. Bir mühendise kimse "Hey! Bak şurada arıza var, hadi bunu gider" demez. Arızayı kendi görür, kendi analiz eder, çözüm zamanını kendi programlar.
Kaç adam kaç saatte yapar işi, o bilir.

Yani en başta sen, mühendis, yapman gereken bu iş yüzeyinden ya tatilde buraya gelinir mi dersen, evet, gerçekten bu mesleği seçmekle çok büyük bir hata yapmışsındır.
 
Son düzenleme:
Alakaya turp sıkıyım, nerenizle konuya bakıyorsunuz anlamıyorum gerçekten!
 
Konuşmayayım diyorum ama;

Çok ilginç. İster özel Bankada, ister yabancı ortaklı çok düzgün bir firmada ol, istersen maaşın çok iyi olsun hiç bir planlı bakım, ana sistemdeki arıza onarımı mesai saatinde yapılamaz giderilemez. Mutlaka ya gece, ya resmi tatil ya da hafta sonu kullanılır bu işler için. Trafo bakımı olsun, yeni UPS alımı olsun, jeneratör değişimi vs. tüm sistemi etkileyecek işler ta yılbaşından takvime alınıp bu tarihlere planlanır. Devlette de yapılacak işin tanımı "mühendislikse" bunun sürekli mesai saatleriyle sınırlı kalabileceğini sanmıyorum.

Bazı işletme resmi tatilde bile kesintiye izin vermez. Çünkü mesela bir Banka ise, bayram günü, resmi tatil günü, çok önemlidir bunlar için, full freeze falan ilan edilir, benim sistemimi/datacenterımı/ATM işletimimi vs. riske atamazsın der. Böyle bir firmada teknik adamlar mesai saatinde büyük çoğunlukla, yok lambaydı, yok HVAC'tı börtü böcek arızalara bakar, acil bir şey oldu mu (yok elektrik kesildi jeneratör girmedi, yok ups alarmda, yok biri asansörde kaldı vs.) olursa fırlar sadece.

Asıl işimiz firma personelinin çalışmadığı zamanlardadır bizim. Adam çalışırken elektriğini mi keseceğiz? Güvenlikler de özel firmalarda çoğunlukla taşerondur ve asgari ücretle çalışırlar. Teknik adam olurken bu kadarcık da mı ne iş yapacağı fark edemez insan? Yani bu mesleğin en bilinen yanı bu, nasıl acıkırsan yemek yersin, teknik adamsan da çalışma saatin budur. Sonra sosyal olamadım demenin bir anlamı yok.

Tabii bir de şu var, bu işi bu tarihlere planlayan ve sana bağlı teknik personelini de bu zamana göre organize edn sensindir, işletmenin mühendisi. Bir mühendise kimse "Hey! Bak şurada arıza var, hadi bunu gider" demez. Arızayı kendi görür, kendi analiz eder, çözüm zamanını kendi programlar.
Kaç adam kaç saatte yapar işi, o bilir.

Yani en başta sen, mühendis, yapman gereken bu iş yüzeyinden ya tatilde buraya gelinir mi dersen, evet, gerçekten bu mesleği seçmekle çok büyük bir hata yapmışsındır.

Kime anlatıyosun ki bu teknik konuları Sayın Atuan adam memur;
Sen özeldeki teknik personelin çalışma şartlarını sebebleri ile beraber dile getirmişsin çok açık bir şekilde. Onun yanlış dediği bazı konuların neden öyle olması gerektiğini söylemişsin. Sana dediği lafa bak..

Alakaya turp sıkıyım, nerenizle konuya bakıyorsunuz anlamıyorum gerçekten!

Bunu kastediyorsan gö. ümüzle bakıyoruz konuya kardeş...


Sayın Yelek;
Memur olan sen; haklarım olsun, hafta sonları resmi dini bayramlar tatil olsun, kendimi geliştirmeyeyim, kimse benim yaptığım işi sorgulamasın ve 3000 tl maaşım olsun istiyorsun. Sen böyle düşünen bir insansın ve diğer insanlarında kendin gibi olmasını istiyorsun. Birde bunların üstüne çalışmayı ve üretmeyi seven, ülkeye para kazandıran, topluma ve ekonomiye yararlı insanları küçümseyip morallerini bozuyorsun... Vallahi bravo sana....

Arkadaşlar her toplumda üreten bir kesim olduğu gibi üretmeyen gereksiz insanlarda vardır... Bir yere kapağı atıp yan gelip yatarlar... Sonrada cır cır böceği gibi ötüp dururlar... Ve bu insanlarında nedense bizden fazla hakları vardır... Böyle sistemin içine edeyim...

Yani bu sistem çalışmayı sevmeyen insanlara kpss' ye girip hak sahibi olma hakkı tanıyor. Sonrada hak sahibi olan bu insanlar kendilerini bizden üstün sanıyorlar... :( Yemişim bu sistemi...

Ayrıca arkadaşlar bende yanlış işte sayılırım hadi aynı anda iş bırakma eylemi yapıp üretimi durduralım devletten hakkımızı isteyelim... Vermezlerse mühendisliği bırakıp başka işlerle uğraşalım...
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
130,109
Mesajlar
933,198
Kullanıcılar
453,163
Son üye
gurkangunc

Yeni konular

Geri
Üst