Yanlış İştesin!!!

Sevgili Genius, aslında sen de ben de, yukarda Yelek'in dediği gibi, bazen öyle bir tarafımızdan bakıyoruz ki Yelek haklı bir yönden diyoruz:) Diyoruz ki bu ülkeye değmez.. İdealist olmanın, bir şeyler başarmak istemenin bir faydası yok... Bu insanlar uyanmayacak, toplum korkunç bir hızla çöküyor... Kendimi, geleceğimi kurtarmalı, sağlama almalıyım...

Ama bir taraftan da içimize sinmiyor, yediremiyoruz.. Herkes tatlı sevmiyor:) Bazılarımızı dinlendiren şey "iş yapmamak" değil. Bazılarımız sorunları çözerek dinleniyor, zor bir işi çözebildiğinde tatmin oluyor, çözemediğinde günlerce kafaya takıyor, araştırıyor, buluyor.

Mutlaka Yelek gibi düşünenler çok fazladır ve bizim için de bunun bir sakıncası yok. Biz tuhaf, sivri ve sakıncalıyız. Bu da beni pek rahatsız etmiyor.
 
Değişik nickler adı altında forumda bu kadar bulunmayın dostlar ayıp oluyor, bu forumda benden daha radikal ve net konuşanı görülmemiştir. Evet alakaya turp sıkarım, çünkü açılan konuyla tartışılanın alakası yok. Mühendislik bir tek bakımdan mı ibarettir eh teknik bilgilerine kurban olduklarımın. Mühendislik zulüm mesleğimidir!!! Tabiki doğal olarak her insan gibi mühendiste sosyal hakları en iyisi olanı seçer!!! Eğer işin gereği haftasonu veyahut resmi tatil günlerinde çalışması gerekiyorsa, o zaman bu gösterdiği özverinin aldığı ücrete yansıması lazımdır. Bizim dediğimiz budur. Bunuda idari bilimlerdeki başka mesleklerle kıyaslamalı anlattık. Memur memur deyip durmayın en gerizekalı kişi bile sizin memur olduğunuzu yada memurluk için uğraşan kişiler oldunuzu şu forumda harcadağınız zamandan anlar.
 
Ben özelde çalışıyorum hafta sonlarım tatil, resmi ve dini bayramlar tatil, kamudaki arkadaşların haklarının tamamına sahibim. Kimse seni çıkarıyorum hadi diyemiyor. Demezlerde zaten çünkü dürüst, çalışmayı seven ve kendini çok hızlı geliştirip yetiştirebilen mühendis bulmak zor. Maaşa gelince Allah' a şükür yetiyor... Yani kamuya girmeme gerek yok... Ha herkes bu kadar şanslı değildir... O zaman da kişinin kendisi devreye giriyor. Ezdirmeyeceksin kendini....

Yani sen kaliteli insan olursan özelde nerede olursan ol kıymetini biliyorlar.

Memur memur deyip durmayın en gerizekalı kişi bile sizin memur olduğunuzu yada memurluk için uğraşan kişiler oldunuzu şu forumda harcadağınız zamandan anlar.

Yukarıdaki lafına cevaben...
Arkadaşım forumda istediğim kadar gezerim işimide yaparım netede girerim kimse karışamaz... Yani senin bu lafın şu anlama geliyor; Özelde çalışan insanlar köle gibi çalışmalıdır, mesai saatinde kafasını kaşıyacak vakti olmamalıdır, nete girmemelidir. Yauğ en başta sen özelde çalışan insanları köle yerine koyuyorsun arkadaşım birde çıkmış haktan hukuktan bahsediyorsun... Senin yaptığının adı ikili oynamaktır...

Yani insanlarımız biraz saf olduğu için neyin ne olduğunu iyi analiz edemiyor. O yüzdendir ki senin gibi insanlar konuşunca ağızlarını açıp lafına müsaama gösteriyorlar...

Söylediklerindeki tutarsızlıklar bu kadar ortada iken senin laflarına kananların beyinleri neden çalışmıyor acaba...
 
Son düzenleme:
Forumda zaman harcamak memur olmak istediğimizi mi gösteriyor Genius dostum? Tabii ki memur olmak kötü bir şey değil. Eminim onların da çok mühim işleri vardır. Ve bize de gel şöyle otur deseler çoğumuz tamam deriz heralde. Sıkılana kadar:)

Hiç bir fikir tartışması yenilgiyle sonuçlanmaz, kimse fikrini değiştirmez.

İster bakımda, ister fabrikada, ister tersanede çalış, mühendis kendini de yöneticisini de yöneten kişidir. İşe karar veren, planı yapan, organize eden, uygulamayı denetleyen kişidir. İşe ya da arızaya çağrıldığında tatildeyim diyen bir mühendisi ben bir dener, iki dener, devam ederse kapının önüne koyardım yönetici olsam. Hepimiz insanız iyi niyet bekliyoruz. Senin tavrın nasılsa sana da karşıdan böyle bir tavır gelecektir kaçınılmaz olarak.

Ben yıllar önce yüksek lisansımı çalışırken yaptım, devam zorunluluğu vardı, her derse de katıldım, iki yıl boyunca. Kimse yüzünü ekşitmedi, ama ben de gece arızaya çağrıldığımda mırın kırın etmedim. Torpilim tanıdığım falan da yoktu, 15 yılda çok da yönetici değiştirdim.

Ya kim ne derse desin arkadaşım, devlette de kendin yaşayıp göreceksin, eğer istediğin sadece istirahatse, kolay paraysa orada da sıkıntı çekersin. Ben devlet memurluğu çok rahat diyenlere çok katılmıyorum, mutlaka kendine göre zorlukları, stresi olacaktır. Sen ne kadar özverili olursan, karşındakilerden de o kadar saygı bekle. Umarım senin için her şey güzel olur.
 
Sevgili Genius, aslında sen de ben de, yukarda Yelek'in dediği gibi, bazen öyle bir tarafımızdan bakıyoruz ki Yelek haklı bir yönden diyoruz:) Diyoruz ki bu ülkeye değmez.. İdealist olmanın, bir şeyler başarmak istemenin bir faydası yok... Bu insanlar uyanmayacak, toplum korkunç bir hızla çöküyor... Kendimi, geleceğimi kurtarmalı, sağlama almalıyım...

Ama bir taraftan da içimize sinmiyor, yediremiyoruz.. Herkes tatlı sevmiyor:) Bazılarımızı dinlendiren şey "iş yapmamak" değil. Bazılarımız sorunları çözerek dinleniyor, zor bir işi çözebildiğinde tatmin oluyor, çözemediğinde günlerce kafaya takıyor, araştırıyor, buluyor.

Mutlaka Yelek gibi düşünenler çok fazladır ve bizim için de bunun bir sakıncası yok. Biz tuhaf, sivri ve sakıncalıyız. Bu da beni pek rahatsız etmiyor.

Sayın Atuan dediğin gibi zor bir problemi çözmenin verdiği haz öyle birşey ki sadece yaşayan bilir... Bunun karşılığı çağu zaman para olmuyor ama olsun sevabı yeter... Ama bazı arkadaşların bunu anlaması imkansız... Yani bu milletten bir cacık olmaz neden diyecek olursanız şöyle özetleyeyim; adam çalışanı, çalışmayı seveni tembelliğe itiyor... Savuması ise hakmış, hukukmuş...

Şekilde görüldüğü gibi bu ülkede hiçbir başarı, hiçbir fedakarlık cezasız kalmıyor... Fedakarca çalışıp haline şükretmek malesef kerizlik... Üretmeden, yan gelip yatarak hak sahibi olmak ise bu ülkede başarı olarak nitelendiriliyor... Vay halimize...

Ayrıca kamuda çalışmak ayıp değil sadece kamuya dürüst ve çalışkan insanlar az sayıda giriyor; girenlerde daha yılı dolmadan rutin içinde monotonlaşıp mesleki vasıflarını kaybediyor...

Forumda zaman harcamak memur olmak istediğimizi mi gösteriyor Genius dostum?

Sayın Yelek' in mantığına göre öyle..
 
Körler sağırlar birbirini ağırlar, sayın Genius ve kızarkadaşı sayın Atuan a hürmetlerimi sunuyorum.
Konuya dönersek, insanlar bir ömür mutlu oabilmesi için sevdiği işi yapmalıdır. Peki bir insan işini nasıl sevebilir?
Öncelikle kendisinin ilgi duyduğu bir alan olmalı ve özel hayatına müdahale etmemeli,peki günümüzün dünyasında yada ülkemizin şartlarında bu ne kadar mümkündür? Çok az şanşlı bir kesim dışında nerdeyse imkansızdır. O yüzden pek büyük çoğunluk malesef yanlış işte ve dolasıyla mutsuz gergin ve streslidir, bu da özel hayatına yansımaktadır. Bir durum düşünün hayatımızdan işi çıkardığımız zaman ne kalır? Kendimize ve sevdiklerimize ayırdığımız vakit ve birlikte yaptığımız aktiviteler nedir? Eğer bunlar gerçekten çok azsa biz neden yaşıyoruz. Doğuyoruz ayaklarımız üstünde yeni dururken anaokulu başlıyor, sınavlar falan filan üniversite bitiyor arkasından askerlik ve iş stresi düzenli bir iş bulduktan sonra evlilik arkasında çocuk sahibi olmak, o sırada tüm hayatımız yaptığımız iş, arkasından emeklilik ve bizi bekleyen son!!! Bu dünyadaki amaç bu mu, hayvanların yaptığını daha karmaşık hale getirmek dışında farkımız yok. O zaman bu hayatı bu kadar zor hale niye getiriyoruz, karun kadar zengin olsanda 3 günlük dünyada ne anlamı var. Bir iş yeri açıp insanları haftanın 6 yada 7 günü sabah akşam 3 kuruşa çalıştıran kişi sen bunun hesabını vereceksin, domuz eti yemekten dikkat ettiğin kadar göstere göstere kul hakkını yememeye neye dikkat etmiyorsun. Dünya malı bu, bugün varız yarın yokuz. Burda yazan kişilerden çok büyük çoğunluğumuz 50 yıl sonrasını göremeyecek. O zaman niye bu hırs niye bu insanları bu kadar kötü şartlarda çalıştırıyorsunuz. Biz insanlar dünyayı bu hale getirdik, yazık!!!!
 
Şekilde görüldüğü gibi bu ülkede hiçbir başarı, hiçbir fedakarlık cezasız kalmıyor... Fedakarca çalışıp haline şükretmek malesef kerizlik... Üretmeden, yan gelip yatarak hak sahibi olmak ise bu ülkede başarı olarak nitelendiriliyor... Vay halimize...

Sen yukarıdaki 3. cümlede belirtilen bir adamsın...

Körler sağırlar birbirini ağırlar, sayın Genius ve kızarkadaşı sayın Atuan a hürmetlerimi sunuyorum.

Bir de yorumumuza, eleştirilerimize cevap verecek beynin olmadığı için yukarıdaki gibi küfür ediyorsun... Seviyesiz adam... Bravo sana...

Herkese iyi çalışmalar...
 

seviyenizi koruyun konuyu uzatmayın burda ne ast ne üst ilişkisi var kimse kimsenin ne amiri nede elemanı..
 
Bazılarının üslubu hiç hoşuma gitmiyor neden birbirinizi üzüyorsunuzki neden hep kötü şeylerden bahsediliyor mutlu olamıyorsanız olamıyorsunuz bizleride mutsuz etmeye kimsenin hakkı yok kimisi parayı sever kimisi işini sever çalışan insan aç kalmaz en azından o insan bundanda mutluysa mutluluğunu bozmaya ne hakkımız var mutlu olmayan daha yükseklere çıkmaya gayret etsin çıksın bişey diyen varmı her insan bi işe girerken şartlarını düşünür ona göre başlar işine. herneyse kolay gelsin işini sevene hakkını yedirtmeyene ama hakkıyla çalışana
 
Bak Yelek, " İnsanlar bir ömür mutlu olabilmesi için sevdiği işi yapmalıdır." diyorsun. Bence bu bakış açısında hata var. İnsanlar kader, yönlendirme, yanlış seçimler, tembellik vs. bir şekilde bir meslek sahibi oluyor. Kimi doktor, müfettiş, avukat kimi mobilyacı, kimi tesisatçı.. Hepsi lazım ve gerekli.

Burada insanın mutlu olması için yaptığı işi sevmesi gerek. Yani kurduğun cümle şöyle olmalı: "İnsanlar bir ömür mutlu olabilmesi için işini sevmelidir."

Diyelim ben bir mobilya ustasıyım. Aslında bir nevi sanatçıyım. Tamamen senin pozitif olmanla ilgili. Ya "off tahtalarla ne uğraşıp duruyorum yıllardır üç kuruş için" diyeceksin. Ya da "bak her seferinde ne kadar farklı eserler üretiyorum" diyeceksin. Mesleğini değiştirme şansın yok denecek kadar az, belki işini değiştirip üç beş avantaj yakalarsın ancak, hayat kısa dediğin gibi.

Ama mutlu olmak istiyorsan bir şekilde mesleğine karşı bir sempati beslemek zorundasın, çünkü budur hayatının sonuna kadar seni ayakta tutacak olan. Kanada'da çalışan genç bir mühendis arkadaşımız var, şu aralar çok gündemde, hatta bir de siteleri var, sürekli bildiriyorlar, "şu an neredeyim?". İşinden ayrılmak istiyor. Amacı uzun bir bisiklet turu. Firmasına bildiriyor çıkmak istediğini, onlar niye diye soruyor, o da anlatmak zorunda kalıyor. Firma buna ücretsiz izin vermeyi teklif ediyor. Bir yıl.. Otobanda şehirden ayrılırken araçların arasında "ben ne yapıyorum?" diye sordum kendime, diyor. Günlerce devam ediyorlar, bir arkadaşı daha var. Kilometrelerce insan görmedikleri oluyor..

Örnek olsun diye yazıyorum, bir bisiklet turunun masrafı yok. Eğer gerçekten istersek, biz de hayatımızı monotonluktan çıkarabiliriz. En azından bunun imkansız olmadığını biliyorum. Belki de bizler, kendimiz, paraya çok odaklanıp hayatımızı elden kaçırıyoruz.. Bak o adam, 29 yaşındaydı galiba ama nasıl sevdirmiş ki kendini yabancı bir ülkede, patron onun çıkmasına izin vermiyor? Bizden farkı ne bu çocuğun?

Bu arada bana istediğini diyebilirsen Yelek arkadaşım, bu sohbettir, ben alınmam.
 

Forum istatistikleri

Konular
129,840
Mesajlar
930,680
Kullanıcılar
452,679
Son üye
kenan7777

Yeni konular

Geri
Üst