Sadece
Elektrik mühendisliğinde olduğunu düşünmüyorum, nerdeyse tüm mesleklerde verilen eğitim ile yapılan işin arasında uçurum var. Adam ilkokul matematik öğretmenliği okur, gördüğü dersler kısmi türevler, topoloji, yüksek matematik vs dir. Tıpta latince bir ton isim öğrenilir, anca uzmanlıkta karşılaştığın vakalarla bişey öğrenilir. Psikiyatris ile beyin cerrahı 6 sene aynı şeyi görür. Düşünün 6 yıl sonunda mezun olan pratisyenin durumunu. Biz nasıl sudan çıkmış balık gibiysek, onlarda aynısı, lakin örnekle açıklarsam pratisyen olan doktor tusa hazırlanırken giriyor bir sağlık ocağına çalışıyor yada aile hekimi oluyor. Önüne gelen hasta onu değerlendirecek yapıda değildir. Aynısı öğretmen için gider atanır, karşısındaki öğrenci onu ne kadar zorlayabilir. Oysa elektrik mühendisliğin mezun kişi zaten çok geniş bir alandan eğitim aldığı için kafası bulanmış iken, işe girdiği alanda üsttünde ve altında çalışan kişiler o işi ondan daha iyi bilir ve mühendisin yetersizliği ön plana çıkar.
Üniversite hocalarına fazlasıyla gıcık olurum, şu ana kadar hocalardan piyasa hakkında ne duyduysam tam tersi çıktı. Zaten o kadar piyasayı bilseler ne işleri var akademik kariyerde. Görece rahat iş , prof ünvanın getirdiği imkanlar , düzenli iş varken öğrencilere tavsiye ederler şantiyede çalışmayı. Sanki sanırsın zorla öğretim görevlisi olmuşlar. Olmak için ne torpiller ne yalakalıklar yapıldığı malumunuz. Üniversitede 3-5 saat ders, arkasından iki firmaya danışmanlık yap, sonra iş hayatı hakkında fikir verin, sevsinler!!!