Evet kendini geliştirmen gerekecektir. Ancak şu da var ki kendini geliştirmek için her maaşa tamam dememelisin. Mühendis arkadaşların yaptığı hatalardan biri bu. Evet tam da bu nedenle piyasada maaş ortalaması o kadar düşürülmüş ki, bir kişiyle düzelmeyecektir. Siz, kendi değerinizi bilin öncelikle. Mühendissiniz, yabancı dil çok iyi, bence en az 3000. Buradan aşağı düşmemelisiniz kesinlikle.
Mezun olduğunda bir şey bilmeden okuldan çıktığını düşünme, sadece onlar sahada gördüklerinle yerine oturacak. Trafoyu, jeneratörü, hatları sahada gördükçe bilgilerini de hatırlayacaksın. O kadar da boş yetiştirilmiyoruz. Gerçekten çok kaliteli hocalarımız da var. Sen kendini ne kadar önemsersen, seni de o kadar önemseyeceklerdir. Önce bilgine ve mesleğine güvenmelisin. Ama kendini de yetiştir tabii, ilave sertifikalar edin, kurslara katıl, sahayı gör. Şimdi enerji yöneticiliği var, OG işletme sorumluluğu var. Bu tür şeyler de senin pazarlık payını arttıracaktır. Bunları girdiğin yerde de yapabilirsin. Ve iyi bir maaş + özlük hakları istiyorsan mümkün olduğunca küçük ölçekli firmalardan uzak dur.
 
Çok güzel örneklerle durumu anlatmışım, hala bazıları teoriden pratikten bahsediyor. Ey benim teori pratiğe önem veren süper arkadaşım sen aile hekimine gittiğinde o hekimin ne kadar pratiği var sence yada gittiğin fizik tedavi birimindeki fizyoterapistin ne kadar pratik bilgisi var. Bir tek mühendislerde mi pratiklik önemli!!! Vallahi billahi her geçen gün lys de puanları düşmesine rağmen yinede mühendislik bölümlerin puanı gereksiz olarak çok yüksek. Kesinlikle bu puanın hakkını verecek bir iş hayatı beklemiyor onları. Böyle giderse 10 yıl sonra dört işlemi bile zor yapan mühendisler türüyecek, çünkü azcık zekası olan adam bile bu ülkede başka mesleği seçer!!!
 
Ben mesleki gelişim, büyük çoğunlukla kişiye bağlı diyorum. Eğitim sistemimiz bu.. Bunu değiştirmek şu an mümkün görünmüyor. Ancak kardeşim doktor olduğundan biraz onların eğitimini de biliyorum. Kadavra mı görmen gerek kendin kovalayacaksın, kemik mi incelemelisin kendi kovalayacaksın, sen talep etmedikçe hiç bir hoca gel sana bir de şunu göstereyim demiyor, bizde de olduğu gibi. Şöyle diyebilirim, onlar da kendi imkanları ile kendilerini geliştirirlerse okuldan çıplak bir teorik bilgiyle değil, daha donanımlı mezun olabiliyorlar. Hatta bazen yeni mezun bir doktor bana bir profesörün veremediği bilgileri verebiliyor.

Bütün mesleklerde aynı.. Bizler mevcut ortamdan kaçarak, "tu kaka" diyerek bir yere varamıyoruz, keşke bir şeyleri değiştirebilsek. Bu yüzden bence kaçmak değil ortamda kendine yer açmak önemli olan. Diyelim devlete geçtik, bu güzel bir başarı ancak sonsuza kadar mutlu mesut bir ortam mı olacak acaba, orada da kendini geliştirmeli değil midir insan, her şey tersine dönerse bir gün tercih edilecek olanlar kimlerdir?

Neden kötü olsun ki mühendislik? Doktor olsak haklı ya da haksız hastalardan göreceğimiz hakarete (her hastanede hemen hemen her gün yaşanıyor) ne kadar dayanabilecektik acaba? Ya da öğretmen olsak mutlu mu olacaktık? Tabii ki sevmeyen yapmamakta özgür. Bir sürü seçeneği var.

Bence mühendislik kavramı değişecek, oturacak. Özellikle 2017'de EKB belgeleri tam olarak oluşturulup bazı yaptırımlar uygulanmaya başlanınca, ben piyasada düzgün mühendislerin aranacağını öngörüyorum. Ancak hiç bir firma da bomboş bir mühendise ödeme yapmak istemez, bu mutlak bir gerçek.

Ve ne kadar özelde çalıştın bilmiyorum ama ben mühendislerini kaptırmamak için uğraşan inşaat firmaları ve binalar gördüm. Burada bahsedilenin dışında bir kavram mühendislik. Genius'un da sık sık vurguladığı gibi, mezun olup diploma alınıp girilen bir iş değil.

Mesleğe değer katan bizim tavrımız. "Mühendislik" kavram olarak hala saygın, bu kavrama layık olamayan bizleriz.
 
Son düzenleme:
Ya yelek 7-24 buradasın ne zaman gelsem mesajların aynı.Çok merak ediyorum sen bu mesleği secerken ne bekleyerek sectin.Mühendislik secenlere akılsız demissin kendi yorumunla.Acaba sen secerken aklın nerdeydi demezlermi adama?KPSS memuru oldun ne güzel işte git memurluk yap,bırak muhendisler kendi işini yapsın ne kadar para aldıgıda seni baglamaz zaten sen yata yata alcan paranı dimi:)
 
Ya yelek 7-24 buradasın ne zaman gelsem mesajların aynı.Çok merak ediyorum sen bu mesleği secerken ne bekleyerek sectin.Mühendislik secenlere akılsız demissin kendi yorumunla.Acaba sen secerken aklın nerdeydi demezlermi adama?KPSS memuru oldun ne güzel işte git memurluk yap,bırak muhendisler kendi işini yapsın ne kadar para aldıgıda seni baglamaz zaten sen yata yata alcan paranı dimi:)

Bu mesajı yazan mı yoksa bu mesajı beğenen mi tuhaf bilemedim. Evet mühendisliği bu ülkede bu devride seçen kişi akılsızdır, bende seçerken akılsızdım. Akıl ile zeka başka şeydir. Ben sana göre yata yata iş yaptığım bir işi dayı ile torpil ile değil çalışarak hakkımla kazandım. Ve atandım diyede durmak yok her zaman her yerde çeşitli fırsatlar vardır ve daha iyi kurumlar vardır, bunlarında peşinden gidecem. Bu arada kpss ye çalışanlara bok atan ( sanki kendileri girmedi !!) müthiş kişiler , kpss ye çalışmayıpta şantiye yada bir fabrikada amele puantajı tutsaydım daha iyiydi sanırım, liycy kablo, jystc kablo kaç damarlı , şu kadar gerilim düşümü olur şu kesitte, yada hakediş kümülitif toplamı şu bu diye dört işlem bilen herkesin kolaylıkla yapabileceği şeylerde çalışsaydım daha mutlu olacaklardı. Evet 3 sınıfta gözüm açıldı, diğer mesleklerle çalışma şartlarıyla kıyaslamaya başladım. Onun için yıldızda elektrik mühendisliğini okumak çankırıda iktisat okumaktan daha kötü bir seçim!!! hemen celallenme bunu derken biraz derin düşün!!! İktisat okuyan adamın iki seçeneği var ya kpss ya banka, bu iki seçeneğe göre daha üniversitede okurken hazırlanıyor. Atanıyor devlete minimum 2 bin tl ile işe başlıyor, haftada 5 gün çalışıyor, saat en geç 5 te paydos ediyor. Şef falan olursa bu ücreti 3 bin tl ye çıkıyor. Çalıştığı yerde biriyle evleniyor, al sana evine giren 5-6 bin arası bir güzel ücret, kendilerine ayıracak vakitleride çok. Gel bakalım mühendise, üniversite okurken belirsiz bir gelecek için ingilizce kursu, autocad kursu, c++ kursu,odaların düzenlediği eğitimlere katılma (bu arada okurken bölümün zorluğu, yazları staj zorunluluğu gibi bi sürü angaryasıda var) uğraş dur. Mezun ol, torpilin yoksa kurumsal bir firmaya girmezsen, asgari ücretin biraz üstü bir ücretle tecrübe diye başlarsın. İşsiz falan kalmazsan 10-15 yılda 5 bin tl civarına ulaşırsın, bu arada ne haftasonu ne adam gibi yıllık izin kullanabilirsin, bu yılların getirdiği tecrübe sana bi sürü sağlık problemide getirecektir. Emeklilik yaşı 65 olduğuna göre bu parayla iyi birikimde ayırmak zorundasın çünkü emekliliği beklerken büyük ihtimal ceptende yiyeceksin. Şimdi hangisinin hayatı daha mantıklıdır.

Ben bir şantiyede iki haftada tek bir gün izin yapacam, o sırada öğretmen arkadaşım 6 gün tatil yapacak. Ama diyecekler öğretmen arkadaşımın yaptığı iş zor. İngilizce kursuna çocuğumu yazdırmaya gidecem, ben 250 tl öderken, öğretmen arakadaşım çocuğuna 125 tl ödeyecek, çünkü öğretmen çocuğuna indirim var. 2000-2300 tl maaş alan öğretmen arkadaşım zor geçindiği için, sinemaya daha ucuza, toplu ulaşıma daha ucuza gidecek. O sıradaki mühendis iki haftada 13 gün günde minumum 10 saat çalışıp 1.800 tl maaş alırken, kimse mühendisin durumuna bakmayacak!!!!


Mühendisi, doktorla, eczacıyla, fizik tedaviyle hiç kıyaslamayacağım, hem maddi hem manevi korkunç bir fark çıkar!!! Eh bu şartlarda hala mühendislik seçen kişi akılsızdır, tabii iki senede 10 bin maaşlar, özel arabalar gibi şehir efsanelerine bakıp kananlarda akıl aramak saflık olur. Dediğim gibi ilerki yıllarda akılsızla birlikte zeka seviyeside düşük olanların tercih ettiği meslek dalı olacak. Dediğim buydu. Şu an bile benim karşılaştıklarım var, bir 10 yıl sonrasını düşünmek üzücü verici.

Ah ben niye devleti istedim diye açıklamayada esasen gerek yok, eğer mühendislik tutkuysa ben türkiyede de özel sektörde bunun yapıldığına inanmıyorum, zaten yapılsa ortada bir ürün bir gerçeklik olur!! nerde!! Maaşlı çalışanlar ya bir holdingin yada bir patron ve ailesinin angarya işlerini yapıyor, iş veren olanlarda artık tüccar olmuş!!! eh o zaman niye devleti seçmeme memurluk deyip küçümseme var, şu an sosyal denge tazminatıyla 3.600 tl gibi bir ücret kazanacağım, sabah sekiz akşam 16 arası haftanın 5 günü çalışarak. Hemde ilk maaşım 15 günlük farkla birlikte ayın 15 in de bana verilecek. Şu eleman arayanlar forumunda bu maaşı (şartları geçtim) kim verebilir. Adam mısıra mühendisi 1.800 dolara göndermeye çalışıyor. İlanlar orada. Develtteki mühendisliği memurluk deyip, özeldekine mühendislik diye ayırmaya kalkmayın yemezler!!!
 
Devlet memurlarının güvenceside kalkabilir...bununla ilgili hazırlıklar olduğu söyleniyor.
 
Kalksın be hocam ne olacak, 657 sayılı kanunu değiştirilmeye çalışılıyor, bütün memur, sözleşmeli ve işçinin kamu çalışanı adı altında birleştirmede bu amaçtan.Olay şu an 399 lu sözleşme gibi olacak, iş akdinin fesli sözleşmeye göre olacak oda tek bir dönemde aldığın düşük nota göre olmayacak. Müdür ve üstü sözleşmeli olmayacak!!! Sendikaların üzerinde konuştuğu taslağı incelediğimdeki olay bu du. Zaten şu an ki kanunda iş güvencesi diye birşeyde yok sadece işten atılma şartları var, bunu sözleşme iptal şartları olarak koyacaklar. Yani bir dönem bitti haydi sizi işten atıyoruz diye bişey yok. Bütün dünyada devlette çalışmak garanti iş görülür. Yani yeni hazırlanan sistemde bu da yerel seçim sonrası olur, işten atılma diye bir şey tekniken yok, performansa göre ücret artışı var !! Hatta bu yeni yapılanma ile kamu işçilerinde bir nevi iş garantisi oluyor.:)
 
Ya yelek 7-24 buradasın ne zaman gelsem mesajların aynı.Çok merak ediyorum sen bu mesleği secerken ne bekleyerek sectin.Mühendislik secenlere akılsız demissin kendi yorumunla.Acaba sen secerken aklın nerdeydi demezlermi adama?KPSS memuru oldun ne güzel işte git memurluk yap,bırak muhendisler kendi işini yapsın ne kadar para aldıgıda seni baglamaz zaten sen yata yata alcan paranı dimi:)

Doğru söze şapka çıkarıyorum. Çok güzel yazmışsın kardeşim...
 
Ya bu tuhaf arkadaşlar da zekidir, bu kadar kazanıp okudular, oturup çalışsalar KPSS'yi de halleder çoğu, şüphem yok. Elbette, her düşüncenin kendi göre doğru bir tarafı da vardır, bu yüzden kimseye tümden yanlışsın denemez fikrindeyim. Aramızdaki bu fikir renkliliğini de seviyorum, saygı duyuyorum.

Ama belki de böyle yapmamız isteniyordur, boyun eğmemiz, düşünmememiz, farklı olmamamız.. Adamlar yıllarca evlerinden uzak dünyanın bir ucunda Alaska'da çalışıyorlar. Thomas Bearden gibi.. Okyanusun kilometrelerce altında araştırma yapıyorlar.. Aylarca uzaya gidiyorlar.. Bir şeylere ulaşıyorlar.. Belki teknolojide bizden en az 30 yıl ilerideler ve biz ne bildiklerini bile bilmiyoruz.

Okullarda maddenin üç hali öğretiliyor hala... Katı, sıvı, gaz:) Maddenin 16 belki daha fazla hali olduğunu, bose-einstein yoğunlaşmasını, bozonları vs. bu konuda lisans okumayan, akışkanlar mekaniği vs. görmeyen çoğu insanımız adını bile duymuyor bunların. Biz rahatlık peşindeyiz.. Ama bize sunulan şartlar buna itiyor.. Teknoloji bize uzak ve bu gidişle uzak olmaya devam edecek. Çünkü üretmek isteyen ve üretmeyi seven bundan zevk alan kesim engelleniyor. Ama bizim de işimize geliyor. Bak ne güzel diyebiliyoruz. "Ben şu kadar saat çalışıp şu kadar para alacağım, sen çalış, çalışarak gülünç oluyorsun."

Tabii ki bana da güzel geliyor rahatlık, ama sıkıcı ve rahatsız edici de buluyorum. Bir faydam olmayacaksa niye yaşıyorum? Bu yönden bir öğretmene de saygı duyuyorum, belki maddenin üç hali olmadığını öğretiyordur çocuklarına, ben o öğretmene saygı duyuyorum.

Tuhaf olanlar nedense daha sevilesi geliyor. Belki onlardan birinin bir şeyleri değiştirme olasılığı biraz daha yüksek olduğu içindir.
 
Son düzenleme:

Forum istatistikleri

Konular
130,144
Mesajlar
933,545
Kullanıcılar
453,226
Son üye
kbe06

Yeni konular

Geri
Üst