Arkadaşlar 28 temmuz tarihli akşam gazetesindeki yazıyı aktarıyorum;
-Şu günlerde birçok konu üzerinde duruluyor.Özellikle yığın baskı modunda referandum odak noktası.
Ya referanduma bilinçli bir şekilde evet yada hayır diyecek genç üniversitelerin hali?
İşte bu noktada, özel sektörde en çok haykırışların duyulduğu Mühendisliklere bakalım.
Aslında bu konuyu açmamdaki temel amaç;
Mehmet Badtal arkadaşımızın maili oldu.
Yakarışı şuydu;
361 puanla girdiği istanbul teknik üniversitesi makine mühendisliği bölümünden 2 sene önce mezun olduğunu ve 2 senedir Konya civarında tam olarak 16 iş görüşmesine gitdiğini ve sadece 1 yerden 1000 lira üzeri teklif aldığını ve orada 3 ay çalıştıktan sonra günlük ''14'' saat tempoya dayanamayıp istifa ettiğini dile getirmesi oldu.
14 saat?
8 saat uyusa bu arkadaşımız kalıyor 2 saat.
Bu arkadaşımız ilk 3000 içerisinde yer almış,ilk tercihini bu fakulteden yana yapmış.
Düşünün,Türkiye'nin en değerli 3000 beyininden birisi.
Ve en düşük maaş alan memurdan daha düşük bir maaşla,2 kat fazla çalışıyor.
Neye binayen? Hangi hakla?
Özel sektör gelişsin yalanlarını bırakın.
Devlet personelini korur hikayelerinide.
2 yıl önce Sayın Abbas Güçlü, her sene ortalama bir önceki senenin %22 fazlasına tekavül edecek şekilde üniversiteye mühendislik öğrencisinin arttığını fakat istidhamda herhangi bir artışın olmadığını dile getirmişti.
Haklı yakarışlar ve işte son söz niyetinde sonuç:
(Veriler makina,inşaat,
Elektrik-
Elektronik,bilgisayar,kimya,su ürünleri,gıda,mekatronik,harita,malzeme,ziraat mühendislikleri baz alınarak hazırlanmıştır)
2009 mart-2010 mart arası mühendis bazlı işsizlik oranları:
1)İngiltere %1.65
2)Norveç %1.98
3)Finlandiya %2.4
4)Almanya %2.9
5)Fransa %3.3
.
.
.
51)Hindistan %38.6
52)Mısır %44.8
53)İran %48.3
.
.
.
.
65)Suriye %55.4
66)Türkiye %57.3
Her 2 mezunumuzdan birisinin işsiz gezdiği bir ülke.
Yazık.
Tablo gözler önünde,fazla söze ne hacet.