Evet yanlışlığımın farkındayımBu yapılan zamların "Enerji arzından" kaynaklandığını (Ortada baraj falan olmamasından dolayı) düşünüyorsanız bence büyük yanlış içerisindesiniz. Türkiye'de baraj yapma sorunu yok halihazırda. Hatta halihazırda Doğu Karadenizde "Bu kadar fazla oluyor" durumu var nerede ise.
Benim gördüğüm bu kadar zam/zamların nedeni bütçedeki delik.Buradan gelen paralarla başka yerleri finanse etmek borç kapatmak v.s peşindeler
Ancak ATATÜRK ilkelerinde değinilen çok bilindik bir ilke vardır ki bu ilkeyi en kapitalist ülkelerden en sosyalist ülkeler bile kabul etmişler ve uygulamaktadırlar.Biz Türkler'de biraz devletçi kafa olduğu için bir şeyin devletin olmasını daha makul ve mantıklı buluyoruz da dünyada işler böyle yürümez ve yürümeyecekte.
Klima, Elektrik ile ısınma vs. olmadığını düşünürseniz Ülkemiz için 160-190 kWh/ay arasında ancak olur.Neyse bir teklifim birde sorum olacak..Teklifim ilkokul/ortaokul düzeyine kesinlikle münazara dersi koyulması.Sorum da 4 kişilik bir ailenin standart ev gereçleri ile ortalama günlük tüketimi KW bazında Türkiye'de ve Avrupa'da ne kadardır? (klima, fırın v.s dahil).
Ülkemizin yeni santrale ihtiyacı yok. Mevcut kurulu gücümüz ihtiyacımızın çok çok üzerinde. Hatta pandeminin başlarında, evlere kapandığımız fabrikaların çalışamadığı zamanlarda toplam elektrik enerjisi üretimindeki GES ve RES santrallerinin oranları okadar yüksek seviyelere çıktıki sanayicinin YEKDEM e ödediği miktar tavan yaptı. Fabrikası çalışmadığı halde çalıştığı döneme nazaran daha yüksek elektrik faturaları ödemek durumunda kaldılar, haberlere manşet oldu. Sorun yetersiz üretim değil yanlış politikalar.Evet yanlışlığımın farkındayım
Yağmur suları şehirleri taşırsın, birileri bu kadarı da fazla desin
Eğer yeterli üretim yapılabilseydi bolluktan bahsedilirdi.
Bol olan üretim ise talep oranında daha uygun fiyatla satılırdı. Hadi vatandaşlarımıza pahalı satalım, yurt dışına ucuza satalım. Gelen 3-5 kuruşla cep telefonları için dışarı giden ve dolar artışındaki en büyük sebeplerden olan ithalat ve ihracaattan bahsedebilirdik.
Bulabildiğim tek kaynak google amca verileri.Klima, Elektrik ile ısınma vs. olmadığını düşünürseniz Ülkemiz için 160-190 kWh/ay arasında ancak olur.
Ülkemizin yeni santrale ihtiyacı yok. Mevcut kurulu gücümüz ihtiyacımızın çok çok üzerinde. Hatta pandeminin başlarında, evlere kapandığımız fabrikaların çalışacamadığı zamanlarda toplam elektrik enerjisi üretimindeki GES ve RES santrallerinin oranları okadar yüksek seviyelere çıktıki sanayicinin YEKDEM e ödediği miktar tavan yaptı. Fabrikası çalışmadığı halde çalıştığı döneme nazaran daha yüksek elektrik faturaları ödemek durumunda kaldılar, haberlere manşet oldu. Sorun yetersiz üretim değil yanlış politikalar.
Buradaki tezatı açıklayabilecek arkadaşlara benden birer akşam yemeği.Fabrikası çalışmadığı halde çalıştığı döneme nazaran daha yüksek elektrik faturaları ödemek durumunda kaldılar, haberlere manşet oldu. Sorun yetersiz üretim değil yanlış politikalar.
Bu yazı neresini düzelteyim şimdi yazısı olmaya doğru gidiyor....Evet yanlışlığımın farkındayım
Yağmur suları şehirleri taşırsın, birileri bu kadarı da fazla desin
Eğer yeterli üretim yapılabilseydi bolluktan bahsedilirdi.
Bol olan üretim ise talep oranında daha uygun fiyatla satılırdı. Hadi vatandaşlarımıza pahalı satalım, yurt dışına ucuza satalım. Gelen 3-5 kuruşla cep telefonları için dışarı giden ve dolar artışındaki en büyük sebeplerden olan ithalat ve ihracaattan bahsedebilirdik.
Ancak ihracaat diyebilmek için talep eden ülkenin de üretimi olmaması veya yetersiz üretime sahip olması gerekmektedir.
(Türkiye'nin acı gerçeği)
Bütçedeki delik ZAM ile yamanmaz. Önce bütçe gelirlerini harcamayı bilmek lazımdır.
Sonrasında ise bütçeye kaynak sağlamakla olabilir.
Devletçilik ilkesinin geçerli olmadığı ülkelerde devlet bütçesinin tek kaynağı vergilerdir. Vergileri artırmanın yolu ise ürünlerin fiyatlarını artırmakla olur. (eğer üretemiyorsan)
Üretebiliyorsan, önce iç piyasayı doyurursun. Üretimlerin vergileri ve finansmanları da devletin kasasına gelir olarak girer.
Ne demek istedim.
Üretim denilince akla fabrikalar gelir. (diğerlerini saymayalım)
Fabrikada 1000 kişi çalışır ve gelirlerini üretimlerinden temin temin ederler. Aynı zamanda gelirlerinin bir kısmı devlete vergi olarak gider.
Devletin bu durumda hiçbir giderinden bahsedilemez. Eğer fabrika devlet tarafından işletiliyorsa bile tüm kazanç zaten devletin kasasına girecektir.
Eğer fabrikayı özel sektör işletiyorsa devletin kazancı vergilerden elde edilmektedir. Satılan ürünlerin vergileri de devlete gider.
Eğer fabrikayı yabancılar işletiyorsa tüm kazanç yabancılara gidecektir. Devlet sadece alabildiği kadarıyla sadece gelir vergisi alabilecektir.
Ancak ATATÜRK ilkelerinde değinilen çok bilindik bir ilke vardır ki bu ilkeyi en kapitalist ülkelerden en sosyalist ülkeler bile kabul etmişler ve uygulamaktadırlar.
DEVLETÇİLİK ilkesi.
En kapitalist ülke olan Amerikada bile devletçilik ilkesi en önce gelmektedir.
Devlet kuruluşları. Devlet memurları. Devlet işletmeleri hala amerikada saygınlığını korumaktadır.
Çin hükümetinin 20-25 sene kadar önce vermiş olduğu bir karar vardı.
SİZ ÜRETİN ZARARINIZI BEN FİNANSE EDECEĞİM.
O yıllarda çin hükümeti geliri olmayan ailelere belli bir para ödemekte idi.
İlk yıllarda tüm üretimlerin zararlarını finase etti. Daha sonraki yıllarda fabrika kara geçince hem vergilerden kazandı hem de işsizlere ödediği ödeneklerden kurtuldu.
1 milyar nüfusa sahip bir ülkeyi doyurabilmek kolay değildir. Devlet sahip çıktı, iş gücünün ucuzluğundan dolayı yabancı yatırımcılar yatırım yaptı, devlet kontrol etti ve sadece vergileri topladı. Aynı zamanda yurttaşlarına istihdam sağlandı.
Evet haklısınDolar yakıp halay çeken amcalar faturaları ne yapacaklar acaba
Ah hocam bana google aramaları ile gelmeBulabildiğim tek kaynak google amca verileri.
Ekli dosyayı görüntüle 83713
21 ekimden sonra ısıtıcıları çalıştırırsak ecik daha fazla alacağız demektir
Buradaki tezatı açıklayabilecek arkadaşlara benden birer akşam yemeği.
Bence burada politika yok dalavere var
Hem az harca hem de daha fazla öde.
Üle bu nasıl iştir bee bunlar sülalecek fıttırık yaaf..
Kemal sunal gol kralı filminden çalıntıdır
Yeri ve zamanını siz belirtin.@Mr_YAMYAM Paylaştığınız görsel de bizi doğruladığına göre akşam yemeğini ne zaman nerede yiyelim ?
Buradaki tezatı açıklayabilecek arkadaşlara benden birer akşam yemeği.
Bence burada politika yok dalavere var
Hem az harca hem de daha fazla öde.
Bu anlatımda TEAŞ değil, kim olursa olsun itibar etmem.2021 yılında 1962,1 GWh enerji satın almışız, 3856,5 Gwh enerji satmışız. Üretim miktarımız 302.475,5 GWh iken talep edilen 300.576,1 Gwh olarak gerçekleşmiş.
2020 yılında 1889,5 GWh enerji satın almışız, 2483,6 Gwh enerji satmışız. Üretim miktarımız 306.703,1 GWh iken talep edilen 300.109,0 Gwh olarak gerçekleşmiş.
Bu durumda ihtiyacımızı karşılayamıyor muyuz?
Verileri TEİAŞ tan kontrol edebilirsiniz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?