İlk yerli elektrikli otomobilimiz üretime geçebilecek mi?

Ne demişler Dereyi görmeden paçayı sıvama.
Bende diyorum ki önce Benzinliyi yap ondan sonra elektriğe geç.
30bin avro nedir ? 15 bin avro nedir ? Türk arabası deyip avrodan satmakta ayrı bir komedi.
Halk arabası yapacaksan 30bin TL yi geçmeyecek. Önce yapacaksın benzinli motorinli halkın güvenini kazanacaksın. 2. mesajda cevap veren arkadaşa katılıyorum eşekten ata binmeden uçağa atlamaya çalışıyoruz.

Bir çok şeyi yapabilecek azim akıl zeka ve iş gücü var, ama kimse aklından çıkarmasın : Emeklemeden Yürüyemeyiz ki Koşmaya çalışıyoruz.
 
arkadaşın biri herona yakın ucak yaptık diyor bir yazılım birde motor önemli yazılım yerli motor alman malı motor imal etmek için arge lazım para lazım pazar lazım arabada da aynı şey geçerli bursada bir çok karoser firması var ver motoru sana istediğin gibi araba yapsınlar araba yapmışmı oluyoruz yada bataryaları ithal et motorları ithal et topla araba yaptım de sence o oraba yerlimi oldu. saygılar.
 
Bildiğim kadarı ile fransada üreteceklerdi...
 
bence şu an yapılsa bile ona yerli demek kendimizi kandırmak olur.bı kadar basit olsa bu şirketler ar-ge ye bu kadar para yatırmazlardı
 
inşallah olur demek istiyorum ama Türkiye acaba bunun alt yapısına hazır mı bununla birlikte sarj istasyonları teknik servis destekleri vs de gerekli olacağından ben bunun daha çok uzun süre alabileceğini düşünüyorum
 
Muhtemelen bir vatan hainide ben olacağım ama olayları gerçekçi değerlendirmediğimiz sürece yerimizde dahi sayamayız.

Üretebilmek kavramını farklı, üretmek kavramını farklı değerlendirmek lazım. Pekçok arkadaşım vardır ki ((bir dönem bende oldukça kaptırmıştım) ego tatmini veya kendini aşmak deyin fark etmez) satılması zor, uç projelerle uğraşır. Maddi gücünüz ve zamanınız el veriyorsa hoş, lakin amaç katma değer üretmek ise kesinlikle ölümcül hata.
Üretebilmek kesinlikle zor değil, üretimi devam ettirebilmek ise çok zor. Bu meşhur söze birebir uyuyor. " İnsanlar, kaptanın ne kadar büyük fırtınalar atlattığına değil, limana ulaşıp ulaşamadığına bakar".

Altyapı sağlam olmadığı sürece, sonu hüsran oluyor. Bazı arkadaşların belirttiği gibi, bu bütçe bilişim gibi dinamik ve hakimin çok hızlı değiştiği sektörler için kullanılmalı. Katma değer en önemli unsur. Demiri eritip kalıplamak değil ona işlevsellik sağlayacak alanlara yatırım yapmak lazım. Çok acımasızca gelebilir ama günümüz dünyasında branş ve yüksek teknoloji her şey demek. Demiri şekillendirecek ülke çok ama ona karar verme yeteneği kazandıracak donanımı ve/veya yazılımı yoktan üretip kullanacak ülke sayısı 1 elin parmağı kadar.
Tren kaçmışsa yetişmeye çalışmanın anlamı yok. Alternatif ve bakir olan alanlara kaymak lazım. nano teknoloji gibi, yazılım gibi, yeşil enerji gibi.
Odaklanmak lazım; Çin firmaları neden bu kadar ucuza üretim yapabiliyor bir düşünün lütfen. Adamın firması sadece kumanda üretiyor ama milyon rakamlı üretiyor ve tüm dünyaya satıyor, sabit yatırım/ maks üretim= min maliyet.
Sonuçta olay öyle bir kısır döngüye giriyor ki rekabet için dünya devleri dahi o firma ile çalışıyor. Ama hepsi küçük yatırımlı ürünlerle başlayıp riski minimumda tutuyorlar. Zamanla hakim duruma geçip üretim kalemlerini ve yatırım maliyetlerini artırıyorlar. Bu elektrikli araç olayında ki gibi direkt dalmıyorlar.
Bu araç için yüksek verim düşük maliyet oranını yakalayacak motor, akü, sürücü, şarj devresi, inverter/converterı kendimiz üretebiliyormuyuz/ kaç firmamız ne kadar içe bağımlı üretebiliyor? Bunu konuşalım. Türk malı oldukçada kaliteli AC DC sürücüler var. Eksikleri olabilir ama destek noktasında bu arabadan önce bu firmalara ne destek verildi, siz veya devlet. Kaçınız "fiyat 2. planda ,telemechanuqiue değil şu ürünü kullanacağım" dediniz...

Üretebilmek zor değil, üretmek/üretene destek vermek zor bu zihniyetle...

Tespitleriniz cok yerinde, ancak anlamadigim mesele, neden burada üretim, satis, yedek parca, servis vs.vs. konusuluyor? Bence burasinin konusu bu olmamali, ondan ziyade ben bu isin neresinde olabilirim olmali. Su anda kullanilan cogu sey, sacma sapan icatlarin gelismis halleridir. Dünyada bu islerle ugrasan yabanci firmalar, sacma sapan prototiplere ve numunelere dünyanin parasini yatiriyor. Ayni zamanda herseyde para demek degildir. Hobi olarak evinizin garajinda zevkine büyük bir hesap makinasi yaparsiniz, bakmissiniz insanlar ona Apple demis, dünya lideri olmussunuzdur kimbilir?
 
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) 'Türkiye Sanayi Üretimi ve Gerçekler' raporunda, Türkiye'nin üretemediği 18 ürüne, 5 yılda 29,4 milyar dolar ödediği belirtildi.


İSTANBUL - Sanayi sektörünün 3 bin ürün kalemi incelenerek hazırlanan raporda, Türkiye'nin net ithalatçı durumunda olduğu sektörlerin ülkede bulunmayan petrol gibi enerji kaynakları, madenler ve tarım ürünleri dışında kalan bölümünün büyük kısmının yüksek teknoloji ürünlerinden oluştuğu ifade edildi.

Yüksek teknolojide Türkiye'nin büyük zafiyet ve ekonomik kayıp yaşadığı, bütünüyle üretemediği birçok ileri teknoloji ürünü için her yıl milyarlarca doları yurt dışına akıttığı savunulan raporda, Türkiye'de üretilemeyen seçilmiş 18 ürün çeşidi için yurt dışına her yıl 7,8 milyar dolar ödendiği, son 5 yılda ithalat yoluyla dışarıya ödenen paranın toplamının ise 30 milyar dolara yaklaştığı bildirildi.

Türkiye'de üretilmeyen ürünlerin başında optik cihazlar, tıbbi görüntüleme cihazları, yazıcı ve kopyalama cihazları gibi yüksek teknoloji ürünlerinin başı çektiği kaydedilen raporda, başta cep telefonları ve dijital kameralar olmak üzere pek çok tüketici elektroniği ürünün Türkiye'de 'baştan sona yerli üretim olarak' hiç üretilmediği ve ağırlıkla Doğu Asya ülkelerinden ithal edildiği ifade edildi.

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, rapora ilişkin değerlendirmesinde, teknoloji toplumu olamamanın sancılarının ekonomik dengeleri derinden sarstığını belirterek, 'Ülkemizde kol saati, tansiyon aleti bile üretilemezken her yıl milyarlarca doları ithalata ayırmak yerine Ar-Ge'ye önem verip beyin göçleri önlense Türkiye bu işten kazançlı çıkar' ifadesini kullandı.
Yerli otomobil üretimi tartışmasını da anımsatan Arıkan, bu tartışmadan önce fotoğraf makinesi, deniz motoru, objektif, tansiyon aleti, hatta kol saati bile üretemeyen bir ekonominin masaya yatırılması gerektiğini vurguladı. 'Türkiye, teknoloji üretebilir' ifadesini kullanan Arıkan, uzmanlaşma, işbirliği, planlama ve yatırım gerektiğini, geri kalmışlık çemberinin ancak böyle kırılabileceğini, teknolojik devrimlere uyum sağlayarak zenginlik ve toplumsal istikrara kavuşulabileceğini kaydetti.

zamanı var
 
Bence benzinliden ziyade doğaya faydalı araçlar üretmeye çalışsak daha faydalı olur.Elektrikli ve doğalgazlı araçlar bence geleceğin yeni nesil araçları olacaklar.Zaten dünya kadar marka var bunların arasında yeni nesil araçlar üreten bir marka olarak yer alırsak farklılığımız olur.
Zaten araç üretmek sorun değilde bu işin altına girecek, sermayesini buraya akıtacak iş adamları lazım.Devlet eliyle bu tür iş bence olmaz.Devletin kendine yönelik yani savunma sanayine yönelik çalışmaları olsa daha güzel olur.
 

Forum istatistikleri

Konular
129,734
Mesajlar
929,358
Kullanıcılar
452,456
Son üye
WasTR

Yeni konular

Geri
Üst