Şehir Işıkları

Yarın bayraklıda oturan bir arkadaşımın araç ışıgı (farı ) ile akü beslemeli 19led * 15000 mili kandil el fenerini aynı yöntemle test edecegim ayrı yeten canon eos 350d kamera ile sportif, hareketli resimle ac gerilimli,dc gerilimli 50 adım (37.5m)mesafeli iki ışıgı aynı anda kaydecegim sonuçlar umuyorum ki bugünkü verilerden farklı olmayacak .vakum edilmiş bir ortamda bahsi geçen mesafelerde deney alanımız olsa idi görsel efekler kaybolup direk ışıkla sabit nokta halinde ışık kaynagını gözlemlerdik.
 
Otomatik sigorta bulunduğu devreyi yüksek akım ve kısa devre akımlarından koruyan bir anahtarlama elamanıdır.
Zaman rölesi bir diğer ifade ile zaman saati adı verilen sistem süresi belli olan bir aralıkta araya girmesi veya çıkması amaçlanan elektrik sisteminin kontrol edilmesinde kullanılmak için tasarlanmıştır.
böyle bir konunun bize ne yararı var?ben direği dikmişim enerjiyi açmışım yandımı hadi eyvallah.........
 
sayın manyet0:
Formdaki paylaşımlardan tatmin olmadıgınız izlemini algıladıgımdan senin için özel bir gözlem yaptım .Yol aydınlatması dc kaynaktak yapılan bir sahil beldemizi uzaktan gözlemledim .Dc kaynaklı beslenen almaçları yer olarak bilmesem diger almaçlardan ayırt etme şansım inanki yok. Yanlız farklı bir şey ilgimi çekti florasan aydınlatma bölgelerindeki salınım filamanlı aydınlatma bölgelerinden daha fazla bu da florasan lümen farklılıgından ve üretmiş oldugu,dalga boyundan kaynaklandıgı izlemini veriyor .Gözle takip edebildigimiz kadarı ile cıva gazının ısınınca filamanlara doğru rutin salımını mümkün, ama bunun frekansla bağlantısını kurabilecek bir teorim yok .Salınım ısı ile gazın yerdeğişiminden kaynaklanıyor.
 
Şebeke geriliminin sinüs dalgası olduğunu 0 v dan başlıyarak 220x 1.714(280 V) tepe gerilimine kadar çıktığını göz önünde tutarsak, (0.01 sn, yarım periyod içerisinde ) ışığın 0 volttan 280 volta kadar çıkış sürecinde havanın absorve edici ( ışık yoğunluğu, kirlilik, vs e gore )özelliğinin de değiştiğini düşünürsek uzaklaştığımız zaman tepe gerilimine yakın yerlerdeki ışık şiddetini algılayıp daha düşük voltajlardakileri havanın emmesi nedeni ile göremeyiz. Durum bundan ibarettir.
 
şebeke geriliminin sinüs dalgası olduğunu 0 v dan başlıyarak 220x 1.714(280 V) tepe gerilimine kadar çıktığını göz önünde tutarsak, (0.01 sn, yarım periyod içerisinde ) ışığın 0 volttan 280 volta kadar çıkış sürecinde havanın absorve edici ( ışık yoğunluğu, kirlilik, vs e gore )özelliğinin de değiştiğini düşünürsek uzaklaştığımız zaman tepe gerilimine yakın yerlerdeki ışık şiddetini algılayıp daha düşük voltajlardakileri havanın emmesi nedeni ile göremeyiz. Durum bundan ibarettir.

1---- 220x1.41= 310v
2----sadece tepe değerini görüyoruz demek 50hz x 2 = 100hz
3----tv seyrederken saniyede 25 kareyi sürekli olarak algılarsın
4---- lütfen senden önce yazılanları bi oku

Sn.AlfaRomeo'nun da belirttiği gibi bazen tesisattaki problemler nedeniyle lambalarda 3-5 hz lik salınımlar olabilirki bunlar arıza katogorisine girer, bu konunun dışındadır.
sözkonusu algılama hava şartlarından meydana gelmektedir..serap gibi...
 
Evet Kural arkadaşımıza katılıyorum. Havadaki nemlilik,rüzgarın hızı,kirlilik v.s tüm faktörler ışığın kırılmasına kırpışıyormuş gibi görünmesine neden olan etmenlerdir diye düşünüyorum. Sayın alfaromeo hocamıza da yaptığı deneyler için ve konuya gösterdiği hassasiyet için teşekkür ederiz.
 
konu baya tartışılmış baya bir uzamış son noktayı ben koymak istedim. yıldızlardan gelen ışık ve uzaktan şehre bakıldığında ışıkların dalgalanması aslında aynı sebepten dolayı dalgalanma gösterir. manyeto arkadaş ile yönetici arkadaşın ikiside haklı. yani sonuç şu:
uzaktan gelen şehir ışıkları havada kırılır , doğru, ama aynı zamanda elektriğin alternatif akım olmasından yani hertz oalyından dolayı dalgalanma da yapar yani iki faktörde etkiler ve ışıklar kırpışır. hem kırpışır gibi gözükür hem de aslında zaten kırpışır-dalgalanır.
yıldızlar da aynı şekilde atmosferde kırılır hava kırılır, ama şuda vardıki yıldızların ışık şiddeti her an her saniye değişir, bildiğiniz gibi yıldızlar yanan gök cisimleridir, üzerlerinde büyük çaplı helyum patlamaları olur ve bu da alternatif akım gibi dalgalanmaya sebep olur , buda göz tarafından dalgalanma olarak algılanır, aynı şekilde güneşin ışığı da sabit değildir her an değişir ama bu dalgalanma gözle fark edilemez, zaten gözle güneşe bakılamaz, artı bakılsa da fark edilemez çünkü ışık kaynağı (güneş ) çok yakındadır ve kütlesi büyüktür .. ancak aletler yardımıyla bu fark anlaşılır.
saygılarımla........
 
şebeke geriliminin sinüs dalgası olduğunu 0 v dan başlıyarak 220x 1.714(280 V) tepe gerilimine kadar çıktığını göz önünde tutarsak, (0.01 sn, yarım periyod içerisinde ) ışığın 0 volttan 280 volta kadar çıkış sürecinde havanın absorve edici ( ışık yoğunluğu, kirlilik, vs e gore )özelliğinin de değiştiğini düşünürsek uzaklaştığımız zaman tepe gerilimine yakın yerlerdeki ışık şiddetini algılayıp daha düşük voltajlardakileri havanın emmesi nedeni ile göremeyiz. Durum bundan ibarettir.

manyeto nickli arkadaşta aynısını söylemiş zaten
bir şehire uzaktan baktığımızda aydınlatma sistemi 50 hz ise buna uygun periyodik bir dalgalanma sezilecektir
bu dalgalanma ışık şiddetindeki bir artış ve azalış olacaktır.

ama diyelimki aydınlatmayı dc gerilimle yaptınız o vakit uzaktan bakınca (min 20 km )tek değişim hava şartları olabilir
ayrıca simetri kaybolur hatta diyebilirizki dc gerilimde titreşim olmaz.
onun dışında sezdiğiniz 50 hz 3 faz simetrik salınım mutlaka bu biçimdedir.flamanlı veya gazlı aydınlatmalarda dahil.farketmez
 

Benzer Konular

Forum istatistikleri

Konular
129,047
Mesajlar
922,828
Kullanıcılar
451,315
Son üye
gurbgurb

Yeni konular

Geri
Üst