Milletin kafalarını iyice karıştırmışlar.
Artık kitap okumak yerine dedikodu yapıyorlar.
Yakın zamanlarda zat-ı muhteremin birisi ayın karanlık tarfında uzaylıların olduğunu, bu sebeple de ayın karanlık tarafına inilemediğini, üstelik bu ifadesini bir TV kanalında halka açık olarak söylemişti.
Birileri bu olaya bir tarafları ile güldüğü için de artık o kişiler pek ortalıkta görünmüyorlar.
Elektromanyetik dalgalar olsun,
Elektrik akımı olsun, atomun dış yörüngesindeki elektronların hareketi ile oluşur. Atom teknolojisi ve X-RAY tekniği haricinde hiçbir teknoloji ile bir atomun çekirdeğindeki nötronlar ve protonlar hareket ettirilip havaya yayılamazlar.
RADYASYON olarak bilinen bu ifade esasen bir atomun içerisindeki nötron veya protonların havaya yayılma olayıdır.
Burada radyasyon ifadesini bilimselleştirirsek..
1) Nükleer radyasyon. Nükleer yayılım demektir.
Havaya nötron, proton ve elektronların serbest yayılımı ile açıklanır.
Nötron ve protonlar havada serbest halde iken başka atomlarla birleşme eğilimi içerisindedir. Bu sebeple canlılar üzerinde ciddi tahrip etme özelliği bulunmaktadır.
2) Elektromanyetik radyasyon.
Sadece negatif yüklü ve atomun dış yörüngesindeki serbest elektronların serbest yayılımı ile açıklanır. Elektronların havadaki serbest yayılımı ancak dış elektronu serbest olan başka atomlara (Teknikte iletken) veya moleküllere intikal etmesi sonucu bu iletkende bir elektron hareketi (elektrik akımı) oluşmasına sebep olur. Oluşan bu elektrik akımı ve toprağa göre potansiyel farkı gerilim olarak ölçülür.
Bu gerilimin oluşturmuş olduğu akım şiddeti ise, elektronların sıfırlanabilmesi için geçtiği yollardaki karşılaştığı toplam direnç dahilinde belirlenir ve ölçülür.
Aynen bir iletkende olduğu gibi elektromanyetik dalgalar insan vücuduna değdiğinde, insan vücudunda belli miktar gerilim ve akım oluşturmaktadır. Bu teknik yıllardır bilinmekte ve hemen hemen herkesin karşılaştığı bir durumdur.
Bir amplinin canlı giriş ucuna elimizi değdirdiğimizde ampli HIRRR diye öterek bize kızar. Vücudumuzda indüklenen elektromanyetik akım ampli girişinden girer ve ampli tarafından yükseltilerek çıkışta yüksek voltaj ve akım oluşturur.
Vücudumuz üzerinde indüklenen bu gerilimi bir osilaskop ile rahatlıkla ölçebilir, frekans, genlik gibi parametreleri rahatlıkla elde edebiliriz.
Havaya yayılan serbest elektronların toprağa akarak sıfırlanma eğilimi de bulunmaktadır. Bu sebepledir ki verici antenleri topraktan mümkün mertebe yukarı yapılmaktadır.
Elektromanyetik dalgalar bazı tekniklerle belli şekillerde yönlendirilebilir ve, daha uzaklara ulaşması sağlanabilir.
Her türlü yönlendirilmiş anten teknikleri bu konuyu izah etmektedir.
Ama elektromanyetik dalgaları nasıl dogrultabiliriz. Bunun için elektromanyetik dalgaların nelerden etkilendiği araştırılmalı.
Elektromanyetik dalgalar da bir diyot ile rahatlıkla doğrultulur. Diyot çıkışı DC veya modülasyonlu AC olarak ölçülüp gözlemlenebilir.
En ilkel icad olan ilk radyo alıcıları bu şekilde çalışırdı.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Galenli_radyo
Elektromanyetik dalgalar da kendisine etki eden başka elektromanyetik dalgalarla etkileşir. Bu olaya teknikte ENTERFERENCE (Girişim) denir.
Havaya yayılan her türlü elektromanyetik dalga, diğer bir elektromanyetik dalganın genliğini bozabilir. Hatta bir elektromanyetik dalga doğrusal yayılım yapıyorsa ve yansıyan ve farklı fazda aynı alıcıya ulaşıyorsa, kendi kendisini etkiler.
Eski karasal TV yayınlarında GÖLGELENME olarak sıklıkla görülmekte idi.