sarka254
Üye
- Katılım
- 19 Kas 2006
- Mesajlar
- 47
- Puanları
- 1
- Yaş
- 43
Yazı gözünüze uzun gibi gelebilir ama konunun sonuçları kadar uzun değil 2dknızı alacak bir bilinçlenme ve tartışma herkez için faydalı olacaktır inancındayım o yüzden boylesine bir sitede cok basit ve dayanağı olmadan konuşmak doğrusu pek etik olmazdı.
TÜM ARKADAŞLARIMDAN RİCAM BU KONUYA GEREKLİ ÖZENİ GÖSTERİP FİKİR BEYAN ETMELERİ,MODERN VE YAPICI BİR USLUPLA TARTIŞMALARI,YANLIŞ İFADELERİM VARSA DÜZELTMELERİDİR.
Şuanda meslek liselerine olan talebin azalamasıyla artan kalifiye eleman talebinin karşılanamaması ve teknik öğretmenlerin işsiz kalmalarından ülke ekonomisini istikrarsızlığa sürükleme riski taşıyan bir süreci sizlerle paylaşmak tartışmak gerekliliği duydum.
Kısaca kendimi tanıtayım ki sende kimsin denmesin : )
kou elek.öğrt'den mezun olmak üzereyim,aynı zamanda cok yakın bir zamanda bir otomasyon şirketinde görev alacağım
Bu bilgilenme konusunu bir arkadasımızın alt forumlarda ki sorusuyla karşılaştığımda paylaşma gereği duydum çünkü bu sadece onun ve benim gibi teknik öğretmenlerin değil tüm meslek ve teknik etiği benimsemiş ülke geleceğini ve çıkarlarını düşünen kişilerinde meselesi
Bu kişesel algılanmasın amacım polemik yaratmak değil herkez neyin ne olduğunu gayet iyi bilmekte
Bir okula başlarken mühendisten tek eksiği şansı olan,beraberinde işe olan istek - arzusunun kaybolması ve magduriyetle sonuclanan bir sürecin insanları , "nihayetinde TEF 'tir " damgası yememeli , zihinsel ve bilişsel anlamda hiçbir eksikliği olmadığı halde , Teknik Eğitim Fakültelerindeki formasyon + alan derslerine bogularak mühendislikten soyutlanmış, lakin mesleki kabiliyet ve uzman bilgisi mühendislik fakültesi mezunlarıyla eşdeğer olan teknik öğretmen arkadaşlarımın mecburiyet hissiyle geldikleri okulda tüm heves ve şevklerini kaybetmelerine neden olan vahim ve ülke istikrarını tehdit edebilecek tehlikeli BÜYÜK BİR SÜREÇTİR bu konu
Arupada bakıldığında mühendislik dallarından daha önemli ve yüksek statü gerektiren Teknik Öğretmenlik , ülkemizde öğretmen olarak atanma meselesinde malesef ciddi istihdam sorunu ile karşı karşıye bırakılmıştır.
Temelinde yatan meslek liselerine ve teknik liselerine olan öğrenci talebinin azalması olağandır çünkü eğitimin içi boşaltılmış,bir ülkenin en temel sermayesi olan meslek anlayışı siyasi arenada meze haline getirilmiş,öğrencilerin yüksek öğrenimde seçenekleri daraltılmıştır.Bunun neden ve kaynaklarını yetkin merciler kısmende olsa bildiği ve hatırladığı halde kişi ve kurumlarca dile getirilmez , çözüm aranmaz , yaklaşan büyük ekonomik ve sosyal riskin tereddünü taşımaz.
Herkez hatırlar diye tahmin ediyorum,hükümet ve yöneticilerin yanlış mesleki eğitim politikaları (meslek liselerine oranla az sayıda imam hatiplerle yüzlerce kat fazlası olan meslek lisesi ve teknik liselerin OSS yarışında aynı katagoriye alınması) hem öğretmen olarak istihdam sorunu hemde endüstriyel anlamda işbilirlik vasıflarının eksikliği ileriki yıllarda kalifiye eleman açığı,ekonomik dengelerin sarsılmasına kadar varan sonuçlara yol açacaktır.
Meslek ve teknik liselere olan öğrenci talebinin % 70 lere varan azalışı işte bir Elektrik öğretmenliği bölümü mezunun atamasının neden yapılamadığını açıklayan iyi bir örnektir,öğretmenlik yapamadığı gibi endüstride görev almak istediğinde ortaöğretim ve üniversite eğitiminde yapılan önce saydığım konuların sonucları olan yine gerekli eksiltmelerin yapıldığı müfredattan dolayı yabancı dil eksikliği bahane edilerek mesleki vasıfları sınırlandırlımıştır ,yeni bir mühendisten alan olarak belki üstünlükleri veya en abiyane tabirle eş niteliklere sahip olduğu halde mühendis statüsü bile verilmemiştir ve verilmeyeceği kanısındayım.
Bu konuyu herkesin bilmesi gerektiği inancındayım , teknik öğretmenlerin sorunlarından daha öncelikli olarak gelen ; yetişmiş mesleki eleman vs sıkıntısı şimdiden yaşanmaya başlandı
En son gectiğimiz gunlerde yapılan bir konferansta sabancı grubundan bir yetkilinin acıklamasında aylardır bir departmanda görev vermek için kaynak operatörü bulamadıklarını soylemesini hatırlatarak ,mesleki ve teknik eğitimin küçük büyük bütün çarklarıyla yeniden yapılandırılıp bu bilincinin uyanması çağrısını bunun cefasını en iç noktasında yaşamış biri olarak bu uzun yazıdan sonra herkese SABRINDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDİYORUM, başarı ve Akıl SAğlığı Diliyorum
TÜM ARKADAŞLARIMDAN RİCAM BU KONUYA GEREKLİ ÖZENİ GÖSTERİP FİKİR BEYAN ETMELERİ,MODERN VE YAPICI BİR USLUPLA TARTIŞMALARI,YANLIŞ İFADELERİM VARSA DÜZELTMELERİDİR.
Şuanda meslek liselerine olan talebin azalamasıyla artan kalifiye eleman talebinin karşılanamaması ve teknik öğretmenlerin işsiz kalmalarından ülke ekonomisini istikrarsızlığa sürükleme riski taşıyan bir süreci sizlerle paylaşmak tartışmak gerekliliği duydum.
Kısaca kendimi tanıtayım ki sende kimsin denmesin : )
kou elek.öğrt'den mezun olmak üzereyim,aynı zamanda cok yakın bir zamanda bir otomasyon şirketinde görev alacağım
Bu bilgilenme konusunu bir arkadasımızın alt forumlarda ki sorusuyla karşılaştığımda paylaşma gereği duydum çünkü bu sadece onun ve benim gibi teknik öğretmenlerin değil tüm meslek ve teknik etiği benimsemiş ülke geleceğini ve çıkarlarını düşünen kişilerinde meselesi
Bu kişesel algılanmasın amacım polemik yaratmak değil herkez neyin ne olduğunu gayet iyi bilmekte
Bir okula başlarken mühendisten tek eksiği şansı olan,beraberinde işe olan istek - arzusunun kaybolması ve magduriyetle sonuclanan bir sürecin insanları , "nihayetinde TEF 'tir " damgası yememeli , zihinsel ve bilişsel anlamda hiçbir eksikliği olmadığı halde , Teknik Eğitim Fakültelerindeki formasyon + alan derslerine bogularak mühendislikten soyutlanmış, lakin mesleki kabiliyet ve uzman bilgisi mühendislik fakültesi mezunlarıyla eşdeğer olan teknik öğretmen arkadaşlarımın mecburiyet hissiyle geldikleri okulda tüm heves ve şevklerini kaybetmelerine neden olan vahim ve ülke istikrarını tehdit edebilecek tehlikeli BÜYÜK BİR SÜREÇTİR bu konu
Arupada bakıldığında mühendislik dallarından daha önemli ve yüksek statü gerektiren Teknik Öğretmenlik , ülkemizde öğretmen olarak atanma meselesinde malesef ciddi istihdam sorunu ile karşı karşıye bırakılmıştır.
Temelinde yatan meslek liselerine ve teknik liselerine olan öğrenci talebinin azalması olağandır çünkü eğitimin içi boşaltılmış,bir ülkenin en temel sermayesi olan meslek anlayışı siyasi arenada meze haline getirilmiş,öğrencilerin yüksek öğrenimde seçenekleri daraltılmıştır.Bunun neden ve kaynaklarını yetkin merciler kısmende olsa bildiği ve hatırladığı halde kişi ve kurumlarca dile getirilmez , çözüm aranmaz , yaklaşan büyük ekonomik ve sosyal riskin tereddünü taşımaz.
Herkez hatırlar diye tahmin ediyorum,hükümet ve yöneticilerin yanlış mesleki eğitim politikaları (meslek liselerine oranla az sayıda imam hatiplerle yüzlerce kat fazlası olan meslek lisesi ve teknik liselerin OSS yarışında aynı katagoriye alınması) hem öğretmen olarak istihdam sorunu hemde endüstriyel anlamda işbilirlik vasıflarının eksikliği ileriki yıllarda kalifiye eleman açığı,ekonomik dengelerin sarsılmasına kadar varan sonuçlara yol açacaktır.
Meslek ve teknik liselere olan öğrenci talebinin % 70 lere varan azalışı işte bir Elektrik öğretmenliği bölümü mezunun atamasının neden yapılamadığını açıklayan iyi bir örnektir,öğretmenlik yapamadığı gibi endüstride görev almak istediğinde ortaöğretim ve üniversite eğitiminde yapılan önce saydığım konuların sonucları olan yine gerekli eksiltmelerin yapıldığı müfredattan dolayı yabancı dil eksikliği bahane edilerek mesleki vasıfları sınırlandırlımıştır ,yeni bir mühendisten alan olarak belki üstünlükleri veya en abiyane tabirle eş niteliklere sahip olduğu halde mühendis statüsü bile verilmemiştir ve verilmeyeceği kanısındayım.
Bu konuyu herkesin bilmesi gerektiği inancındayım , teknik öğretmenlerin sorunlarından daha öncelikli olarak gelen ; yetişmiş mesleki eleman vs sıkıntısı şimdiden yaşanmaya başlandı
En son gectiğimiz gunlerde yapılan bir konferansta sabancı grubundan bir yetkilinin acıklamasında aylardır bir departmanda görev vermek için kaynak operatörü bulamadıklarını soylemesini hatırlatarak ,mesleki ve teknik eğitimin küçük büyük bütün çarklarıyla yeniden yapılandırılıp bu bilincinin uyanması çağrısını bunun cefasını en iç noktasında yaşamış biri olarak bu uzun yazıdan sonra herkese SABRINDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDİYORUM, başarı ve Akıl SAğlığı Diliyorum