Icten Yanmali Motorlar

Burakeee

Üye
Katılım
16 Nis 2011
Mesajlar
24
Puanları
1
Merhaba,
Bildiginiz uzere icten yanmali motorlarda silindir hacmi basina dusen gucte etkileyici bir artis var.Ornegin 2004 yilinda kullanilan 1600 CC motorlar 90 bg iken suan ayni hacimde 180 bg uretebiliyorlar.Benim sorum bu gelismeyi saglayan seyler nelerdir?Hem bilgi hem de arastirma yapabilecegim vebsitesi, dokuman vs yazarsaniz cok sevinirim.

Not:Makina muhendisi degilim o yuzden basit bir dille anlatmanizi rica ederim.Saygilarimla...
 
Motordan birim hacim başına alınan gücün miktarını etkileyen diğer faktörlerin de olduğunu göz ardı etmemek lazım. İçten yanmalı motorlarda mil (krank) veriminin % 35 lerde olduğunu düşünürsek kalan %65 in sürtünme, ısı vs kayıpları olduğunu kavrarız. Aynı hacimli motor olmalarına rağmen sıkıştırma oranı fazla olan motor birim hacim başına elbet daha fazla güç üretir ( ki sıkıştırma oranları zamanla oldukça değişti . Yanlış hatırlamıyorsam biz okulda motor dersi gördüğümüz de bu oran 1/7 civarı idi. Zaman içerisin de gelişen teknoloji ile hem sürtünme kayıplarının azaltılması hem ısı kayıplarının kontrol altına alınması, hem malzeme teknolojisinin ilerlemesi hem ateşleme sisteminin gelişmesi vs vs bunu sağladı


KontrolKalemi Mobile ile gönderildi.
 
Haldun1 üstadıma aynen katılıyorum ve bunun yanı sıra yakıt ve yağlama teknolojilerinin gelişmesinin de bunda katkısı olduğunu düşünüyorum
 
Merhaba
İncelenerek geniş bir içerikte anlatılması gereken bir mesele.. Resimli ansiklopediler vermişti evvelden gazeteler, araçların gelişiminden bahsedilirdi. -belirli bir model aracın kullanılması(sadece çalıştırılıp kullanıma hazır olması) için teknisyen kadar bilgili olunması gerektiğinden bahsedilirdi- .Mühendislik namına başlı başına yer edebilir bir mesele.

Motor gücü çıkışta alınabilir güç olarak ele alınırsa bahsedildiği gibi mekanik kayıpların azaltılması çıkış gücünü arttırır ancak krankta %65 kayıp mevzu değildir, silindir sayısına göre birkaç yatak kaybından ibarettir krank kaybı.(düşük hacimli motorlarda rulman, büyüklerde birkaç malzeme ile kombine yatak kullanılır.) Motorda ısı kaybının azaltılması mevzu değildir zira oluşan ısı radyatör vb ile dışarı atılmaktadır. Termodinamik olarak otto (benzinde kullanılan) ve diesel çevrimleri yüksek sıcaklıklarda daha verimlidir ancak motor malzemesinin dayanım (mukavemet özelliklerini koruyabildiği) sıcaklıklarda kalması açısından çevrim maksimum verim sıcaklığında değildir. Motor malzemesinin sıcaklık dayanım sorunu konuşulmasa idi: motor içindeki kanallardan su ile motorun soğutulması değil , motorun yalıtılarak ısı kaybının azaltılması düşünülürdü. (yüksek sıcaklık çalışma için seramik metal karışımı -sermet- malzemeler mevzu olmuştu)

Yakıtın yanma verimliliği(yanma biçimleri), silindir valfleri ile yanma ve eksoz atımının senkronizasyonu, havanın akışkan olarak daha uygun akması ve motorun kesintili çalışması sebebiyle oluşan farklı hava hareketlerinin emme hattının tasarımı ile zaafının azaltılması, yakıt özelliklerinin geliştirilmesi, bahsedilen mekanik kayıplar, silindir içi sızdırmazlık, bahsedildiği gibi ateşleme kontrolü ve daha farklı olarak yüksek güç/yüksek ekonomiye göre ayrı tasarım ve değişen devirlerde valf kontrolu ve ateşleme kontrolünün ayarlanması incelenmelidir. (Tabi silindir başına güç konuşulurken sarfiyat atlanmamalı, tek başına gücün artması gelişme sayılmaz.)

Elektronik kontrol ile sürücü özelliklerine göre, motor sıcaklık ve yük durumuna göre, karbüratöre giren hava miktarı ve olması gereken karışım biçimine göre, motor devrine göre, motorun ilk çalışmadaki ısıtılması ihtiyacının (yağ vb özellikler ile) elenmesi ile ve daha yazmadığımız türlü unsur ile sistemlerin durumu anlaşılmalıdır.
Yakıtın yanması için uygun karışım ve silindir içi uygun miktar yakıt girmiş olmasının kontrolü ve eksoz atığından enerji dönüşümü ile silindire giren havanın arttırılabilmesi(turbo) akla gelirken, yanmanın tek türbülans ve çift türbülans biçimleri gibi yama biçiminin uyarlanması ve piston kısmının buna uygun olması mevzudur. (Pistonun giren havayı yönlendirmesi ve yanma havasına istenilen hareketi vermesi ve eksoz atımına uygun olması düşüncelerine göre cepli çıkıntılı vb tasarımı) Giriş valfi emmeden bir miktar önce, eksoz ise yanma bitmesinden(alt ölü noktadan) bir miktar önce, ateşleme de üst ölü noktadan bir miktar önce olmaktadır. Bu ayar motorun (güç/ekonomi) çalışma biçimine göre değişir ve değişken kamşaft zamanlamalı sistemler bulunmaktadır. Tüm bunlar vb özelikler komple daha iyi senkronize edilmiş olabilir zamanla.

Benzinli sistemler yakıtın sıkışma anında sıcaklığının ateşleme sıcaklığını bularak erken yanması (vuruntu) sebebiyle termodinamik olarak normalin altında sıkıştırma oranlarında çalışarak verimlilikleri de normalin altında kalmaktadır. Diesel de bu sorun yoktur optimum sıkıştırma oranı beklenir. Yakıtların uyarlanması ile benzinli sistemlerde verimlilik artışı mevzu olmuştur zamanında.(kurşunlu-kurşunsuz benzin) Sıkışma anında silindir sekman vb sisteminin efektifliği, yakıtın püskürtülme durumları da incelenmelidir.

Yazmadığımız birçok incelenmesi gerekenler vardır, kabaca malzeme özelliklerinin iyileştirilmesi, üretim montaj kalitesinin arttırılması, elektronik kontrol, bilgisayar analizleri ile yanma vb olayların daha iyi anlaşılması, yakıt özelliklerinin uyarlanması, motor yağı özelliklerinin geliştirilmesi gibi teknolojik olarak da diğer alanlardaki gelişmeler ile içten yanmalı motorlar gelişiyor olsa gerek...

Başarılar dileriz...
 
Merhaba
İncelenerek geniş bir içerikte anlatılması gereken bir mesele.. Resimli ansiklopediler vermişti evvelden gazeteler, araçların gelişiminden bahsedilirdi. -belirli bir model aracın kullanılması(sadece çalıştırılıp kullanıma hazır olması) için teknisyen kadar bilgili olunması gerektiğinden bahsedilirdi- .Mühendislik namına başlı başına yer edebilir bir mesele.

Motor gücü çıkışta alınabilir güç olarak ele alınırsa bahsedildiği gibi mekanik kayıpların azaltılması çıkış gücünü arttırır ancak krankta %65 kayıp mevzu değildir, silindir sayısına göre birkaç yatak kaybından ibarettir krank kaybı.(düşük hacimli motorlarda rulman, büyüklerde birkaç malzeme ile kombine yatak kullanılır.) Motorda ısı kaybının azaltılması mevzu değildir zira oluşan ısı radyatör vb ile dışarı atılmaktadır. Termodinamik olarak otto (benzinde kullanılan) ve diesel çevrimleri yüksek sıcaklıklarda daha verimlidir ancak motor malzemesinin dayanım (mukavemet özelliklerini koruyabildiği) sıcaklıklarda kalması açısından çevrim maksimum verim sıcaklığında değildir. Motor malzemesinin sıcaklık dayanım sorunu konuşulmasa idi: motor içindeki kanallardan su ile motorun soğutulması değil , motorun yalıtılarak ısı kaybının azaltılması düşünülürdü. (yüksek sıcaklık çalışma için seramik metal karışımı -sermet- malzemeler mevzu olmuştu)

Yakıtın yanma verimliliği(yanma biçimleri), silindir valfleri ile yanma ve eksoz atımının senkronizasyonu, havanın akışkan olarak daha uygun akması ve motorun kesintili çalışması sebebiyle oluşan farklı hava hareketlerinin emme hattının tasarımı ile zaafının azaltılması, yakıt özelliklerinin geliştirilmesi, bahsedilen mekanik kayıplar, silindir içi sızdırmazlık, bahsedildiği gibi ateşleme kontrolü ve daha farklı olarak yüksek güç/yüksek ekonomiye göre ayrı tasarım ve değişen devirlerde valf kontrolu ve ateşleme kontrolünün ayarlanması incelenmelidir. (Tabi silindir başına güç konuşulurken sarfiyat atlanmamalı, tek başına gücün artması gelişme sayılmaz.)

Elektronik kontrol ile sürücü özelliklerine göre, motor sıcaklık ve yük durumuna göre, karbüratöre giren hava miktarı ve olması gereken karışım biçimine göre, motor devrine göre, motorun ilk çalışmadaki ısıtılması ihtiyacının (yağ vb özellikler ile) elenmesi ile ve daha yazmadığımız türlü unsur ile sistemlerin durumu anlaşılmalıdır.
Yakıtın yanması için uygun karışım ve silindir içi uygun miktar yakıt girmiş olmasının kontrolü ve eksoz atığından enerji dönüşümü ile silindire giren havanın arttırılabilmesi(turbo) akla gelirken, yanmanın tek türbülans ve çift türbülans biçimleri gibi yama biçiminin uyarlanması ve piston kısmının buna uygun olması mevzudur. (Pistonun giren havayı yönlendirmesi ve yanma havasına istenilen hareketi vermesi ve eksoz atımına uygun olması düşüncelerine göre cepli çıkıntılı vb tasarımı) Giriş valfi emmeden bir miktar önce, eksoz ise yanma bitmesinden(alt ölü noktadan) bir miktar önce, ateşleme de üst ölü noktadan bir miktar önce olmaktadır. Bu ayar motorun (güç/ekonomi) çalışma biçimine göre değişir ve değişken kamşaft zamanlamalı sistemler bulunmaktadır. Tüm bunlar vb özelikler komple daha iyi senkronize edilmiş olabilir zamanla.

Benzinli sistemler yakıtın sıkışma anında sıcaklığının ateşleme sıcaklığını bularak erken yanması (vuruntu) sebebiyle termodinamik olarak normalin altında sıkıştırma oranlarında çalışarak verimlilikleri de normalin altında kalmaktadır. Diesel de bu sorun yoktur optimum sıkıştırma oranı beklenir. Yakıtların uyarlanması ile benzinli sistemlerde verimlilik artışı mevzu olmuştur zamanında.(kurşunlu-kurşunsuz benzin) Sıkışma anında silindir sekman vb sisteminin efektifliği, yakıtın püskürtülme durumları da incelenmelidir.

Yazmadığımız birçok incelenmesi gerekenler vardır, kabaca malzeme özelliklerinin iyileştirilmesi, üretim montaj kalitesinin arttırılması, elektronik kontrol, bilgisayar analizleri ile yanma vb olayların daha iyi anlaşılması, yakıt özelliklerinin uyarlanması, motor yağı özelliklerinin geliştirilmesi gibi teknolojik olarak da diğer alanlardaki gelişmeler ile içten yanmalı motorlar gelişiyor olsa gerek...

Başarılar dileriz...
Gerçekten deyim yerindeyse kitap gibi anlatmışsınız hocam teşekkürler.
 
Japonlar yaptı... :cool::p
Şaka bi yana verimlilikle beraber ciddi hafiflik de getirldi, kısa öz ve vidyo halinde izlemek için netten mazda skyactiv diye arat Türkçesini izle yeter ;)
 
Bu Japon ve Almanların beyinlerini genetik olarak sentezleseler nasıl bir beyin çıkar acaba çok merak ediyorum :D
 
Amerikada şirket mühendislerinden yakıt ekonomisinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapmasını ister. Mühendisleri böyle bir çalışmanın maddi yönden zararlı olduğunu (belki kurulu düzenin değişmesi yüzünden) uygun olmadığını söyler. Şirket yeni mezun mühendisler alır ve çalışmayı onlara yaptırır. Mühendislerin yaptıkları ilk şey araçta gereksiz ne varsa çıkarmaktır... O dönemlerde araçtaki keyfiyetten başka, hortumlu pompalı kornalardan, gazyağ lambası tipindeki farlardan hiçbirisi antika olarak bile görmediklerimizden..(O dönemlerde kimbilir nasıl bir alet çantası taşınıyordur araçlarda..) Sayın By lent in bahsettiği ağırlık azaltımı kaportadan (belki silindir sayısı ve çalışmasının uyarlanarak düzenli çalışmanın daha az kütlede sağlanabildiği) volan gibi aksamlara kadar uygulanmıştır. Tabi yakıt ekonomisi çalışmaları için de petrol kaynaklarının durumu sebep olmuş olsa gerek..
Bu arada bahsettiğimiz gelişimler yıllar içinden bu yana. Soruda daha geçtiğimiz 10 yıl araştırılıyorsa, değişken zamanlamalı kamşaft uygulamaları, yakıt püskürtme teknolojileri gibi konular önde gelebilir. Yalnız yakıt sarfiyatı yani verimlilik mevzu edilmeden güç denilirse, olağan bir motor maksimum güce göre ayarlanırsa zaten daha fazla güç vermeye başlar.(Tuning..) Emme valfinin açılması bahsettiğimiz gibi üst ölü noktadan biraaz evvel ve eksoz valfinin kapanmasından çok az öncedir. İki valfin de açık olduğu bir an olur motorda. Maksimum güçte ateşleme vb bu tip durumlar yakıt sarfiyatı önemsenmeden sadece güç için, bir bakıma maksimum yakıtı yaktrabilmek içindir. Değişken kamşaft vb ayarlar verimlilik sınırları dışında aynı motordan daha fazla güç alınmasını sağlayabilir.
 
Amerikada şirket mühendislerinden yakıt ekonomisinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapmasını ister. Mühendisleri böyle bir çalışmanın maddi yönden zararlı olduğunu (belki kurulu düzenin değişmesi yüzünden) uygun olmadığını söyler. Şirket yeni mezun mühendisler alır ve çalışmayı onlara yaptırır. Mühendislerin yaptıkları ilk şey araçta gereksiz ne varsa çıkarmaktır... O dönemlerde araçtaki keyfiyetten başka, hortumlu pompalı kornalardan, gazyağ lambası tipindeki farlardan hiçbirisi antika olarak bile görmediklerimizden..(O dönemlerde kimbilir nasıl bir alet çantası taşınıyordur araçlarda..) Sayın By lent in bahsettiği ağırlık azaltımı kaportadan (belki silindir sayısı ve çalışmasının uyarlanarak düzenli çalışmanın daha az kütlede sağlanabildiği) volan gibi aksamlara kadar uygulanmıştır. Tabi yakıt ekonomisi çalışmaları için de petrol kaynaklarının durumu sebep olmuş olsa gerek..
Bu arada bahsettiğimiz gelişimler yıllar içinden bu yana. Soruda daha geçtiğimiz 10 yıl araştırılıyorsa, değişken zamanlamalı kamşaft uygulamaları, yakıt püskürtme teknolojileri gibi konular önde gelebilir. Yalnız yakıt sarfiyatı yani verimlilik mevzu edilmeden güç denilirse, olağan bir motor maksimum güce göre ayarlanırsa zaten daha fazla güç vermeye başlar.(Tuning..) Emme valfinin açılması bahsettiğimiz gibi üst ölü noktadan biraaz evvel ve eksoz valfinin kapanmasından çok az öncedir. İki valfin de açık olduğu bir an olur motorda. Maksimum güçte ateşleme vb bu tip durumlar yakıt sarfiyatı önemsenmeden sadece güç için, bir bakıma maksimum yakıtı yaktrabilmek içindir. Değişken kamşaft vb ayarlar verimlilik sınırları dışında aynı motordan daha fazla güç alınmasını sağlayabilir.

Anlattiklariniz olayi genel anlamiyla kavramaya cok yardimci oldu.Galiba soruyu sorma nedenimi aciklasam daha iyi olacak.
1980 model 3000 CC aracin motorunda yapilabilecek islemlerle yuksek oranda yakit tasarrufu veya yuksek oranda bg kazanci veya bg/yakit oraninda iyilestirme yapilabilir mi. Yapilabilir ise yapmak mi daha karli , yoksa yeni nesil bir motor alip takmak mi ?
Su noktada bana arastirma icin konu basliklarini az cok anladim.Konuyu daha derinlemesine anlamak icin onerebileceginiz dokuman, websitesi vs var midir?
Ilginize cok tesekkur ederim cok yardimci oldunuz :)
 
Araştırma sadece eski model bir araçtan da başlamış olsa forum ortamına güzel bir kaynak olması için devam edebilir ve sorun çözülse de çözümler vb tüm fikirler paylaşılabilir.
Gelişen tüm teknolojilerin uygulanması, bilimsel araştırmaların ve efektif deneylerin geri dönümleri düşünülürse; eski bir aracın: malzeme, tasarım(silindir-piston geometrileri, sekmanlar, emme hattı vb ...), valf-ateşleme senkronizasyonu, turbo tipi (silindir dışında devam edebilen yanmadan [(devire göre) sn de25-50 defa..] geri kazanımlar, silindir kapak valflerinin sayısının arttırılması(çift emme..), volan-yatak durumları-mekanik aksam gibi daha yazmadığımız zaafları şu an orta fiyatlı bir araçla çekişmesine belki imkan tanımayacaktır.
Diğer taraftan sırf zevk için bu araçlara binildiği, uzun/kısa yol sürümlerinde yakıtın tek kriter olmadığı ve sırf deney yapabilmek için ne masraflar edildiği düşünülürse bu tip eski bir araçta bir kısım gelişmeler yapılarak sonuç tork-güç-çeşitli sıcaklıklar gibi bilgiler ile fikir edinilebilir. Tabi zamane scooterlarının bozulan ayak marşlarına 350 cc Jawa nın debriyaj tasına yıllarca vuran (hem vites hem marş kolu olan) marşı yeterince meydan okuyordur, sağlamlık önemsiz değildir. Yol servisi, arıza anında müdahale de yine yeni çıkmış bir usul...
Eski bir araçta evvela bir takım geri kazanımlar akla geliyor. Bir turbo eklemesi en basit akla gelmekte. Yıllar içinde ne hale geldiği bilinmeyen silindir piston durumu incelenmeli gerekirse piston değiştirilerek daha kaliteli sekman vb kullanılmalıdır. Ateşleme elektroniğe çevrilebilir, sıkıştırma durumu -çevrim- grafiğe dökülüp (buradan da paylaşılabilir) sıkıştırma oranı vb incelenip valf zamanlaması kontrol edilebilir.(Bu durumda kam şaft değişmesi gerekebilir.) Herhalde en basiti turbo takılıp motor yenilemektir. Yoksa şanzumanı değiştirmeye kadar gidilmesi masraflı olur ama uzun vadede ele geçen parçalar ile yapılırsa zevkli olabilir. Aslında forum ortamları bu işlerin üzerine gider...
80 model 3 000 cc ama markası ve resimleri ile müşerref olamadık?
Bahsettiğimiz turbo ve yenilemeden başka, motoru düşük devire ayarlayıp farklı bir şanzuman ile tasarruf sağlanabilir mi?
Vakit bulundukça konuşulabilir faydalı bir konu.. Geçenlerde bir Anadol üzerindeki gelişimler KontrolKaleminde yazılıyordu, forum içi araştırma yapılabilir. Şu an aklıma internet sitesi gelmedi.
Daha yazmadığımız çok şey var fırsat buldukça konuşabiliriz.
 

Forum istatistikleri

Konular
130,154
Mesajlar
933,746
Kullanıcılar
453,248
Son üye
126emuro126

Yeni konular

Geri
Üst