8-17 arası çalışmak tembellik değildir, olması gerekendir. İşsizlik derdi kıskacı düşünmeyen özel sektör çalışanı olmayacağı çok açıktır. 7 yıl boyunca bir gün bile işsiz kalmama rağmen, işsizlik hissiyatım her zaman vardı ki, zaten bu çalışma şartları ve ücretler işsizlik potansiyelinin getirdiği sonuçtur. Müthiş biriyim çok çalışkanım o yüzden işsizlik çekmem diye düşünen biri bile hastalanmıyacak yada kaza geçirmeyeceğinin garantisimi var?Artık emeklilik yaşı 65, 40-42 li yaşlar değil!!! Özel sektörde nerdeyse sömürü düzeyine gelen çalışma şekli çalışkanlık kılıfıyla üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Kamu personelin 8-17 çalışması değil bu saatler içinde harcadığı emek ve iş güçü olarak değerlendirme yapılması daha uygun olacaktır.
Şükretme ile sömürü arasında ince bir çizgi vardır. Şöyle düşünün benim ilk iş yerimde cumartesi tam gün mesai, yıllık izin bir hafta şeklinde bir çalışma vardı. Kamuda 10 yılı doldurduğunda 30 gün yıllık izin + 10 gün mazeret izni ve cumartesi-pazar tatili. 40 gün izin demek eğer izinlerin tümünü 1 hafta ayrı ayrı kullanacaksan 8 haftaya denk gelir,1 yılda 52 cumartesi diyelim buda kabaca 10 hafta tatile denk gelir. Düşün bir yerde 1 hafta izin diğer tarafta 18 hafta izin sadece 1 yıl süresinde. 40 yıl çalıştığınızı düşünün 680 hafta fark eder. Bu iki işte çalışan aynı yaşta emekli olduğunu ve sadece yııllık izin ve cumartesileri düşünüldüğünde oluşan fark korkunçtur. Bu bile bazı şeyleri görmenizi sağlar.
Her zaman kamuyla özeli sırf maaş olarakta kıyaslamayın derim. Sosyal olanakları düşünün, lojman, kreş, tatil yerleri, yeşil pasaport, teknik geziler vs. Konuyu açan arkadaş özelde çalışırsa elbet kamudakinden fazla kazanma ihtimali olacak ama huzur ve güven, kendine vede ailesine ayırabileceğin vakiti düşündünüz mü? 60 küsür yaşına geldiğinde arkana baktığında devamlı çalıştığın görmek nasıl bir duygu olacağını tahmin edin. Yıpranmayı söylemiyorum bile...
Üstelik para içinde düşünüldüğünde başta devleti seçmek yine mantıklı seçimdir. 3 bin lira civarı maaşı hiç kimse acemi bir mühendise şu ortamda vermeyi düşünmez. Devlette çalışan bir kişi 2-3-4 bine özele geçmeyeceğini tahmin edebilirsiniz. Özele geçerse transfer olarak geçer ve imkanları devletin verdiğinden çok daha iyi olmaktadır. Çünkü elinde maaşı garanti bir iş vardır. Oysa özelde çalışan ortalama bir mühendisin öyle bir lüksü yoktur. Çok daha düşük ücretlere çalışmak zorunda kalır. Üstelik devlete erken yaşta atılan bir genç mühendis ekonomik özgürlüğe kavuştuğu için yuvasını kurması ve istediği kişi evlenebilme ihtimali çok daha yüksek olacaktır. Özelde çalışan genç mühendis ise düşük maaş ve yoğun temponun getirdiği yorgunlukla birlikte güvencesiz iş yaşamından dolayı (eğer uzun süre anlaştığı biri yok ise) evlenme planını genellikle ertelemektedir. Emin olun özellikle kız babaları şantiyede çalışan bir mühendise bakış açısı ile devlette çalışan bir mühendise bakış açısı aynı değildir.Devlette çalıştığınızda bu gibi durumlar daha kolay geçer.
Çoğu genç mühendisin körlüğüne sebep olan bu özelde çalışma tutkusu ( diğer mesleklerde çok daha azdır) yüzünden, ismi olan üniversitelerin mezunları, ortalama bir üniversiteden mezun olup kamuyu direkt olarak hedefleyen mühendislerden daha zor bir iş yaşamına girdiklerinin farkına varamayacaklardır. Bazı iş verenler kamuda çalışmaya karşı gelir, bende onlara sorarım sana ödemeyi düzgün yapan bir müşteriyi mi tercih edersin yoksa ödemeyi düzgün yapmayan, bölük pörçük ödeyen ödeyeceği bile garanti olmayan müşteriyi mi tercih edersin. Maaşlı çalışanın durumuda budur işte. Bizzat ben şahitlik edeyim, kamuda kazanılan para düzgün olarak geldiğinden midir bilemem bana çok daha bereketli geldi. Kamudaki maaşlarda bence şu anki şartlara görede iyidir.
Son olarak sosyal güvencede,insani şartlarda medeni bir iş yaşamını tercih etmeyi eleştirebilecek kadar samimiyetsiz insanlardan uzak durun.