Mühendis Gibi Tekniker

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Ben birisine abi demişsem gerçekten o kişi abi olmayı hak etmiştir ondan demişimdir. Sen de o mertebede oldugunu gösteren mesajlar yazsaydın sana da çok değerli ustacığım derdik.
Ama sen 'balığı pişirmeyin başkaları pişirip yesin, ben bildigimi özelden söylerim veya sen anlayacak düzeyde değilsin'. gibi saçma sapan ifadelerle kendi egonu tatmin edip ancak kendini kandırırsın.
Sana bir lafım: 'Bildiğin bir şey varsa o da hiç bir şey bilmediğindir.'

O tarzda bir egom olsaydı, ben de etrafa şirket katalogları dağıtıp dağıtıp dururdum. İnsanları öğretmeye, araştırmaya teşvik etmek de, onlara yapılan bir iyiliktir. Ancak yanlış yaptıkları veya çıkmaza düştükleri vakit yardım edersiniz, sonucu kötü görüyorsanız o da. Bir öğrenciye, okuması gereken kitabın özetini vermek ne derece yanlışsa, onlara diğer konularda da hazır bilgi vermek o derece yanlıştır. İster kabul edin, ister etmeyin.

O konuyu açan kişi, bunu bu forumda değil de, uluslararası mühendislik forumlarından birinde açsaydı, oradakilerin vereceği cevap şu olurdu: "İnsanların canlarıyla oyun oynayamazsınız, bu tür konuları uzman ve tecrübeli kişilerin yapması gerek. Can ve mal güvenliği kulaktan doğma bilgilerle, deneme yanılma yöntemlerle tehlikeye atamazsın." Kesinlikle bilgi vermekten imtina ederler. Bilgiyi, o konu hakkında merakı olan; ama, o işte çalışmayanla bir oranda paylaşabilirler. Daha önce o işte çalışan; ama, ufak tefek değişik bir sorunla karşılaşanla da bilgi paylaşabilirler. Ama, bu tür bir bilgi paylaşımı yapmazlar, yapılmamalı da.

Son olarak, kimsenin hayatım boyunca ne bana "abi, usta, vb." demesini istedim, ne de isterim; ne de derim.
 
Burası bilgi paylaşım formu. Sıkıntısı olan kişi soru sorar ve bilen kişiler de cevabını verir. Sorumluluk soruyu soran kişiye aittir. Eğer yanlış oldugunu düşünüyorsanız- ki düşünüyorsunuz- bu forumda kalmanızın anlamı yok.
Okul ortamıyla burayı kıyaslayamazsınız. Çocuğun öğrenmesiyle, buradaki aynı meslekten veya farklı meslekten olan kişilerin birbirine yardımcı olması farklı.
Bir öğrencinin öğrenmesiyle iki öğretmenin mesleki anlamda yardımlaşmasını aynı kefeye koyabiliyorsanız size diyecek bir kelime bulamıyorum.
 
Arkadaşlar atışmak mantıksız, dileyen yardımda bulunur fikrini söyler kimseyi zorlayamayız, (burada bir meslek kötülemiyoruz) ama gözü kapalı da avukatlığa soyunmak anlamsız her meslekte iyi kötü vardır, önemli olan kibirli olmamak birinin söylemesine gerek kalmadan haddini bilmek sanıyorum.
Yönetime de mesajım; profilde meslek yazımını bu gibi sebeplerden istememiştim! Bende haneme "bilgi hammalı, bilgi dağıtıcısı" yazayım ...
 
Selamun Aleyküm
Meselelerin derinliğine inilmesi, sorunların analizi ve sorun yaşamadan değişik ihtimallerin ele alınması namına tartışma önemli bir araç olabilir. Kişileri konuşmak cahillikle alakalı olduğundan, daha geniş ve derin olarak fikirler, anlayışlar ile mühendis ve tekniker şahıslardan ziyade mühendislik-teknikerlik ve eğitimleri ile yazışılabilir.
Bu arada uzun bir aradan sonra foruma şeref veren zaatlara da hümetler sunarız.
Her biri kendi başına bir dünya olan insanın, kısıtlanamaz gördüğümüz düşünsel faaliyetleri kendi tercihleri ve kabiliyetleri ile alakalı olduğundan; düşünsel bir sistemin içeriği de insandan değil, kendi özellikllerinden/derinliğinden anlaşılmalıdır. Bir İbn-i Sina ve daha nice alimlere bilimsel kariyer sormak nasıl manidar değilse zamanımızda da yaşayan alim ve ya kendine göre merhaleler katetmiş kişileri resmiyet ile sınırlamaya çalışmak yanlıştır.
Bu konuyu okuyan mühendisler https://www.kontrolkalemi.com/forum/mesleki-tartisma-alani/66334-keske-muhendis-olmasaydim.html derler mi ama bilmeliler ki mücadele devamlıdır...
Bir işin yapılmasında genel geçer hamleler, pratik dediğimiz bilgiler; her ne kadar bilmeyenleri zaafa uğratsa da öğrenmenin ve keşfetmenin engin dünyasında Allah (c.c.) ın izniyle insan hakikatinin aşması ile geride kalırlar. Bu bilgilerin/pratiğin nasıl, ne zaman vb yapılması gerektiği gibi bilginin üstündeki yollar ise bilgi gibi direk öğrenilen değil, bir düşünsel faaliyet sonucu olarak ortaya çıkarılmış değerlerdir. Düşünsel faaliyetin aracı olan bilgi(pratik) öğrenmenin temel yolları ile ortaya çıkarılabilirken, düşünsel faaliyet ise genel geçer bir çıkarım ile değil bariz bir akıl faaliyetiyle uygulanır. Bir telin direncini, bir metalin sertliğini ve ya bir maddenin yoğunluğunu bilmeyen birisi işin ustalarına göre önemli bir hata yapıyor olabilir. Ama bu hata ile öğrenmiş olan kişi düşünsel gelişim ile merhaleler aşabilirken, o bilgi ile sabit kalmış olan ise olduğu yerde beklemektedir. Deneme yanılma yolu da yerine göre bir usuldür ve bilimsel olarak iterasyon cinsleri de formülleştirilmiş hali gibidir. Diğer taraftan tüm bunların üzerinde genel geçer bilgilere de ihtiyaç duymadan sonuca gidebilen usuller vardır ki, bilimden ziyade ilim sözüne layıktır.
Yani tecrübe vb birikimler ne kadar önemli de olsa, teoriyi, bir düşünceyi tecrübe değil zeka-ilim yazar, tecrübe vb kıymetli birikimler de bu faalietlere muhttap olmayı bekleyen değerlerdir.
Genelde mühendis ortamlarında ön planda olduğu görülmeyen ama alt kadrolarda zaman zaman fark edilen mühendislerin eksiklikleri atıfları; alt kadronun psikolojik sorunlarından kaynaklandığı halinde ele alınırsa; piyango vb para çıkınca eski çevresini tanımayan insanların fakirliğinde belki zenginleri eleştiren, kademe atladığında ise eski halini tanımayan psikolojisi gibidir. Nihayetinde bize insan lazım olduğundan, herkes aynı kaderi yaşamadığından, resmi bakışlar, ezberlenmiş olanlar değil; neler yapılabileceği, ilmi yönden nelerin mevzu olduğu önemlidir.
Devamlı sorunlarla muhattap olan, her meselenin belki suçlu arayanlar tarafından sorumlusu gibi gösterilmeye çalışılan mühendislerin altlarından öğrenemedikleri haller olabilir. Sorduğu zaman bilmediği izlenimi oluşmasından korkması belki bir sebeptir. Tabi mühendislik ve düşünsel faaliyetin engin dünyası bilgilerin çıkarımını sağlayabildiğinden aslında sorulanın, çıkarılabilmesi imkan dahilinde olsa da hazır bilenden öğrenmek kadar kolay olmaması sormaya ne kadar itiklese de; çekememezlik vb birçok sebep ile insanların nazarlı bakışlarının, değişik imalarının üstleri olan mühendise etkileri belki daha önemli bir sebeptir. Bu halde altından bilgiyi almak nasıl bir usul ise, üstün şımarmasına korumalı olarak bilgiyi vermek de bir usuldür.
İş hayatında hangisi baskındır? Üst mü soramıyor (bilmediğinin mevzu olmaması için), alt mı hased ile vermiyor ve ya verse de kendince birşeyler yapıyor? Laboratuvarda öğrenciler bir deneyi beklerken bir tanesi çalışmıyor halde duran bir tornanın katerinin boş bir kısmnın (boş olduğu için gevşek olan) vidalarından birisini bir miktar döndürüyor. Bir nevi dokunmak da denilebilir bu durumda, 3-5 metre ötede laboratuar teknisyeninin "onu eski haline getir" sözü ile arkadaşları arasında bozulan öğrenci, alt kadronun ne derece yardımcı olduğu hakkında fikir vermektedir. Öğrencileri bırakalım hocaların dahi sözünü dinlemeyen dinlemek istemeyen niceler düşünülürse, mücadelenin türlü merhalelerinden bir kısımı olmaktalar.
Devamlı her suçun muhattabı gibi gösterilmeye çalışılan mühendislik talimatları veren ve amir olarak sözü dinlenen ve ya dinlenilmesi gereken olarak ne kadar görülüyor? Yine insanlar her yerde olması gereken hiyerarşiye ne kadar uyuyor ve ya düzeni sadece alt-üst değil kendi aralarında ne kadar ayakta tutuyor? Üç kişinin dahi arasında lider seçmesi gereği Hadis-i Şerif lerde yer almakta.
Mesela piyasada pnömatik otomasyon işi ile ilgilenen bir yer kendi yaptığı bir sistemin sorununu çözemediği aktarılmıştı. Sorun basit teçhizat hatası değil, mantıksal uyarlama/tasarım hatası idi...
Transistörü tanımayan mühendis gördüğü anda öğrenir ve ya satın almak üzere gittiğinde ismini söylemesi yeterli olacaktır. Peki transistörlerle kurulan işlemcilerin sayısal haritalaması hakkında teknikerlerden ne beklenmekte?
Yine laboratuvarda motorları ayırt edemeyen mühendis te öğrenmek için an beklemekte. Belki kimilerinin onlarca zamanda öğrendiğini kısa zamanda öğrenmek için. Peki P-v diyagramından termal verimliliğin tesbiti(motorun grafikten/çevriminden tanınması), silindir için (tek türbülans/çift türbülans) yanma reaksiyonunun verimliliğe etisi, maksimum tork ve maksimum güce göre tasarım? Ve daha niceleri olarak makine mühendisliği ve esasen mühendislik gibi içeriği gayet geniş ve düşünsel faaliyetlere dayalı sistematikler bilginin muhattap olmayı beklediği mertebeler olarak ezber bilgilerden yüksekteler.. Tabi teoriyi hayata geçirmek de mühendisliğin önemli bir yolu olarak pratik ile iç içe olduğundan mühendisin öğrenmesi için de sınır koymak istemeyiz.
Diğer taraftan mühendislik eğitimi basite alınamaz düzeyde temel ve etraflı içeriği ve mühendislik bakışı ile hayatı şekillendiren önemli bir merhale. Makine ve Elektronik gibi temel mühendisliklerin her ne kadar kalite ayrışımı yapılması gerekse ve de piyasada alelade birçok işle de ilgileniyor olsalar, hakim oldukları zekasal yollar ve teknik bakışlar gayet belirleyicidir. Mühendislik bakışı olarak sistemlerin enerjitik analizi, uyarlamaları, zekasal ve verimlilik yönünde tasarımlar önemli içeriklerden. Bu halde pek ilgilenmemiş olduğumuz teknikerlik içeriğinin mühendislikle kıyası mümkün olmasa gerek, yoksa insanları resmi vasıflara sınırlamış değiliz, herkes kendisini ve bulunduğu yeri aşabilir.
Diğer taraftan makine mühendisliği içten yanmalı motor ile ilgili teorik bilgiler 2-3-4. sınıf derslerinde verilmekte olup deney olarak 3. sınıf laboratuvar dersinin bir döneminde benzinli, diğer döneminde dizel motorlar çeşitli deneyler ile birlikte incelenmektedir. Tork, devir, sıcaklık ölçümleri ve hesaplanan güç değerleri ile önemli bilgiler sunulmaktadr. Tabi Wankel motoru, gaz türbinleri vb önemli deneyler ile aslında içerik gayet genişletilebilir.(Tabi konuşulabilir çok şey olsa gerek. Stajlarda öğrencinin arka planda kalmasının engellenmesi, deney vb bilgi birikiminin artması için okul laboratuvarlarından muaf daha büyük organizasyonlar ve geliştirme namına çok şeyler...)
İnsanları vasıflara sabitlemekten uzak, onları sınırlamaktan uzak bakışımızı ve herkesin yaşadığı kaderin aynı olmayışından resmi birkaç kelime ile insanın anlaşılmasının mümkün olmadığını yineleyerek; genel olarak eğitim seviyesi ile insan şerefinin(sadakat, terbiye, iletişim vb) arttığını hatrlatırız.
Bu tip meselelerin önemli stratejik kısımları ve yaşayanların tecrübeleri ile şekillendirilip, menfilikten uzak web ortamına kaynak sunan bir hale getirilmeleri hizmet olacaktır.
Hayırlı akşamlar dileriz.
 
Tüm mesleklerde aynı sorun varken ! ( mesela,iki kulağım da 20 yıl ara ile tıp faciasına uğradı ),bu tartışma,sadece,elektrikte ! oluyor.Bence,çözülmesi gereken psikoloji burada yatıyor.
 
Allah seni Islah etsin. Teknik Adam olabilmen için önce Adam olman lazım !

Senin sorunun ne, tam olarak anlamakta zorluk çekiyorum. Bana sataşıyorsun, hakaret ediyorsun; benim yaptığımsa en fazla, ya o lafı aynen iade ediyorum demek oluyor, ya da bir alt ayarında, sana cevap vermek. Adam olmak için, senin sataşmalarına ve hakaretlerine ses çıkartmamak mı gerekiyor gibi bir izlenime sahipsin? Hakaretleri iade eden adam değil ve ıslahı gerekiyorsa, hakaret edip, lafın iadesine dahi tahammül edemeyene ne gerekir... hiçbir fikrim yok.

Seninle ilk bu karşılıklı cevaplaşmaların başından beri laf atıp atıp duran sensin. Benimle ne tür bir derdin olduğunu da anlayabilmiş değilim gerçi? Kendin, yeni mezuna bazı şeyleri yaptırmak isteyenlerin, okumadıkları için kuyruk acısı olduğunu/olabileceğini yazıyorsun; ben sadece, mühendislere o kadar laf atan, mühendis olmayan teknik elemanların kendi yetersizliklerinden bahsedinceyse, hakaret ediyorsun.

Derdin neyse, hakaret veya aşağılama kullanmadan bir iki kelimeyle izah et de, belki anlaşabiliriz.
 
Merhaba tekniker arkadaşlar arasında mühendis gibi teknikerim bende her işten anlıyorum mühendisten bi farkım diye bir yaklaşım oluyor özellikle 5+ yıl deneyimli bir iki şantiye bitirmişse.Konu ile ilgili sizlerin yorumlarını merak ediyorum.Mühendis gibi tekniker isminde yeni bir meslek mi var?
"Elektrik Mühendisliği" eğitimi açısından verilen eğitim ile mezun olduktan sonra karşılaşılan durum birbirinden çok farklı,
özellikle şantiyeler için bu böyle ..şantiyelerde nerede ise 50 yıldır bilinen rutin işler yapılır..yani aslında pekte bilinen mühendislik
yapılmaz..bir süre iş öğrenilir ve sonra bu öğrenilen işler devamlı tekrarlanır..böyle olunca biraz tecrübe kazanmış ,mühendis diploması olmayan kişinin bu şekilde yanlış bir sanıya kapılması doğal..
Ülkenin mühendislik kapasitesi ve gelişmişlik düzeyide işin içinde tabii..Verilen mühendislik eğitiminin düzeyide düşükse problem çıkması doğal..
 
iftara cok var sanirim allahdan MISIR turkiyeden 2 saat daha kisa oruc tutuyor.
 
senın uzerınemı vazife? elalemın avukatımısın? baba parası yemek kotu bişeymı sen yemedınmı konuştuğunu bılmıyorsun ukala benım şekerimden tansiyonumdan sana ne git başkasını bul dalaşacak kendıne oyuncak arıyorsun senın gıbılerını çok gordum
senin yaptığın hayatta yaşananları yazmak değil. yaptığın şey kişinin düşüncelerine saygı duymadan fitnece fesatca kendi yorumunu sırıtarak yazmak. ne biliyorsun adamın ne parası yediğini? öyle bile olsa üzerine vazife mi senin. Edep ya hu edep..
 
senin yaptığın hayatta yaşananları yazmak değil. yaptığın şey kişinin düşüncelerine saygı duymadan fitnece fesatca kendi yorumunu sırıtarak yazmak. ne biliyorsun adamın ne parası yediğini? öyle bile olsa üzerine vazife mi senin. Edep ya hu edep..

Yazınız için teşekkürler. Ben kendisini sorun etmiyorum; daha fazla cevap verip, zamanımı da boşa harcamak istemiyorum. Umarım siz de sorun etmez, vaktinizi boşuna harcamazsınız.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Forum istatistikleri

Konular
129,838
Mesajlar
930,648
Kullanıcılar
452,667
Son üye
eengmert

Yeni konular

Geri
Üst