Kurumsal firmalar ne yazık ki bahsettiğin gibi. "Ahmet gider, Mehmet gelir" mantalitesi ile işler yürür oralarda. Gerçi, gelen gideni aratır diye bir atasözü vardır ama bu söz kurumsal firmalarda işlemez. Müşteri şikayetlerinden iş yapamayacak duruma da gelseler bu noktaya gelmelerinin nedeni olarak hiçbir zaman maaşına zam isteyen kalifiye personeli işten çıkarttıkları için işlerin çığrından çıktığını düşünmezler. Bunu düşen patron firmalarıdır. Direkt patronla muhattap olursun. Patronun, senin performansından haberi her zaman olur. Benim yeni mezun gençlere naçizane tavsiyem, büyük şirketlerin peşinden koşmayı bir an önce bıraksınlar. Patron firmalarında kendilerini geliştirsinler önce. Bakarsın patron senden memnun kalır da işi bırakmaman için belki sana fabrikasının müdürlüğünü teklif eder. Kariyerse, al sana kariyer işte ! Bazen paradan ziyade sana ve yaptığın işe verilen kıymet önemlidir. Sürekli ayak oyunlarının olduğu bir yerde zaten verimli olamazsın. Bu şirket dünyanın en büyüğü olsa bile...Hiç ihtimal vermiyorum. İşverenlerin % 99'u ahmet gider mehmet gelir prensibi ile çalışır. Çok azı değerli elemanına sahip çıkar, uzun iş hayatımda çevremde hep bunun örneklerini gördüm +yaşadım.
İhtiyaç olmadığı halde işe almışlarsa bu fırsatı değerlendir derim...İşyeri ne üzerine...?
Çalıştığı Mercedes servisinin patronu, maaşına zam istediği için elindeki motor ustasını kolayca gözden çıkarılabilir mi sence? Ama Mercedes fabrikasında bir usta olsanız sizin işten çıkmanız kimin umrunda ki? Fakat oradan bir motor ustası olarak istifa ederseniz piyasada yarın sizi yüz kişinin arayacağı da bir gerçek. Değer gördüğünüzün, kıymetli olduğunuzun farkına işte o zaman varırsınız. Fabrikada geçirdiğiniz yılları düşünerek daha önce oradan ayrılmadığınız için pişmanlık bile duyabilirsiniz. Siz hizmet ettiğiniz firma için değerliyseniz, firma size kıymet veriyorsa bu paradan daha önemlidir. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Çoğu otomobil sahiplerinin ana servisler yerine özel servisleri neden tercih ettiğini düşündün mü hiç ? Bunun nedeni, ana servislerde gerçek usta bulamamalarıdır. Kurumsal denilen yerlerde, "nasıl olsa biri gider diğeri gelir, işler bir şekilde yürür" mantığı vardır. Marka önde, o markayı marka yapan kişiler ise hep geri plandadır. Bu firmalar internet sitelerinde insana yaptıkları yatırımlardan falan bahsederler. Bunların çoğu gerçekten bunları yapan firmaların sitelerinden kopyala-yapıştır yapılmıştır. Aslında insana verilen değer sıfırın altındadır.Katılmıyorum, özellikle patron şirketlerinde ahmet gider, mehmet gelir desturu daha yaygındır.