Nükleer Santral Kurulsun Mu?

Eğer bu dakikaya kadar İsrail'e, bu gece akdeniz de olanlarla ilgili bir cevap verilemediyse, bunu en önemli nedenlerinden biri israil'in iran açıklarına kadar çektiği nükleer silah yüklü gemilerdir. Biz hala nükleer maddeyi ülkemize sokalım diye tartışalım, adamlar nükleer silahları gemilere yükleyip elimizi kolumuzu bağlasın. Biz de askeri gücü hala teknolojik olarak ilerlemede değil, adam fazlalığında arayalım. Allah korusun bu gün savaş çıksın, ben yarını türk halkının %90 ının görebileceğini sanmıyorum. Bu heriflerde ne vicdan var, ne de uluslararası kurallara saygı. Eğer bunlar gibilere kafa tutacaksan nükleer gücü sende kullanmalısın. Bu yönden İran ı takdir etmişimdir hep. Şimdi göreceksiniz ki israil'in babası bizim cebimizi 2 kuruş harçlık verecek, biz de sinemize çekip yerimize oturucaz. Ama biz de nüklleer olarak güçlü olsaydık bu denge böyle kurulmazdı. İran daki insanlar ölmekten, nükleer kaza dan korkmuyorlar mı? Nükleer santralle nükleer silah arasında pek bir alaka yok diyebilirsiniz ama, önemli olan duvarları yıkabilmek. Yoksa daha sinemize çekeceğimiz çok şey olur.
 
biraz geniş açıyla bakmak lazım arkadaşlar bu olaya;
1-ülkemizde kesinlikle bir enerji sorunu vardır ve ileriki zamanlarda daha da artacaktır. şu an bile benim arkadaşlarımın çalıştığı mobil santraller sözleşmelerindeki aylık enerji miktarını doldurduğunda santralleri duruşa geçirdiklerinde hemen teiaş ve bakanlıktan telefon geliyor ve hemen tekrar üretime geçiyorlar. ülkenin 16mva lık küçük işletmelere bile ihtiyacı var şu durumda.ileriki yıllarda bu gereksinim daha çok olacağı açıktır.
2-devlet mutlaka yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili daha hızlı çözümler üretmelidir. şu anda benim çalıştığım firma da dahil bütün res res lisansları beklemede bunların hızlandırılması lazım ama olmuyor.
3-ülkemizde olmasada bulgaristan iran gibi komşularımızın türkiye sınırında zaten nükleer santralleri var. bu santrallerdeki bir sızıntı belkide onlardan önce bizi etkileyecek.
4-halen yanı başımızdaki küçücük ülke olan bulgaristandan enerji satın alıyoruz.neden?
5-çernobil nükleer santrali eski nesil bir santraldi.8 adet koruma kalkanı vardı.bunuiç içe geçmiş 8 adet kutuya benzetebiliriz. patlama sırasında7 tanesi devre dışıydı o yüzden sızıntı büyük oldu.günümüzde yapılan santraller yeni nesil santrallerdir.20 adet güvenlik kalkanları bulunmaktadır.geçtiğimiz yıllarda ABD de yeni nesil bir nükleer santralde patlama oldu ve radyasyon daha ilk kalkanı bile geçemedi.o yüzden nükleer santrallere bu kadar ön yargıyla bakmamak gerekir.
6-açık bir şekilde görülmektedir ki dünyada gelecek 50 yılda su kıtlığı olacaktır. enerji üretmeyi bırakın içmeye bile su bulamayacağız. o zaman ne olacak barajlarımız boşken nasıl elnerji üreteceğiz.
7-uranyum zengini ülkemizde her zaman ki gibi başkaları hammaddeyi çıkarıyor ve kendi ülkesinde işledikten sonra bize satıyor.neden?
bu soruları kendimize sormadan bu konuları tartışmadan nükleer santrale kayıtsız şartsız hayır demek bana mantıksız geliyor.tabiiki yenilenebilir enerji ön planda olmalıdır. tabiki kendimize yeter durumda olmalıyız.bunun için büyüklerimiz 5 yıllık 10 yıllık değil 100 yıllık bir plan yapmalıdırlar.gelecekte enerji her şeyden pahalı olacak.
eğer yinede hayır diyorsak bir seçim yapmak zorundayız.
ya santral yapıp türk işsizi için yeni istihdam sahaları kuracağız yada geceleri karartma uygulayıp erkenden yatacağız. eğer yukarıda saldığım sorunları düzeltecek bir planımız varsa bende kesinlikle hayır diyorum ama ileride bu sorunlar karşımıza çıkacak olursa ve de biz buna hazırlıksız yakalanacaksak evet diyorum.
benim düşüncelerim bunlar.
teşekkürler.
 
Son düzenleme:
Fazla söze gerek yok Gelin Rüzgar Türbini Yapalım



 
sayın d0stcan eğer kulelerden çıkan gazlar için bunu söylüyorsanız; onlar soğutma kulesi çıkan gazlar da su buharı. herhangi bir zararı yok.
 
Güneş enerjisi , rüzgar enerjisi diyen arkadaşlar. Mesele santral meselesi değildir. Bizim de güçlü ülkeler gibi nükleer de kendimizi geliştirmemiz lazım. Yoksa bugün olduğu gibi, israil nükleer bomba yüklü gemileri suriye açıklarına çekti diye, hemşerilerimizi öldüren , ulusal hukuğu tınlamayan bir ülke karşısında böyle eli kolu bağlı kalırız.
 
ya bu karşı çıkan arkadaşlar neden karşı çıkıyorlar ben hala anlayamadım 1 tane haklı neden belirtsinler...
 
sayın d0stcan eğer kulelerden çıkan gazlar için bunu söylüyorsanız; onlar soğutma kulesi çıkan gazlar da su buharı. herhangi bir zararı yok.

ya bu karşı çıkan arkadaşlar neden karşı çıkıyorlar ben hala anlayamadım 1 tane haklı neden belirtsinler...


Nükleer Santrallerin önemi yararları ve Zararları
NÜKLEER SANTRALLERİN ÖNEMİ,YARARLARI ve ZARARLARI

1)Santral Türleri

Bir ülke Elektrik enerjisini hemen hemen her alanda kullanır.Bu elektrik enerjisini santrallerden sağlanır.Santraller üç gruba ayrılır.
a)Hidroelektrik santralleri
b)Termik santraller
c)Nükleer santraller

Hidroelektrik santrallerde Suyun potansiyel enerjisinden, termik santrallerde yakacaklar yakılmasından ve nükleeer santrallerde Atomun çekirdeğinin parçalanmasından açığa çıkan enerji kullanılılır.

2)Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi
Nükleer santralde enerji,istasyonun merkezindeki reaktörün içinde üretilen ısıyla sağlanır.Bu ısı,uranyum Atomunun zincirleme reaksiyonu sonucu elde edilir.Bu reaksiyon kontrollü bir şekilde yapılır.Nötronların sürati önce modülatörden geçirilerek yavaşlatılır ve böylece diğer çekirdekleri parçalamaları kolaylaştırır.Reaktörde açığa çıkan nötronlar emme yeteneği olan kontrol çubukları vardır.Buradan nötronları bırakarak veya çekerek reaksiyonlar kontrol Altına alınır.Bölünen uranyumatomları ısı verir.

Çubuklardan çıkan bu ısı reaktörün çevresini saran Gaz tabakası tarafından emilir.Isınan gaz,ısı değiştiricisi de denilen ısı eşanjörüne alınır.Bunlara ısı değiştiricisi de denmesinin nedeni,gazda bulunan ısıyı ufak boruların içindeki suya vermeleridir.Isı eşanjörünün üstündeki su,aşırı ısınma sonucu buharlaştırılır.Bu şekilde oluşturulan buhar sadece yüksek bir ısıya değil,aynı zamanda yüksek bir Basınca da sahiptir.Bu yüksek Basınç ve Sıcak buhar kalın borular aracılığıyla türbinlere yollanıTürbin içinde bulunan pervane basınlı Gazla döner,türbin jeneratöre bağlıdır ve süratle dönünce enerji üretir.Oluşan buhar yeniden ısı haline gelir,su yine buharlaşır.

Uranyum sadece Su üretmez,radyasyon da üretir ve radyasyon insan sağlığı için son derece zararlı ve tehlikelidir.Bu nedenle reaktör içindeki reakasiyonu dışarıya çıkaramayacak şekilde çelik ve çok kalın betonla örtülüdür.Kontrol odasında herşey büyük bir dikkatle monitörden izlenir.Burada çalışanlar oluşan elektrik enerjisinin büyük bir kentin enerji ihtiyacını karşılayacak kadar olmasını sürekli bir şekilde denetler.

Atıkların Korunması ve Saklanması
Sonunda reaktörün içinde yeterli ısıyı üretecek enerji kalmaz. Uranyum atomlarındaki enerji tükenmiştir.Bu çubuklar son derece sıcak hem de taşıdıkları radyasyon nedeniyle tehlikelidir. Bu nedenle özel,kalın muhafazalı yöntemlerle alınırlar.

Uranyum çubukları soğuyuncaya,radyasyon normal seviyeye gelinceye kadar suyun altında muhafaza edilirler.Zamanı gelince de bunlar kalın muhafazalar içinde dikkatle analizlerinin yapılacağı istasyonlara nakledilirler.Burada yapılan analizler sonucu radyasyon seviyesi yüksek olanlar ayrılır. Radyasyonu normal düzeye inen katı cisimler toprağa gömü- lürken,sıvı denize verilir.Radyasyonu yüksek olanlar,bu amaçla yapılmış özel binalara alınır.Reaktörümüzde uranyum atomlarının bölünmesiyle elektrik üretmeye daha yıllarca devam eder.

1kg uranyumun vereceği enerjiyi ancak 25ton kömürün yanmasıyla elde edilir.Uranyum çok daha fazla enerji üretebilir ama işlem sırasında sadece %1'i kullanılır.

Bugün İngiltere'nin elektrik enerjisinin %20'sini ve gelecekte daha çok bu enerjiyi karşılayacak olan uranyum sağlar.
Nükleer Santrallerin Önemi ve Zararları
Nükleer santrallerde Atom çekirdekleri parçalanarak enerji sağlanır.Atomun çıkardığ ısı enerjisi yüksektir,ama çıkardığı radyasyon ancak özel binalarda veya kurşun mezarlarda saklanır ve uzun yıllar radyasyon yayar.

1970'li yıllarda yaşanan petrol darboğazında Nükleer enerjiyle kurtulunmuş ama saklanması da çok pahalı olduğundan talep azalmıştır.

Ayrıca santraldeki ufak bir sızıntı milyonlarca Canlının radyasyona maruz kalmasına sebep olacaktır.Örneğin;1986 yılında Rusya'da Çernobil Nükleet Santrali'ndeki sızıntıdan 3milyon insan radyasyona maruz kalmış,radyasyon,Karadeniz kıyılarına kadar ulaşmıştır.

Türkiye'de de 1976'dan beri Akkuyu'da nükller santral kurulması gündeme gelmiştir ama çevre örgütlerinin baskılarıyla ertelenmiştir.Ayrıca 25km açığından geçen Ecemiş Fayı'da burayı tehdit etmektedir.

ATOM ENERJİSİ İLE İLGİLİ KURULUŞLAR
1)Atom Enerjisi Ajansı(Uluslararası)
Birleşmiş Milletlerin koruyuculuğu altında,özerk eğilimde hükümetler arası örgüt.957'de kuruldu,merkezi Viyana'dadır. Genel amacı,atom enerjisinin tüm dünyada barışa,sağlığa ve refaha katkılarını çabuklaştırmak ve arttırmaktır.5 Mart 1970'te yürürlüğe giren nükleer silahların yayılmasının önlenmesi Antlaşması ajansı,atom ve enerjisinin barışçı amaçlarla kullanılmasının nükleer silah üretimine yol açmaması için çalışmalar yapmakla görevlendirilmiştir.IAEA 110 üye devleti biraraya getirir.Türkiye, 14 Haziran 1957 tarihi ve 7015 yasa uyarınca ajansa üyedir.

2)Atom Enerjisi Kurumu(Türkiye)
Türkiye'de,atom enerjisinin kalkınma planlarına uygun olarak,barışçı amaçlarla ve ülke yararına kullanılmasını sağlamak;temel ilke ve politikalar belirleyip önermek; bilimsel teknik ve idari çalışmalar yapmak, düzenlemek, desteklemek,kordine etmek ve denetlemek üzere yasayla kurulmuş bir kamu tüzel kişidir. 6821 sayılı yasayla 956'da kurulan Atom Enerjisi Komisyonu'nun yeniden örgütlenmesine ilişkin 2680 sayılı yasa uyarınca 1982'de faaliyete geçen Atom Enerjisi Kurumu(kısa adıTAEK)Atom Enerjisi Komisyonu,Danışma Kurulu,İhtisas Daireleri ve bağlı kuruluşlardan oluşur.TAEK başkanı,konusunda bilgi ve uzmanlık sahibi kişiler arasından başbakan tarafından seçilir ve ortak kararname ile atanır.Atom Enerjisi Komisyonu,TAEK başkanının başkanlığında Başkan yardımcıları,Milli savunma,dışişleri enerji ve tabi kaynaklar bakanlıklarından birer üye ile nükleer alanda eğitim,öğretim ve araştırma yapan dört öğretim üyesinden;Dannışma Kurulu da nükleer alanda çalışan öğreten üyeleri ile öteki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarındaki uzmanlar arasından,Atom enerjisikomisyonu'nun önerisi ve başbakanın onayı ile görevlendirilen kişilerden oluşur.Kurumun başlıca ihtisas daireleri;Nükleer güvenlik dairesi;Radyasyon sağlığı ve güvenliği dairesi; Araştırma-geliştirme-koordinasyon dairesi ve Teknoloji dairesi'dir.Kurum,ayrıca nükleer alanda çalışmalar yapmak üzere,araştırma ve eğitim merkezleri,laboratuvarlar,deneme merkezleri ve güç üretimine dönük olmayan pilot tesisler gibi bağlı kuruluşlar oluşturulabilir.Halen kuruma bağlı olarak çalışan dört kuruluş bulunmaktadır: 1962'de İstanbul'da kurulan Çekmece nükleer araştırma ve eğitim merkezi, 1966'da Ankara'da çalışmaya başlayan Ankara nükleer araştırma ve eğitim merkezi,1981'de kurulanAnkara-Lalahan veteriner hekimlik hayvancılık nükleer araştırma enstitüsü,1986'da

Karadeniz Üniversitesi'nde kurulan ve 1987 yılında çalışmaya başlayan Deniz ve çevre radyobiyolojisi araştırma enstitüsüdür.

3)Nükleer Bilimler Enstitüsü
Ankara'da Hacettepe Ünüversitesi'ne bağlı olarak nükleer bilimler alanında lisansüstü eğitim ve araştırma yapan yükseköğretim kurumudur.1982'de kurulan enstitü, Türkiye'de nükleer teknoloji'nin kurulup geliştirilmesi için gerekli bilimadamlarını yetiştirmeyi amaçlar;nükleer reaktör tasarımı ile ilgili çeşitli düzeylerde araştırmalar yapar.Çalışmalar arasında nötronik alanındaki ve termikleşme hesapları ile ilgili kurumsal ve sayısal araştırmaların yanında,deneysel araştırmalar da yer alır;nötron etkinleştirme konusundaki çalışmalar sürdürülmektedir.

4)Nükleer Enerji Ajansı
Ekonomik işbirliği ve kalkınma teşkilatı üyesi Avrupa ülkeleriyle Avust-ralya,ABD,Kanada ve Japonya'nın üyesi olduğu kuruluştur.Avrupa toplulukları komisyonudur.

Nükleer enerji ajansı'nın çalışmalarına katılır.Kuruluşun merkezi Paris'tedir.Amacı,nükleer enerjinin barışçı amaçlarla kullanılmasını uyumlu bir biçimde geliştirmektedir. Öteki ululararası kuruluşlarla ve özellikle de Uluslararası atom enerjisi ajansı ile işbirliği yapar.
ALINTIDIR

-----------------------------
Ben karşıyım demiyorum. Sadece zararlarını göz önüne getirdiğimizde sonuç böyle çıkıyor.





Yada diğer yönden



İSTEMEK YADA İSTEMEMEK NEYİ DEĞİŞTİRİR BUNUN KARARINI BEN VEREMEM...
 
ya yapmayın lütfen madem bu nükleer santral bu kadar tehlikeli neden birçok ülkede kurulmasına izin veriliyor. yalnızca biz mi bu konuda hassasız acaba...!!! bu kadar büyük bir tehlike varsa hemen dibimizde bir çok santral var bunlar bizi etkilemezmiydi acaba??? tamam zararı yok demiyorum ama iyi bir çalışma yapılırsa zararlarından etkilenmeyiz diyorum
 
Sorun nükleer santralin Ne kadar tehlikeli olduğu değil. Diğer ülkelerde uygulanan önlemler ile türkiyedekini karşılaştırırsak. İşte Sorun Burda. Önemler sağlam olduktan sonra nükller santralin zararından çok yararı olur. Ama ben şöyle bakıyorum bu önlemi alması gereken kişiler sadce kendileri arasında laf savaşı yapıyorlar.

Diğer yönden bir maden ocağında bile neler olduğunu gördük. Türkiyede bir nükleer santralde neler olabileceğini düşünün. Ben şahsen isterim fakat bu ülkede sorumlu kişilerin işlerini tam yaptığından şüpheli olduğumdan. Bu güzelim doğa harikası TÜRKİYE'yi kaybetmekten korkarım....
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha fazla bilgi edin…