Nükleer Santral Kurulsun Mu?

derin düşünen yok gördüğüm kadarıyla. nükleer santralin asıl kurulum amacı nükleer silahlanmadır. santral yapımını bahane ederek kimyasal temini daha kolay yapılır. nükleer santral paravandır bana göre. dikkat ettiyseniz nükleer silahları bulunan ülkelerin çoğunda santralde mevcuttur. bence yapılsın. öyle süngüyle g3 le olacak iş değil savaş. tedbirli olmak lazım tarihten örneklerini saymama gerek yok bütün dünya bir olup ülkemizi işgal etmeye kalktı. tekrar yapmayacaklarının garantisi yok.
saygılar...
Nükleer santral ile nükleer silahların çok fazla ilgisi yoktur. Silah elde etmek için reprocess tesisi kurmanız veya zenginleştirme tesisi kurmanız gerekir. Nükleer santral %3-4.5 arası zenginlikteki yakıtı yakar. Silah için %95 lere çıkmak gerekir ki o kadar basit bir işlem değildir. Kimseye çaktırmadan bu tesisleri yapamazsınız. Başkası da gelip yapıvermez !

Silah işini hiç zikretmemek, nükleer santralın TR ye gelmesine daha çok katkı sağlar. Yoksa size santral da vermezler...
 
arkadaşlar bende nükleer santrale karşıyım.ama türkiyede karşıyım.çünkü bence nükleer santrale en son baş vurmak lazım.türkiyede de hidroelektrik santral kurmak için gerekli ortamlar var.termik santraller içinde aymı ortamlar var.böyle zararsız şeyleri kullanmaktansa neden nükleeri seçip kendimizi riske atalım demi?
TEİAŞ web sayfasından projeksiyonlara bakıp konuşsanız bu yazdıklarınızı yazmazdınız diye düşünüyorum. Hidroelektrik potansiyel belirli bir yere kadardır. En fazla 2020 yılında bu potansiyelin %100 ünün kurulacağı varsayılıyor.

Dünyanın nereye gittiğini görmek açısınıdan bir örnek: Çin her hafta 2x500 MWe termik santral devreye alıyor. 2020 yılına kadar da nükleer kurulu gücü şu an İngiltere'nin kurulu gücünden daha fazla olacak.
 
Gerekli önlemler alınırsa neden olmasın.Hem elektirik maliyet çok ucuza gelecek dünyada bu nükleer enerji kullanan bir çok ülke var. amerika bu enerjiyi savaş gemilerinde deniz altılarda kullanıyor.
 
Gördüğüm kadarı ile bazı arkadaşlar sadece karşı çıkmak için karşı çıkıyorlar, fakat gerçekler biraz farklı tabi. Bilinmesi gereken ilk şey bütün santralllerin iyi ve kötü yanlarının olduğudur. Hidroelektrik santraller gerçekten zararsız mı? Bi düşünelim ne yapıyor hidroelektrik santraller, insanları yerlerinden ediyor, yerkabuğu üzerine normalden çok fazla yük bindirip depremlere sebep olabiliyor, sınırlı bir hizmet süresine sahip, iklim değişiklerine sebep olabiliyor, yapımı uzun sürüyor, pahalı vs..Birde Türkiyenin Keban gibi Krakaya gibi Atatürk gibi büyük çaplı baraj kapasitesi artık doldu. Yeni yapılanların hepsi küçük sayılabilecek santraller.
Şimdi en masum görüneni bile bir sürü dezavantajı ihtiva ediyor. Bir kere bu işin teknik yanlarının yanında stratejik tarafları da var. Ülkenizin enerjisinin yarısını pek de dost sayılmayan Rusya dan temin ediyorsunuz, yarın bir siyasi krizde ne olacak? Bu konunun şu anda dikkate alındığından hiç şüphem yok ama 1990 larda bürokrasi ve siyasiler tarafından umursanmadı ve tarihteki en büyük enerji yolsuzluğumuz oldu. Hiç kimse de hesap vermedi. neyse konu bu değil.

Enerjinin kapasitesi kadar çeşitliliği de önemlidir. Bu bağlamda Türkiyenin %30 lar seviyesinde bu kabiliyete(nükleer) sahip olması gerektiğini düşünmekteyim. Rüzgar santralleri henüz evrimini tamamlamış sayılmaz ve kurulumu halen pahalı(on yıl önce kurulumu 2 kattan daha pahalı idi), en büyük dezavantajı ise rüzgar azaldığında devre dışı kalması ve bunun kesin şekilde hesap edilemiyor olması. Tabi bu gücü kompanze edecek başka yerlerdeki rüzgar santralleri devreye girebilir ama kurulu gücün hepsini aynı anda kullanamazsınız.

Mesele ekonomik yönden ele alındığında nükleerin bir başka yüzünü görüyoruz. Nükleer Maddenin işlenme altyapısı henüz bizde yok. Bu altyapı kurulumu ve işletilmesi memleketimize büyük ekonomik faydalar sağlayacaktır. Başta istihdam olmak üzere pekçok sektöre yeni iş kapısı olacaktır. Tıp sektörüne ihtiyacı olan malzeme temin edilecektir. Şu an madde işlenmesi konusunda çalışmalar yapıldığını sanıyorum zira eski bakan bu konuda çalıştıklarını söylemişti.

Birde bu işe karşı olanların sadece tehlikesinden dolayı karşı olduklarına kanaat getiremiyorum. Çünkü hatırlarsanız siyanürle altın çıkarmaya karşı olanların almanyanın falanca vakfından para aldıkları ortaya çıkmıştı. Neden çünkü Türkiye Almanyadan yılda 3 milyar dolar seviyesinde altın ithal ediyormuş. Biz üretimi artırınca onların ihracatı azalacak. Tabiki iyi niyetle karşı olanların varlığını bilmekteyim. Bu iş pirizma gibi ama her yüzünda farklı bir görüntü var.
 
18/11/2007
RADİKAL - ANKARA /İSTANBUL -
-1970'lerden beri nükleer santralları tartışan Türkiye, AKP döneminde, ikinci kez bununla ilgili yasayı TBMM'den geçirmeyi başardı. Geçen dönem, 10'uncu Cumhurbaşkanı Sezer'in veto ettiği nükleer santral yasası, geçtiğimiz hafta, TBMM'de bir kez daha kabul edildi.
Yasayla birlikte gözler nükleer enerjinin dünyadaki kullanımı, yeri, dağılımı ve geleceğiyle ilgili verilere yöneldi. Dünya Nükleer Birliği'nin (World Nuclear Associated) verilerine göre yeryüzünde halen 33 ülkede 439 nükleer santral bulunuyor. Yapım aşamasında 33 santral var. İşletmedeki nükleer santrallarda yeryüzündeki tüm yıllık Elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 16'sı üretiliyor.


Lider ABD, Çin atakta, Almanya sessiz
Santral sayısında lider 104 santralla ABD. Onu 59'la Fransa, 55'le Japonya izliyor. Fransa ayrıca, nükleer enerjinin tüm elektrik üretimindeki payıyla da lider. Ülkedeki elektriğin yüzde 78'i nükleerden üretiliyor. Fransa'da bir nükleer santral daha yapım aşamasında. Çevreci politikalarıyla dikkat çeken Almanya da toplam elektriğinin yüzde 32'isini nükleerden sağlıyor. Ancak ülkede ne yapım aşamasında ne de planlanan santral var.
Büyütmek için tıklayınız
Çin ise toplam elektriğinin halen yüzde 1.9'unu nükleer santrallardan sağlıyor. Fakat ülkede yapım aşamasında beş santral var. 30 santralın daha yapımı planlanıyor. İngiltere, İsveç ve İspanya'da da ne inşa halinde ne de plan dahilinde yeni nükleer santral görünmüyor.
Buna karşılık Dünya Nükleer Birliği'ne göre Türkiye dahil 30'u aşkın ülke 'ilk' nükleer santral için 'ciddi hazırlık içinde'. Bu ülkeler: İtalya, Arnavutluk, Portekiz, Norveç, Polonya, Belarus, Estonya, Litvanya, İrlanda, İran, Yemen, Körfez Ülkeleri, Avustralya ve Yeni Zelanda, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, İsrail, Suriye, Ürdün, Mısır, Tunus, Libya, Cezayir, Fas, Nijerya, Gana, Namibya, Şili, Venezüella, Endonezya, Filipinler, Vietnam, Tayland, Malezya, Bangladeş ve Tükiye.
 
10 dan fazla nükleer santrale sahip ülkeler.

kanada 18
çin 11
fransa 59
almanya 17
hindistan 17
japonya 55
g.kore 20
rusya 31
isveç 10
ukrayna 15
ingiltere 19
A.B.D. 104
olmak üzere toplam 439



inşaa halindeki nükleer santraller

arjantin 1
kanada 2
çin 5
finlandiya 1
fransa 1
hindistan 6
iran 1
japonya 2
g.kore 2
pakistan 1
rusya 7
slovakya 2
olmak üzere 33

yapımı planlanan santraller

çin 30
japonya 11
hindistan 10 olmak üzere dünya da toplam 94 tane daha yapımı planlanan santral var.
şimdi sormak istiyorum ...
öncelik güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, gibi yenilenebilir enerjide olmak zorunda ama biz bu ülkelerle rekabet etmek isityorsak nükleer şart.... bizim ermenistandan (1) çek cumhuriyetinden (6) bulgaristandan (2) finlandiyadan(4) macaristandan(4) vb. ne eksiğimiz var ki biz nükleer santrali kuramayacağız. ya da güvenliğini sağlayamayacağız.


herkes çernobilden bahsediyor. ama var olan 439 santralden bahseden yok.
 
Son düzenleme:
Nükleer santral yapılmasın,zararlı diyen arkadaşları Termik santralların yakınında ve kış aylarında Hidroelektrik santralların çevresinde oluşturulan ekilebilir alanlarda inceleme yapmaya çağırıyorum.Yağmurun çok olması durumunda kapaklar açılır ve ekilebilen alanlar su altında kalır.Örneğin Soma termiksantralı nedeniyle Soma da zorunlu ikamet dışında pek kalan yoktur.Santral yakın çevresinde oturanlar sürekli hastalıkla uğraşırlar.Emekliliği gelen hemen emeklilik dilekçesini verir ve somadan ayrılır.
Siirtlander çok güzel istatistiki bilgileri vermiş.Dünyanın en zeki ve çevreci mühendisleri bizdemi ki Nükleere karşı çıkılıyor.Sonrada yeraltı kaynaklarımız bedavaya satılıyor diye bağırılıyor.Sen kullanmazsan mutlaka kullanacaklar çıkar....
 
Tebrik ederim fener kardeş
 
Türkiye Toryuma dayalı bir nükleer teknoloji üzerinde AR-GE çalışmaları başlatmalı ve buna dayalı bir nükleer teknoloji geliştirmeli bence. Zira ülkemizde bolca bulunan bir element. Bu başarılabilirse de kendi imkanları ile nükleer santralini kurmalı, zira başka yapan da yok zaten. Bu dünyada şimdilik kullanılmayan bir teknoloji ancak başarılması durumunda dünyadaki mevcut reaktör tiplerine çok ciddi bir alternatif olacağı açık. Bir taşla çok kuş vurulabilir yani.

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/460962.asp
 
Son düzenleme:
gerekli tedbirler alındığında en tamiz enerjilerden biride nükleer enerjidir.hidroelektrik santralleri bile yapımı nedeniyle bulundkları bölgenin iklimini değiştirirler.ben sakaryalıyım sakar nehri üzerindeki sarısu santralinin geçen yıllarda ömrünü tükettiğini duydum haberlerde hidroelektrik santralini yapıyorsun sonra göl bölgesine yığıal çamur nedeniyle yaptığın yatırım tükeniyor.
tabiki temiz enerjiyede yatırım yapılmalı ama bunun yanında mutlaka nükleer santral yapılmalı nükleer santral sadece enerji üretimi olarak değil nükleer güç olmak içinde önemli bir kaynaktır.akenizin karşısında israilin bile nükleer silahları var bu ülkenin bizim toprağımızda gözü olduğunu unutmayalım!!!resmi sınırları tevrat'ta geçen vaad edilmiş topraklardır ve bu toprakların bir bölümü türkiyenin gneydoğu anadolu bölgesine kadar gelir.karşımzda cap canlı bir düşman var ve bu düşman nükleer silaha sahip öyleyse türkiye nükleer güce mutlaka kavuşmalı!!!
 

Forum istatistikleri

Konular
129,835
Mesajlar
930,600
Kullanıcılar
452,663
Son üye
Yılmaz Çetiner

Yeni konular

Çevrimiçi üyeler

Geri
Üst