şu cuma akşamı mesai sonu yaklaşırken, herkese iyi tatiller iyi haftasonları...
Cuma Akşamı Mesai Sonu Yaklaşırken [EKSİSOZLUKTEN ALINTI]
cuma akşamı mesayi sonu yaklaşırken
cokta *ikimde hafta sonu calışırken
cuma, cumartesi, pazar, benim için fark etmiyor
istifayı yazıp patronun *ötüne sokasım geliyor.
sabah sekiz, akşam sekiz haftada yedi gün
insanız bizde mına koyim görmeyelim mi bir gün
müdür ordan sordukca "ktt bitti mi işler ?"
domal*** masaya acımadan değdi*** geliyor.
günler copy-paste geçiyor bu nasıl iş
mühendise okulda, işte haram *ikiş
saat altıda evine giden insan evladını gördükçe
çalışma bakanlığının önünde kendimi yakasım geliyor.
***
hafta sonu planlarının havalarda uçuştuğu anlardır. insanın içini bir huzur kaplar.
***
bir önceki haftasonunun calisarak gecirildigi durumlarda insanin dizlerini titreten saatlerdir. bir an önce mesai bitse de kendimi eve atsam, cumartesi öğlene kadar uyusam dedirtir insana.
***
istanbul'da yaşayanlar için, haftasonunun gelmesinden dolayı duyulan sevinçle cuma akşamı trafiği kaygısının birbirini nötrlediği hislerin yaşandığı anlardır
***
iş hayatında cumartesi çalışmak nedir uzun zamandır bilmediğim için cuma akşamları benim için hayatımın en önemli günlerinden biri olmuştur. zira freeday günü de kabul edilen bu gün rahatça giyinebildiğimizden güzel bir günün başlangı gibi görünür. lakin cuma günleri yapabildiğiniz tek şey mesai bitiminin gelmesini beklemektir. cuma akşamı hiçbir aktiviteniz olmasa bile bu kafanızda her zaman yerleşmiş bir olgudur. en kolay işlerinizi cuma gününe bırakırsınız, öğle aralarını uzun tutarsınız, çay molalarını da keza öyle. zaten saat dörde doğru gözler monitörün sağ alt köşesine sürekli olarak bakmaktan artık otamatik olarak ileriki saatler de de sağ alt köşeye kayar. evet mesai bitimine bir iki saat den az kalmıştır. işiniz çok olsa bile, bunları pazartesiye kayıyır, işlerinizi yaparmış gibi yaparsınız. saat tam mesai bitimine geldiğinde ise apar topar cüzdanı telefonu alarak servisinize koşarsınız. işte bu an sanki hiçbir zaman bitmeyecekmiş gibidir. ancak cumartesi akşamı, artık cuma mesai bitimine doğru pazartesi gününe attığınız önemli işleri düşünür, çıldırırsınız. hey gidi hey.
***
hele bir de bayram tatilinden önceki cumaysa yeme de yaninda yat şeklinde bir süreçtir. artık ufak ufak hareketlenmeler başlamıştır. elinizde acil bir iş yoksa abuk subuk vakit geçirici şeyler yapmaya başlarsınız. ofiste çiçek varsa onu sularsınız, kahve makinasına gider başında insanlarla geyik yaparsınız. tatilin içindeyken yaşadığınız duygudan çok daha güzel zamanlardır bu anlar
***
artık cumartesileride çalışmak zorunda olduğumdan dolayı eskisi gibi heyecan vermeyen hisdir.
8 yıl boyunca cumartesi ve pazar çalışmadığım düşünülürse bunca yıldan sonra insana nasıl koyar bu tahmin edin artık. önceleri ne güzelmiş meğerse, cuma günü daha sabahdan başlardı heyecan ve neşe ilkokul çocukları gibi. o gün daha bir keyifli geçerdi. haftasonunun planları yapılı, iki gün iş ortamından uzaklaşmanın verdiği keyif ve rahatlama hiss içinde geçerdi.
saat 16:00'dan sonra keyif hali maksimuma çıkardı,hatta patronların olmadığı cuma günlerinde msn ve ekşi sözlük kombinasyonu ile keyifler tavan yapardı, hatta patronlar şehir dışına gitmiş iseler köşedeki tekelden ikişer efes dark alınır ve nirvana'ya ulaşılırdı.
artık maalesef cumartesileri de çalışıyorum ve o gün işe gelirken küfrederek geliyorum. ne için yaşıyoruz ki aslında biz ? hayat üç günlük değil mi ? şu kısacık ömrümüzü imkanlarımız el verdiğince keyif ve rahatlık içinde geçirmek çok mu bizlere ?
***