Gereksiz, abartı ve saçma yorumlarla olayı polemik haline getirmeye gerek yok ben nispet değil bir gerçeği dile getirdim. Devlet bir
Elektrik mühendisi kadrosu açmışsa ki kolay kolay açmıyor, demekki ihtiyaç var açıyor. Devletin en son düşündüğü elektrik mühendislerine iş açmak olduğu çok açıktır.
İlkokul ve lise arkadaşlarımdan ortlama üstü öğrenci olanlardan pek çoğu öğretmen olmuş , çalışıyor yada atanmayı bekliyor. Niye bu kişiler öğretmenliği seçti sizce? Tıbba veya eczacılığa yada iyi bir üniversitede mühendislik fakültesine giremedikleri için garantili ve görece olarak rahat iş olan öğretmenliği tercih ettiler. Peki ben bir mühendis olarak kamuda çalışınca kötü mü oluyorum?? Benim arkadaşların yazın tatil gündüz en kötü 3 te paydos, haftaiçi bir günleri boş ve ömür boyu cumartesi -pazar çalışma dertleri yok.
Öyleyse ben devlete girmedim diyelim, eğer çok şanşlı değilsem kurumsal firmayada giremedim , ne yapıcam haftanın 6 günü bir fabrika yada şantiyede çalışacam.!!! Öğretmenlik yada sağlıkla ilgili bir alanı seçmeyerek aldığım ödülün karşılığı bu!!!!
Hayatta her yaptığımız bir seçimdir. Ben cumartesi saat 19 a kadar çalışabilirdim, şimdi ise 16.30 a kadar çalışıyorum cumarteside tatil!!! En önemli olan kendine değer vermek. Hayat sedece işten ibaret değil, hayat sadece para kazanmak değil!!! Haftanın 5 günü çalışırım iki günü adam gibi kendime vakit harcarım arkadaş. Tiyatroyu, sinemayı, resim sergileri,güzel sanatları
özel toplantıları da takip ederim. Cuma akşamından şehir dışına tatile de giderim. İşimide aksatmam ne gerekirse de yaparım. Kimseye de eyvallahım olmaz. Ben akıllı adamın uzun süre cumartesileri çalıştığını da görmedim. En basit çoğu yerde cumartesileri eczaneler açık, bir gidin bakın sadece kalfayı bulursunuz orda. Eczacılar, esnaflar çok çalışkan bir tek kamudakiler tembel!!! geçin bunları anam babam.
Biri çıkar ben kolluk kuvvetleri ile eğitim alanı dışında her kısmın özelleştirilmesi isterim der, adam kendi polis, eşide öğretmendir!!! Üniversite hocalarım çıkar devlette memur olmayın dışarda mühendislik yapın der, birinin oğlu devlette en çok maaşlı yere atanır, birininki de başka bölümde asistan olarak işe başlar!!! Haftada 15-20 saat çalışan öğretmene laf kondurtulmaz. Bir mühendis 40 saatlik bir işte çalıştı mı tembellikle, yata yata maaş almakla suçlanır.
Haftalık çalışma saatinin arttırlması sadece patron kesimin aç gözlülüğüdür. Kafa mantile değişmezse hafta 8 güne dahi çıkarılıp çalışılsa gıdım ilerleme olmaz çünkü yapı zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu yapıdır. Bu mantile değiştikten sonra haftada 5 gün çalışarakta işlerin yetiştiği görülür. Bunu sağlayacak olan devlettir. Çünkü serbest piyasa rekabet yüzünden bunu yapamaz, devlet kendi koyduğu kuralı sert biçimde denetleyecektir.
Haftada 4,5 gün çalışan Holllanda burada, haftanın 7 günü çalışan Vietnam yada Kaçmboçya orada!!!
Ek olarak her memur hakkında kötü bir haber çıktığında sevinen tipler vardır. Memura cumartesi mesai geliyor, oley bizde çalışıyoruz sizde çalışın diyenler. Memurun iş garantisi kalkıyor, yupppiii şimdi görün anyayı konyayı diyenler , memura rotasyon çıkıyor, oohh olsun diyenler. Bu kadar ezik olmayın, ne memurun iş garantisi, ne zorunlu rotasyon, nede cumartesi mesaisi olmayacaktır. Aklın yolu birdir agalar. Farzet oldu diyelim, farzetin memurluktan atıldım yada istifa ettim, büyük konuşmayım özel ders verme işlemini abartırım ki (üniversite yıllarıyla birlikte 4 yılı aşkın verdim) şu anda kazandığımda çok daha fazlasını kazanabilirim. Haftanın 6 günü birilerine mühendis sıfatıyla kölelik yapmam. Bu kadar basit!!!!